Yazanlarda |
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
31. |
Ya kavmena ecıbu daıyellahi ve aminu bihı yağfir leküm min zünubiküm ve yücirküm min azabin elım |
kardeşlerim, Allah'a çağıran Resul'e uymak, O'nu bize Elçi olarak gönderen Yüce Allah'ın davetine uymak demektir( Ahkaf 31 ). apaçık gerçek budur... size gelen bir elçiye O'nu gönderene uymak adına uyarsınız. kendisi adı üstünde ELÇİ'dir. niye '' ELÇİ'ye zeval olmaz '' demişler, işte bu yüzden. lütfen sürekli ön kabüllerimizin etkisiyle değilde biraz da objektif bakmaya çalışalım. maalesef bazı insanların aklına, Resül dendiği zaman akıllarına sadece ve sadece Resül'ün kendisi yani şahsiyeti geliyor. halbuki biraz daha düşünerek ve tertil üzere , beşerî ve zannî bilgi zincirlerinin / Kur'an dışı bilinç ve görgülerinin etkisinden yani süper karartıcı gözlüklerinden kurtularak, YALNIZCA Kur'an'a katışıksız ve yalın bir şekilde, ihlasla yönelinebilirse, Kur'an'daki Resul gerçeği tüm açıklığıyla ortaya çıkacaktır.
şöyleki :
1. |
Yes'eluneke anil enfal kulil enfalü lillahi ver rasul fettekullahe ve aslihu zate beyniküm ve etıy'ullahe ve rasulehu in küntüm mü'minın |
|
|
2. |
İnnemel mü'minunellezıne iza zükirallahü vecilet kulubühüm ve iza tüliyet aleyhim ayatühu zadethüm ımanev ve ala rabbihim yetevekkelun |
8 Enfal 1 :
1 Sana ganimetlerden sorarlar; de ki: "Ganimetler, Allâh'ın ve Elçi(si)nindir. Siz, (gerçekten) inananlar iseniz, Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah'a ve Elçisine itâ'at edin!"
2 Mü'minler o kimselerdir ki, Allâh anıldığı zaman yürekleri ürperir, O'nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman imanlarını artırır ve Rablerine tevekkül ederler.
kardeşlerim, sadece bu Ayetlerden de açıkça anlaşılıyorki Yüce ALLAH'ın adı anıldığında inananların '' vecilet kulubühüm '' yürekleri ürperir ve AYET'leri ( HADİS iddiaları değil...) okunduğu zaman İMAN'ları artar ve RABB'lerine tevekkül ederler. yahu arkadaşlar hiç hadislerden bahsediliyor mu ne burada nede Kur'an'ın hiçbir yerinde. yalnız ve ancak '' ahsenül hadis '' olan Kur'an'a itaatten bahsediliyor. asla '' Ey kullarım, bakın sakın unutmayın Kur'an'ın yanında + olarak / İLÂVE olarak birde elçimin hadislerine uyacaksınız ) diye bir şey yok. tabi burada bazı arkadaşlar hemen şunu söyleyeceklerdir: '' etiy'ullahe ve rasulehu '' .
halbuki burada açıkça vurgulanan Yüce Allah'a itaat Kur'an'a itaat, Sevgili son Resulüne itaat ise hadis iddialarına itaat demek değildir kesinlikle... Resule itaatten Ayet'te kastedilen Resül'ün ilgili tüm konumlarıdır. hadislerle ilgisi yoktur bunun. yok eğer illaki ve billaki burada kastedilen bizzat Resül'ün kendisidir diye ısrar edecek olunacaksa eğer, o zaman ben de derimki '' hadi arkadaşım o halde götürün ganimetleri bizzat Resul'ün eline koyun ! / eline verin...bakalım bunu nasıl yapacaklar ? bugün elde ettiğimiz bir ganimeti, bizzat Sevgili Resul'ün eline koyabiliyorsanız, BİZZAT eline verebiliyorsanız, Ayet'te '' Resule itaat '' emri verilirken kastedilen'in kesinkes Sevgili Resulün BİZZAT kendisi olduğunu anlamış olacağız. '' Resule itaat '' ten kastedilen sizin kendinizi zorlayarak, Ayetleri eğip bükerek anlamak istediğiniz gibi hadislere itaat değildir kardeşim. Sevgili Resul'ün '' devlet başkanı '' , '' baş yargıç '' , '' baş kumandan '' vb. konumlarıdır. hadislerle ve hadislere uymakla asla ve kat'a ilgisi yoktur. var diyorsanız ve burada kastedilenin Resul'ün bizzat şahsiyeti ise o halde verin ganimetleri Sevgili Resul'ün bizzat eline, bizde size inanalım.
evet, ganimetleri Sevgili son Resul'ün eline nasıl koyacağız, eline nasıl vereceğiz ?
yine burda sünnet müdafiîleri tarafından , geçersiz bir çaba ile, sünneti savunma mekanizmaları limitsiz bir şekilde işletilip devreye sokularak, bu seferde belki de şu söylenecektir:
41. |
Va'lemu ennema ğanimtüm min şey'in fe enne lillahi humüsehu ve lir rasuli ve lizil kurba vel yetama vel mesakıni vebnis sebıli in küntüm amentüm billahi ve ma enzelna ala abdina yevmel fürkani yevmel tekal cem'an vallahü ala külli şey'in kadır |
.8/41.
Ayırım gününde, iki ordunun karşılaştığı günde kulumuza indirdiğimize ve ALLAH'a inanıyorsanız, bilin ki elinize geçen her ganimetin beşte biri ALLAH'ın ve Elçisinindir. Bu pay, akrabalar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışların hakkıdır. ALLAH her şeye Güç Yetirendir.
halbuki, burada da objektif bakıldığında açıkça görüldüğü gibi, ganimetin beşte birinin, Allah'ın ve Elçisi'nin olduğu görülmektedir.
Yüce Allah'a ganimetin beşte birini vermeyi, yetime, yoksula, yolda kalmışa, mağdur ve mazluma vb.vermek şeklinde açıklayabilmek mümkün iken,
ganimetin beşte birini , şayet Kur'an'da her Resul ismi geçtiğinde , sırf hadisleri ve sünneti vahyin bir parçası imiş gibi göstermek adına, illaki ve billaki Resulün BİZZAT KENDİSİ İMİŞ GİBİ göstermeye çalışacak olursak,
o halde ben de 2. defa sormak zorunda kalırım:
ganimetleri Sevgili son Resul'ün eline nasıl koyacağız, eline nasıl vereceğiz ?
Sevgilerimle
NOT :
ilgili konu :
KUR'AN'DA MUHAMMED VE PEYGAMBERLERİN MİSYONU
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam Hasan kardeşim,
"enfal, ganimet" kavramlarını,
a. mahiyet,
b. muhteva ve
c. keyfiyetini izaha kavuşturursanız.
bizde Rasul(a.s)'ın eline "nasıl?" verebileceğimizi izah etmeye çalışırız (İnşAllah).
selam ve dua ile,
kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
baybora Yazdı:
selam Hasan kardeşim,
"enfal, ganimet" kavramlarını,
a. mahiyet,
b. muhteva ve
c. keyfiyetini izaha kavuşturursanız.
bizde Rasul(a.s)'ın eline "nasıl?" verebileceğimizi izah etmeye çalışırız (İnşAllah).
selam ve dua ile,
kardeşiniz rıdvan
|
|
|
Aleyküm Selam Rıdvan Kardeşim,
öncelikle bu konuya ilginiz ve alâkanız için teşekkür ederim. konu ile ilgili değerli katkı ve paylaşımlarınızı bekliyorum.
MAVİ yazılar sizin :
selam Hasan kardeşim,
"enfal, ganimet" kavramlarını,
a. mahiyet,
b. muhteva ve
c. keyfiyetini izaha kavuşturursanız.
a. mahiyet :
enfal = nefeller = '' nefel '' in çoğulu = kökü nefel demektir. hiçbir karşılık beklemeden hibe ve teberruda bulunmak, karşılıksız vermek, bağış ve hibeler anlamındadır.
b. muhteva :
bu kelimenin bu Ayet'lerdeki bağlamındaki muhtevası, içeriğine baktığımızda :
düşmandan kahr veya sulh ile ; ister savaş ister barış yoluyla zabtedilen emvâl (mallar), ganâimler, taşınır taşınmaz mülkler, çalışıp emek harcanmadan elde edilen emeksiz kazançlar... bunlar tarla, bağ, bostan gibi taşınmaz mülk olabileceği gibi, at, deve gibi taşınır en'âm veya kılıç, ok gibi taşınır mallar da olabilir.
c. keyfiyet :
Enfal suresinin bize intikal etmiş bulunan ve Ayet'ler ile çakışan tarihi bilgilere göre Bedr savaşında elde edilen ganimetlerin bölüşülmesinde, yani bölüşülme esnasında sahabe'ler arasında çıkmış bulunan ihtilaf ve muaraza, çekişme, birbirlerine ganimetler ile ilgili muhalefet ederek karşı karşıya gelmiş bulunmaları vaziyeti, yani ''o '' hâl ve '' o '' durum ile ilgilidir.
verilen Ayet'ler, ganimetlerin paylaşımdan önce, İslam devlet başkanı , baş kumandan , baş yargıç olan Sevgili Resule götürülmesi gerektiği, Sevgili Resul'ün devlet başkanlığı sıfatı ile Yüce Allah'ın hükmünü '' gelen Ayet mucibince , gereğince '' ifâ edeceğini , '' Allah '' anıldığı zaman yürekleri ürperen, Ayetler' İ okunduğu zaman imanları pekişen ve böylelikle tevekkül katsayıları artan Mü'minlerin, Allah'a ve O'nun hükümlerini uygulayan Resul'e -konum :Devlet Başkanına - İTAAT etmeleri gerektiğini buyurmaktadır kanaatimce...burada Sevgili Resulün devlet başkanlığı konumuna açık bir işaret vardır.
daha önce de söylediğim gibi, Sevgili Resul'ün Resul konumu dışında devlet başkanlığı, baş yargıç, baş komutan ve sosyal konumları vardır. Sevgili Elçi'nin her adının geçtiği yerde, adının karşılığı olan yere illaki ve billaki '' Peygamber '' kelimesinin oturtulması inananları açmaza sürüklemiş, hadis İDDİAlarının bir vahiy ürünü olduğu sonucuna ULAŞMAK İSTEYEN ön kabul sahibi olan arkadaşlara, bir mazeret , bir pay olmuştur...halbuki, Sevgili Elçi, Hz.Muhammed'in bahsettiğim tüm bu konumlarından Yüce Allah bize bahsetmektedir. ancak bu konumları görmezden gelinmektedir...
veddua
Muhabbetle
NOT :
ENFAL'İN GEÇTİĞİ AYETLER :
8/1 ( İKİ DEFA ) :
1. |
Yes'eluneke anil enfal kulil enfalü lillahi ver rasul fettekullahe ve aslihu zate beyniküm ve etıy'ullahe ve rasulehu in küntüm mü'minın |
17/79 :
79. |
Ve minel leyli fe tehecced bihı nafiletel leke asa ey yeb'aseke rabbüke mekamem mahmuda |
21/72 :
72. |
Ve vehebna lehu ishak ve ya'kube nafileh ve küllen cealna salihıyn |
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
En kalbi hürmetlerimle selam,
Hasan kardeşim,
Bilmeme rağmen konu açıklığa kavuşsun istediğim için "mudahil" oldum. Sizde cevab verdiniz. Teşekkür ediyorum.
Hasan kardeşim, şu sorununda cevablanması gerekmektedir;
Malları gibi "insanlarda" ganimete dahil midir?
selam ve dua ile,
kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
baybora Yazdı:
En kalbi hürmetlerimle selam,
Hasan kardeşim,
Bilmeme rağmen konu açıklığa kavuşsun istediğim için "mudahil" oldum. Sizde cevab verdiniz. Teşekkür ediyorum.
Hasan kardeşim, şu sorununda cevablanması gerekmektedir;
Malları gibi "insanlarda" ganimete dahil midir?
selam ve dua ile,
kardeşiniz rıdvan
|
|
|
en kalbî saygılarımla Aleyküm Selam Değerli Kardeşim,
konuya vuzûhiyet getirmek açısından bildiğiniz halde konuya müdahil olduğunuz ve aklıma gelmeyen açıklamaların yapılmasına , varsa yanlışlarım ortaya çıkmasına, yanlışım yoksa bildiklerimden daha bir emin olmama sebebiyet verip, vesile olduğunuz için teşekkür ederim. Allah razı olsun. ilminizi , ilmimizi arttırsın inşaAllah.
Malları gibi "insanlarda" ganimete dahil midir?
değerli kardeşim,
bence, tüm insanlığa rahmet olsun diye gelen bir '' ilahi din '' in , yeryüzünde insanlığın kendi elleriyle ürettiği beşeri, tağuti dinlerden çok önemli bir farkının olması gerekir...ben naçizane olarak, hemen hemen tamamı insanoğlunu bir '' ekonomik hayvan '' '' bir mal '' derekesine düşüren yeryüzü fiavunî dinleri, Yüce Rahman'ın bize alın ve bu din'i yaşayın diye emir buyurduğu ilahi din ile özdeşleştiremeyeceğimizi , eşitleyemeyeceğimizi düşünüyorum. ilahi din'imizin yeryüzü beşeri dinlerinin hepsinden ama hepsinden çok daha asil , çok daha ahlakî, çok daha insancıl ve çok çok daha merhametli olduğunu biliyorum, biliyoruz ve Yüce Rabbime bize böyle mukaddes bir din gönderip, karanlık zulumatlar ve yeis içinde bırakmadığı için şükrediyorum. bir kardeşimin söylemiyle, '' şükründen aciziz '' gerçekten...
değerli kardeşim, konu ile ilgili Ayetlere birlikte bir bakarsak :
2/177 : ( rikâb )
bu Ayet'te Birr'in mahiyeti hakkında Yüce Allah tarafından açıklama getirilirken, bu açıklamalar içinde, sevdiği halde mal verilecekler arasında akrabalara, yetimlere..........kölelere diye sayılmıştır. yani köleler mal ise, kendilerine mal verilmesi emir buyurulmayacaktı diye inanıyorum...
4 / 92 : ( fetehriyru rakabetin )
hataen bir kişiyi öldürenin bir köle azad etmesi emir buyruluyor
5/ 89 : ( rakabetin ) :
'' lağv '' ile edilen yeminlerin keffareti olarak yapılması gerekenler arasında köle azad etmeyi sayması
9 / 60 : ( rikâbi )
sadakaların kime verilmesinin farz kılındığı ile ilgili gruplar sayılırken köleler'in, kalpleri ısındırılacakların yani müellefetil kûlub'un hemen arkasında zikredilmeleri görülmeye şayan ve bence manidardır.
58 / 3 : ( fetahriyru rakabetin ) :
hanımlarından zıhar yapanların tekrar hanımlarıyla temas etmeden önce bir köle azad etmeleri koşulunun emir buyurulması...
90/ 13 : ( fekku rakabe ) :
iki şeyi birbirinden kopararak ayırmaya fekk denir. rakabe ise boyun demektir.
yani boyunlarından ellerinizi çekin demek oluyor, yani boyunlarını rahat bırakın...
gelen tarihî bilgilere göre, Hz.Ömer'in hayatına mal olmuş bir meseledir bu... fekku rakabe...
köleleri bir mal gibi gören, insanları bir mal diye tarif eden kireçleşmiş , kronikleşmiş firavunî tabiat sahibi insanlar (!) , fekku rakabe... yapmak isteyen Hz.Ömer'in şehadetine imza atmışlardır... ne mutlu O'na ve onun gibi olmaya layık olanlara, olabilenlere... Yüce Rabbim bizi de Kur'an hakikatleri yolunda şehadete layık ve muvafık kılsın inşaAllah.
Yüce Rahman'a emanet olunuz.
muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam hasan kardeşim Allah(a.c) ilminizi/ilmimimiz ziyade etsin,
Beni anladığınız bilerek yazmıştım, teşşekkür ediyorum;
yazdıklarınıza tüm yüreğimle iman ediyorum;
"bence, tüm insanlığa rahmet olsun diye gelen bir '' ilahi din '' in , yeryüzünde insanlığın kendi elleriyle ürettiği beşeri, tağuti dinlerden çok önemli bir farkının olması gerekir...ben naçizane olarak, hemen hemen tamamı insanoğlunu bir '' ekonomik hayvan '' '' bir mal '' derekesine düşüren yeryüzü fiavunî dinleri, Yüce Rahman'ın bize alın ve bu din'i yaşayın diye emir buyurduğu ilahi din ile özdeşleştiremeyeceğimizi , eşitleyemeyeceğimizi düşünüyorum. ilahi din'imizin yeryüzü beşeri dinlerinin hepsinden ama hepsinden çok daha asil , çok daha ahlakî, çok daha insancıl ve çok çok daha merhametli olduğunu biliyorum, biliyoruz ve Yüce Rabbime bize böyle mukaddes bir din gönderip, karanlık zulumatlar ve yeis içinde bırakmadığı için şükrediyorum. bir kardeşimin söylemiyle, ''
ve şunada;
"köleleri bir mal gibi gören, insanları bir mal diye tarif eden kireçleşmiş , kronikleşmiş firavunî tabiat sahibi insanların (!) , fekku rakabe... yapmak isteyen Hz.Ömer'in şehadetine imza atmışlardır... ne mutlu O'na ve onun gibi olmaya layık olanlara, olabilenlere... Yüce Rabbim bizi de Kur'an hakikatleri yolunda şehadete layık ve muvafık kılsın inşaAllah."
ve şunada;
"şükründen aciziz '' gerçekten..."
tekrar kalbi duygularla size dua ediyor, selamlar ediyorum,
kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Aleyküm Selam Değerli Kardeşim, Dostum Rıdvan,
bu konuya vermiş olduğunuz bilinçli , samimi , hayra yönelik ve çok değerli katkıdan dolayı çok teşekkür ederim.
şimdi, artık bu konudaki bildiklerimden , bu bildiklerimin doğruluğundan daha bir emin bulunuyorum...
dualarınızın / dualarımızın kabul olmasını, ilminizi / ilmimizi ziyade etmesini, hakkımızda tüm bâki hayırları / kalıcı faydaları tesis etmesini, Yüce Nâfi 'den niyaz ediyorum.
bu iletimi, Kur'an'da Mü'minlerin özelliklerinden bir bölüm ile bitirmek istiyorum:
Yüce Veliyy' e Emanet olunuz.
Muhabbetle
10- ALLAH'A TESLİM OLMUŞLARDIR :
41 Fussilet 33 :
33 (İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve "Ben müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?
6 En'am 162 :
162 De ki: "Benim namazım, ibâdetim, hayâtım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allâh içindir."
2 Bakara 112 :
112 Hayır, kim işini güzel yaparak özünü Allah'a teslim ederse, onun mükâfâtı, Rabbinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
11 Hud 23 :
23 İnanıp iyi işler yapan ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince; işte onlar da cennet halkıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır.
32 Secde 15 :
15 Bizim âyetlerimize o kimseler inanırlar ki onlar, kendilerine öğüt verildiği zaman derhal secdeye kapanırlar; Rablerini överek tesbih ederler, büyüklük taslamazlar.
2 Bakara 128 :
128 "Rabbimiz, bizi sana teslim olanlar yap, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar; bize ibâdet yerlerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. Sen!"
27 Neml 81 :
81 Ve sen kör(ler)i içine düştükleri sapıklıklardan çıkarıp yola getiremezsin. Sen, ancak âyetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.
2 Bakara 130-131 :
130 Nefsini aşağılık yapan (beyinsiz)den başka, kim İbrâhim dininden yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyâda beğenip seçmiştik, âhirette de, o iyilerdendir.
131 Rabbi ona: "İslâm ol!" demişti, "Âlemlerin Rabbine teslim oldum." dedi.
3 Al-i İmran 20 :
20 Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: "Ben de özümü Allah'a teslim ettim bana uyanlar da." Kendilerine Kitap verilenlere ve ümmilere de ki: "Siz de İslâm oldunuz mu?" Eğer İslâm olurlarsa doğru yolu bulmuşlardır. Yok eğer dönerlerse, sana düşen, sadece duyurmaktır. Allâh kulları(nın yaptıklarını) görmektedir.
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
hatırlatıcı Uzman Uye
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam değerli dost hasan
bu değerli ,faydalı ve isabetli çalışmaya içtenlikle katılıyor ve devamını diliyorum,elinize ve dilinize sağlık. bu çalışmanın buraya aktarılmasına vesile olan baybora yada teşekkurler
sevgi ve muhabbetle esen kalın
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
|
Yukarı dön |
|
|
dost1 Admin Group
Katılma Tarihi: 28 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 538
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamun Aleykum! Değerli Baybora ve Hasan oktem KArdeşim!
hasanoktem Yazdı:
baybora Yazdı:
En kalbi hürmetlerimle selam,
Hasan kardeşim,
Bilmeme rağmen konu açıklığa kavuşsun istediğim için "mudahil" oldum. Sizde cevab verdiniz. Teşekkür ediyorum.
Hasan kardeşim, şu sorununda cevablanması gerekmektedir;
Malları gibi "insanlarda" ganimete dahil midir?
selam ve dua ile,
kardeşiniz rıdvan
|
|
|
en kalbî saygılarımla Aleyküm Selam Değerli Kardeşim,
konuya vuzûhiyet getirmek açısından bildiğiniz halde konuya müdahil olduğunuz ve aklıma gelmeyen açıklamaların yapılmasına , varsa yanlışlarım ortaya çıkmasına, yanlışım yoksa bildiklerimden daha bir emin olmama sebebiyet verip, vesile olduğunuz için teşekkür ederim. Allah razı olsun. ilminizi , ilmimizi arttırsın inşaAllah.
Malları gibi "insanlarda" ganimete dahil midir?
değerli kardeşim,
bence, tüm insanlığa rahmet olsun diye gelen bir '' ilahi din '' in , yeryüzünde insanlığın kendi elleriyle ürettiği beşeri, tağuti dinlerden çok önemli bir farkının olması gerekir...ben naçizane olarak, hemen hemen tamamı insanoğlunu bir '' ekonomik hayvan '' '' bir mal '' derekesine düşüren yeryüzü fiavunî dinleri, Yüce Rahman'ın bize alın ve bu din'i yaşayın diye emir buyurduğu ilahi din ile özdeşleştiremeyeceğimizi , eşitleyemeyeceğimizi düşünüyorum. ilahi din'imizin yeryüzü beşeri dinlerinin hepsinden ama hepsinden çok daha asil , çok daha ahlakî, çok daha insancıl ve çok çok daha merhametli olduğunu biliyorum, biliyoruz ve Yüce Rabbime bize böyle mukaddes bir din gönderip, karanlık zulumatlar ve yeis içinde bırakmadığı için şükrediyorum. bir kardeşimin söylemiyle, '' şükründen aciziz '' gerçekten...
değerli kardeşim, konu ile ilgili Ayetlere birlikte bir bakarsak :
2/177 : ( rikâb )
bu Ayet'te Birr'in mahiyeti hakkında Yüce Allah tarafından açıklama getirilirken, bu açıklamalar içinde, sevdiği halde mal verilecekler arasında akrabalara, yetimlere..........kölelere diye sayılmıştır. yani köleler mal ise, kendilerine mal verilmesi emir buyurulmayacaktı diye inanıyorum...
4 / 92 : ( fetehriyru rakabetin )
hataen bir kişiyi öldürenin bir köle azad etmesi emir buyruluyor
5/ 89 : ( rakabetin ) :
'' lağv '' ile edilen yeminlerin keffareti olarak yapılması gerekenler arasında köle azad etmeyi sayması
9 / 60 : ( rikâbi )
sadakaların kime verilmesinin farz kılındığı ile ilgili gruplar sayılırken köleler'in, kalpleri ısındırılacakların yani müellefetil kûlub'un hemen arkasında zikredilmeleri görülmeye şayan ve bence manidardır.
58 / 3 : ( fetahriyru rakabetin ) :
hanımlarından zıhar yapanların tekrar hanımlarıyla temas etmeden önce bir köle azad etmeleri koşulunun emir buyurulması...
90/ 13 : ( fekku rakabe ) :
iki şeyi birbirinden kopararak ayırmaya fekk denir. rakabe ise boyun demektir.
yani boyunlarından ellerinizi çekin demek oluyor, yani boyunlarını rahat bırakın...
gelen tarihî bilgilere göre, Hz.Ömer'in hayatına mal olmuş bir meseledir bu... fekku rakabe...
köleleri bir mal gibi gören, insanları bir mal diye tarif eden kireçleşmiş , kronikleşmiş firavunî tabiat sahibi insanlar (!) , fekku rakabe... yapmak isteyen Hz.Ömer'in şehadetine imza atmışlardır... ne mutlu O'na ve onun gibi olmaya layık olanlara, olabilenlere... Yüce Rabbim bizi de Kur'an hakikatleri yolunda şehadete layık ve muvafık kılsın inşaAllah.
Yüce Rahman'a emanet olunuz.
muhabbetle
|
|
|
Bu güzel tavrınız ve gösterdiğiniz tevazu...
Alemlerin Rabbi olan Yüce Allahım sizlerden razı olsun.
Bu kardeşinize yaşattığınız duygu yoğunluğuyla dilimden dökülen ayetleri sizlerle paylaşmak istedim. Sizleri bu duygu yoğunluğunu yaşamama vesile kılan Alemlerin Rabbine sonsuz hamdlar. Şükründen aciziz.
Nisa;85:Men yeşfa'şefaaten haseneten yekun lehu nesıbun minha, ve men yeşfa'şefaaten seyyieten yekun lehu kiflun minha, ve kanellahu ala kulli şey'in mukıta.
Kim iyi bir şefaatte bulunursa o şefaatten payı vardır ve kim kötü bir şefaatte bulunursa ondan payı var ve Allah her şeyi bilir korur.
Fussilet;34:Ve la testevil hasenetu ve les seyyieh, idfa' billeti hiye ahsenu fe izellezi beyneke ve beynehu adavetun keennehu veliyyun hamîm
Ve eşit değildir iyilikle kötülük. Kötülüğü, en güzel bir muâmeleyle karşıla, gider, bir de bakarsın ki aranızda düşmanlık olan kişi, sanki senin en yakın bir dostun.
Fussilet;35:Ve ma yulekkaha illellezine saberu, ve ma yulekkaha illa zu hazzin azîm.
Bu huy, sabredenlerden başkasına verilmez ve akıldan, tedbîrden büyük bir hisseye sâhip olmayanlara bu huy, nasîp olmaz.
Maide;55:İnnema veliyyukumullahu ve rasuluhu vellezine amenullezine yukîmunes salate ve yu'tunez zekate ve hum rakiûn.
Sizin veliniz, ancak Allâh, Elçisi ve salatlarını ikame eden, zekâtlarını veren, rükû'a varan mü'minlerdir.
Maide;56:Ve mey yetevellellahe ve rasulehu vellezine amenu fe inne hizbellahi humul ğalibûn.
Allah'ı, O'nun resulünü ve iman edenleri dost edinen/Allah'tan, O'nun resulünden ve iman edenlerden yüz çeviren bilsin ki, galip gelecek olanlar Allah'ın taraftarlarıdır.
Nur;35:Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
|
Yukarı dön |
|
|
beyyine84 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 106
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İslâm’ın ortaya çıktığı dönemde, Arap Yarımadası’nda ve Hicaz yöresinde kölelik oldukça yaygındı. Kölelerin çoğunluğunu, Afrikalı siyahîler teşkil etmekte idi. Nitekim Peygamber’in müezzini Bilâl-ı Habeşî de bunlardan biriydi.
Kaynağı tam olarak bilinmemekle birlikte bu köleler, Eski Yunan ve Roma’daki köleler gibi, ya ele geçirenler tarafından satılmış ve el değiştire değiştire Mekke’ye kadar getirilmiş esirler veya kıtlıklar yüzünden aileleri tarafından satılmış çocuklardı. Diğer taraftan, Arap Yarımadası’na başka beldelerden getirilen köleler de vardı. Meselâ; İkrime b. Ebî Cehl’in kölesi ile Ezrak b. Ukbe es-Sekafi ve Suheyb-i Rûmî, Rum kökenli kölelerdi. Ancak Suheyb, kendisinin aslen Arap olduğunu ve bir savaş sonucu Rumlara esir düştüğünü söylemiştir. Selmân-ı Fârisî İranlı idi. Kaçırılarak Yahudilere satılmış, Müslüman olmak için Medine’ye kadar gelmişti. Peygamber hürriyetine kavuşması için Selmân’a para yardımında bulunmuştur. Peygamber’in sonraları azat edip, evlatlık edindiği Zeyd b. Hârise ise Arap kölelerden idi.
İşte Kur’an böyle bir zamanda ve ortamda indi ve böyle bir karanlığı aydınlattı. Kölelikle ilgili ilk ayet, peygamberimiz henüz Mekke’de iken inen Beled suresinin içinde yer aldı ve mümin-kâfir ayrımı yapmadan, köleleri özgürlüğe kavuşturmayı, cennete girebilmenin yollarından biri saydı. Böylece de herkesi buna özendirdi:
Beled; 11-13: Fakat o, Akabe’ye (o sarp yokuşa) saldırmadı.
Ve Akabe’nin (o sarp yokuşun) ne olduğunu sana ne bildirdi?
Köle azat etmektir,
Bakara; 177: &n bsp; Yüzlerinizi doğuya ya da batıya çevirmeniz “birr” değildir. Ama “birr”, Allah’a, “ahir güne / son gün”e, meleklere, Kitap’a, peygamberlere inanmak; sahip olduklarından akrabalara, yetimlere, yoksullara, yolcuya ve dilenenlere ve boyundurukları çözmeye (hürriyeti olmayanların hürriyetlerine kavuşmaları için), Allah sevgisi için vermek ve namazı kılmak, zekâtı vermektir. Ve sözleştiklerinde, sözlerini tastamam yerine getirenler, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabredenler, işte içtenlikli olanlar bunlardır. İşte bunlar takvalıların ta kendisidir.
Ayrıca Kur’an, henüz hürriyetlerine kavuşmamış, köle olarak yaşayanlara da hürlere yakın bir statü vererek onlara iyi davranılmasını hükme bağlamış, böylece onların hürriyetlerine kavuşuncaya kadar iyi şartlarda yaşamalarını sağlamıştır:
Nisa; 36: &nb sp; &nb sp;Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ve de anaya-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, akraba olan komşulara, yakın komşulara, yanında bulunan arkadaşa, yolda kalanlara, sağ ellerinizin sahip olduklarına (sahip olduğunuz kölelere) iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.
Bakara; 221: &n bsp; Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye kesinlikle ondan daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de mümin kadınları nikâh ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondan daha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve ayetlerini insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar öğüt alırlar.
Nisa; 25: &nb sp; &nb sp;Ve sizden her kim hür mümin kadınları nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikâhlamak var.
geniş nilgi için işte kuranda kölelik ve islamiyet adlı yazı okunabilir
ganimet hususnda bir ayette 5 biri Allaha ve resulüne der
şimdi Allahın buna zati ihtiyacı yokdur lakin maddi imkanı olan her kişiye Allah malını dağıtarak eşit hale gelmesini ayette buyurur buna göre resule ve Allaha olan 5 de birde gene yoksul kişilerin ihtiyaç sahiblerinindir
Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah'ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar? (NAHL suresi 71. ayet)
|
Yukarı dön |
|
|
|
|