Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Kulu amenna billahi ve ma ünzile ileyna ve ma ünzile ila ibrahıme ve ismaıyle ve ishaka ve ya'kube vel esbatı ve ma utiye musa ve ıysa ve ma utiyen [size=14pt>nebiyyune mir rabbihim la nüferriku beyne ehadim minhüm ve nahnü lehu müslimun (bakara 136)
manası
Deyin ki: "Biz Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa'ya verilen ile bütün diğer [size=14pt]nebilere indirilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz." (bakara 136)
Kanen nasü ümmetev vahıdeten fe beasellahün [size=14pt]nebiyyıne mübessirıne ve münzirıne ve enzele mealhümül kitabe bil hakkı li yahküme beynen nasi fımahtelefu fıh ve mahtelefe fıhi illellezıne utuhü mim ba'di ma caethümül beyyinatü bagyem beynehüm fe hedellahüllezıne amenu limahtelefu fıhi minel hakkı bi iznih* vallahü yehdı mey yesaü ila sıratım müstekıym (bakara 213)
İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak [size=14pt>nebiler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir. (bakara 213)
Ve iz ehazellahü mısakan [size=14pt]nebiyyıne lema ateytüküm min kitabiv ve hıkmetin sümme caeküm [size=12pt>rasulüm müsaddikul lima meaküm le tü'minünne bihı ve le tensurunneh kale e akrartüm ve ehaztüm ala zaliküm ısrı kalu akrarna kale feshedu ve ene meaküm mines sahidın (ali imran 81)
Hani, Allah [size=14pt>nebilerden, "Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan[size=12pt] resuller geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye söz almış ve, "Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?" demişti. Onlar, "Kabul ettik" demişlerdi. Allah da, "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti. (ali imran 81)
Kul amenna bilbillahi ve ma ünzile aleyna ve ma ünzile ala ibrahıme ve ismaıyle ve ishaka ve ya'kube vel esbatı ve ma utiy musa ve ıysa ven [size=14pt]nebiyyune mir rabbihim la nüferriku beyne ehadim minhüm ve nahnü lehu müslimun (ali imran 84)
De ki: "Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ'ya, İsa'ya ve [size=14pt]nebilerinden gelenin Rablerinden verildiğine inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz ona teslim olanlarız." (ali imran 84)
Ve ma erselna mir [size=12pt>rasulin illa li yütaa bi iznillah ve lev ennehüm iz zalemu enfüsehüm cauke festagferullahe vestagfera lehümür [size=12pt]rasulü le vecedüllahe tevvaber rahıyma (nisa 64)
Biz her resulleri sırf, Allah'ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve [size=12pt]resullerde onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah'ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı. (nisa 64)
Vellezıne amenu billahi ve [size=12pt]rusülihı ve lem yüferriku beyne ehadim minhüm ülaike sevfe yü'tıhim ücurahüm ve kanellahü gafurar rahıyam (nisa 152)
Allah'a ve [size=12pt]resullerine iman edenler ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara gelince, işte onlara Allah mükafatlarını verecektir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (nisa 152)
Ve kavlihim inna katelnel mesıha ıysebne meryeme [size=12pt]rasulellah ve ma kateluhü ve ma salebuhü ve lakin sübbihe lehüm ve innellezınahtelefu fıhi le fı sekkim minh ma lehüm bihı min ılmin illettibaaz zann ve ma kateluhü yekıyna (nisa 157)
Bir de inkarlarından ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından ve "Biz Allah'ın resulü Meryemoğlu İsa Mesih'i öldürdük" demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler. (nisa 157)
inna evhayna ileyke kema evhayna ila nuhıv ven [size=16pt]nebiyyıne mim ba'dih ve evhayna ila ibrahıme ve ismaıyle ve ishaka ve ya'kube vel esbatı ve ıysa ve eyyube ve yunüse ve harune ve süleyman ve ateyna davude zebura (nisa 163)
Biz Nûh'a ve ondan sonra gelen [size=16pt]nebilerine vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyüb'e, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleyman'a da vahyetmiştik. Davûd'a da Zebûr vermiştik. (nisa 163)
Ve lev kanu yü'minune billahi vne [size=16pt]nebiyyi ve ma ünzile ileyhi mettehazuhüm evliyae ve lakinne kesıram minhüm fasikun (maide 81)
Eğer Allah'a, [size=16pt]nebilerine ve ona indirilenlere inanıyor olsalardı onları (müşrikleri) dost edinmezlerdi. Fakat onlardan birçoğu fasık kimselerdir. (maide 81)
Ma aler [size=12pt]rasuli illel belag vallahü ya7lemü ma tübdune ve ma tektümun (maide 99)
[size=14pt]Resullerin üzerine düşen ancak tebliğdir. Allah sizin açıkladığınızı da, gizlediğinizi de bilir. (maide 99)
Kale ya kavmi leyse bı sefahetüv ve lakinnı [size=12pt]rasulüm mir rabbil alemın (araf 67)
Hûd şöyle dedi: "Ey kavmim! Bende akıl kıtlığı yok. Aksine ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir [size=12pt]resulüm." (araf 67)
Menihteda fe innema yehtedı li nefsih ve men dalle fe innema yedıllü aleyha ve la teziru vaziratüv vizra uhra ve ma künna müazzibıne hatt neb'ase[size=12pt] rasula (isra 15)
Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez. Biz, bir [size=12pt]resul göndermedikçe azap edici değiliz(isra 15)
Vezkür fil kitabi ibrahım innehu kane sıddıkan[size=14pt] nebiyya (meryem 41)
Kitapta İbrahim'i de an. Gerçekten o, son derece sadık bir [size=14pt]nebi idi. (meryem 41)
Ve iza düu ilellahi ve [size=12pt]rasulihı li yahküme beynehüm iza ferıküm minhüm mu'ridun (nur 48)
Aralarında hüküm vermesi için Allah'a (Kur'an'a) ve [size=12pt]resuluna çağırıldıkları zaman, bir de bakarsın ki içlerinden bir grup yüz çevirmektedir. (nur 48)
Ve kaler [size=12pt]rasulü ya rabbi inne kavmit tehazu hazel kur'ane mehcura (furkan 30)
[size=12pt]Resul, "Ey Rabbim! Kavmim şu Kur'an'ı terkedilmiş bir şey haline getirdi" dedi. (furkan 30)
Ve ma kane rabbüke mühlikel kura hatta yeb'ase fı ümmiha [size=12pt]rasuley yetlu aleyhim ayatina ve ma künna mühlikil kura illa ve ehlüha zalimun (kasas 59)
Rabbin, ülkelerin merkezî yerlerine, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir [size=12pt]resul göndermedikçe memleketleri helak edici değildir. Zaten biz, halkları zalim olmadıkça memleketleri helak etmeyiz. (kasas 59)
ayetlerdende anlaşılacağı üzere indirilmiş bir kitap bulunan her resul bir nebidir. nebiler uyarıcı, müjdeleyici ve kitap sahibi. resuller ise kitap gönderilmemiş fakat nebileri(kitap gönderilenleri) doğrulayan özellikler verilmiştir. bütün peygamberler Allah(c.c.) ın resulüdür. bu resullerin içinde kitap gönderilmiş olan(nebiler) resullerde vardır. selam ile..
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sayın İslamcı,
Sorduğum sorunun cevabını aldım.
Siz diyorsunuz ki nebi başka , resul başka.
Nebi kitap verilen peygamber.
Resul kitap verilmeyen peygamber.
Ancak nebi ler de aynı zamanda bir resul.
Yani peygamberimiz Hz. Muhammed kendisine kitap verildiği için bir nebi. Aynı zamanda Resul.
Hz. İbrahim, hz.Musa, hz. İsa da aynı şekilde nebi ve resuller.
Ama hz.Davud, hz. Süleyman, hz. Zekeriya, hz. Yahya , hz. yakup, hz.Yusuf falan bunlar sadece resul, çünkü kitap verilmemiş.
Şimdi problem şurada,
Böyle bir resul geldiği zaman ben nasıl anlayacağım.
Örneğin ben çok dindarım. Böyle bir resule uymanın gerçek olması şartıyla işime gelmeyen hiç bir yanı yok.
Ama inanmakla saf yerine konulmadığımı, kandırılmadığımı, kullanılmadığımı nasıl anlıyacağım.
Dünya tarihinde örnekleri vardır bunun ben mehdiyim diye. Örneğin benim çocukluğumda (1960 lar) yazlık bahçe sinemalarında seyrettiğim bir yabancı film vardı. Bu film aynı zamanda tarihi hakikattır. Sudanda Hartumda görev yapan ingiliz sömürge valisi GORDON paşa var. Sene 1885. Adam sömürge valisi ama insancıl, iyi bir insan. Halk seviyor.
Onun için ona müslüman olmamasına rağmen paşa diyorlar. Sempatilerinin göstergesi.
Sudan da Kırsal kesim kabilerinden birinin başına bir adam geçiyor. Kendisini mehdi ilan ediyor. Epey kalabalık bir ordu topluyor. Hartumu kuşatıyor. Ele geçiriyor. Gordon Paşa bütün karizması ile halka hitap ediyor. Hem halk, hem isyancılar büyülenmiş gibi dinliyorlar. Ama isyancının biri tüfeğiyle GORDON paşayı vuruyor. Neticede ne oluyor. Bu mehdiyim diyen kişi de 1887 de ölüyor.
Hani Mehdi idi. Mehdilik ne yaptın. Halkı kandırmaktan başka.
GORDON u öldürdün, ingilizi attınmı. Hayır. İngiliz yine geldi. Bu sefer işi daha sıkı tuttu.
Reşat Halife 19 mucizesini buldu. Sonra ben resulum dedi. Belki Tucson da öldürülmesinin sebebi bu olabilir. Yoksa Bilgisayarda çalıştım. Kur'anın şu özelliklerini ortaya çıkardım diye değil.
Şiddetin hiçbir çeşidini kabul etmiyorum. Şiddet savunma amaçlı olacak, nefsi müdafaa veya vatan müdafaası olacak ve ölçülü olacak. Yani sana yumruk atan adama tabanca çekip öldüremezsin. İşgalci ülkeden de olsa, parkta oynayan çocuğu, okula giden öğrenciyi, alış veriş veriş yapan sivili vb. öldürmeyeceksin.
Örneğin Prof. Yaşar Nuri Öztürk. Kitapları ile o kadar hizmet etti. Ben Saadeti Ebediye kitaplarındaki ölçüden sonra Yaşar hocanın kitapları herhalde ortaçağ karanlığına göre rönesans.
Bu saadeti Ebediyye, internet ortamında var. Sağa bakma günah, sola bakma günah der. Garip bir şey söyler. Bu dediğim hadika da, İbni Abidinde, Fetavayı Hindiyyede yazılıdır gibi bir kaynak gösterir falan.
Neyse Yaşar hoca deseydiki , ben resulum. Anında tepki gösterirdim.
Adamın Kur'ana yaptığı hizmet resullük seviyesinde.
Gönlümüzdeki Kur'an sevgisinde, aklımızdaki Kur'an bilgisinde adamın çok büyük hizmetleri var. Adamın gerçek bir resul olduğunu bilsem ve bu gerçek olsa, ona resul muamelesi yapmamda nefsime zor gelecek hiç bir şeyde yoktur.
Ama adam bir çıplak uyarıcıyım dedi. İnsanlar tepki verdi. Burnu büyüdü dedi. Nefsaniyete ,kibire düştü dedi. Ama adam gerçek bir UYARICI yahu. Onun uyarıları sayesinde aydınlandık. Hala da Allah ile Aldatmak ve Küresel felaketler konusunda uyarıları var. Gazete yazıları çok güzel uyarılar.
Ama ben resulum falan demez. Allah katından görevlendirildim demez. Zaten ondan aldığımız Kur'an kültürü ile bunu yapmaz ve bizde bu kültür ile bunu redderiz.
Kendisini aklımızda ve gönlümüzde kabul etmemizin sebebi bilgisi ve hizmetleridir.
Bizim Mehdimiz de, İsamız da , Muhammedimiz de, Uyarıcımız da Kur'andır. İlla insan şeklinde olacaksa bizim resullerimiz gerçek Kur'an bilginleridir. Onları resul konumuna getiren gönlümüzdeki bilgilerine, hizmetlerine ve kişiliklerine duyduğumuz saygı ve muhabbettir.
Yoksa bunların hiçbiri asla böyle bir iddiada bulunmaz.
Herkese selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam.
Kurana göre Sadece Hud Salih ve Şuayb Resuldür ve kendilerinden nebi diye bahsedilmez ama vahye muhatap kılınmıştır,diğerleri Nebi Resuldür.
muhabbetle
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
yada yanındakine Allah'tan olduğu için mi inanır, yoksa
Allah'tan dedikleri için mi,
on tane katır yavrusununun arasına sal bir yavru katır daha
Sonra anasını sal bir diğer uca,
Ana katır yavru katırı anırmasından tanır,
Bir katır kadar bile değiliz,
Bırakın uzakta anıran katırı yanı başımızda mememize yapışıp süt emen katırın bile tüylerini sayar haldeyiz,
Sahi Allah'tan denilen kitaplar olmasa biz ne yaparız, hayatımız kaos mu olur, hayatımız anlamsız mı olur, yoksa fişimiz mi çekilir,
Peki, salih kıssasından fikirler çıkarmak mıdır salih amel, ıslah edici olmak ya da öğrenci evinde bulaşığı sıraya koymak mıdır,
Modern mealler vermek midir ıslah edici olmak, yoksa yolun ortasındaki cam şişeyi kaldırmak mıdır,
:)))))))
kusura bakmayın ama bunu söylemek zorundayım, bu konuda sözlerimi sakındıramıyorum, hani bir şarkı var bana bi koca lazım o da bu gece lazım. gugleye yazarsanız çıkar bir dinleyin:))), elçi gelsin diyen kardeşleri bu kilipte oynatabiliriz aslında, hak gelenek abi, seni halay başı yaparım bana bir elçi lazım o da bu gece lazım :))))
elçi gelmez diyen kardeşlerde,elçi gelir giyen kardeşlerden pek bi farkı yok, :))) gerçek kur'an bilginini tanıyıp tanımama konsunda sorun yaşamayan arkadaşlar gerçek elçi sahte elçi nasıl ayırt edeceği konusunda sorun yaşayacaklarmış:)))
yaw kusura bakmayın ama siz dalgamı geçiyorsunuz kuzum,
What is matrix.
ne biriler gelip seç bakalım kırmızı hap mavi hap biri fun ku öteki güreş hapı diye bize bunları öğretecek,
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Hakgelenek kardeşim,
elimizde kıyamete kadar korunacak vahiy olan Kur'an var.
Şu anda dünyada bu vahiydir diyeceğimiz tek kaynak vardır. Kur'andır.
Yahudilerin Tevratı, Hristiyanların incili bunlar vahiy ortamından ilham alarak işte havarilerin, din adamlarının yazdıkları şeyler. Direk vahiy değil, ama kaynağı vahiy ortamı. İşte adam hz. isadan duyduğunu yazmış, hz. Musadan duyduğunu yazmış.
İçinde yazılanlara saygım da var, islamın ruhuna uygunluk prensibi dahilinde inancımda.
Ama Kur'an gibi doğrudan Vahiy de değiller. Bunu zaten hristiyanlar da, yahudilerde söylüyor.
Şimdi siz dünyada ki, kıyamete kadar korunacak, tek tanrı sözünün üzerine , gerçek vahiy in üzerine , Allahtan vahiy alacak birinin gelebileceğini söylüyorsunuz.
Bunu Kur'andan ben sizin gibi çıkaramıyorum ama Benim açımdan gerçekten doğru bir resulun gelmesinde de hiç bir mahzur yok.
Ama bunu inanç konusu yapmam.
Allah ile aldatan yeterince şarlatan var.
Bir de vahiy aldığını iddia edenler çıkarsa halimiz nice olur.
Bu vahiy alma olayı öyle ucuza gidebilecek bir şey değil. Gerçek olmadan böyle birşey iddia etmek, Allah katında ŞİRK ve sonsuz cehennemlik suç. Ama bunu ucuza kullanabilecek şarlatan da, ona inanacak aptal da bol bu ülkede.
Ben ilhama, rüya ya bile ihtiyatlı yaklaşırım.
Yani altıncı his kabilinden gelecekteki bir sevinç veya sıkıntı insana rüyalar vasıtasıyla hissettirilebiliyor. Buna kendi hayatımızda veya başkalarının hayatında şahit olduğumuz olaylar var.
Ama ben Allahın öyle kuluyum ki her şey sadık rüyalarla, ilhamla gönlüme doğar falan. GEÇİNİZ bunları.
Yani diyorum ki böyle bir inancın, yararından çok zararı olur.
Saf temiz insanları kandıran yeni şarlatanlar türetirsiniz.
Dünyada Kur'an dururken, zaten din bilginleri insanları Kur'an ile sürekli uyarıp dururken,
Aydınlanmak istiyene, arınmak istiyene her türlü imkan varken,
Ayrıca Vahiy alabilen bir insan resulun geleceğinede , gerekliliğine de inanmıyorum.
Herkese selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sayın Malik bin Nebi,
yazdıklarınız bir derde merhem olmuyor.
Elbette ben müslüman bir toplumda doğdum. Müslümanım. Elbette Kur'anı referans alacağım. Bunlar zaten ceteris paribus.
Zaten bir inanç konusu,Resul gelecekmi gelmeyecekmi gibi bir konuyu Kur'anda var mı veya yok mu diye tartışıyoruz. Müslüman olan ben, müslüman forum arkadaşlarımla müslümanlığı ilgilendiren bir konuyla uğraşıyoruz yani, hristiyanlığı, budistliği değil.
Pariste de doğabilirdim. O zaman incili referans alabilirdim.Tartıştığımız konular farklı olurdu.
Çinde de doğabilirdim. Pigmelerin arasında da.
Sonuçta nerede doğsak bize işletim sistemi olarak oranın kültürü yükleniyor. Aynı bilgisayarlar gibi. Kimine Windows, kimine Linux , kimene Mac Os yükleniyor.
Beşeri sistemlerde bu daha çeşitli. Kimine hristiyanlık, kimine Müslümanlık ayrıca fransızlık, almanlık, araplık, türklük vb. yükleniyor.
Tartıştığımız konular falan buna göre oluşuyor. Sonuçtada İslam benim doğuştan gelen bir özelliğim. Değiştirdiğim, değiştirmeyi düşündüğüm bir özellik te değil. Yani Roger Garaudy nin durumunda da değilim. Doğuştan gelen Hristiyanlığını, sonradan özgür iradesi ile kabul ettiği Müslümanlıkla değiştirmiş konumunda da değilim.
Sonuçta benim ve tartışan arkadaşlarımız için Allahın varlığı, İslamiyetin gerçekliği, Hz. Muhammedin peygamberliği , diğer peygamberler , Kur'anın ayetleri falan doğru kabul ettiğimiz bir veri. Yani Ceteris Paribus.
Yoksa bunlarda tartışılabilir. Gençliğimizde tartıştığımız da oldu.
Ama biz İslam kümesi içindeyiz. İslam kümesinin elemanlarını tartışmıyoruz da Çok çok bir alt küme içinde a elamanı olabilirmi olmazmı bunu tartışıyoruz. Konumumuz budur.
Benim çok yobaz zamanlarım da oldu. Çünkü yanlış kitaplar okumuştum.
Ateist de oldum. Çünkü Sosyalistler adeta yalancı cennet vaad ediyordu.
Deist te oldum. Dindarların zihniyetine bakıyordum. Hadi Allah olsun ama insanlardan bunların yaptığını falan istemiyordur dedim.
Hiç bir şeyi kolay kabul etmedim. Her zaman şüphe içinde oldum.
Herzaman De Omnibus Dubitam -( Her şeyden şüphe et ) modunda oldum. Araştırıcı karakterimin temelinde bu felsefe yatar.
Her çeşit renge boyandım. Aradım, araştırdım.
Ama hiç bir zaman Kur'ana ve islamiyete bu kadar yakın olduğum bir dönem olmadı.
Kendimi din konusunda bu kadar bilgili ve bilinçli hissettiğim bir zaman da olmadı. ( Tabii Arapçayı da öğrenmem gerekiyor. Çünkü oradaki portlar açık. Orası aşil topuğu. )
Bizim gençliğimiz 12 Eylül öncesi dönemlerdi.
Bizler çok kötü zamanlar geçirdik. Ama dert değil.
Çünkü iyi kaptanlar, fırtınalı denizlerde yetişirler.
Ben çok okurum. Çok ta Açıkoturum ve belgesel seyrederim.
Varmı bize yan bakan diyeceksem Yaşar Nuri vb. okurum.
Varmı bana yan bakan diyeceksem Turan Dursun, İlhan Aksel vb, Saadeti Ebediyye okurum. Niye çünkü bu bir güvenlik felsefesi. Çünkü Hacker lık ta, Askerlik, polislik te saldırı kaynaklarıyla uğraşırsın değilmi. Saldırı buralardan ve bunun gibilerden geliyor. Sen de onların tezlerine karşı antitezlerini oluşturacaksın ki gelişesin. Açıkları kapayacaksın.
Dikkat edersen gelişmiş ülkeler bunu yapıyor.
Ayrıca sürekli aktif olmalısın.
Aynen meyve gibi olgunlaştığın gün çürürsün. Oldum demek öldüm demektir benim anlayışımda.
Ben böyle bir ruhla her konuda araştırıyorum. Bu bana heyecan veriyor.
Amacım fikir mücadelesidir. Ego değil.
Yaptığım katkıdır. Sizden de katkı bekliyorum.
Benim görüşüme göre Kıyamete doğru resul gelse ne, gelmese ne. Ama böyle bir inancın islama ve islam toplumuna pek hayrı olmaz. Doğrudan apaçık olmayan şeylerden çıkan inançlara hep mesafeli durmuşumdur.
Beni de eleştirdiniz, Hakgeleneği de.
Tamam var ise siz de görüşlerinizi söyleyin.
Forumda beni en sinir eden şey
benim görüşlerime karşı olan görüşler değildir.
Saçma sapan (biraz takdire bağlı olmakla birlikte) ( hani heyyo lar, Allah Ahmeddir tipi görüşler) görüşler de değildir.
Kestirip atan görüşler de değildir.
Bir şey söylermiş gibi yapıp bir şey söylemeyen, veya söyleyeceğini açık açık söylemeyen, bir iki geniş anlamlı ayetin arkasına sığınıp bir şeyler ima eden görüşlerdir.
Bunların foruma katkısı yoktur.
Bizler bu foruma katkı sağlamak için giriyoruz.
Lütfen sizde katkı sağlayın.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
gelecek olan resul kuranda özellikleri mevcut. Allah(c.c.) ın kanununda bir değişiklik bulamazsın. hani muhammed yetim ve okuma yazma bilmeyen biri idi. hani hükümdarların oğulları olmayan ve halkın içinden olan bir resul. mazlumların resulü. kendilerine dünyada verilenler(zenginler) hemen yüz çevirecekler.
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sayın islamcı arkadaşım,
şimdi şöyle düşünelim, Sünni ve Şii kesim. Her ikiside peygamberliğin bittiğini söyler. Bu konuda nebi resul ayrımı falanda yapmazlar.
Ama sünni kesim. Hz. İsa gelecek der. Hz. İsa yeni bir peygamber değil, zaten peygamber,Allah katında sağ ve diri, görevini tamamlamaya gelecek.Tamamladıktan sonra da ölecek. Bununla Ahzap 40 la çelişkiden kurtulur kendince.
Şia ise hz. Mehdi. Zaten 12. imamdır. İmamlık zaten peygamberlik değildir, Hz. Muhammedden sonra en yüksek makamdır. Velayet makamıdır. İranda ezanlarda hayya es salah dan önce Eşhedü enne Aliyyün Veliyullah derler. Yani ben Hz. Alinin Allahın Velisi (dostu) olduğuna şahadet ederim lafı vardır. Bu 12 imamın hepsi Allahın velisidir. Nasıl Sünnilerde Hilafet makamı varsa, şia dada Velayet makamı var. Adam diyorki ben, peygamber, resul falan geleceğini iddia etmiyorum. Yine Allahın Veli kullarından zaten 11. imam hz. Hasan-ı Askerinin, çocuğu olarak ve 12. imam olarak dünyaya geldi. Şu anda Allah katında sağ ve diri. Kıyamete doğru yine gelecek ve görevini tamamlıyacak diyor.
Sizde diyorsunuz ki Kur'anın bütünlüğü açısından , bazı ayetlerden edindiğim bilgilerle , böyle bir sonuca varıyorum. Bir resul bekliyoruz.Kıyametten önce gelecektir. Diyorsunuz.
Doğru olabilirsiniz de, olmayabilirsiniz de.Ayrıca Bu forum başlığındaki bütün yazıları ve dayandığınız ayetleri falan teker teker, tekrar okuyacağım.
Ben Kur'an dan dayanak almayan zayıf hadislere dayanması nedeniyle Hz.İsa ve Hz.Mehdi görüşlerine katılmıyorum. Bu arada hadislerle ilgili görüşlerim için ilgili link. Tekrara düşmek istemiyorum.
Ben şimdiye kadar sizin gibi bir şey iddia eden fikirleri , Rahmetli Reşat Halife ve onun resul olduğunu iddia eden Edip Yüksel de gördüm.
İyi adam bir hizmetler yaptı ama sonunda saçmaladı diye düşündüm.
Yani bu fikirlere hiçbirsünni, şii, zahiri ve batını mezhepte rastlamamışım. Belki siz doğrusunuz dur. Belki de her kelimenin üzerinde değişik yorumlar yaparak değişik bir neticeye varıyorsunuz. Belki biz alışkanlıkların, koşullanmışlığın tesiriyle farkında olmadığımız zihni bir tembellik içinde de olabiliriz.
Size şöyle bir soru sorayım.
Mesela Ahirette zebaniler günahkarlara – size hiç uyarıcı gelmedimi diye soracak. Tamam.Ama bu günahkarların hemen kıyamet öncesi günahkarlar olduğunu nereden biliyorsunuz. Yani bunu Osmanlı dönemindegünahkar yaşamış bir müslümana da soramazlarmı.Şimdi bu devirde günahkar yaşamış bir adama soramazlar mı yani. Bu günahkarlara Hz. Muhammeduyarıcı değilmi yani.
Bunca Diyanet teşkilatı, Tv de dini programlar. Arkadaş nereyi açsan hoca var. Soru cevap programları falan Ne güzel. Bunlar uyarıcı olamıyormu. Bunca anlatıma rağmen bu insanlar ama şöyle, ama böyle dinin bir tarafından tutamıyorlar mı?
Sonuçta Herkes kendi dinine göre, kendi uyarıcısıyla hesaba çekilecek.
Sizin anlayışınızıkesin reddetmemekle birliktebu konuyu tam bir araştırmayla çözünceye kadar ihtiyatla yaklaşıyorum. (19 mucizesinde yaptığım gibi, Bakara 282 ye kadar tevbe suresinin son iki ayeti Kur'an dan olmayabilirdi (şüphe hali). Bugün böyle bir düşüncem yok. )
Herkese selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
1- Yazdıklarımın merhem olabilmesi diye bir şey söz konusu değildir kimse kimseye merhem olamaz Allah bile bize bir şey yapamaz, bir önceki yazımda buna değinmiştim, iş sen de biter sen derdini biliyorsan merhemini de zaten bulursun, anlamalarda özne anlatan taraf değil dinleyen taraftır,
2- Yazdıklarımın merhem olabileceğini varsayarsak merhem olabilmesi için, benim merhemimin sizin derdinize göre olması gerekir, yazdıklarımla dertleriniz örtüşmüyor olacak ki yazım derdinize merhem olamamıştır deriz bu durumda da benim tezgahım cici sizin tezgahınız kötü diye bir şey de yoktur, böyle bir gerçek vardır, bu sizin kötü benim iyi olduğum anlamına da gelmez.Ayrıca ben hastalığın değil hastanın olduğuna inanırım dolayısıyla.Her bir insan benim için ayrı bir derttir, ama isa'nın dediği gibi her günün derdi kendine yeter, ben kendi derdime yetmeye çalışıyorum sadece.
Elbette ben müslüman bir toplumda doğdum. Müslümanım. Elbette Kur'anı referans alacağım. Bunlar zaten ceteris paribus.
Müslüman toplumda doğmadınız efendim, müslüman kelimesini, islam kelimesini, kurumsallaştırıp yerleşik bir din haline getirdiğiniz zaman otamatikman donuk bakmaya başlarsınız,
Zaten bir inanç konusu,Resul gelecekmi gelmeyecekmi gibi bir konuyu Kur'anda var mı veya yok mu diye tartışıyoruz. Müslüman olan ben, müslüman forum arkadaşlarımla müslümanlığı ilgilendiren bir konuyla uğraşıyoruz yani, hristiyanlığı, budistliği değil.
bakın aynı hataya düşüyorsunuz dini sosyal guruplar olarak değerlendiriyorsunuz, budsit toplumda doğan bir budist o hali ile müslüman , müslüman toplumda doğan kur'an'ı referans alan bir müslüman da müşrik olabilir,dediğim gibi hastalık yoktur hasta vardır, ki bu mantığın adamlarına Rabbimizin ne sizin kuruntularınızla ne de ehli kitabın kuruntuları ile diye başlayan hitabını hatırlayınız,müslümalığı gerçekleri olmayan tasavvurlar ilgilendirmez kanaatindeyim,ki gerçeği olmadan tasavvuruda olamıcaksa sadece kurgu olur o da ayrı bir mesele
Pariste de doğabilirdim. O zaman incili referans alabilirdim.Tartıştığımız konular farklı olurdu.
Çinde de doğabilirdim. Pigmelerin arasında da.
Sonuçta nerede doğsak bize işletim sistemi olarak oranın kültürü yükleniyor. Aynı bilgisayarlar gibi. Kimine Windows, kimine Linux , kimene Mac Os yükleniyor.
Saffet Metin, ( insan ) siz bu değerli varlığı dış etkenlerin mahkumu halinde düşünürseniz en başta donanımlı ve imkanlı yaratılan insanı esaret boyunduruğuna sokarsınız ki isterseniz Allah kuran resul iman edin bunların bir önemi yok, kusura bakmayın lütfen yanlışda anlamayın diğer paragraflarınıza yazamıyacağım zira, meseleyi temelden ele alış şekillerimiz farklı insan hakkında düşünmenizi tavsiye ederim doğuştan müslüman doğuştan hristiyan ne yüklersen onu alır vesaire, benim bilgi ile çok fazla işim yok, bilgi edinilir ama bilinç öyle değildir, veri gerçeğine uygun ise bilgidir, ve bilgide denetlenebilirlik esastır ve iman dediğiniz noktada denetleme sahası yoktur, gayp olan Allah'ı zahir olan hayata ortak etmem bu hayat benim, Arşında rahatsız etmeden adamlığımı yapmaya çalışırım,eldeki verilerin ne gerçeğini ne de sahibini denetleme imkanımız da yok.
Teşekkür ederim, benden bu kadar, ne de olsa herkes kendine göre bir elbise giyindirir, Allah'ı görse büyülenmişim diyen adam ile Allah'ı görmeden büyülenen adam arasındaki fark Allahları değil kendileridir.
Katılma Tarihi: 04 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 78
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam
Ve ma kane rabbüke mühlikel kura hatta yeb'ase fı ümmiha [size=12pt]rasuley yetlu aleyhim ayatina ve ma künna mühlikil kura illa ve ehlüha zalimun (kasas 59)
Rabbin, ülkelerin merkezî yerlerine, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir [size=12pt]resul göndermedikçe memleketleri helak edici değildir. Zaten biz, halkları zalim olmadıkça memleketleri helak etmeyiz. (kasas 59)
Bana veya Filistine Resul gönderilmedi.Ben veya Filistin sorumlu muyuz?
Kuran var ya diyorsanız ben eskiden olduğu gibi kanlı canlı Allahın adaleti gereği Resul istiyorum.Bu yoksa ya adalet yok ya resul yoktur.
Ya da Resul(ler) vardır olmalıdır diye inanacağız.Başka yol var mı? Bence herdevir her medeniyette (eskimo aztek inka v.s) resul vardı ve varlar?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma