HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Teskent mushafindaki F ve V harfleri Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Değerli hocam, yemîn Arapça bir sözcüktür, biliyorum Arapça dememden rahatsız da oluyorsunuz, eymânın Türkçe karşılığını söyleyin ki "yeminler"den tam da neyi kast ettiğinizi anlayalım.  
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Bir dilbilgisi "hasta"sinin, kendi görüsünü acikladiktan sonra "Dilbilgisi acisindan durum bu. Ama bunlar gramercilerin kurallari" diyerek ihtiyati elden birakmadigini hatirliyorum.

 

Tilki ulaşamayınca üzüme koruk der. Aklınca cehaletini örter. Kurnaz ya!

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Asla. Cünkü Muhammed nebi "Allah yeminleriniz kime sahipse onlar diyor ama köleleriniz demek istiyor" demezdi. Allah ne söylerse ona razi olurdu o (Yûnus 15). Razi olmayan sizsiniz. O yüzden Kur'ân'i degistiriyorsunuz.

Hocam, Muhammed Türk değildi ve Türkçe bilmiyordu. Sizin bilmediğiniz Arapça dilden konuşuyordu. Onun için siz dersiniz hocam, dersiniz. "Ben yirmi yıldır Türkçe İngilizce okuyup araştırıyorum, sen bilmezsin, Allah'ın ayetleri senin okuduğun gibi değildir, sen değiştiriyorsun ya Muhammed!" dersiniz. Onun dedikleri anlayışına, bildiğiine uymyorsa dersiniz. 

Girdiğiniz çamura iyice saplanıp kalınca,  çıkamayacağınızı anlayınca başladınız çamur atmaya yine. 

Allah Arap elçisini Arapça lisanıyla konuşturdu. Siz, o lisanla yazılmış eserleri ne anlayabiliyor, ne de okuyabiliyorsunuz. Nerden bileceksiniz Allah'ın dediği o" olduğu? Hangi kaynaklardan okuyup araşrırdınız güzel hocam? Gıramer deyip geçmeyin! Gramer dil bilgisidir. Dil bilginiz yoksa saçmalar durursunuz. Siz de Necip Fazıl gibi, "Kuran Arapça değil, Rapçadır", her Allah'ın kulu okuyup anlaya bilir deyin, deyin ki kimsenin size söyleyeceği sözü olmasın.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Fers
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 29 nisan 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 188
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Fers

 

hasakcay Yazdı:

yeminlerinin sahip olduklarina
 
acanlar:
kadin, erkek bütün inananlar.
 
1.
Esler ve
yeminlerin sahip olduklari
ayni konumdadir.
 
Yani
esler nikahliysa
ötekiler de nikahli.

apış aralarını görebilecek kadar yetki sahibi olabilen, eşlerle aynı konumda olan ama aynı anda zikredilirken ayrı tutulabilecek kadar eş olamayan "yeminlerin sahip oldukları"...

...!!!

 

 

Yukarı dön Göster Fers's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Fers
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Hocam, sükunetimizi korursak bize söylense bizi rahatsiz edecek olan sözleri muhatabimiza söylemeyiz; arti, abes söz etmeyiz. Lütfen hocam.

 

Örnegin, "Hani Allah köleligi bir cirpida kaldirdiydi..." Muhammed 4 ile kaldirdi, efendim. Ama daha önce edinilmis olan köleler elbet olacak.

 

Kendilerini evlendirmeniz istenen ibadikum ve imâikium onlardir. Sakin akil bunu görür.

 

Yemînin bir tek anlami mi var? Hayir. EYMÂN iki anlama gelir. Bunu daha önce söyledim. Sakin akil bellek sahibidir, hatirlar. Alintiliyorum:

 

eymânukum: 1.yeminleriniz, 2.sag elleriniz

meleket: malik oldu, sahip oldu.

 

SAG EL kaba kuvveti ve dayatmayi cagristirdigi icin yanlis ifadedir. 4:33’te akadet eymânukum deniyor. Bunu Diyanet dahil herkes yeminlerinizin bagladigi diye tercüme etmis. Dogru kelime: yeminleriniz.  

 

Mâ meleket eymânukum: yeminlerinizin sahip olduklari

 

Dikkat. Birilerinin sahip oldugu degil edilen yeminlerin sahip oldugu kimseler. Yeminleriniz sizi yükümlü kilar, sahip degil. (Yeminleriniz kime sahipse, yemininiz geregi, onlara siz sahip cikacaksiniz; sahip olmayacaksiniz.) 

 

Allah ne diyorsa o.

 

Aslinda

sözü edilen yemin

iki cesittir:

 

1.Öyle birisiyle evleniyorsaniz yemininiz (sözlü?) nikahtir (23:6, 33:50, 33:52, 70:30).  

2.Birisinin bakimini üstleniyorsaniz "Vallahi ben ona iyi bakacagim!" diye ettiginiz yemin (4:3, 24:33...)

 

Tilki ulasamayinca üzüme koruk der. Aklinca cehaletini örter. Kurnaz ya!

 

Dilbilgisi kitabi yazdim. Talim Terbiyenin onayiyla Anadolu Liselerinde ders kitabi olarak okutuldu. Korugu üzümden ayiracak kadar birikimim var, övgü Allah'a.

 

"Dilbilgisi acisindan durum bu. Ama bunlar gramercilerin kurallari" diyen bir gramer "hasta"sindan söz etmistim, ona gelince bir Arapti. O cahilse siz... Af edersiniz.

 

Merhaba Fers. Itiraziniz:

apis aralarini görebilecek kadar yetki sahibi olabilen, eslerle ayni konumda olan ama aynı anda zikredilirken ayrı tutulabilecek kadar es olamayan "yeminlerin sahip oldukları"...

Güzel kardesim, nikahlarinin türü degisik. O degisik olan nedir tam olarak bilen yok. Ama degisik oldugu belli. Cünkü güzellikleri Muhammed nebinin hosuna giden kadinlara secenek yapiliyorlar (Ahzâb 52):

Nebi! Bundan sonra kadinlar sana helal degil. Onlari güzel bulsan bile "ezvâc"in ile degistirmen de. Ama yemîninin sahip olduklari baska. 

Ahzâb 52'den sonra nebinin,  hosuna giden baska kadinlarla "ezvâc"indan birini degistirmesi de yasak. Ama o kadinlari Araplara has eski bir nikah (Layth) ile es aldiysa onlarin nikahini "ezvâc"inin nikahi haline dönüstürebilir. Yoksa ayet 1.gecersiz, 2.tutarsiz hale gelir. 

Yazi cok uzadi. Ayrintiya ihtiyaciniz varsa baska bir yazida aciklamak üzere ve

 

sevgi ile,

Hasan Akcay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Hocam, sükunetimizi korursak bize söylense bizi rahatsiz edecek olan sözleri muhatabimiza söylemeyiz; arti, abes söz etmeyiz. Lütfen hocam.

Örnegin, "Hani Allah köleligi bir cirpida kaldirdiydi..." Muhammed 4 ile kaldirdi, efendim. Ama daha önce edinilmis olan köleler elbet olacak.

Kendilerini evlendirmeniz istenen ibadikum ve imâikium onlardir. Sakin akil bunu görür.

Yemînin bir tek anlami mi var? Hayir. EYMÂN iki anlama gelir. Bunu daha önce söyledim. Sakin akil bellek sahibidir, hatirlar. Alintiliyorum:

eymânukum: 1.yeminleriniz, 2.sag elleriniz

meleket: malik oldu, sahip oldu.

SAG EL kaba kuvveti ve dayatmayi cagristirdigi icin yanlis ifadedir. 4:33’te akadet eymânukum deniyor. Bunu Diyanet dahil herkes yeminlerinizin bagladigi diye tercüme etmis. Dogru kelime: yeminleriniz.

Mâ meleket eymânukum: yeminlerinizin sahip olduklari

Dikkat. Birilerinin sahip oldugu degil edilen yeminlerin sahip oldugu kimseler. Yeminleriniz sizi yükümlü kilar, sahip degil.

(Yeminleriniz kime sahipse, yeminizin geregi, siz onlara sahip cikacaksiniz; sahip olmayacaksiniz.)

Allah ne diyorsa o.

Aslinda

sözü edilen yemin

iki cesittir:

1.Öyle birisiyle evleniyorsaniz yemininiz (sözlü?) nikahtir (23:6, 33:50, 33:52, 70:30).

2.Birisinin bakimini üstleniyorsaniz "Vallahi ben ona iyi bakacagim!" diye ettiginiz yemin (4:3, 24:33...)

 

Pes doğrusu...

Nerden bulursunuz, nasıl uyduruyorsunuz pes doğrusu. Muhammed 4'te köle ve kaldırdı lafları var mıdır? Allah ne dediyse o, diyorsunuz. Bağışlayın beni, aklım sakin, ama ben sakin olamıyorum. Bu ayeti Köleliğin kaldırıldığına delil olarak getiriyorsunuz. Bu yaptığınıza yorum bile denmez. Hatırlamadığımdan değil, kanıt değeri olmayan sözlerinize cevap yazmadım, yazmalıymışım meğer. Demek yanlış yapmışım. Olsa olsa siz, "Fe şuddû ELVESÂQ"dan "köle"yi, "Fe immâ MENNEN ba'du ve immâ FİDÂEN"den de "kaldırdı"yı bir çırpıda çıkarıverdiniz. Akıl var vicdan var, bu dediğinizi Allah mı diyor siz mi diyorsunuz? Muhammed'in savaş esirlerini köleleştirdiğini bırakın Kuran, tarih de söylemiyor. Kureyş müşrikleriyle yaptığı ve onda esir aldığı ilk ciddi savaş Bedirdir. Bedir'de esir aldıklarını köle yaptığına dair var mıdır Kuran'da bir işaret, tarihte bir bilgi? Bağışlayın beni, sormak zorundayım, "fe immâ mennen ba'du ve immâ fidâen" derken Allah, Türkçe olarak, tam ne diyor? 

Devam! Özür dilerim hocam, daha sakin olmaya çalışacağım.  

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Muhammed 4'te köle ve kaldırdı lafları var mıdır?

 

Hayir. Köleligin kaynagini kurutma var. Mevcut köleleri kafeslerdeki kuslara benzetirsek yapiskan bataklik onlarin yakalanip kafese konmasini saglayan kaynak olur. O kaynak kurutuluyor.

 

Kafirlerle karsilastiginizda vurun boyunlarini. Ta ki onlari dize getirinceye kadar. Iste o zaman baglari saglam atin. 

 

 
Baglari saglam atin -fe şuddûl vesâk

 

Sonra ya

iyilik olarak-fe immâ mennen ba’du ya da

fidye ile -ve immâ fidâen.

saliverin...

 

Bu kadar.

 

Yani

ya

salivereceksiniz ya da
salivereceksiniz.

Nokta.
Allah'in emri bu.

Baska hic bir seceneginiz yok.
Alikoyup köle yapmak yok.

Örnegin tutsak aldiklariniz kadin olsun.

Bazilarinin yaninda cocuklari var. 
Onlari düsmana malzeme tasirken yakaladiniz;
su anda tutsak olarak tutuyorsunuz

ama

ateskes anlasmasi yapilir yapilmaz
salivereceksiniz.

Zaten onlari saliverecek olan, devlettir. Sizin sahis olarak yetkiniz yok. Olamaz. Yoksa devlet, devlet olmaktan cikar.

Bir cocuk ya da kadin, devlet yönetimine bas vurdu diyelim. "Beni salivermeyin!" diyor.

Cünkü evi barki yakilip yikilmis, bütün yakinlari savasta öldürülmüs. Gidecek yeri, siginacak kimsesi kalmamis. "Beni siginmaci kabul edin."

Edersiniz.

Artik tutsak degildir o; 
devlete siginmistir.

Vatandas olarak siz isterseniz yetkili makama bas vurursunuz ve dersiniz ki "Ben o siginmaciya talibim." Devlet sizi aday olarak arastirir ve uygun bulursa onu yemin karsiligi size verir.

Adi gecene iyi bakacaginiza dair her halde bir yüklenme belgesi imzalayacaksiniz. Sizin yemininiz odur.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Baglari saglam atin -fe şuddûl vesâk

Sonra ya

iyilik olarak-fe immâ mennen ba’du ya da

fidye ile -ve immâ fidâen.

saliverin...

Bu kadar. Yani

ya
salivereceksiniz ya da
salivereceksiniz.

Nokta.
Allah'in emri bu.

şuddûl vesâk, esirleri sıkı skıya bağlayın, kaçmasınlar.

Burada size iki seçenek sunulmuşken siz onu, "ya salıvereceksiniz ya da salıvereceksiniz" diyerek teke indirdiniz. O zaman tutsak etmenin ve sıkı bağlamanın ne anlamı kalır? Halbuki, ister salıverirsiniz, ister salıvermezsiniz. Keyfiniz bilir. 

Nerden bildiniz Allah'ın böyle dediğini, Allah'ın emrinin bu olduğunu? Nasıl bildiğiniz mennenin salıverin olduğunu,? Yine nasıl bildiniz fidâenin fidye ile salıvermek olduğunu? ya salivereceksiniz ya da salivereceksiniz. Ya, Allah aşkına nasıl böyle kesin konuşabiliyorsunuz, nasıl böyle emin hüküm verebiliyorsunuz? Allah'ın kesin emrinin bu olduğunu nasıl anladınız? Peygamber değilsiniz ki peygamber gibi kesin konuşasınız, noktayı koyasınız. Dikkat edin, fidye dememiş. Kuran'da fidye geçiyor, fidye de var. Ama savaş esirleri hakkında yok, geçmiyor. 

Ben de şunu anlıyorum Allah'ın bu dediğnden: Ya ihsanda bulunacaksınız, onlara bir iyilik yapacaksınız, ya da keseceksiniz, kurban edeceksiniz onları. İster onlara iyilikte bulunun (canlarını bağışlayın), ister onları kesin/öldürün! Muhayyersiniz.

Ve diyorum ki burada ev  (yahut) bağlacı size ihtiyarilik sunuyor, zorunluluk değil. Yok öyle; ya salıvereceksiniz ya da salıvereceksiniz. Burada biribirine zıt iki seçenek sunulmuş size.

Fidâen'in asıl anlamı, feda etmek/ kurban etmek.

İlla da fidye söz konusuysa eğer burada, fidâen'in anlamı, "fidye olarak vreceksiniz" olmalıdır, "fidye alarak salıvereceksiniz" değildir.

Kestirip atmayın hemen. Araştırın, sorun başka anlamı da var mı, öğrenin, düşünün, ondan sonrada yine kesin hüküm vermeyin! Çünkü her söylediğniz nihayetinde bir yorumdur ve her çeviri sözün aslı değildir, Allah'ın kesin muradı o olmaya bilir.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

hanif06 Yazdı:
Baglari saglam atin -fe şuddûl vesâk

Sonra ya

iyilik olarak-fe immâ mennen ba’du ya da

fidye ile -ve immâ fidâen.

saliverin...

Bu kadar. Yani

ya
salivereceksiniz ya da
salivereceksiniz.

Nokta.
Allah'in emri bu.

Nerden bildiniz Allah'ın böyle dediğini, Allah'ın emrinin bu olduğunu? Nasıl bildiğiniz mennenin salıverin olduğunu,? Yine nasıl bildiniz fidâenin fidye ile salıvermek olduğunu? ya salivereceksiniz ya da salivereceksiniz. Ya, Allah aşkına nasıl böyle kesin konuşabiliyorsunuz, nasıl böyle emin hüküm verebiliyorsunuz? Allah'ın kesin emrinin bu olduğunu nasıl anladınız? Peygamber değilsiniz ki peygamber gibi kesin konuşasınız, noktayı koyasınız. Dikkat edin, fidye dememiş. Kuran'da fidye geçiyor, fidye de var. Ama savaş esirleri hakkında yok, geçmiyor. 

Ben de şunu anlıyorum Allah'ın bu dediğnden: Ya ihsanda bulunacaksınız, onlara bir iyilik yapacaksınız, ya da keseceksiniz, kurban edeceksiniz onları. İster onlara iyilikte bulunun (canlarını bağışlayın), ister onları kesin/öldürün! Muhayyersiniz.

Ve diyorum ki burada ev  (yahut) bağlacı size ihtiyarilik sunuyor, zorunluluk değil. Yok öyle; ya salıvereceksiniz ya da salıvereceksiniz. Burada biribirine zıt iki seçenek sunulmuş size.

Fidâen'in asıl anlamı, feda etmek/ kurban etmek.

İlla da fidye söz konusuysa eğer, burada fidâen'in anlamı, "fidye olarak vreceksiniz" olmalıdır, "fidye alarak salıvereceksiniz" değildir.

Kestirip atmayın hemen. Araştırın, sorun başka anlamı da var mı, öğrenin, düşünün, ondan sonrada yine kesin hüküm vermeyin! Çünkü her söylediğniz nihayetinde bir yorumdur ve her çeviri sözün aslı değildir, Allah'ın kesin muradı o olmaya bilir.

Kendimce arastirdim. Istisnasiz bütün meallerde "fidâen"in Türkcesi: fidye karsiliginda

 

Artık bundan sonra ya karsiliksiz ya da fidye karsiligi salıverin. DIYANET

onlari ya karsiliksiz veya fidye karsiliginda salin. E YUKSEL

Sonra da ya bir lütuf veya bir fidye. IBNI KESIR.

sonra ya bir lütuf olarak yahut fidye karsiligi (onlari serbest birakin) M ESED

sonra artik ya lutfen birakir veya karsiliginda fidye alirsiniz. S ATES

sonrasi ya bir bagislama ya bir fidyedir. Y N ÖZTÜRK

 

Sizin yaptiginiz cevirinin bunlara istisna olusturmasini anlarim. Ama ikna edici kanitlarinizi görünceye kadar bunlara inanacagim.

 

Cünkü siz Arapcanizin rakipsiz oldugunu iddia ediyorsunuz ama ben öyle olmadigini gördüm.

 

Örnegin "mâ tâbe lekum min en-nisâ"yi hosunuza giden kadinlar, "qavvâm"i yönetenler diye tercüme edip "Muhataplar 23:5'te bütün inananlar, onun devami olan 6'da yalnizca erkeklerdir!" dediginizde.

 

Yine de "fidâen"le ilgili kanitlarinizi görmek isterim. Ikna oldugum anda Muhammed 4'ü sizin gibi okur, "Allah razi olsun," derim.

 

Sevgi ile,

Hasan Akcay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Şimdiye kadar ikna olduğunuza şahit olmadım. Nasıl ikna edeceğimi söyleyin de ikna edeyim sizi? Kanıt istiyorsunuz, kanıt nedir sizce, nasıl bir kanıt istiyorsunuz benden? Ben diyorum ki "fidâen" feda etmek, kurban etmek, öldürmektir. Bunun asıl anlamı, birincil anlamı budur. Siz benden kanıt istiyorsunuz. Şayet size mevcut meallerden birini kanıt gösterebilir isem inanacak mısınız bana? Mâ meleket eymân konusunda onlarca meal "köleler ve cariyeler" diyor, siz buna inandınız mı? Yine de durmadan "Allah'ın ne dediği" demediniz mi? Sözlüklerde bu anlama olduğunu okuya bilirsiniz. Tefsir kitaplarında, seçeneklerden birinin de "o esirleri öldürmek" olduğunu da okuya bilirsiniz. İmam (devlet) isterse o esirleri öldürür, isterse salıverir, imam muhayyerdir, diyorlar. Siz diyorsunuz ki hayır, ya salıvereceksin, ya salıvereceksin. Sonrada kanıt getirin, beni ikna edin, inanayım diyorsunuz. Benim dediklerim, sözlüklerde, tefsir kitaplarında ve sizin okuyabildiğiniz meallerde var. Sizce başka kanıt nedir? Söyleyin bulup getireyim size o kanıtları da. samimi değilsiniz söyminizde.

Arapcanizin rakipsiz oldugunu iddia ediyorsunuz.

Ben gercegin öyle olmadigini gördüm. Örnegin "mâ tâbe lekum min en-nisâ"yi hosunuza giden kadinlar, "qavvâm"i yönetenler diye tercüme ettiginizde.

Hayır, iddia etmiyorum ve etmedim. Siz doğru söylemiyorsunuz. O verdiğiniz örneklerin, önde gelen meallerde o şekilde manalandırıldığını da bildiğiniz halde böyle diyorsunuz.  Bunun doğru olmadığının, sizin dediğinizin doğru olduğunun var mı kanıtı? Siz ikna edici kanıtlarınızı getirin ben size inanayım ve gelip elinizi öpeyim.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

<< Önceki Sayfa 10 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats