HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Kur’an ı anlayabilmek adına, yaptığımız y Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Günümüzde İslam ı, Kur’an ı anlamaya çalışırken, öyle kaynaklardan, bilgilerden istifade ediyoruz ki, hiç sorgulamadan, düşünmeden Kur’an süzgecinden geçirmeden yaşamımıza geçiriyoruz. Ne yazık ki bu yol ve yöntemi, geçmişte de büyük bir çoğunluk böyle yaşamış, bugünde öyle yaşıyor. Bu konuya örnek olması adına, yazdığım yazıma bir kardeşimizin verdiği cevap üzerinde, sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum.

 

 

(Sen edille-i şeriyye diye bir şey duydun mu hiç?
Ayrıca hiç kimse Kuran ayetlerini dizip dizip, bak şurada şu yazıyor, o zaman benim aklıma göre şu anlam çıkar, diyemez. Diyen kişi ya din sapığıdır ya ultra mezhepsizdir ya da özel yetiştirilmiş bir siyonisttir.

Sen Kuranın açıklamasının seninin minicik beyninin aldığı kadar olduğunu mu sanıyorsun?
Yürü git, burada çoluk çocuk kandıracağım diye uğraşma.
Her önüne gelen din şarlatanı olmuş.)

 

 

Yukarıdaki sözleri değerlendirdiğimizde, bizler şuan ki aklımız ve mantığımızla, Allah ın emrettiği, bizlere rehber olsun diye gönderdiği Kur’an ın muhkem ayetlerini, anlamamızın mümkün olmadığını, Kur’an ı anlayabilmemiz için, başka kaynaklara mutlaka ihtiyacımızın olduğu anlatılmaya çalışılıyor. Düşünün lütfen beşerin dahi yazdığı bir ilmi kitaba, bu sözleri söylesek, sanırım kitabın yazarı çok üzülürdü.

 

Kur’an ı kendi aklı ve çabasıyla anlamaya çalışanlara da, arkadaşımızın layık gördüğü sözlere üzülmemek elde değil. Bu kardeşimiz Kur’an ı anlayarak okumuş olsaydı, bu yolu ve yöntemi Allah ın önerdiğini bilirdi.

 

Elbette Kur’an ı anlamak adına, bir cümlenin ya da kelimenin ardına düşüp, kendimizce anlamlar çıkarmamız büyük hata olur. Bugün bu hata ne yazık ki yapılıyor. Kur’an da bir kelimeden yola çıkarak, açıkça belirtilmeyen gizli anlamlar yükleyerek, hurafe inançlarımıza delil arama çabası içinde kanıt aranıyor. Bu yöntemde elbette bizleri, yanlışa götürecektir.

 

Bizler inandığımız rivayetlere, kelimelerin ardından kanıt aramak yerine, Allah ın bizlere neler anlattığını, bizlerden ne istediğini, nasıl bir yolu izlememiz gerektiğini, bir bütün olarak anlamaya çalışırsak, en doğru yolu izlemiş oluruz. Daha sonra işimiz daha kolay olacaktır.

 

Kur’an ayetlerini doğru anlamak için, mutlaka Kur’an ın diğer ayetlerinden yararlanmalı ve Kur’an ın bir başka ayetine ters düşecek bir anlamı, manayı çıkarmamalıyız. Allah dinin anası, temeli olan muhkem ayetleri, yine Kur’an içinde verdiği nice örneklerle açıkladığını bizlere anlatır ve yalnız Kur’an ın ipine bizlerin sarılması içinde öğüt verir.

 

Gelin Kur’an bütünlüğünde, arkadaşımızın yazdığı cevabı birlikte değerlendirelim ve üzerinde düşünelim. Önce günümüzde Kur’an ı anlamanın kesin şartlarından sayılan, EDİLLE-İ ŞER’IYYE NEDİR onu anlamaya çalışalım.

 

Geleneksel İslam anlayışına göre, Kur’an ı doğru anlayabilmemiz için, bazı ek bilgilere, beşeri kitaplara ihtiyacımız olduğu anlatılır. Bu bilgiler yoksa Kur’an ı doğru anlamakta mümkün değildir denir. Bunun şartları olarak da şunlar sayılır.

 

1. Kur’an
2. Sünnet
3. İcma
4. Kıyâs

 

Kur’an ı anlamada en önemli kaynak, bizzat kendisi olduğu anlatılır, bu doğrudur. Fakat Kur’an ı, tek başına ayetleri anlamamızın mümkün olmadığı, doğru anlayabilmemiz içinde, peygamberimizin sünneti yani hadislerine mutlaka ihtiyaç duyulduğu vurgulanır. İcma ise, peygamberimizin ölümünden sonra, herhangi bir konuda bütün müctehidlerinin şer’i bir hüküm üzerinde ittifakıyla alınan kararlar olduğu söylenir. Kıyas ise bir şeyi başka bir şeye benzetmek, karşılaştırmak suretiyle anlamaya çalışmaktır.

 

Şimdi gelelim bu dört başlığın, Kur’an ı anlamamızdaki doğruluğuna. Allah Kur’an da birçok kez bizleri uyararak, sizlere yemin olsun ki bu Kur’an ı kolaylaştırdım der. Hatta hala öğüt almayacak mısınız diye de dikkatimizi çekerek, ayetler üzerinde bizlerin düşünmesini emreder. Eğer aklı başında bir insan, ayetleri anlayamayacak olsa, Allah bizlerin, neden ayetler üzerinde düşünmesini istesin? Düşünmeyenlere de ikaz edip, uyarıda bulunsun? İşte bunu da dikkatle düşünmeliyiz.

 

Allah Kur’an ı doğru anlamamız içinde yol gösterir ve Kur’an da, her şeyden nice örnekleri sıraladık ki, anlayasınız diye de açıklama yapar. Bir başka deyişle Kur’an ı, yine Kur’an ayetleriyle anlamamızı öğütler bizlere.

 

 

Sünnete ve peygamberimizin hadislerine gelince.  Yine bu konuda açıklama yapan Kur’an, peygamberimizin yalnız Kur’an a uyduğunu, ümmetine yalnız Kur’an ı tebliğ edip ve yalnız Kur’an ile hükmetme görevi aldığını da çok açık anlatır birçok ayetinde.

 

 Hatta öyle bir örnek verir ki,  eğer elçim sizlere indirdiğime, tek bir söz ilave etmiş olsaydı bizim adımızı kullanarak, onun şah damarını keserdik diye de, çok açık hükmünü vermiştir. Buradan da anlıyoruz ki, peygamberimizin yolundan gitmek isteyen, yalnız Kur’an a sarılmalıdır.

 

Tüm bu bilgileri, Kur’an bütünlüğünde düşündüğümüzde, peygamberimizin Kur’an dışından ne bir hüküm verebileceğini, nede Kur’an ın dışına asla çıkamayacağını anlıyoruz. Eğer bizler Kur’an ı rivayetlere, ya da yüzlerce yıl önce Kur’an ı anlayanların anladıkları gibi anlamaya çalışırsak, hata yaparız.

 

Şunu asla unutmamalıyız. Dine hüküm koyan yalnız benimdir diyen, Allah ın hükmünü asla unutmadan, peygamberimizin adını kullanarak, bugün bizlere iletilen rivayetleri, Kur’an süzgecinden geçirerek almalı ve yararlanmalıyız. Hiçbir doğru bilgi dışlanmamalıdır tek bir şartla, imtihan olduğumuz Kur’an ın onayından geçmesi şartıyla.

 

Diyelim ki bizler Kur’an ayetlerini okuduğumuzda anlamamız mümkün değil, o zaman neden Kur’an ı bizlerin anlayacağı şekliyle peygamberimiz yazdırmadı diye, bir soru gelmez mi akla? Yine düşünmeye devam ettiğimizde, madem bizler Kur’an ın muhkem ayetlerini okuyup düşündüğümüzde anlamamız mümkün değil, bu durumda peygamberimiz Kur’an ile birlikte, ayetlerin açıklanmış halini neden sağlığında yazdırıp bizlere ulaştırmamış? Bakın ne kadar ilginç sorular çıkıyor ortaya.

 

 

Hâlbuki Allah hatırlayınız, yalnız Kur’an ın ipine sarılmamızı, onun üzerinde düşünmemizi ve yalnız Kur’an ı koruması altına aldığını, sizlere gönderdiğim elçimin, yalnız sizleri Kur’an ile uyaracağını söylemiyor muydu bizlere Kur’an da? İmtihanda öyle olmaz mı zaten. Herkes kendisi imtihan için düşünüp, aklını kullanıp, çaba göstermesi gerekmez mi? Allah bizlerin anlayamayacağımız bir kitaptan, sizce sorumlu tutarda imtihan eder mi? Allah bakın elçisinin Kur’an dışına çıkamayacağını, topluma yalnız Kur’an ile hükmedeceğini, çok net nasıl açıklıyor hatırlayalım.

 

 

Nisa 105: Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma.

 

Maide 67: Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.

 

 

Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahye dilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim.

 

Ahzap 2: Rabbinden sana vah yedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.

 

Araf 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

 

Yukarıdaki ayetlere ve buna benzer onlarca ayetlere gözlerini yumanlara, elbette söyleyecek sözümüz olamaz. Madem okuduğumuzda herkesin anlaması mümkün değil, Allah nasıl olurda sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum der, bunu da mı düşünen yok? Elbette düşünme ve akıl devre dışı kalırsa, neyin doğru neyin yanlış olduğu da anlaşılmayacaktır.

 

Allah hem din ve iman adına veliniz yalnız benim, sakın velilerin ardına düşmeyin diye ikaz ettikten sonra, acaba bizlerin rehberi, dinin anası olan muhkem ayetleri, bizlere anlaşılması zor gönderir de, birilerinin ardı sıra bizlerin gitmesini sağlar mı? Nasıl olur da Allah a böyle bir adaleti layık görürüz, bunu damı düşünemiyoruz?

 

Size küçük bir örnek vermek istiyorum. Peygamberimizin yaşadığı dönemde geçen, bir olayı sizlere nakletmek istiyorum. Peygamberimizin anlattığı bir konu, dilden dile nakledilerek, peygamberimizin kulağına kadar gelmiş. Peygamberimiz ben böyle bir şey söylemedim, diyerek söylenen bu sözleri yalanlamış. Çünkü kendi söylediği sözler değiştirilmiş, ilaveler yapılmış ve asıl anlamından saptırılmış. Bakmış ki bu yol çok tehlikeli ve Allah yolundan saptırıcı, hemen kendisinden bundan böyle hadis naklini yasaklamış ve bakın ne söylemiş.

(Allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.

Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11

 

Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar.”

El Hatib, Takyid 33 )

 

 

Elbette bunlarda birer rivayettir, peygamberimizin söylediği rivayet edilir, ama önemli olan Kur’an ın onayını almış olmasıdır. Peygamberimizin ilk önce hadis yazımını yasakladığı, fakat daha sonra izin verdiği anlatılır. Hâlbuki dört halife devrine baktığımızda, dört halife döneminde de, peygamberimizden hadis naklinin, yasağının ciddiyetle takip edildiğini görürüz. Bakın sizlere birkaç örnek.

 

 

Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonra Müslümanları toplayarak şöyle demişti: “Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa düşüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hiçbir şey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, “Bilgimizle sizin aranızda Allah’ın kitabı var” deyin ve onun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kılın”
[Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I, 2-3]

 

Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi Müslümanların Mişnası’dır bunlar.
[İbn Sad/Tabakat 5/140]



Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına göndermekle tehdit etmiştir.
[Tahzırul Havas 10b. ]



Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre o yanında yazılı sahifeler bulunan kimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmış ve “Sizden önceki insanlar, Rab’lerinin Kitabını terk ederek âlimlerinin sözlerine uydukları için helak olmuşlardır” demiştir.
[İbn Abdilberr, 108]

 


Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı? ” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı” cevabını verdi.
[Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30, 31; Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmızı K. Fiten 43]

 

Elbette yukarıda yazdıklarımda, daha önce söylediğim gibi rivayettir, önemli olan Kur’an un süzgecinden geçiyor olmalarıdır. Bizim için kriter Kur’an dır. Onun onayladığı her bilgi, bizlerin başının tacıdır.

 

Şimdide bu konuyu kendi akıl süzgecimizden geçirelim ve diyelim ki, eğer peygamberimizin hadisleri olmasaydı, bizler Kur’an ı doğru anlayamazdık. Bu durumda Allah, kullarının anlayacağı bir rehber göndermemiş diye inandığımızın farkında mıyız?

 

Bugün mezhepleri düşünün lütfen. Aynı konuda dahi, çok farklı hadis nakledilmiş günümüze ve hepside farklı bilgileri içeriyor. Sizce peygamberimiz aynı konuda farklı farklı sözler söyler mi? Bu yöntemle Kur’an ı anlamaya çalışırsak, hangisini doğru kabul etmeliyiz, bunun garantisini veren var mı aramızda?

 

Allah Kur’an ı koruması altına aldığını söyler bizlere. Eğer Kur’an anlaşılması zor bir kitap olsaydı, onun açıklanmış bilgilerini de korumasına almaz mıydı? Lütfen dikkatle düşünelim, madem Kur’an ayetlerini peygamberimizin hadisleri olmasaydı anlayamazdık, acaba peygamberimiz neden sağlığında hadislerini toplatıp yazdırmadı?

 

Hatırlayınız hadis toplama ve kayda geçirme çalışmaları peygamberimiz devrini bırakın, dört halife devrinde de yapılmamıştır. Ancak dört halife devrinden sonra, İslam ın mezheplere bölünmesi ile toplanmaya yazılmaya başlanmıştır. Bu durumda ki düşüncelerinizi lütfen irdeleyiniz. Dikkatle düşündüğünüzde gerçekleri anlayacaksınız. Elbette herkes kendi imtihanını yaşıyorsa, istediğine inanmakta da özgürdür.

 

Hâlbuki Allah yüzlerce ayetinde, bizlerin yalnız Kur’an ın ardı sıra gitmemizi söylediği gibi, Kur’an ayetleri üzerinde bizlerin bizzat düşünmesini de emreder. Bizler eğer dinin anası olan muhkem ayetleri okuduğumuzda anlayamasaydık, yaradan bu sözleri söyler miydi?

 

Düşünün lütfen, herkes kendi yaptıklarından sorumlu tutuluyorsa, her beşer kendi imtihanını bizzat Kur’an dan yaşamakla görevliyse, din ve iman adına veliler edinmeyi Rabbim yasakladıysa, nasıl olurda Allah bizlerin anlayamayacağı hükümler koyar, ondan sonrada bizleri sorumlu tutar, bunu da mı düşünemiyoruz?

 

Böyle bir adaletsizliği, nasıl olurda Rabbimize isnat ederiz, bunu anlamak gerçekten çok zor.  Kur’an ı doğru anlamak için, mutlaka peygamberimizin hadisleri lazımdır demek, büyük yanlış olur. Çünkü bizlere rivayet edilen bilgilerin, peygamberimizin sözleri olduğundan emin değiliz. Bunun garantisini de kimse veremez. Ayrıca bunları söylemek ve inanmak, Kur’an a da saygısızlıktır. Allah hadi bir benzerini getirsinler bakalım derken, acaba bizlerin Kur’an ın karşısına getirdiğimiz kitapların farkında mıyız?

 

Bugün yaptığımız büyük yanlışlardan biriside, mezheplerin, geleneğin dine ilavelerini Kur’an da göremediğimizde, bakın gerçekten Kur’an da her şey yokmuş, deme yanılgısına düşmemizden kaynaklanmaktadır. Şunu lütfen unutmayalım, Allah sizlere her şeyden nice örnekler verdik Kur’an da diyor ve sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum diyorsa,  lütfen Kur’an ı yetersiz görme yanılgısından kurtulalım. İlavelerin geleneğin ve mezheplerin ilaveleri olduğunu bilelim, onlar olmazsa eksik iman etmiş oluruz diyerek, Rahmana ve kitabına saygısızlık etmeyelim.

 

Peygamberimizin ölümünden sonra, yaklaşık beş yüz civarında hadis toplandığından bahsedilir. Peki, günümüzde bu sayının yaklaşık ne kadar olduğunu biliyor musunuz? Ne yazık ki günümüzde milyonlara yaklaşmıştır. Peygamberimizin ölümünden sonra, hadis toplama yarışlarını lütfen araştırınız. Bu yolun nasıl tehlikelerle dolu olduğunu, o zaman daha iyi anlayacaksınız. Bu yolla mı Kur’an ı anlamaya çalışacağız?

 

Buradan da anlaşılıyor ki, dine nifak sokmaya çalışanlar çok çalışmışlar. Peygamberimizin adını kullanarak, dine nifak sokanların bu acı gerçeğini düşündüğümüzde, Kur’an ı anlamak adına izlediğimiz yolun tehlikelerini artık fark edelim ki, din düşmanlarının oyunları bozulsun.

 

Kur’an ı anlama yöntemlerinden olan, İcma ve kıyasa gelince. Bizler geçmişte yaşamış âlimlerin anladığı şekliyle, bugün Kur’an ı anlamaya çalışırsak, büyük yanlış yaparız. Kur’an her çağa uyan ve ilmin, bilimin ışığında çok daha doğru anlaşılan bir nurdur. Onun içindir ki Allah, müteşabih ayetlerden bahsederken, âlimlerin bu ayetler hakkında yeni buluşlarıyla, iman edenlerin imanlarının artacağından bahseder.

 

Bugün geçmiş âlimlerin bilgileri, müctehidlerinin günümüze ulaşan nakillerini, bizlere doğru ulaştığını asla bilemeyiz. Bunun garantisini verebilecek, hiç kimse de yoktur. Hatırlayınız peygamberimizin sağlığında bile, kendi sözünün dönüp dolaşıp yine kendisine büyük yanlışlarla geri dönmesi örneği, dikkatle düşünülmelidir.

 

Din ve iman şaka götürmez. Allah korusun dönüşü olmayan yola girdiğimizde, pişman olmak istemeyen, Rahmanın koruması altındaki Kur’an ı anlamaya çalışmalıdır. İmtihanımızda yalnız Kur’an dan dır. Bunu söyleyen bizleri yaratan Rabbimizdir.

 

Kıyas yöntemi aslında, her zaman ve her konuda kullanılan bir yöntemdir. Açıklanan ve hüküm verilen bir konuda, benzeri konularla bağdaştırmaktır ki, bu her zaman uygulanmıştır. Önemli olan kıyas ettiğimiz hüküm, Kur’an ın apaçık hükmü olsun.

 

İşte dostlar, bizler imanımızı, inancımızı böyle yaşıyoruz ve kendimiz gibi düşünmeyenleri de, şarlatanlıkla, daha da ileri gidip Siyonistlikle suçluyoruz. İçimize giren Yahudi fitnesi, ne yazık ki yüzlerce yıldır bizden birisi gibi içimizde yaşadığı yetmemiş, İslam toplumu içersinde saygın yerlere de gelmiş. Artık bunun farkında olalım. Öyle yanlışlara inandırılmışız ki, doğrular yanlış görünür olmuş. Allah yardımcımız olsun.

 

Aklımızı devre dışı bırakarak, eğer rivayetler ve sanı ile hala Kur’an ı anlamaya çalışırsak, sanırım Rabbin cezalarından da, kurtulmamız mümkün olmayacaktır.

 

Aklını kullanmayanı Allah, pislik içinde bırakırım diyorsa, gelin artık aklımızı devreye sokalım ve düşünerek Kur’an ı anlamaya çalışalım ve ona göre iman edelim. Aklımızı kullanalım ki, pislikten kurtulalım, huzura kavuşalım.

 

Dilerim Rabbimden, aklını kullanarak Kur’an ı anlama çabasıyla İslam ı yaşayan, Rabbin halis kullarından oluruz.

 

 

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

 

 

 

 

 

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats