Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bu yazımda sizlerle kur’anın bütünlüğünü düşünerek, peygamberimizin eşleri hakkında Rabbin gönderdiği çok özel ayetlere bakarak, onların nasıl özel bir konumda olduklarını anlamaya çalışacağız. Peygamber eşlerine hitaben söylenen bazı ayetler örnek gösterilerek yapılan yanlışlardan vazgeçmek, kur’anı ve ayetleri doğru anlamakla mümkün olacaktır.
Ahzap 53: Ey iman edenler, Peygamberin evlerine, vaktine dikkat etmeksizin ve yemek için izin verilmedikçe girmeyin; ancak çağrıldığınızda girin, yemeği yediğinizde de hemen dağılın; sohbet etmek için de izinsiz girmeyin! Çünkü o, peygambere eziyet veriyor, üstelik sizden utanıyor; ama Allah, gerçeği söylemekten sıkılmaz. Bir de hanımlarına, gerekli bir şey soracağınızda bir perde arkasından sorun! Öyle yapmanız, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha çok temizdir. Sizin, Allah'ın peygamberini incitmeye hakkınız yoktur; arkasından hanımlarını nikâhlayamazsınız da. Çünkü bunlar, Allah katında çok büyük bir günahtır
Önce kur’anı bütün olarak düşünelim. Rabbim peygamber eşlerini diğer kadınlarla aynımı görüyor burası çok önemli. Kuranı düşündüğümüzde özellikle peygamber eşlerine hitap eden birçok ayet indiğini görürüz. Örneğin peygamberimiz eşlerinden birisine gizli bir söz söylemişti ve o bu sözü diğerlerine iletmiş ve arada üzüntü verici bir durum çıkmıştı. Rabbim bu durumu peygamberimize bildirdikten sonra bakın Allah peygamber eşlerini nasıl ikaz ediyordu?
Tahrim 4: Eğer ikiniz, ey hanımlar, Allah'a tövbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz kaydı; yok eğer peygamber'e karşı dayanışmaya girerseniz hiç kuşkusuz bizzat Allah, onun destekçisidir. Cebrail'le iman sahiplerinin barışçıları da. Bütün bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.
Tahrim 5: Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi kendini Allah a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
Bu ayetten de anlıyoruz ki Rabbim, elçisini önce en yakından koruma ve kollama ya alıyor. Onun önce iç huzurunu sağlamak için her türlü tedbiri alıyor. Şimdi Rabbim peygamber eşlerini bakın nasıl uyarıyor.
Ahzap 32: Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak söylemeyin ki, kalbinde maruz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz söyleyin.
Bu ayetten de anlaşılıyor ki peygamber eşleri Rabbin katında çok özel bir konuma sahip. Buradan yola çıkarak kesinlikle bizler kendi eşlerimizle bir tutmayacağımız anlaşılıyor. Hatta sanırım peygamberimizin eşleri bazı sorunlar yaratıyor ve peygamberimizi üzüyor olmalı ki, bakın yaratan nasıl bir ayet gönderiyor.
Ahzap 28: Ey peygamber, eşlerine şöyle söyle: "Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım.
Bunlarda yetmiyor ki daha titiz önlemler alıyor rabbim ve bakın neler söylüyor peygamberimizin eşlerine.
Ahzap 30: Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır.
Hâlbuki Rabbim bizlere ne yaparsanız yaptığınızın misli kadar ceza ile karşılık görürsünüz der. Dikkat edin burada ise iki katı diyerek adeta peygamberimizin önce aile içindeki huzurunu sağlıyor ki, işi kolaylaşabilsin. Ayetin devamında ise Allah resulüne gönülden itaat eder de yardımda olursa, ona mükâfatını iki kat veririz diye de belirtiyor. Demek ki peygamber eşleri bizler içinde Rabbin katında da, çok farklı bir konumda. Şimdi gelelim yazımızın en başında verdiğimiz Ahzap 53. ayete. Burada da Allah yine peygamberimizin zor durumda kaldığı fakat söyleyemediği bir durumu açıklığa kavuşturarak elçisine yardımcı oluyor. Gelişigüzel peygamberinizin evine gidip onu rahatsız etmeyin diyor. Şimdide ayetin son kısmında bahsedilen peygamberimizin eşleriyle muhatap olurken perde arkasından sorun diyor sözlerini anlamaya çalışalım. Acaba bu perde arkasından sözüyle neyi kastediyor burası bence önemli. Çünkü bu sözlere bakarak günümüzde yanlış uygulamalara neden olunmaktadır. Ayetin devamına bakarak bunu anlamaya çalışalım. (Öyle yapmanız, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha çok temizdir.) Demek ki Rabbim elçisinin eşleriyle, hiç kimsenin yanlış bir harekete, davranışa girişmesini tamamen önlemek için önlemler alıyor. Aranızda perde olsun sözünden, aranızda bir mesafe olsun ve peygamber eşleriyle konuşurken daha dikkatli olunmasını istiyor. Ahzap 32. ayette de hatırlayın peygamber eşlerinin dikkatini çekerek, başkaları ile konuşurken sözleri kırıtarak yanlış anlaşılacak bir şekilde söyleyip, karşınızdaki insanı sakın etkileme yoluna gitmeyin diye nasıl ikaz ediyordu Rabbim hatırlayınız. Peki, neden bu önlemleri Rabbim alıyor dersiniz? Ayetin devamında verdiği emir gereği olduğu anlaşılıyor, bakın ne diyor orada? (arkasından hanımlarını nikâhlayamazsınız da. Çünkü bunlar, Allah katında çok büyük bir günahtır.) İşte yüce Rabbim verdiği hükmün garantisini de alıyor, çünkü bu çok özel bir durum, bir başka insanın yaşamına benzemez. Peygamberimiz ölse dahi eşleriyle evlenilemeyeceği emri var. Açıkça peygamber eşlerini bu konuda iradelerine bile bırakmadan, Rabbim nefislerine hükmediyor. Hâlbuki biz diğer kulları için, bu ve buna benzer konularda ikazları vardır Rabbin, fakat tüm bunlar bizlerin nefis ve özgür iradelerine bırakılmış, imtihanın bir parçası olarak karşımızda durmaktadır. Bunu çok iyi düşünüp değerlendirmeliyiz.
Şimdide bana göre çok önemli bir ayet örnek vermek istiyorum. Tüm bu önlemleri alan Rabbim peygamber eşlerini çok ama çok özel bir konuma getirdiğini ve bu nedenle bir başkasıyla yan yana gelerek samimiyet kurmasını, bir yanlışa, hataya sebep olmasını engelleyip, çok özel önlemler almasının nedenini, şu ayette daha açık görüyoruz.
Ahzap 6: O peygamber, müminlere öz benliklerinden daha dost, daha yakındır. Onun eşleri de o müminlerin anneleridir…….
İşte tüm bu önlemlerin nedenini Rabbim açıklıyor. Peygamber eşleri sizlerin annesidir. İşte bu hükümden sonra, Allah kullarının ve peygamber eşlerinin hata yapma riskini en aza indirmek, hatta yok etmek için bu kadar güzel ve itinayla önlemler almıştır. Şimdide gelelim peygamber eşleri dışarıda nasıl geziyorlardı, yüzlerini göstermemek için peçemi takıyorlardı? Çünkü bu ayet örnek verilerek peçe takan, ya da birçok kıyafeti dinin emri olarak sunan fikirler vardır günümüzde. Ahzap 53. ayeti düşünelim, burada bahsedilen peygamberimizin bizzat evi ve oraya gelen misafirlerle Resulün eşlerinin onlarla yakından ilgilenmeleri söz konusu. Allah burada özellikle bu yakınlık dolayısıyla fazla yakınlaşmaları önlenmeye çalışılıyor dikkat ederseniz. Aranızda perde olsun derken, birbirinize yakın olmayın biraz daha uzaktan görüşün anlamındadır. Peki, şimdide sorumuza gelelim, Allah elçisinin eşleri dışarıda gezerken yüzlerini mi örtüyorlardı? İşte o sorununda cevabı bana göre çok açık bu ayette veriliyor.
Ahzap 59: Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Demek ki dışarıya çıkarken evin içinde serbest ve daha rahat giyindiğimiz kıyafetle değil, daha dikkatli, iffetli bir kadına yakışır bir şekilde giyinilmesini istiyor Rabbim. Dikkat edin burada herhangi bir yüz örtüsü olmadığı gibi, tam tersine kim oldukları anlaşılması isteniyor, çünkü iffetli namuslu bir kadın oldukları anlaşılsın ki rahatsız edilmesin. Ayete baktığımızda asla Rabbim özel bir kıyafet tarifi yapmıyor. Önemli olan yaşadığı toplumun geleneklerine göre giyinilmiş ve namuslu, iffetli bir kadın görüntüsü vermesi özellikle hatırlatılıyor. Çünkü her ülkenin iklim şartları gelenekleri çok farklılık arz ediyor, önemli olan ayetin özünde verilen namuslu ve iffetli bir kadın olduğunun anlaşılacağı bir kıyafet olmasıdır. İşte kur’anın evrenselliği bu sözlerden çok daha iyi anlaşılıyor. Tüm bu ayetleri okurken kelimelerin ardından anlamlar çıkararak bize öğretilen yanlışlara kur’andan kılıf aramayalım. Rabbim ne anlatmak istiyor kur’an bütünlüğünde onu anlamaya çalışalım. Allah sizlere rehber olsun diye gönderdim diyorsa kur’anı, gelin sorunlarımızı ve sorularımızı ona soralım ve ondan cevaplar alalım. Eğer ona danışmaz da beşerin kitaplarına danışır, sorularımızı onlara sorarsak, cevaptan ve gittiğimiz yolun doğruluğundan asla emin olamayız. Şunu unutmayalım, rabbim kur’anda açıkça bildirmediği, vermediği bir hükümden asla sorumlu tutmayacaktır. Bunun tersini söyleyenlere inanırsak, rabbin adaletini sorgulamış olacağımız yanlışına düştüğümüzü de unutmayalım. Rabbim bizleri bu duruma düşmekten korusun.
SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
|