HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Recm Cezası ve Kur’an ın Emri. Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Günümüz İslam toplumlarında, ne yazık ki Kur’an terk edildi. Bu çok açık hissediliyor artık. Onun yerini ise, doğruluğundan emin olmadığımız rivayetler, gelenekler ve töre aldı. Bu söylediklerimin bir örneğini, sizlere vermek istiyorum.

 

Allah ın emirlerini, hükümlerini, ne yazık ki Kur’an ile aramıza girenlerin sayesinde, göremiyor ve hissedemiyoruz. Bakın Allah elçisi aracılığıyla, bizlere neler söylemesini istiyor.

 

Ahkaf 9: De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.

 

Maide 67: Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.

 

 

Enam 50:Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"

 

Yukarıdaki üç ayete baktığımızda, Allah elçisine verdiği emir çok net ve açık. Ne diyor, onlara bakalım.

 

 

.Ben sadece bana vahyedilene uyarım.

.Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun.

.Yalnız bana vahyedilene uyarım ben.

 

Allah ın elçisine verdiği görev, çok açık değil mi? Allah benim hüküm vermediğim, sana indirmediğim konularda da, sen hüküm ver diyor mu?  Hatırlayınız Maide suresi 45. ayetinde, Allah ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendisidir diyor ve bizleri uyarıyordu.

 

 

Peki, bizleri nasıl uyarıyordu, onlardan birkaç ayet hatırlayalım.

 

 

Araf 3: (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

 

 

İsra 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.

 

 

Enbiya 10; And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

 

 

Allah apaçık ne emrediyor bizlere? Rabbinizden size indirilene uyun. Ondan başka velilerin sözlerine aldanmayın diyor. Peki, daha sonra ne diyor? Hakkında emin olmadığın, Kur’an ın onayını alamadığın bilgilerin ardına sakın düşme, sorumlu olursunuz diye uyarıyor.

 

 

Enbiya suresi 10. ayetinde de, yemin ederek Rabbimiz bir hüküm veriyor ve diyor ki; Sizlere öyle bir kitap, öyle bir Kur’an indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Rabbin bu sözlerini dinlemeyeceğimizi bildiği içinde, ayetin sonunda, hala akıllanmayacak mısınız diye de, bizlere kızgınlığını belirtiyor.

 

 

Evet Rabbim akıllanmadık, bu gidişle akıllanmaya da hiç niyetimiz yok gibi görünüyor. Çünkü artık senin nurun, şan ve şerefin devre dışı kaldı. Ne olursun bizleri affet. Bizler o kadar Kur’an dan uzaklaşıp, rivayetlerin ardına düştük ki, Rahmanın Zühruf suresi 44. ayetinde, ileride sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim, sorumlu tutacağım dediğini bile göremez olduk.

 

 

Bizler Kur’a nı o kadar terk ettik ki, bunun kanıtını sizlere çok acı ve üzücü bir örnekle göstermek istiyorum.

 

 

Kur’an zina, yani fuhuş yapanlara karşı, nasıl bir ceza verilmesi gerektiğini çok açık örneklerle anlatır Kur’an da. Önce bu konu ile ilgili Kur’an dan detaylı bilgiler alalım, daha sonra Kur’an ın asla onaylamadığı, peygamberimizin sözleridir diye naklettikleri rivayetlerin, İslam dinine nasıl zararlar verdiğini ve peygamberimize nasıl iftiralar atıldığını görelim.

 

 

Kadınların eşcinsellik yani zina yaptıklarında, bakın Allah nasıl bir yol izlememizi istiyor.

 

Nisa 15: Kadınlarınızdan eşcinsellik (zina) yapanlara karşı içinizden dört tanık getirin; eğer tanıklık ederlerse o kadınları, ölüm canlarını alıncaya ya da Allah kendileri için bir yol açıncaya kadar evlerde tutun. 

 

Peki erkekler aynı suçu işlese, yani iki erkek eşcinsellik yaparsa ne yapılmasını emrediyor.

 

Nisa 16: Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb'dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahîm'dir, merhametine sınır yoktur.

 

Allah biz her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız diyorsa, her konudan örneklerini vermiş demektir. Bize düşen bunu Kur’an dan anlamaya çalışmak olmalıdır.

 

Şimdide bir kadın ve bir erkek zina yaparsa, Allah nasıl bir yol izlenmesini emrediyor.

 

Nur 2: Zina eden kadınla zina eden erkek... Yüz vuruş vurun her birinin ciltlerine... Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda bunlara acıma duygusu sizi yakalamasın. Müminlerden bir grup da bunların cezalarına tanık olsun.

 

Bahsettiğimiz konularda, apaçık hükümler verilmiş Kur’an da. Zinayı yapan erkek ve kadın ayrım yapılmadan aynı cezayı alıyor. Zina konusunda kafamızda, hiçbir soru işareti kalmadı şükürler olsun. Bu konuda her bilgiyi Kur’an dan aldık.

 

Şimdide gelelim rivayet hadislere, bakalım onlar günümüze kadar nasıl gelmiş ve Kur’an ın onayladığı bir şeriat üzerindeler mi? Örnekler verelim.

 

(1570 - Habib İbnu Salim (rahimehullah) anlatıyor: "Abdurrahman İbnu Huneyn denen bir adam karısının cariyesine temasta bulundu. Hâdise, Küfe emîri Nu'man İbnu Beşir (radıyallahu anh)'e götürüldü.

 

"- Ben, dedi, hakkınızda, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın hükmüyle hükmedeceğim: Eğer zevcen, cariyeyi sana helâl ederse, yüz deynek yiyeceksin, helâl etmezse recmedileceksin."

 

Sonra (tahkik etti) karısının cariyeyi adama helâl ettiğini görünce, emir yüz deynek vurdu.")

 

Tirmizî, Hudud 21, (1451); Ebu Dâvud, Hudud 28, (4458, 4459); Nesâî, Nikâh 70, (6,124); İbnu Mlâce, Hudud 8, (2551).

 

Yukarıdaki örnek üzerinde düşünelim. Bir adamın karısının emrindeki cariyesi ile evli olmadıkları halde, cinsel ilişkide bulunmuş, yani zina yapmış. Bu konu o devrin emirine kadar geliyor. Verdiği karar ve söyledikleri üzerinde lütfen dikkatle düşünelim, çünkü peygamberimizin hükmüyle hükmedeceğini söylüyor.

Zevcen, zina yaptığın cariyeyi sana helal ederse, yalnız yüz değnekle kurtulacaksın diyor. Eğer eşin sana cariyeyi helal etmezse, recmedileceksin yani taşlanarak öldürüleceksin diye açıklık getiriliyor.

 

Eğer zinanın cezası recmetmek olsaydı, bu Kur’an da apaçık yazardı. Tam tersine zina yapmanın cezası, kadın-erkek yüz deynek vurulacağı apaçık yazıyor Kur’an da. Sizce Kur’an da hükmü apaçık yazıldığı halde, peygamberimiz Allah ın verdiği hüküm yerine, Kur’an da bahsedilmeyen bir hükümle karar verir mi? Hatırlayınız Allah elçisine ne diyordu? Sana indirdiğimle onlara hükmet.

 

Kadının durumuna gelince. Zinayı yapan kadın eğer hür ise oda aynı cezaya çarptırılacaktı. Yok, eğer suçu işleyen cariye yani hür değilse, bakın bu durumda Allah Nisa 25. ayetinde, (fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezanın yarısı uygulanacaktır.) diye hüküm veriyor.

 

Demek ki zina yapan hür kadın, bu suçundan dolayı taşlanarak yani recim edilmiyor demektir. Hür olana ceza 100 kırbaç ise, köle yani cariyeye 50 kırbaç olacağı açıktır.

 

Zina eden kadın ya da erkeğin, recmedilmesi peygamberimizin emriydi ve bu emir uygulanırdı diyenlere, bir ayet daha hatırlatmak isterim.

 

Nur 3: Zina eden erkeği, zina eden bir kadın veya putperest bir kadından başkası nikâhlamaz. Zina eden kadına gelince, onu da zina eden bir erkek veya putperest bir erkekten başkası nikâhlamaz. Müminlere bu, haram kılınmıştır.

 

Yaradan ın ayetleri üzerinde düşünmeyi bırakıp, rivayetlerin ardına düştüğümüzde, elbette Furkan ın nuruyla nurlanmamızda, mümkün olmayacaktır. Ne diyor ayet? Zina eden kadın ile zina eden erkek ancak evlenir diyor. Hani recm ediliyordu? Eğer böyle bir ceza olsaydı, zina eden erkekte, kadında yaşıyor olmazdı.

 

Şimdi vereceğim örnek üzerinde, lütfen dikkatle düşününüz. Çünkü bu bilgilerin peygamberimizin sözleri olduğuna inanan, cehennemdeki yerini hazırlamış olacağını unutmasın.

 

(1561 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti:

 

"Allah Teâla hazretleri Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'i hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm ayeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zina yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinaları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- süb-t bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teâla' nın kitabına ilâvede bulundu" demeyecek olsalar, recm ayetini (Kitabullah'a) yazardım.")

 

Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu'l-Ensar 46, Megâzi 21, İ'tisâm 16; Müslim, Hudud 15, (1691); Muvatta, Hudud 8, 10, (, 823, 824); Tirmizî, Hudud 7, (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4418).

 

Yukarıda söylenenlerin farkında mıyız? Açıkça bugün Kur’an ın eksik olduğu, Allah a yemin edilerek söyleniyor. Ama bizler bu sözleri, peygamberimizin uygulamaları, hadisleridir diye alıyor ve fıkıh kitaplarına yazıyoruz. Birde bunları inkâr edip inanmayanların, dinden çıkacağını bile söylüyoruz. Allah bizleri affetsin. Tam tersine bunlara iman edenler, Kur’an dan sapmış demektir.

 

Allah ın kitabında olmayan bir hükmü yemin ederek, biz bu ayeti gördük vardı ve hatta ezberledik diyor, ama daha sonra bu ayeti Kur’an da göremedik diyebiliyor. Bizlerde seyrediyoruz, fıkıh kitaplarımıza almakta bir sakınca görmüyoruz. Düşünen, Kur’an ı rehber alıp, onunla iman edenler nerede?

 

İşte dostlar rivayetlere düşünmeden, Kur’an süzgecinden geçirmeden inanmanın, çok ama çok büyük tehlikeleri. Hani Kur’an ı Allah, kendi koruması altına almıştı? HÂŞÂ Rabbim verdiği bu sözü, yerine mi getiremedi, deme gafletinde bulunuyoruz yoksa? Bunu belki söyleme cesareti bulamayan, ama aynı anlama gelen bu sözlere iman edenlere hatırlatırım. RABBİN HIŞMINDAN asla kurtuluş yoktur.

 

Peygamberimiz, benim adıma yalan söyleyenler, cehennemdeki yerini hazırlasın diye, bizleri uyarmıştır. Bakın yine bir başka rivayette, peygamberimizin asla hükmetmeyeceği sözleri, nasılda ona isnat ediyorlar.

 

(1580 - Ebû Hüreyre ve Zeyd İbnu Hâlid el-Cühenî (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Bir bedevî, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelerek:

 

"- Ey Allah'ın Resulü, Allah aşkına, hakkımda Allah'ın kitabıyla hükmet!" diye yemin verdi. Bundan daha fakih olan bir diğeri de:

 

"- Evet aramızda Kitabullah'la hükmet, bana da izin ver!" talebinde bulundu. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz:

 

" Meramını söyle! (seni dinliyorum)" dedi. Adam:

"- Oğlum bunun yanında işçi idi. Karısıyla zina yaptı. Bana,"Oğlun için recm gerekir" dediler. Ben de hemen oğlum namına yüz koyunla bir cariyeyi fidye verdim. Sonra bir de ilim adamlarına sordum. Bana: "Oğluna yüz deynek ve bir yıl sürgün cezası gerekir; bu adamın karısına da recm cezası icabeder" dediler" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

 

"- Ruhumu kudret elinde tutan Zât'a yemin olsun ikinizin arasını Kitabullah uygun şekilde hükme bağlayacağım: Cariye ve koyunlar sana geri verilecek. Oğluna yüz sopa ve bir yıl sürgün tatbik edilecek" buyurdu. Sonra, Eslemli bir adama seslendi:

 

" Ey Üneys! bu zâtın hanımına git, eğer zinâyı itiraf ederse onu recmet gel!"

Üneys, kadına vardı. O suçunu itiraf etti. Resûlulluh (aleyhissalâtu vesselâm) emretti, kadın recmedildi.")

 

Buhârî, Muhâribin 30, 32, 34, 38, 46, Vekâlet 13, Şehâdât 8, Sulh 5, Şurüt 9, Eymân 3, Ahkâm 39, Haberu'I-Vâhid I, İ'tisâm 2; Müslim, Hudud, 25, f1697,1698); Muvatta, Hudud 6, (2, 822); Tirmizî, Hudud 8, (1433); Ebü Dâvud, Hudud 25, (445); Nesâî, Kudât 21, (8, 240, 241); İbnu Mâce, Hudud 7, (2549).

 

Doğrusunu isterseniz Kur’an ehli bu sözleri asla kabul etmez. Çünkü bunların kabulü, Kur’an ı reddetmiş gibi günaha sokar insanı. Verilen cezaya bakar mısınız lütfen. Zina yapan kadın ve erkek ne kadar farklı cezalara çarptırılıyor. Erkek yüz kırbaç ve sürgün cezası, peki kadına ne ceza veriliyor? Recm yani taşlanarak öldürme? Bu nasıl bir adalet böyle. Birde Kitabullah a göre ceza verileceği söyleniyor, peygamberimize ve Rahman a apaçık iftira atılıyor. Bunu dahi fark edemiyor muyuz?

 

Neden kadın taşlanarak öldürülüyor da, erkek kırbaçlanıyor? Allah böylemi emretti Kur’an da? Yazımızın başında Allah ın bu konudaki emirlerini sizlere hatırlatmıştım. Sizce bu adalet peygamberimizin adaleti olabilir mi? Birde aşağıdaki hadise bakalım.

 

6754 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Cariye zina ederse sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, sonra onu, (bu halini belirterek) bir örgü (ip) bedeliyle de olsa satın!"

 

Cariyenin zina halindeki cezası, bakın ne kadar Kur’an ayetine uygun. Kırbaç ya da sopa cezası. Unutmayınız cariye Müslüman. Hatta hür olana verilen cezanın, yarısı kadar sopa vulacağınıda, Kur’an hükmüyle söyleyebiliriz.

 

Öyle bir inanç sistemi yaratmışız ki, bizleri Kur’an dan uzaklaştırmış. Rehberimiz olması gereken Kur’an a karşı aldığımız tavır, bu kitapta her bilginin olmadığı, herkesin anlayamayacağı yönünde olmuş. Böyle olunca da, imanımıza rivayetler yön vermiş.

 

Bir konunun hükmünün Kur’an da oluşuna bakmak yerine, rivayet yoluyla bizlere ulaşan ve peygamberimizin hadisleri olduğunu söylediğimiz sözler, adeta Kur’an ın önüne geçmiş. Kur’an ın verdiği hükümlere bakan, ondan onay almaya çalışan, neredeyse kalmamış.

 

Bu konuda size vereceğim örnek, içinde yaşadığımız İslam inancının sınırlarının ne derece uçsuz bucaksız ve sınır tanımaz bir duruma geldiğinin acı bir örneğidir. Hâlbuki Yaradan, dinde sınırların aşılmasına asla müsaade etmez ve bizleri uyarır.

 

 

(1583 - Şa'bî (rahimehullah) anlatıyor: "Hz. Ali (radıyallâhu anh), kadını recmettiği zaman onu perşembe günü dövdü, cuma günü de recmetti. Ve şunu söyledi: "Ona Kitabullah(ın hükmü) ile celde, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sünneti ile de recm tatbik ettim."

Buhârî, Hudud 21)

 

Neler söylüyoruz ve nelere iman ediyoruz, farkında mısınız? Hiç sanmıyorum. Eğer farkında olsaydık, bu sözleri günümüzde bizlere iletenlere gereken cevabı, Kur’an ile verirdik.

 

Ne yazık ki bu acı gerçek, bugün bazı Arap ülkelerinde uygulanıyor. Zina eden kadını taşlıyor öldürüyorlar, ya erkek nerede? Kadın tek başına mı yaptı bu işi? Yoksa kadın silah zoruyla mı yaptı zinayı? İşte beşerin adaleti böyle adaletsiz olur.

 

Kur’an a bakan, aldıran bile yok. Bu ayet Kur’an a geçirilmeye unutulmuş, diyecek kadar gözlerimiz dönmüş. Elbette bunun sonucunda Allah da bizleri, layık olduğumuz pisliğe bulaştırmış, birbirimize düşman etmiş, kin ve nefretle yaşıyoruz. İslam toplumlarında ne huzur, nede mutluluktan eser bile yok. Kim bilir daha ne acılar ile cezamızı çekeceğiz.

 

Birde recm konusunun bir hikâyesi vardır. Recm ayeti peygamberimizin ölümünde ki telaşından dolayı, bir keçinin bu sayfayı yediğini ve Kur’an a böylelikle geçmediği anlatılır. Bizlerde aval aval dinliyor, bu anlatılanlara inanıyoruz.

 

Değerli din kardeşlerim. Benim bütün çabam, içinde bulunduğumuz büyük yanlışın, farkına varılması adınadır. Bizlerin rehberi Kur’an dır. Allah tan başka hüküm veren olmadığını, bizzat Kur’an söylüyor. Allah hükmüne kimseyi ortak etmez diye hüküm verdiği halde, bizler Allah ın verdiği hükümleri kadar, elçisinin de hüküm verdiğine inanarak, öyle büyük hatalar yapmışız ki, Allah ın ayetlerinin bile önüne geçirmişiz.

 

Allah elçisine, kullarıma yalnız Kur’an ile hükmet, sakın hiçbir ilave yapma, canını alırım yoksa diyor da , sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye apaçık hüküm veriyorsa, sizce bizlerin yapması gereken çok açık değil midir?

 

Bizler elbette her bilgiden faydalanmalıyız. Bunda hiçbir şüphe yok. Ama bizlere iletilen her bilgiyi, Kur’an a arz etmek ve ondan onay almak şartıyla, her bilgiden faydalanmalıyız. Kur’an ın onay vermediği, bahsetmediği ve açıklamadığı bir konu ve hükümden sorumlu olmayacağımızı Rabbimiz söylüyorsa, gelin beşerin rivayetlerine değil, Allah ın sözlerine inanalım.

 

Sizlere zina konusundaki verdiğim, rivayet örneklerdeki hükümleri okudunuz. Kur’an ın hükümleri ile karşılaştırdığınızda, sizlere bu bilgilerin doğru olduğu onayını verdimi? Elbette vermedi. O zaman bizlere düşen bu bilgileri, asla kabul etmemek olmalıdır. Elbette kabul edenlere sözümüz olamaz. Herkes yaptıklarından sorumludur.

 

Dünyada kıyametin ne zaman kopacağını bırakalım da, bizlerin kıyameti kopmadan, yani emaneti teslim etmeden, gelin Kur’an ın ipine sıkı sıkı sarılalım ve emin olmadığımız bilgilerin ardına düşmeyelim. Kur’an ın ipine değil de, Rabbin ayetlerini görmezden gelip, üstünü örtüp, beşerin ipine sarılırsak, bu ipin şeytanın ipi olduğunu ve bu ipe sarılanların, ebedi cehennemlik olacağının, lütfen artık farkında olalım.

 

Dilerin cümlemiz, Rabbin ipine sarılan, hakka batıl karıştırmayan, aklı ile iman eden, Rabbin halis kullarından oluruz.

 

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Kadınların eşcinsellik yani zina yaptıklarında, bakın Allah nasıl bir yol izlememizi istiyor.

Nisa 15: Kadınlarınızdan eşcinsellik (zina) yapanlara karşı içinizden dört tanık getirin; eğer tanıklık ederlerse o kadınları, ölüm canlarını alıncaya ya da Allah kendileri için bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.

Peki erkekler aynı suçu işlese, yani iki erkek eşcinsellik yaparsa ne yapılmasını emrediyor.

Nisa 16: Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb'dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahîm'dir, merhametine sınır yoktur.

Sayın Gıta,

Öncelikle şunu sorayım; bu meali Yaşar Nuri'den mi aldınız? Parantezdeki (zina) kelimesi hariç, kelimesi kelimesine, noktası virgülüne Yaşar Nur'nin mealiyle aynı. Şayet meali Yaşar nuri'den aktardıysanız, neden sevicilik kelimesini çıkarıp yerine zina kelimesini paranteze aldınız? Bu yaptığınızı etik buluyor musunuz? Biliyorsunuz ki Yaşar Nuri, mealinde parantezi kullanmamıştır ve bununla da övünür, paranteze almayı da eleştirir. Paranteze almıyor da ne yapıyor; onun yerine (/) ayracı kullanıyor. Nitekim 15.ayette de "Kadınlarınızdan eşcinsellik/sevicilik yapanlara..." demişken siz  "Kadınlarınızdan eşcinsellik (zina) yapanlara..." demişsiniz.

Bu iki ayetten kadının kadınla sevicilik, erkeğin de erkekle livata fillerini konu edindiği hiç de açık değilken, nitekim müfessirlerin büyük ekseriyeti de ayetteki fuhuşu, fahişelik yani kufuryokluk olarak anlamış ve aktarmışken ve ancak onların pek azı bunu kadın kadına sevicilik ve erkek erkeğe livata fiili olarak anlamışken, Allah'ın kesin muradı buymuş gibi bu meal üzerinden konuşmanız ve hüküm vermeniz doğru mudur? 

Siz hep, Kuran'ın her kes tarafından açıkça anlaşılır olduğunu söyler, Allah şunu der, bunu der durursunuz. En basitinden bu iki ayetle Allah'ın ne dediği müfessirler tarafınfan aynı anlaşılmazken siz neye dayanarak bu savı her defasında tekrarlar durursunuz?

Sayın Gıta, 

"Fuhuş/kufuryokkluk" diyenlerin görüşü daha tutarlıdır. Dikkatinizi çekerim, 15. ayette " Ellâtî " deyip "kadınlar" diyor, "Elletâni" deyip "iki kadın" denmiyor.  Şayet bu fuhuştan maksat "sevicilik" olsaydı, çoğul olarak kadınlar demez, "iki kadın bir biriyle..." derdi. Nitekim, 16.ayette de "Ellezâni" ifadesinin "iki erkek" olduğu kadar, "bir kadınla bir erkek" olduğu da en az o kadar ihtimal dahilindedir. 

Diyelim ki dediğiniz şekliyle bu iki ayet, kadınların sevicilik ve erkeklerin livata fiilerini konu edinmiştir. O durumda şu soruların cevaplanması lazım.

1- Neden 15.ayette "kadınlar" diye çevirilen "ellâti" zamiri çoğul da, neden 16.ayetteki "iki erkek" diye çevirilen "ellezâni" zamiri ikili ifade edilmiştir? Nihayetinde bu fiili yapanlar aynı cinsten iki kişiler. Yoksa kadınlar toplu sevicilik yapabiliyorlar da erkekler yapamıyorlar mı?

2- Neden bunu yapan kadınlar olunca, dört şahidin şehadeti ile ölünceye kadar hapisleri isteniyor da neden bunu yapan iki erkek olunca, sadece, o da ne olduğu belirsiz, "ikisine eziyet edin" demekle yetiniliyor?

devam edeceğim.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Kadınların eşcinsellik yani zina yaptıklarında, bakın Allah nasıl bir yol izlememizi istiyor.

Eşcinsellik  zina mı sayın Gıta, neye dayanarak eşcinselliğe zina dediniz?

Enbiya 10; And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

Enbiya suresi 10. ayetinde de, yemin ederek Rabbimiz bir hüküm veriyor ve diyor ki; Sizlere öyle bir kitap, öyle bir Kur’an indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Rabbin bu sözlerini dinlemeyeceğimizi bildiği içinde, ayetin sonunda, hala akıllanmayacak mısınız diye de, bizlere kızgınlığını belirtiyor.

Evet Rabbim akıllanmadık, bu gidişle akıllanmaya da hiç niyetimiz yok gibi görünüyor. Çünkü artık senin nurun, şan ve şerefin devre dışı kaldı. Ne olursun bizleri affet. Bizler o kadar Kur’an dan uzaklaşıp, rivayetlerin ardına düştük ki, Rahmanın Zühruf suresi 44. ayetinde, ileride sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim, sorumlu tutacağım dediğini bile göremez olduk.

"İlerde sizi kuran'dan hesaba çekeceğim, sorumlu tutacağım" çevirisi külliyen yanlış.

 

Zuxruf 44 şöyle:

Ve innehû lezikrun leke ve li kavmike ve sevfe tuselûn.

Yaşar Nuri Meali:

Gerçek şu: Bu Kur'an sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.
Elmalılı meali:

Ve muhakkak ki o, hem senin için, hem kavmın için bir şereftir ve ileride ondan mes'ul olacaksınız

Hasan Basri Çantay Meali:

Şübhe yok ki o (Kur'an) senin için de, kavmin için de kat'î bir şerefdir. Siz (ondan) mes'ûl olacaksınız. Doğrusu da buradaki zikrin, Enbiya 10'da olduğu gibi, "şeref/itibar" anlamına olmasıdır.

"Bu, sana ve kavmine büyük bir şeref/onur/itibardır ve size sorulacak."

"Sana ve senin kasvmine". Yani Kureyşe, Kureyş kavmi çin büyük bir şereftir; şayet değerini bilir onu tanır, inkar etmez, iman ederlerse ona.  Çünkü peygamber arap olup onlardandır; onların kavmindendir. Kuran  mesajları da onların dili olan Arapça iledir. O halde bu, başkaları için değil, onlar için büyük bir şeref olmalı. Sorulacak olanlar da yine onlar olmalı.

Dikkat ederseniz Arapçasında "ondan", "bundan", "Kuran'dan" gibi her hangi bir ifade bulunmamaktadır. Meallerdeki "ondan, bundan, Kuran'dan" ifadeleri çevirmenlerce takdiren çeviriye yaptıkları birer eklemedir.

Yine dikkat ederseniz, gerek bu ve gerek Enbiya 10'daki muhataplar, inanmayan, karşı gelen, red eden kavim de Peygamberin kavmi olan Kureyştir. Sorulacak olanlar da onlardır, inananlar değildir. "Ondan, içindekilerden" denmediğine göre, kendilerine sorulacak şey, "sizden size bir peygamber geldi mi, size tebliğ etti mi, ona nasıl karşılık verdiniz?" benzeri sorular olacaktır. Peygambere de; "onlara tebliğde bulundun mu?" diye sorulur belki. Yoksa, sandıkları gibi ilerde, Peygambere Kuran'ın içeriğinden sorolar sorulmayacaktır. Zaten Peygamer, kendisine yönelik olan Allah'ın buyruklarını harfiyyen uygulayan, yerine getiren, ilgililere de tebliğini yapandır.

Kuran'da, "Bu Kuran'dan sorumlusunuz" şeklinde bir ifade bulunmamaktadır. Her kes yaptıklarından, tavırlarından, söylediklerinden sorumlu tutulur, tutulacak. Sanki o gün her birinin elinde okuduğu yazılı bir kitap, bütün bir Kuran vardı da, okuyorlardı da ondan sorulacaklar!!

Okuduklarımızı daha bir dikkatli okumalı, yazdıklarımızı da daha bir sorumluluk bilinciyle yazmalıyız sayın gıta!    

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats