Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 30 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Nurjuvazi’ye Tokat!
“Kim şatafatlı elbise giyer ve şaşalı binite binerse,
Allah ondan yüz çevirir. Her ne kadar kerim davransa
bile…’’
(Ebuzer Gıffari)
Efendim, yeni kitabım Nurjuvazi çıktı. Kısmetse Pazartesi
gününden itibaren kitapçılardan temin edilecek…
Kitabın çıkış süreci çok hareketliydi, toplatılma riskine
karşın; seçim öncesi çıkartılması kararı akabinde; belki
ömrümde ilk defa tanık olacağım bir yayıncılık başarısına
şahit oldum. Yayıncım (Togan), 1 günde dizgi-redakte, 1
günde baskı yaptırarak; kitabı hazır hale getirdi…
Kitabı yazdığım bilgisayardan normalde internete
girmiyorum. Kaynağını bulamadığım bir ‘’hadis’’in
kaynağını incelemek için bilgisayara internet bağlantısı
taktım. Ama takılı unutmuşum ve ne hikmetse; kitabın
bittiği o gece, kitap biter bitmez ‘’bilgisayar çöktü,
hard diskte yer alan veriler silindi.’’
Evime çok yakın bulunan bir bilgisayarcı(kendisine
profesör diyorum), nasıl yaptıysa; verileri kurtardı ve
kitabı bastırabildik.
Taslakta yer alan bazı şeyler silinmişti, efendim 2
saatte o verileri tekrar hazırlayıp, yeniden yazdım…
Böyle hareketli bir sürecin sonucunda ‘’Nurjuvazi’’
çıktı…
*****************
Abdestli Kapitalizm’den sonra; Nurjuvazi bir sınıf
tahlili olarak göze çarpabilir. Bu kitapta; somut
ilişkileri, bazı bilgi ve belgelerle ifşa edip, din
maskeli zulmü deşifre etmeye çalıştım. Akabinde; Kuran’ın
İslam’ı nın attığı tokadı belirgin kılmaya çalıştım…
Nurjuvazi’den bir bölüm paylaşarak bu hafta ki makalemi
tamamlamak istiyorum. Evvelinde şunu belirtmeliyim; bu
kitabı okumakla kalmayın, okutun. Zihni bulanmış,
berraklaşamamış kişilere muhakkak okutun. Vicdan
sahiplerinin kendisini muhakeme edeceğine olan inancım,
bunu söylememin nedenidir…
*****************
Abdestli Kapitalizm, Kuran’ı tahrif ve ılga
operasyonudur. Çünkü; yapısı itibari ile taban tabana zıt
konumlandığı kapitalizm karşısında, etkisizleştirilme
faaliyetidir. Bunun için; 3. kol faaliyeti demek doğru
olacaktır.
Kapitalizm’in 11 Eylül saldırıları (kendi kulelerini
vurma operasyonu) sonrası öne çıkardığı kavramlar;
özgürlük ve demokrasidir. Bunun sindirilmesi için ise,
‘’başı liberal, altı muhafazakar’’ bir tipin üretilmesi,
Küresel elitlerin yardakçılığını yapan özgürlük
teorisyenlerince (!) idealize edilen, yeni dünyanın; bu
coğrafyaya uyumlanması için ‘’Abdest aldırılmış bir
kapitalizm’’ zaruri ve gereklidir.
Bu durum, AB, ABD, İSRAİL tandanslı ortan bir projenin
ürünüdür. Nitekim bunu anlamak için çok gerilere gitmeye
gerek yoktur…
Mehmet Barlas’ın evine gelen Soros’un görüştüğü
isimlerden biri olan Taha Akyol ’un ürettiği yeni jargon
ve kavramlar, ezelden beri karşı oldukları sekülerizmin
kalbinden fırlamış; özgürlükçü (!) ve demokrat
yaklaşımlar ihtiva etmekte idi…
Hele ki, bir İslamcı; Soros ile aynı cümleleri kullanıyor
ise; ve aynı İslam’cı, ‘’laisizm ve sekülerizm’’
karşıtlığından besleniyorsa (!), çelişkinin ortasına
saplanmış, kör cehalet tarafından ıskalanan bir gafın
tutsağı olmuş demektir…
Çünkü bizzat sekülerizmin tecelligahı haline dönüşmüştür.
ABDESTLİ KAPİTALİZM 'e sıra gelmesin diye, kavram
fetişizmi yaratanlar, sıra kendilerine geldiğinde kaçacak
delik arayacaktır...
NED’in kimlere, nasıl ve ne amaçla fon verdiğini anlamak
için; hiçbir siyasi ideolojinin verisine mahkum
değilsiniz. Girin sitelerine bakın, kimlere fon verilmiş;
fon verilen STK’lar şimdiye kadar ne yapmış ?
YANİ Hılf’ul Fudul benzetmesi ile aklanmaya çalışılan
Helsinki Yurttaşlar Derneği, NED fonları ile kurulmuştur.
Elbette NED fonları ile kurulan bu tip derneklerin
tüzüğünde;
-"Biz, Kapitalizmin hegemonik ilişki biçimini hakim
kılmak istiyoruz." Demezler…
11 Eylül sonrası üretilen ‘’radikal islam’’ ve
alternatifi olarak dayatılan ‘’moderate İslam/abdestli
kapitalizm’’ arasında gidip gelen toplumun, terör
karşısında demokrasi, devlet karşısında özgürlük gibi
ihtiyaçlar üretilip, bunlara entegre edilmesi, belirgin
bir projedir.
Bu projenin bölgesel ayağını çekenler; Graham Fuller’ler,
Brezinsky’ler, Hunthington’lar, Soros’lardır. Graham
Fuller’in Yeni Türkiye Cumhuriyeti adlı kitabını
okursanız, Helsinki Yurttaşlar Derneği kurucuları ile
‘’her kelimede mutabık’’ olduklarını görürsünüz. Eğer
Hılf’ul Fudul buysa; bu çelişkidir.
Küresel Sisteme eklemlenmek, ‘’miskinlerin mallarını
koruyan’’ Hılful Fudul’a denk gösteriliyorsa, Oryantalizm
amaçlarına ulaşmış ve tarihselliğimiz çökmüş demektir.
Yazık!Çünkü; insanlığın kaynaklarına göz dikmiş bir zulüm
şebekesini ‘’erdemli olarak tanımlamak’’, Yazar Ali
Bulaç- ın ilgili makalesinde de belirttiği gibi, 60 yaşın
getirdiği bir sonuç olsa gerek…
Sizlerin Medeniyetler Çatışması dediği, Açık toplum
dediği, Amerikan Rüyası dediği şey; bizim dinimize göre
‘’şirk dininin endadlarıdır.’’
Soros’un özgürlük jargonlarına hapsolup, biz özgürlük
istemiştik(!) diye söylenenler, açların, miskinlerin,
kredi kartı mağdurlarının halet’i ruhiyesinden bihaber
olsa gerek; özgürlüğü sadece ‘’ bölme-parçalama-etnik
çelişki ve çatışma, sermayenin özgür dolaşımı,
liberalizm’’ olarak algılıyorlar…
Özgürlük, daha doğrusu halkın özgürlüğü için, ilk hedef
‘’kapitalist sermayedir.’’ Çünkü insanlığı köleleştiren
yegane unsur budur. Devletleri totaliterleştiren çatı,
kapitalizmdir. Faşizmin babası kapitalizmdir…
LİBERALLERİN DARBE KARŞITLIĞI
Vietnam’a düşen bombaları Ergenekoncular attı. Irak’ta
kadınlara da Ergenekoncular tecavüz etti. Afrikayı
yüzyıllarca Ergenekoncular sömürdü. Hindistan’da
Gandhi’nin karşısına dikilen oligark güç; Ergenekondu (!)
Hedef saptırmada son sahne ‘’ergenekon’dur.
Türkiye topraklarında vuk’u bulan tüm darbe ve anti-
demokratik fillerin failinin ‘’Emperyalistler’’ olduğunu
benden çok daha iyi bilen liberal kalemler; hedefi
saklamak, saptırmak ve yozlaştırmak; kitlenin ilgisini
‘’hedeflenen noktaya sürüklemek için ‘’ Ergenekon
fetişizmi yarattılar.
Ama darbelerin arkasında, bu toprakları Pazar olarak
gören sermayenin var olduğunu bile bile, lades dediler…
Ve topluma paranoya pompalayarak, demokrasiyi bir ihtiyaç
haline getirdiler. Bu bir ‘’pazarlama başarısıdır!’’
BUNUN NEDENİ NEDİR ?
Kapitalizmin Rasyonelleşmesi ve akılcı bir us kazanma
evresine geçişi (!) akabinde,, karşısındaki en büyük
engel; ‘’Doğu’nun ortaklaşacı ve kolektif yapılanmaları’’
idi. Ulus devlet, bu noktada önemli bir
hamleydi.Coğrafyamızda ulus devletlerin yapılanması
akabinde, fırsat bu fırsat diyerek, ezelden beri var olan
bütünlüğü parçalama operasyonu başlatanlar için ulus
devlet modeli; kendi dönemi içinde; Emperyalizmin
öngördüğü bir model haline dönüştü.. Çünkü, tek tek,
küçük parçalar halinde yutulması kolay bir ''doğu''
ortaya çıktı...
Bütünlük parçalandı…
Ve şimdi yeniden birleştirilmeye çalışılıyor. Çünkü bunun
adı ‘’globalizm’’dir. Küreselleşme çerçevesinde bölgede
ki üniter yapılar eritiliyor. Bu noktada en önemli
örnekler ‘’Kuzey Afrika’da vuk’u bulan değişimlerdir.
Kapitalizm, liberalizmin özgürlükçü şemsiyesi altında
korunurken, asimile ettiği kavramların içini yeniden
dolduruyor. Mesela ‘’devrim.’’
Devrim, doğu tarihinde daimen; servet ve iktidar
sahipleri karşısında hayata geçer. Bugün ise, diktatör
saplantısı haline dönüşmüştür. Diktatörü devir,
demokratik faşizm ya da kapitalizm ile yönet…
Soros, kurdurduğu vakıf, stk ve üst yapılar ile; açık
topluma geçiş sürecinde, bu kavramları hedef almıştır.
Yeni Dünya’nın elitleri, üst yapısı ki Amerikan Merkez
bankasının sahipleri tarafından oluşturulan bölgesel
projenin işlerliği adına, sağın, solun ve İslamcının aynı
sözde birleştiğini görüyoruz…
ABD ile çelişmeyen, sermaye ile çelişmeyen; sermayeye
hizmet eden bir anlayışın; doğu’ya ait olmadığını
söylemek güç değildir. Hele ki İslam hiç değildir…
Bu anlamda, müslümanım diyenleri uyanık olmaya; örümcek
ağına takılmamak için akıllarını sürekli işler halde
tutmaya ve Ankebut’lara prim vermemeye davet ederim…
(NURJUVAZİ’den…)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma