Vahiy Allaha uzanan bir yol.
Kalbi yerinden oynatacak,
Ruhu sarsacak kudrette,
Kalbin soylu meyvesi.
Önümüze konmuş ilahi sofra,
Tevhidin süsü ilahi buyruk..
Vahiy,
İnsanlara Rasüllerin diliyle ulaşır.
Bizlere ayrı bir sima veren ilâhi kudret,
Bizleri muhatap sayar.
Önümüze rehber bir Kitap,
Uyarıcı bir Peygamber koyar.
Vah şu çağdaş inkarçılara!
Vahye, nefretle saldıranlara,
İnkara saplanıp kalanlara,
Arkalarını dönüp gidenlere,
‘’Allahın azabı çok şiddetlidir.’’
Gökten düşüp karanlığa çakılanlar,
Bilsinler ki Allahı karşılarına alırlar.
Bakmazlar mı ki,
Tevhid aşkına, Nuha yardım eden gökler,
Tevhid aşkına İbrahime yardım eden ateş,
Tevhid aşkına Musaya yardım eden denizler,
Allah aşkına, tek bir İsminin hürmetine,
Direksiz sütunsuz duran gökler?
Kâinat kulluğunu yerine getiriyor.
Müminlerin baş eğdiğine,
Onlarda baş eğiyor..
İnsan vahiysiz bırakıldığında,
Dünya hayatı karanlığa bürünür.
Korkular, şaşkınlıklar, felaketler başlar.
İnsan kendini müsteğni gördü mü azar.
Yüreklerine yerleşmiş sahte ilahlar,
Hemcinsleri üzerinde rableşmeye kalkar.
Küfür, nefis ölçüsüne sarılmış ruhlar,
Bakan körler, duyan sağırlar olurlar.
Kur’anın gücü hususunda,
Kalpleri şirke batanlar bocaladılar.
Kur’ana karşı çıkan kudretler,
Menfaatleri zedelenecek, diktatörler,
Bir takım tuzaklar kuracaklar.
Yükselmesini istemeyen güçler.
Bu tebligata karşı koyacaklar.
Vahye karşı hırlayanlara,
Kasıp kavuran kinle sabahlayanlara,
Sonsuz hikmetle bezenmiş,
Yerler ve gökler şahittir.
Bu düşmanlıklarla,
Toplumların ortasına dalanlara,
Tozu dumana katarak,
Ortalığı bulandıranlara,
Hidayet ve rahmet kaynağı
Kur’an şahittir.
Nübüvvetin ağır yükünü çeken,
Nur ve ışık saçan,
Kadri yüce peygambere s.a.v.,
Saldıranlara,
Allahın azabı fazla sürmez iner.
Cenab-ı Hâk’kın c.c. hışmı inince de:
Tek bir sesle kırılıp ufalanırlar,
Biçilmiş bir ot gibi,
Sönmüş kül yığını haline gelirler.
Kahrolsun yalan söyleyenler.
Zulmün azğınlığı,
Aşkı ve imanı yakamaz,
Yüzleri kara olsun Allahım..
Kalblerine korku sal Allahım..
Ey insan!
Bu kadar cüretle,
Allah’a karşı küstahlığın niye?
Ey insan! Seni yıkan,
Kibir, gurur ve şeytanın.
Öfkesinden yutkunan şeytan,
İnsana:
‘’Küfret inkar et ‘’ der.
Kur’anı cinler dinlediler,
İman ettiler.
Kur’anı dağlar işittiler inlediler
Ey insan!
Allah’ın hakkını ödeyemezsin,
Kalbini ısıtsaydın,
O’nu severdin.
Allah’tan ne gizliyebilirsin ki?
Çünkü Allah
haberdardır.
Bu hayatta,
Gülenin de ağlıyanın da,
Gideceği yer birdir.
İnsan sonunda O’na döner.
Bu yolculuk orada biter.
Vakit geldiğinde,
Göcüp gidiyormusun?
Gitmiyormusun?
Ey insan!
Yaratılışın tamamen bir hesap üzerinedir.
Hiç bir şey tesadüf değildir.
Kendi kendine sor..
Var mıyım yok muyum?
Önüm ne? sonum ne?
Çağdaş inkarçıların, üfürücüklerin,
Peşine düşme.
2003 / İstanbul