Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selâmün Aleyküm, :)
Bugünlerde forumda, "bildiğimiz şekliyle namaz"ın incelendiği mesajları okuyoruz... Aslında, vaziyete bakıldığında gerçek bir incelemenin yapıldığını söylemekte -şahsen- zorlanıyorum... Mevcut durum, daha çok -hakaret kastı taşımadan- didiklemeyi andırıyor.. Durumu böyle algıladığım için bu mesajı kaleme alma mecburiyeti hissettim... Dolayısıyla, mesajım "Namaz= İkâme-i Salât"a destek mesajıdır... (9 Mayıs'taki sözüme uygun olarak...)
Semazen Yazdı:
Ancak, bugün itibâriyle süresiz olarak (süre vermeden) yazılarıma, yazışmalarıma ara veriyorum... Forumu izlemekle yetineceğim.. Gerektiği yerde, yukarıda tavsiye ettiğim desteği bir cümleyle bile olsa esirgemeyeceğim... |
|
|
Öncelikle, lütfen şunu dikkate alalım...
KUR'ÂN, ARKEOLOJİK KAZIDA BULUNMUŞ ANTİK BİR YAZMA ESER DEĞİLDİR!
Bizler de arkeolog değiliz!
Bunu dikkate almak bizi yeri eşelemekten, yukarıdaki -belki de kusurlu- tâbirimle Kur'ân'ı didiklemekten kurtaracaktır....
Kendisi hayatta olmasa bile hak dînin son peygamberi vardır... Kendisinden bize en sağlam şekilde ulaşan Kur'ân gibi, "en" olmasa bile "sağlam" biçimde fiilen ulaşan dînin direkleri vardır.... Namaz da onlardan biridir... Kıyâmıyla, rükûuyla, secdesiyle, kıblesiyle vs....
Bu fiilî bir gerçekliktir (De Facto)... Bu gerçekliği görmemezlikten gelip; Kur'ân'ın içindeki "resimli namaz hocası"nı arayıp bulaMAmak ve ardından namazı tedâvülden kaldırmak nasıl mâzur görülebilir..?? Nasıl anlayışla karşılanabilir??? Nasıl mâkul görülebilir????
Böylesine ağır bir mevzûda "iyiniyet" mâzereti bizi aklamaya yeter mi??? Kurân'dan daha fazla yararlanmak ve Kurân'ı "mehcur" bırakMAmak için "iyiniyet"le beraber daha fazla meziyet geliştirmemiz gerekmez mi????
Herhalde, "namazın rekâtları ile meleklerin kanatları arasında irtibat" kuran veya namazı, kıbleyi topyekün tedâvülden kaldıran araştırmacı (?) arkadaşlarımız yeterli ve geçerli meziyetlere sahip olduklarını düşünüyorlar..???? (Özür dilerim; kabalaşıyor muyum?)
Olmaz!
Olmaz; Arkadaşlar!
Lütfen! Nerede yanıldığımıza, nerede takılıp tökezlediğimize eleştirel bakalım... Bizlerin fütursuz te'villeri dînin hem Kurânî hem de fiilî esaslarını tahrip etmesin...?! Korunmuş "Zikr"in çevresindeki tahrifat kuşatmasını kaldırıyoruz derken; Kurân'ı malzeme ederek dîni tahrip mi edeceğiz???
Lütfen, Arkadaşlar!
Mukaddesât, üzerinde zar atılacak bir saha değildir!!!
Lütfen, kendi düzeyimizi Kurân'ın moduna ayarlayalım... Kurân'ın moduyla oynamayalım..... Lütfen!
En derin üzüntülerimle, :(
Neyzen_Semazen
Not: Birçok mesajda "Salât" kelimesi için sözlük manâları yeterli görülmeyip; te'vil yüklü anlamlar geliştiriliyor... Salât konusunda benzetme yoluyla bu te'villeri kabul etmek anlaşılır bir durum.. Örneğin, namazdaki vaziyet "online" olmak şeklinde ifâde edilmişti... Gerçekten, müthiş bir benzetme ve bakış açısı.. Ancak, bu benzetmenin yerindeliğine rağmen, "salât" kelimesinin özünde, kökünde lugavî olarak "bağlantı", "bağlılık andı" gibi anlamlar bulunmuyor... Bu anlama çok fazla atıf yapıldığını gördüğümüz için ayrıca not etmek istedim... Herhalde, ilgili arkadaşlarımız böyle bir anlamın "vesale" kökünden türemiş "sıle(t)" kelimesi için geçerli olduğunu takdir edeceklerdir...
|