HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Peygamberimizin Vasiyetine, Mirasına Sahi Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Bizler İslam ı yaşamaya çalışırken, birbirine tamamen ters düşen söylemlerle karşılaşıyoruz. Bu durum karşısında tedirgin oluyor ve korkuyoruz. Acaba hangi bilgi doğru düşüncesi, sorusu hâsıl oluyor bizlerde.

 

Bu durumda ne yapmalıyız? İşte bu soruya doğru cevap bulabildiğimiz ölçüde, Rabbin istediği yol üzerinde oluruz. Rabbim cümlemizi, yanlış yoldan gitmekten korusun.

 

Allah bizlerin orta yolu izleyen, bir ümmet olmamızı ister Kur’an da. Peki, bu orta yolu izlemek ne anlama gelir? Aşırılardan uzak, Allah ın hükümlerine riayet eden ve sınırları aşmayan, Kur’an ın ipine sarılarak iman etmek olduğunu, yine Kur’an kendi içinde verir bu sorunun cevabını.

 

Nisa suresi 87. ayetinde Allah, bakın nasıl dikkatimizi çeker.

(Söz bakımından Allah'tan daha doğru kim vardır!)

 

Yine Kefh 26. ayetinde;

 

(Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.)

 

Enam 57. ayetinde de;

 

(Hüküm ancak Allah'ındır. O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.)

 

Enam 19. ayetinde;

 

(Bu Kuran bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım.)

 

Diyerek bizlerin izleyeceği yolu aydınlatmış ve bakın aşağıdaki ayetlerle de, nasıl noktayı koymuştur.

 

Enbiya 10; And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

 

Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.

 

Bu ayetleri gördükten ve tebliğ alıp, iman ettikten sonra, sizce Kur’an ın dışından da, Allah ın vermediği hükümleri, peygamberimizin verebileceğine ve bizlerinde bunlardan sorumlu olacağımıza inanmamız, doğru olur mu? Böyle ucu açık, sonu belli olmayan bir imana, Rabbimiz bizleri yönlendirir mi?

 

Bir başka deyişle, peygamberimiz aşağıdaki sözleri söylemiş olabilir mi?

 

55 - Mikdâm İbnu Ma'dîkerib (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helâl denmişse onları helâl biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz" diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir"

Ebu Dâvud, Sünne, 6, (4604); Tirmizî, İlm 60, (2666); İbnu Mace, Mukaddime 2, (12).

 

Bu sözleri Kur’an ile karşılaştırdığınızda, peygamberimizin bu anlama gelebilecek bir söz söylemiş olabileceğini gösteriyor mu? Yani peygamberimiz, dine tıpkı Kur’an hükmünde, helal ve haram koyabilme yetkisi var mı? Lütfen bu sözleri Kur’an ın tüm ayetleri ile birlikte düşününüz. Kelimeleri cımbızlayıp, bunlara istediğimiz manaları yüklemek, bizleri büyük yanlışlara götürecektir.

 

Kendimize şu soruyu sormamız, sanırım yeterli olacaktır. Allah sizlerin, bütün şan ve şerefiniz Kur’an dadır dedikten sonra, ileride sizleri Kur’an dan sorumlu tutacağım diye hüküm verdiyse, acaba Kur’an ın hiç bahsetmediği bir konudan, bizleri hesap günü sorumlu tutar mı?

 

Bazı din kardeşlerimiz, rivayet hadisleri örnek verip, peygamberimizin tıpkı Yaradan ın hüküm koyduğu gibi hükümler, yani helal ve haramlar koyduğuna dair birçok rivayet hadis örnekleri gösterirler. Bende yine bu rivayet hadislerin içinden, peygamberimizin bu düşüncenin tamamen tersi sözlerinden örnekler vermek istiyorum. Hangilerin doğru olduğuna, elde Kur’an herkes kendisi karar verecektir.

 

(Benden Kur'an dışında bir şey yazmayın. Kim, benden Kur'an dışında bir şey yazmışsa, onu imha etsin. Muslim-Zuhd/72(3004) /4137 Ebu Davud-İlm/3(3647) /4136 Musned-c.3/12,21,39 Darimi-Mukaddime/42

 

Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.

Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20

 

Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.

İbni Hişam Siret 4 sayfa 332

 

Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Ömer'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah minbere çıkarak: "Yazdığınızı duyduğum kitaplar nedir? Allah'ın Kitabı'ndan başka bir kitap mı istiyorsunuz? Kitab'ının terk edilişi sebebiyle Allah'ın bir gece ansızın ezberinizdeki ve yazılı olan âyetlerini yok etmesi yakındır..." buyurdu. )

 

Yukarıdaki rivayetlere baktığımızda, peygamberimizin Kur’an dışında sorumlu olduğumuz, dine ilave hiçbir hüküm vermediğini görüyoruz. Eğer hadis külliyatını geniş bir şekilde okuduysanız, peygamberimizin o devrin devlet başkanı olarak, beşeri konularda ve devletin, toplumun yürütülmesi adına verdiği bazı hükümleri vardır. Bunları lütfen inceleyiniz. Birçoğu dönemin toplumunun, kendi şartlarında halkı yönetmekle ilgilidir.

 

Sizlere desem ki, peygamberimizin vasiyeti-mirası neydi? Bu konuda ne söyleyebilirsiniz? Bakın peygamberimizin vasiyeti-mirası neymiş, o gün peygamberimizin en yakınlarının tespiti ne kadar doğru. Siz bu hadislerin topluma nakledildiğini hiç duydunuz mu? Duymazsınız, çünkü bugün o vasiyet-miras, birilerinin işine gelmediği için unutturuldu, başka şeylerle karıştırıldı.

 

5370 - İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm muhtazar (ölmeye yakın) iken evde bir kısım erkekler vardı. Bunlardan biri de Ömer İbnu'l-Hattâb radıyallahu anh idi. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm:

"Gelin, size bir şey (vasiyet) yazayım da bundan sonra dalâlete düşmeyin!" buyurdular. Hz. Ömer:

 

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a ızdırap galebe çalmış olmalı. Yanınızda Kur'ân var, Allah'ın kitabı sizlere yeterlidir" dedi. Oradakiler aralarında ihtilâfa düştü. Kimisi: "Yaklaşın, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm size vasiyet yazsın!" diyor, kimi de, Hz. Ömer radıyallahu anh'ın sözünü tekrar ediyordu.

 

Gürültü ve ihtilâf artınca, Aleyhissalâtu vesselâm:

"Yanımdan kalkın, yanımda münakaşa câiz değildir!" buyurdu. Bunun üzerine İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ: "En büyük musibet, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'la onun vasiyeti arasına girip engel olmaktır!" diyerek çıktı."

Buhari, Megâzî 83, İlm 39, Cihâd 176, Cizye 6, İ'tisâm 26; Müslim, Vasiyye 22, (1637).

 

64 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre bir gün kendisi çarşıya uğrar ve: "Mescidde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın mirası taksim edilirken ben sizleri burada görüyorum (Bu ne biçim iş, siz de koşun) buyurur. Herkes mescide koşuşur, bir şey göremeyince: "Taksim edilen bir şey göremedik, sâdece bazıları Kur'ân okuyordu" derler. O cevabı yapıştırır. "İyi ya, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın mirası zaten bu değil mi?"

Heysemî, Mecma'u'z-Zevâid'de, Taberânî'nin el-Mu'ce'mu'l-Evsat'ından nakleder (1, 123, 124).

 

5763 - Talha İbnu Musarrıf anlatıyor: "İbnu Ebî Evfâ radıyallahu anh: "Resûlullah vasiyette bulundu mu?" diye sordum.

"Hayır dedi. Ben tekrar:

"Öyleyse, kendi vasiyette bulunmaksızın halka nasıl vasiyeti farz kılar veya emreder" dedim.

"Kitabullah'ı vasiyet etti " diye cevap verdi."

Buhârî, Vesâya 1, Megâzî 83, Fezâilu'l-Kur'ân 18; Müslim, Vasiyet 16, (1634); Tirmizî, Vesâya 4, (2120); Nesâî, 2 (6, 240).

 

Gerçekten peygamberimizin vasiyetini, mirasını daha peygamberimiz sağken anlamak bile istemeyenler çıkmıştır. Allah ın kitabı sizlere yeterlidir, Resûlullah ın mirası Kur’an dır diyen, en yakınlarının bu tespitini, bugün görmezden gelenlere hatırlatılır.

 

Daha o günlerde bile fitne toplumu sardıysa, bugün o bölünmenin ne durumda olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Hz. Ömer in bu gerçeği göremeyenlere, peygamberimizden daha farklı şeyler bekleyenlere verdiği cevap, dikkat çekici ve düşündürücüdür.

Yine rivayet edildiğine göre, peygamberimiz bizlerin neyle iman etmemizi istiyor.

 

422 - Sehl İbnu Muâz el-Cuhenî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim Kur'ân'ı okur ve onunla amel ederse, kıyamet günü babasına bir taç giydirilir. Bu tacın ışığı, güneş dünyadaki herhangi bir evde bulunduğu takdirde onun vereceği ışıktan daha güzeldir. Öyleyse, Kur'ân'la bizzat amel edenin ışığı nasıl olacak, düşünebiliyor musunuz?"

Ebu Dâvud, Salât, 349, 1453.H.

 

Dikkat ederseniz peygamberimiz, amel edeceğimiz kaynak olarak yalnız Kur’an dan bahsediyor. Zaten Kur’an da bunu emrediyor. Bunu söyleyen Allah elçisi, Kur’an dışından da ben, bir o kadar hükümler, helal, haramlar koydum diyor mu?

 

Peygamberimizin döneminde, onun en yakınlarının, hadis naklinden çok çekindiklerini anlıyoruz. Gerçekten sözler, dilden dile dolaşırken, inanılmaz değişime uğruyor. Bu örneğe kendi hayatımızda da şahit oluruz. Bakın bu konuda, yine bizlere ulaşan rivayetlerden örnekler vermek istiyorum. Kur’an a uyan, onun süzgecinden geçen her bilgiden yararlanmak, akıllı bir Müslüman’ın görevidir.

 

(5956 - Amr İbnu Meymûn anlatıyor: "Ben, İbnu Mes'ud radıyallahu anh ile perşembe akşamları karşılaşmayı hiç aksatmazdım. Bu gelişlerimde, onun herhangi bir şey hususunda: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki" dediğini hiç işitmedim. İşte bu akşamlardan birinde, "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki" diyerek (söze başladı, fakat arkasını getirmeyip) başını öne eğdi. (Biraz bekledikten sonra) kendisine baktım. Gömleğinin ilikleri çözülmüş, gözlerinden yaşlar boşanmış, avurtları şişmiş vaziyette ayakta duruyordu.

 

(Bir müddet bu vaziyette, kaldıktan sonra) sözünü şöyle tamamladı:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm öyle veya onun berisinde veya yukarısında veya ona yakın veya ona benzer bir şey söylemişti.")

 

5177 - İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Babama dedim ki: "Ben niye senin Resülullah'tan hadis rivayetini işitmiyorum. Halbuki falan ve falandan çokça işitiyorum?" Bana şu cevabı verdi:

 

"Evet ben, Müslüman olduğum günden beri Aleyhissalâtu vesselâm'ı hiç terk etmedim. Hep beraber olduk. Ancak O'nun şöyle söylediğini de işittim:

"Kim bile bile bana yalan nisbet ederse, ateşteki yerini hazırlasın."

Buhâri, İlm 38; Ebü Dâvud, İlm 4, (3651).

 

Bu rivayetler gerçekten, çok düşündürücü ve bir o kadar da anlamlı. Peygamberimizin söylediği bir şeyi, topluma nakletmek istiyor, ama ya yanlış bir şekilde aktarırsam diye korkuyor ve bu korku onun gözlerinden yaş gelmesine bile neden oluyor. Gerçekten bir başkasının sözlerini, bire bir nakletmek çok zordur, hatta imkânsızdır. Bu örneklerden kıssadan hisse alamıyorsak eğer bugün bizler, sanırım bir yerlerde büyük hata yapıyoruz demektir.

 

Değerli din kardeşlerim, ya bugün bizler neler yapıyoruz? Emin olmadığımız ve Kur’an dan asla onay almayan, Kur’an da bahsedilmeyen onca sözleri, peygamberimiz söylemiştir diye, hiç çekinmeden söylemiyor muyuz? Nereden nereye.

Peygamberimizin ve sahabelerinin hadislerinden yararlanmak istiyorsak, bu gerçekleri asla göz ardı etmemeliyiz. İşimize gelen hadisleri değil, Kur’an ın onay verdiği hadisleri alıp, yararlanmalıyız.

Sizlere hatırlatacağım hadis, üzerinde düşünene çok şeyler anlatıyor.

 

(5179 - Mücâhid merhum anlatıyor: "Büşeyr el-Aşevi, Hz. İbnu Abbâs

radıyallahu anhümâ'ya gelip:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki..." diyerek bir şeyler anlatmaya kalktı. Ancak İbnu Abbâs onu konuşmaya bırakmadı ve kendisine iltifat etmedi. Büşeyr:

"Sözlerimi niye dinlemiyorsunuz? Ben size Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'dan anlatıyorum, hiç tınmıyorsunuz, niçin?" diye sordu. İbnu Abbâs ona şu cevabı verdi:

 

"Biz vaktiyle, bir kimsenin "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki" dediğini işitince, gözlerimizi ona çevirip kulaklarımızı da dinlemek üzere uzatıyorduk. Ne zaman ki, insanlar hadis rivayetinde laubalileştiler, biz de onlardan ancak bildiklerimizi almaya başladık.")

Müslim, Mukaddime 7, (7).

 

Bu sözlerde, çok büyük dersler var. Ne dersiniz, bugün bu gerçek inanılmaz boyutlarda değil mi? Ama farkında olanımız, o kadar az ki. Şimdi sizlere hatırlatacağım rivayet hadiste, bakın peygamberimiz bugün, içinde bulunduğumuz gerçeği ne güzel anlatıyor.

 

(7184 - Ziyâd İbnu Lebîd radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm bir şey anlatarak: "İşte bu şey, ilmin gitme anlarında olur" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resûlü! Bizler Kur'ân'ı okur olduğumuz, evladlarımıza da okuttuğumuz, evlatlarımız da kendi evlatlarına okutur olacakları halde ilim nasıl gider (kaybolur)?" dedim. Aleyhissalatu vesselâm:

 

"Anasız kalasıca Ziyâd! Ben seni, Medine'nin en fakihlerinden biri bilirdim. Şu, (gözümüzün önündeki) Yahudi ve Hıristiyanlar kitapları olan Tevrat ve İncil'i okudukları halde onların içinde bulunanlarla amel ediyorlar mı? (Demek ki keramet okumada değil, okunanı hayata geçirmekte, yaşamakta ve tatbik etmektedir)" buyurdular.")

 

 

Şu güzel sözlere, bakar mısınız lütfen. Bu gün bizler Kur’an ı elimizden düşürmeden, anlamını dahi bilmeden okuyor, hatta güzel okuma yarışmaları yapıyoruz. Peki, Kur’an ile mi amel ediyoruz? Kur’an ı herkes anlayamaz, Kur’an özet bilgidir, her şey Kur’an da yazmaz. İslam ı doğru yaşamak için fıkıh kitaplarından faydalanmalıyız diyerek, toplumu beşerin kitaplarına yönlendirmiyor muyuz? Kur’an ın verdiği hükümler kadar, peygamberimizde dine hükümler koymuş tur diyerek ucu açık, sınırsız bir yola iletilen toplumda İLİM KALIR MI?

Sizlere güzel bir örnek daha vermek istiyorum. Bakın peygamberimizin ölümünden sonra, Hz Ali nasıl bir tespitte bulunuyor.

 

(68 - Hz. Ali (radıyallahu anh) şöyle buyurmuştur: "Sizler geniş bir caddeye bırakıldınız. Bu, üzerinde Ümmü'l-Kitap olan (yâni Allah'ın kesin hükümlü âyetleriyle istikameti tesbit edilmiş) bir yoldur.")

 

Gerçekten çok güzel bir örnek ve tespit. Bu yol, Allah ın bizlerden istediği orta yoldur. Bu yolu izlemek isteyen, Allah ın emrettiği gibi, Kur’an ın ipine sarılır. Çünkü peygamberimizde o yolu izlemiş ve asla sapmamıştır.

 

Peygamberimizin veda hutbesini, yaklaşık yüz bin kişi izlediği rivayet edilir. Bu kadar kalabalık bir toplumun izlemesine rağmen, veda hutbesi günümüze birçok farklı şekillerde ulaşmıştır. Sizlere bu hutbeden küçük bir bölümün, günümüze nasıl çok farklı ulaştığının örneğini vermek istiyorum. Bu kadar kalabalık bir toplumun izlediği bir konu, günümüze bu derece farklı ulaştıysa, varın gerisini siz düşünün.

 

1-Ey mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.

 

2-Mü'minler!
Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah'ın kitabı Kur'an'dır.

 

3-Ben sizin aranızda iki ağır-paha biçilmez emanet bırakıyorum. Bunlara sımsıkı sarıldığınız sürece asla sapıtmazsınız: Allah’ın Kitabı ve benim Ehl-i Beytim.

 

Peygamberimizin veda hutbesinden, aynı konuda üç farklı rivayeti okudunuz. Peygamberimiz üçünü de söylemeyeceğine göre, hangisinin doğru olduğuna bizler Kur’an a danışarak karar vermeliyiz. Sizce hangisi doğru olabilir? Yorum ve karar sizlerin.

 

Peygamberimizin en yakınında yaşayanlardan, Allah elçisinin vefatından sonra, acı bir gerçeği bakın nasıl dile getiriyorlar.

6468 - Ubey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberken, biz Ashabın hedef ve gayesi tek idi. O vefat edince, kimimiz şöyle, kimimiz böyle baktı (hedefler ayrıldı)."

 

Peygamberimizin vefatıyla başlayan dinde bölünme, ayrılık günümüz de inanılmaz boyutlara ulaştı. İşimiz çok daha zorlaştı. Sizlere verdiğim örnekler, hepsi bir rivayettir. Doğruluğunu Rabbimiz bilir. Bizler imanımıza doğru bir yön vermek istiyorsak, Kur’an ın ipine sarılıp, asla Kur’an ın sınırlarını zorlamamalıyız.

 

Ben bu güzel örneklerin birçoğunu, Kur’an a arz ettiğimde olumlu cevaplar aldığım için, sizlerle paylaştım. Kur’an dan onay alan her güzel bilgi, bizlerin başının tacıdır. Alır faydalanırız. Kur’an ın onay vermediği hiç bilgiyi, ne peygamberimizin sözüdür deriz, nede Allah katından der alırız.

 

Bizlerin yapması gereken, Kur’an elimizde onu anlamaya çalışarak, akıl ve fikrimizin çabaları ile kıssadan hisselerden derslerimizi alıp, yaşamımıza yön vermeliyiz.

 

Dilerim Rabbimden, gönül gözleri Kur’an ile parlayarak, Rabbin huzuruna çıkan, yüzleri gülen, Allah ın halis kulları arasında oluruz.

 

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats