Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ALTIN BUZAĞI
Kaynak : http://www.bagimsizyorum.com/?mxz=YaziD&hid=16
Müslüman kılıklı zulüm şebekesine sormak gerekir; siz dini kendi heva ve heveslerini için uydurduğunuz zırvalardan ibaret mi sanmaktasınız ?Eğer öyle ise, getirin delillerinizi, ancak unutmayın, Allah; bütün yapıp ettiklerinizi size geri bildirecektir…
Nedenlere çok takılmaksızın, sonuçları ele alarak mevcut noktaya doğru yolculuk etmek gerek. Yaşıyoruz! Ancak yaşamdan anladıklarımız aynı değil. Her birimiz farklı mecralara sürüklenmiş durumdayız. Zihnimizde oluşturulan duvarlar arasına hapsettiğimiz kavramların gerçek nitelikleri ile ilgilenmeksizin, sadece ezberletilenleri yaşıyoruz.
Bu ezberler, çoğu kez karşımıza siyasi ideolojiler tabanında çıkarken, savunduklarımızı inandığımız ilmi ölçütlerde çökertseler dahi, sadece bu realiteyi geçiştirip hadsizce savunmaya devam ediyoruz. Amacımız nedir peki ?
Körleştirilmişiz!
Hemde alabildiğince basiretsiz bakan gözlerle donatılmışız. Kim tarafından mı ?
Doğuştan itibaren bizleri belirli paradigmaların esaretine iten ‘’toplum’’ tarafından…
Sizce Kuran’daki ‘’Atalar dininden dönmek’’ teriminin gayesi nedir ?
Söyleyeyim hemen;
Ataların ve Ecdat kabullerinin bütününü reddederek, gerçek öze yönelmek ve yüz tutmak…
İşte Kuran bu kişilere ‘’hanif/devrimci’’ diyor.
Hanif, ata ve ecdat kabullerinin yaptırımlarını göze almak sureti ile, çoklaştırma-bölücülük psikozuna rest çeken, ilahi hükmün niteliklerini yaşayan kişi demektir.
Kuran’ı duvarlara asıp, Küresel Elitlerin kurguladığı sömürü ve talan sistemi içerisinde dinini yaşadığını iddia eden yalancıların hali, Kuran’daki Altın Buzağı örneğine çok benzer…
Şimdi lütfen dikkatlice inceleyelim;
(A'RAF suresi 148. ayet) Musa'nın kavmi, onun Allah'la konuşmaya gidişinden sonra, süs-ziynet eşyalarından oluşmuş, böğürebilen bir buzağı heykelin ilah edinmişti. Görmediler mi ki, o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor? Onu benimsediler ve zalimler haline geldiler.
Günümüz sistem kulu din güruhları bu ayetteki ‘’buzağıya’’ dikkat çekerler. Esas mesele, buzağının meteryalidir. O meteryal ise ‘’altın’’dır…
Yani vurgulanan, altın ve paraya tapınan toplumlara karşı oluşan yaptırımdır.
Altın ve paraya tapan bir sistemin/Küresel Kapitalizm, bünyesinde kalmak sureti ile ‘’müslüman’’ olduğunu iddia eden, ve dinimi yaşayamıyorum, özgürlük ve demokrasi istiyorum diyenlere soruyorum;
Siz nerenizden uyduruyorsunuz bunu ?
Ya sizin dinden haberiniz yok ve kafanıza göre bir din uyduruyorsunuz, ya da yalancısınız.
Kuran, altın yığan, sermayeyi kendi BİREYSEL çıkarları için kullanan, adil paylaşımın karşısında olan, meta’yı bir amaç haline dönüştüren, emek ile çelişen bütün sistemleri ; ‘’TAĞUT’’ ilan etmiştir.
Bunun karşılığında, emeği koruyan, hak-hukuk ve adalet düzleminde cereyan eden, her düşünce ve görüşün özgür yaşayabileceği ideal toplumu önermiştir.
Yani, Amerika ile müttefik olup, AB fonları alarak İslamcılık yapanlar, Kuran literatüründe ‘’MÜNAFIK ve MÜFSİD’’ olarak ifade edilir.
Demokrasiyi küfür sayanların bugün ‘’demokrat’’ olduklarını görmek garip…
Bu ülkede, insanlar ‘’Din adına putperestlik aşılayan hortumcuların hortumundan akan pisliğe bulaştırılıyor’’
Dinin, ana hükmü olan ‘’adil paylaşım düzeni’’nin kelimesini dahi etmeyen, bir ilandan ibaret olan namazı, salat ile eşitleyen, sınıfsız toplum düzenini adeta haykıran Mescid’i Haram’ı maddi şifa kapısına çeviren bu ‘’Din elbisesini tersten giymiş güruh’’, dindar olarak toplum sinesinde yer ediyorsa, bu milletin çekeceği çok şey var demektir.
Son olarak, kitabım GAYYA henüz basılamadı, bunun temel sorumlusuda; yukarıda saydığım özellikleri taşıyan, hatta kitabımızı ‘’sözde ehli sünnet’’ çerçevesinden eleştiren yayınevimizin ‘’ödediğimiz paraları iade etmeyişinden ileri gelmektedir’’. Kendileri, bu işi uzatarak ‘’günaha girdiğimizi’’ ifade etmektedirler. İşte günah ve sevap ticareti ile yolunu bulanların 1300 senedir sayıkladığı o hikayenin bir örneği daha.
‘’Günahtır çarpılırsın’’ edebiyatı, İslam toplumlarının ‘’BUZAĞIYA TAPINANLARA’’ hibe edilmesi adına oluşturulmuş bir tahakküm dışında bir şey değildir…
Buradan BUZAĞIYA tapanlara sesleniyorum,,,
(ZÜMER suresi 3. ayet) Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.
|