HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: GÖBEKLİTEPE: 12.000 Yıllık Ayet Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
ebukerem
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 mart 2009
Gönderilenler: 483
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebukerem

GÖBEKLİTEPE: YERİN ALTINDAN GELEN 12.000 YILLIK AYET

1- GİRİŞ

"Tanrı" ve buna bağlı olarak "Din" kavramlarının 21. Yüzyıla kadar anlamlandırılmasında üç temel görüş varolagelmiştir. Bunlardan birincisi "bir dine inandıklarını" belirten kesim - ki bu makale de bu grup Ehli Kitap olarak adlandırılmıştır -,  ikincisi  "bir tanrıya ya da dine inanmadıklarını" belirten kesim - bu makalede Ateistler olarak adlandırılmıştır - ve üçüncüsü ise Peygamberlerin yolundan giden ve ilk iki gruba göre her çağda çok çok azınlık olarak kalmış, erdemli dosdoğru tertemiz akıl sahibi insanlardan oluşan kesimdir. Bu makalede Mümin-Muttakiler olarak adlandırılmışlardır.

Bu üç grubun Tanrı ve Din kavramları hakkındaki genel kabulleri aşağıdaki gibidir:

Ehli Kitap : " Bu kainatı ve içindeki herşeyi, herşeye gücü yeten, gözle görülemeyen ancak kendisi herşeyi işitip gören, mutlak sınırsız güç sahibi O-TANRI yaratmıştır.  Bazı kavimlere Peygamber göndermiştir, bazı "ilkel" kavimler kendi kendilerine dinler ve tanrılar icat etmişlerdir. O-TEK TANRI tarafından kutsal kılınmış, kendinden bir parça taşıyan, özel insanüstü varlıklar da vardır "

Ateistler : " Bu kainat ve içindekiler tesadüfen oluşmuştur. İnsanlar yeryüzünde evrimleştikten sonra kendilerindeki zeka ile diğer varlıklara üstünlük sağlamışlardır. Günümüzden yaklaşık 6- 7 bin yıl öncesine kadar Avcı-Toplayıcılar olarak bağımsız yaşamışlar ve bu tarihten sonra Yerleşik Hayata geçerek tarım ve hayvancılığı öğrenmişler ve ilk köyleri ve kentleri kurmaya başlamışlardır. Bu esnada ilişkileri, duygu dünyaları da gelişmiş, korkularından, ölümden, umutlarından, bir arada yaşamanın getirdiği koşullardan dolayı TANRI kavramını uydurmuşlar ve buna bağlı olarak DİN denilen kavram ve düzenleri meydana getirmişlerdir. MÖ 5000 lerden sonra her kavim birbirinden etkilenerek bu TANRI ve DİN kavramlarını kopyalayarak ve zenginleştirerek kuşaklar içerisinde birbirlerine aktarmışlardır "

Mümin-Muttakiler : " Bu kainatı ve içindeki herşeyi, herşeye gücü yeten, gözle görülemeyen ancak kendisi herşeyi işitip gören, mutlak sınırsız güç sahibi O-TEK TANRI yaratmıştır.  İnsanlar yeryüzünde biyolojik evrimlerini tamamladıktan sonra Adem formuna geçirilerek kendilerine Halifelik imtihanlarında yüklenen "FUAD-BASAR-SEM'A* ları ile aralarındaki azgınlık ve iktidar savaşları yüzünden hak ve batıl konularını tahrif ederek ayrılığa düşmüşler ve bu nedenle İlk Peygamber ile başlayan süreçte tüm kavimlere Peygamberler gönderilmiş ve Hak ve Batılların referansları O-TEK TANRI tarafından teyid edilmiş, insanlara TANRI, DİN, AHİRET kavramları yani yaratılış amaçları duyurulmuştur. Her peygamberden sonra, o kendilerine Vahiy verilen topluluklar bu TEK DİNİ çıkarları doğrultusunda tahrif ederek parçalamışlardır. Tüm insanlık bu süreçte ÇELİŞKİSİZ TUTARLI SÜREKLİ olan yani HAK olanı Batıllardan ayıklamak ve Hak'kın yanında yer alan bir hayat sürerek yaratılış amacını gerçekleştirmek ile imtihan olmaktadır.

Bu konunun detayı sitemizde bulunan "İSLAM ve DİĞERLERİ" adlı çalışmadan okunabilir.

*FUAD-BASAR-SEM'A: Kuran'da insana Adem formuna geçirilişte verilen ve tüm hayvanlardaki beyinsel zekadan farklı olarak, işittiğini, gördüğünü, olayları yani tüm duyuları ile dış dünyadan algıladıklarını ve iç dünyasındaki duygularını beraberce değerlendirebilerek, İYİYİ KÖTÜDEN, HAKKI BATILDAN, ADALETİ ZULÜMDEN ayıklama yetisine sahip bilinç, ve bunlar arasında tercih yapabilecek yetkinlik/irade olarak tanımlayabiliriz. İşte insanı diğer tüm canlılardan ayıran tek özelliği budur. Bu kavramlara (biyolojik beyin zekasını kastettiğimiz akıl kavramı ile birbirine karıştırmamak şartıyla), AKIL-FITRAT-VİCDAN da diyebiliriz.

 

2- Günümüze kadar konu hakkındaki deliller

Bu üç grubun iddia ettikleri görüşleri için öne sürdükleri deliller şu şekildedir:

Ehli Kitap :  Vahiy mushafları, Din kitapları, Alimlerinin sözleri, Efsaneler, İlahiyat Fakülteleri Dinler Tarihi Kürsüleri kabulleri

Ateistler : Arkeolojik kazılar sonucu elde edilen bir "Tanrı ve Din" içerikli kalıntıların en geç MÖ 5000 yıllarına tarihlenmesi, felsefecilerinin ve Antropoloji kürsülerinin kabulleri

Mümin-Muttakiler : Vahiy mushafları, Hayat, Olaylar, İnsan, Toplumlar, Bilimsel Veriler ve benzeri tüm araçların kendi arasındaki ve birbirleri ile olan ÇELİŞKİSİZ TUTARLI SÜREKLİ bağlantısını görmeleri ve asla yıkılamayan bu çelişkisiz önermeye olan GÜVENLERİ ( iman ) ve bununla birlikte insanların beyin çalışma prensibine göre duyu ve duyguları ile algılayamadıkları hiç bir şeyi tasavvur edememe-modelleyememe-kavramlaştırarak isim koyamama delili de ayrıca bir teyit oluşturmaktadır. ( Tanrı ve Ahiret kavramları bunun en bariz örneğidir )

 

Görüldüğü üzere konunun BİLMEK ya da BİLMEMEK açısından bakıldığında bu güne kadar Ateist önermenin mantıklı olduğu izlenimi edinilebilir ve Ehli Kitapların buna karşı sürekli tereddütleri ve meydan okuyamamaları hatta kendilerince bir  " SEMAVİ DİNLER - İLKEL DİNLER " tanımlamasına gitmiş olmaları da bunu göstermektedir.

Buna mukabil Mümin-Muttakiler çağlar boyunca " Tek TANRI vardır ve bu nedenle TEK DİN vardır, insanlar Tanrı kavramını, Ahiret kavramını yaratamaz, din yaratamaz, kendilerine gelmiş Peygamberlerden ve onların getirdiği O-TEK TANRI'nın dinini tahrif ederek ondan kendilerince dinler türetebilirler ve şu anda yeryüzündeki tüm dinler bu şekilde türetilmiştir " şeklindeki sapasağlam ve tutarlı önermeleri ile karşı çıkmışlardır.

Özellikle Atesitlerin, bu çelişkisiz ve tutarlı söz karşısında bu güne kadar son diyebildikleri "Somut delil yok, insanların yerleşik hayata geçtikten sonra birçok dini kalıntı bulundu ve lakin bundan öncesine ait zerre somut bir şey bulunmamaktadır" sözüdür.

İşte tam bu esnada 1995 de keşfedilip yaklaşık 17 yıldır kazıları devam eden ve en azından bir süre daha devam edeceği belli olan,  Urfa şehrine 15 km. uzaklıktaki Göbeklitepe arkeolojik alanında ortaya çıkartılan "ŞEY", kazının başkanlığını yapan Prof. Klaus Schmidt ve ekibini şu itirafı yapmak zorunda bırakmıştır:

" Tüm bu ipuçları bir araya toplanırsa, Göbeklitepe'nin oldukça gelişmiş ve FARKLI DİN SİSTEMİNE SAHİP avcı-toplayıcı topluluklar için önemli bir DİNİ MERKEZ olduğu kesinleşir. Göbeklitepe'deki anıtsal dini mimari, tarihteki kilit olaylardan biri olan tarım ve hayvancılık hakkındaki kanılarımızı DERİNDEN DEĞİŞTİRİR. "İlk önce TAPINAK (DİN t.f.) olmuştur sonra KENT" cümlesi bu süreç için uygun bir tanımlamadır" Aktüel Arkeoloji Dergisi Röportajı -Mayıs Haziran 2012

" İnsan, Kültürel Antropoloji ve Dinler Tarihi hakkında bu güne kadar söylediklerimizin, kabullerimizin kökten yanlış olduğu anlaşılmıştır, tüm bunların Göbeklitepe'den sonra yeniden düşünülmesi gerekmektedir" Prof. Klaus SCHMIDT- Göbeklitepe Resmi Tanıtım Filmi Röportajı

 

3- Göbeklitepe'de bulunan "ŞEY" ne anlama gelmektedir?

Bu noktada günümüze kadar yapılan tüm çalışmalar ve bulgular neticesinde ulaşılmış olan kronolojik tabloya bir göz atmakta fayda var. İnsanın yeryüzünde bundan yaklaşık 200 bin yıl önce "Akıllı İnsan - Homo Sapiens" olarak Afrika'da yaşamaya başladığı ve gene bundan 30-40 bin yıl önce Afrika'dan diğer kıtalara göç ederek yayıldığı bilimin kabulüdür.

MÖ 6.000 lere kadar Avcı-Toplayıcı Taş Devirleri

MÖ 5.000 ler Tarım ve Hayvancılık ve Kentler - "Tanrı ve Din kavramlarının ortaya çıkışı"

MÖ 3.200 Yazının Bulunuşu

Bu kabaca verilen tarih cetveli Göbeklitepe buluntularına kadar mantıklı gözükmekteydi. Buna kadar yeryüzünde bulunan en eski Tanrı ve Din içerikli buluntular en geç MÖ 5000 lere kadar tarihlenebiliyordu.

Bugüne kadar yapılan kazılar ve buluntulara uygulanan Radyo-karbon14 ve Dendrokronoloji testleri ile ulaşılan sonuç Göbeklitepe'deki yapıların yaklaşık M.Ö 10.000 'lerde meydana getirildiğini göstermiştir.

Bu avcı-toplayıcıların bugünkü Ateist tezin aksine MÖ 10.000 lerde yaklaşık 300 metre çapında bir dairesel alan içerisinde devasa bir TAPINAK inşa ettiklerini ve  TANRI ve DİN ile içiçe yaşadıkları ve burada nusuklarını (ritüeller) yaptıklarını göstermektedir. Görenleri hayrete düşürecek ve bilim insanlarını şok uğratacak derecede gelişmiş ve düzenli bu yapıların gerek kendileri gerekse üzerlerindeki sembolizm ile anlatılanlar gerçekten Ateist önermenin belini kırmış ve tarihin çöplüğüne göndermiştir. Bu aynı zamanda gelgitler içerisindeki ve sabit bir önermeye de sahip olamayan tüm Ehli Kitapların ( SEMAVİ DİNLER - İLKEL DİNLER ) önermesini de yerle bir etmiştir. Mümin-Muttakilerin çelişkisiz sürekli önermesine yerin altından gelen bir ayet olmuş ve onları desteklemiş mutmain kılmıştır.

Uyarı: Bu buluntulara gene aynı hataya düşerek "İLK TAPINAK" dememeleri gerekmektedir. " ŞU ANA KADAR BULUNANLARIN EN ESKİSİ" doğru tabirdir, çünkü dünyanın başka bölgelerinde de aynısını ya da daha eski tarihlisini bulmaları çok muhtemeldir.


4- Göbeklitepe kazılarının bulgularının özet tanıtımı

Urfa il merkezine yaklaşık 15 km uzaklıkta, Mezopotamya'nın Andolu'dan giriş kapısı olan tarihi Harran bölgesinin hemen kuzeyinde, doğu, batı, kuzey ve diğer ara yönlerden gelen yolların içinde olduğu uçsuz bucaksız dümdüz platoların tam bu giriş kapsının önündeki kilometrelerce uzaklıklardan görülebilen tek tepenin üzerinde yer alan "TAPINAK" konum itibarı ile de inanılmaz özel bir yer olduğunu göstermektedir.

MÖ 10.000'lerde bu verimli topraklarda avcı-toplayıcı olarak yaşayan kavimlerin tam geçiş noktalarında olması bunun özellikle seçilmiş bir yer olduğunu çok açık göstermektedir.

Şu ana kadar yapılan kazılarda 4 adet tapınak ortaya çıkarılmış, 14 adet tapınağın daha yer altında olduğu tespit edilmiştir.

Tapınaklarda kullanılan ana form, çevresi tribünlerle çevrilmiş, tabanı düz, ortada 2 adet T biçimli taş ( Üzerinde GÜNEŞ ve AY sembolleri olanı ve üzerinde BOĞA sembolü olanı ) ve çevresinde bunlardan daha kısa 12 adet T biçimli taş ( üzerinde çeşitli ve zengin hayvan figürleri ve şekiller olan ) şeklinde özetleyebileceğimiz bir şekildedir.

Taşlar üzerindeki sembolizm ve figürler ve anlatılar çözülmeyi beklemektedir. Buna karşın elimizdeki Vahiy Kitapları ve tüm Ortadoğu medeniyetlerinden bildiklerimiz ile beraberce yorumlandığında bunların da o dönemdeki, bu Göbeklitepe El-Beyt'ini kuran ve burada insanlara TEK TANRI ve AHİRET öğretisini yani İSLAM öğretisini yapan Peygamber(ler)'in Tanrı'nın vasıflarını, Ahiret hayatını, Melekler ve Vahiy öğretilerini, İnsan'ın anlamını öğrettikten sonra, o insanların sembolleri ile bunları anlatışından başka bir şey olmadığı çok açık görülmektedir.

Tüm Mezopotamya uygarlıklarının MÖ 5.000 lere kadar uzanan ve genel adı GEZEGEN KÜLTÜ olan, en üstte yaratıcı Tek Tanrı ( sembolü Güneş - sami dilde Şameş ), bunun altında O Tek Tanrının Oğlu diye nitelenen Ay Tanrısı ( Genelde Kral - sembolü Ay - sami dilde Sin ) ve Dişi Tanrıça ya da diğer kutsal kişiler için kullanılan YıldızTanrısı ( sembolü Yıldız - sami dilde İştar ) dini inançlarının köklerinin nereye dayandığı da ortaya çıkmaktadır.

Tepenin üst kısmında yer alan tapınak alanı yaklaşık 1000 yıl kullanıldıktan sonra, sebebi anlaşılamayan bir nedenden dolayı insan gücü ile toprak doldurularak örtülmüş, tam olarak gömülmüştür.

Ayrıca, gene Anadolu da verimli hilal içerisinde yer alan, Çayönü, Hallan Çemi, Nevali Çoli kazı alanlarında, MÖ 7-8 binli yıllara tarihlenen ve tip olarak Göbeklitepe Tapınağının minyatürleri sayılabilecek tapınaklar da bulunmuştur.

Ayrıca, İngiltere'de bulunan ve kendisine en eski tapınak denen megalitik STONE HENGE, Adıyaman ( MÖ 8000), Çatalhöyük ( MÖ 7000 ), Ege Latmos ( MÖ 6000 ) ve İspanya'ya bağlı Menorca adasındaki (MÖ 5000) Tapınak kalıntılarının formları da Göbeklitepe ile benzerdir.

İnsanlık tarihinde Mümin-Muttakilerce sürekli anlatılan, O TEK TANRI inancının tüm "dinlerce" kabul edilmesi ve her peygamber tarafından kavimlerine bu öğretinin tekrar tekrar hatırlatılmasına rağmen, kuşaklar içerisinde o Tek Tanrı'nın isminin altına ( min dunillah ), Peygamberler, Melekler, Salih kişiler, Krallar ve hanedanları, Din adamları, Milli kahramanların, O TEK TANRI'dan aldıkları "nur" "yetki" v.b. ayrıcalıklar ile tanrılaştıklarına inanılarak oluşturulan TANRILAR HİYERARŞİSİ ( şirk )'nin Mezopotamya bazındaki tecellisinin bu şekilde olduğu da ayrıca ispatlanmıştır.

Sitemizde bulunan "İSLAM ve DİĞERLERİ" ve "İBRAHİM PEYGAMBERİN MUHTEŞEM TEBLİĞİNİN ASIL ANLAMI" isimli çalışmalar okunursa bu zincir çok detaylı görülebilecektir.

Göbeklitepe'de 12.000 yıl önce kurulan bu El-Beyt çevresinde tabii ki hiç bir ev v.b. yerleşim yeri bulunmamaktadır, o dönemde insanların hepsi avcı-toplayıcılar olarak yaşamaktadır. Köylerin ve kentlerin kurulmasına daha 5.000 yıl kadar zaman vardır. İlginç olan bir diğer buluntuda bu Tapınakların biraz ilerilerindeki mezarlardır. O dönemde bu tapınaklara gelen insanların orada yapılan faaliyet esnasında ölenlerini bu mezarlara gömmüşlerdir. Yapılan testler sonucunda buraya gelen insanların FARKLI IRKLARA MENSUP OLDUKLARI görülmüş ve bu durum da ayrıca kazı heyetini ve konu ile ilgilenen bilim adamlarını bir başka şoka uğratmıştır.

Bu konuyu bana sorduklarında cevabım şu şekilde olmuştur: "bundan 12.000 yıl sonra insanlar Mekke denilen yerde bir kazı yapsalar ve Mescidil Haram denilen bir El-Beyt tapınağı bulsalar onun çevresindeki mezarlıklardan çıkan insan iskeletleri incelendiğinde çok farklı ırklardan oldukları görülecektir, bunda şaşılacak bir durum yoktur."

Göbeklitepe kazılarında bulunanların resmi raporunu ve tüm detaylarını incelemek isteyenler, Kazı başkanı Prof. Klaus SCHMIDT tarafından yazılan ve ISBN:978-9944-75-021-9 ile Arkeoloji ve Sanat Yayınları tarafından basılan "TAŞ ÇAĞI AVCILARININ GİZEMLİ KUTSAL ALANI - GÖBEKLİTEPE - En Eski Tapınağı Yapanlar" isimli kitabı ve MAKER PRODUCTIONS TANITIM TİC LTD ŞTİ ( Tel: 0.212.245 4860 ) tarafından dağıtımı yapılan "GÖBEKLİTEPE-DÜNYANIN İLK TAPINAĞI" adlı Belgesel DVD'yi edinebilirler.

5- Genel Değerlendirme ve Sonuç

Urfa Göbeklitepe'de bulunanlar sonucunda:

a) Ateistlerin en güvendikleri " İnsanlar TANRI ve DİNİ yerleşik düzene geçtikten sonra korkuları, çatışmaları ve çıkarları uğuruna kendileri yaratmışlardır" meşhur tezleri bir kere daha ve tam kendi istedikleri SOMUT BİLİMSEL DELİL ile çökmüştür.

b) Muazzez İlmiye Çığ şahsında somutlaşan " Muhammed Kuranı Yahudilerden, Yahudiler Mısırlılardan, Mısırlılar Sümerlerden kopyaladı" tezi çökmüştür. Hatta kendisine zamanında sorduğumuz " Sümerliler nerden kopyaladı" sorusu da cevabını bulmuştur. Hatırlatmak isteriz ki buna da " e işte onlar da Göbeklitepe'dekilerden kopyalamış" cevabını verirlerse, bu sürecin sonunda gerçekten ilk Peygambere ulaşabilecekler ve Mumin-Muttakilerin çelişkisiz önermesinin sağlamlığına bir delil de kendileri getirmiş olacaklardır.

c) Ehli Kitap İlahiyat Dinler Tarihi Kürsüleri ve alimleri çökmüştür. Semavi Dinler-İlkel Dinler şeklindeki ateistlerinkinden bile daha mantıksız olan önermeleri tarihin çöplüğüne gitmiştir.

d) Kültürel Antropolojinin tüm kabulleri kökünden çökmüştür.

e) O TEK TANRI Allah, Mümin-Muttakilerin kendisine olan güvenlerini bir kere daha boşa çıkarmamış ve yerin altından 12.000 yıl sonra onların güvenen kalplerini daha mutmain edecek, yu'kinuun ( güvendiğinden tatmin olma ) derecesine yükseltecek ayetini bütün muhteşemliği ile insanlara bir "ayatun beyyinatun" olarak göndermiştir.

Bakara 213, tüm anlam bütünlüğü ile 21. yüzyılda bir kere daha İNZAL OLMUŞTUR.

Elhamdülillah.

Selam ile.

Not: Göbeklitepe buluntuları yerinde şahsım tarafından da bizzat incelenmiştir.



__________________
yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Yukarı dön Göster ebukerem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebukerem Ziyaret ebukerem's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats