Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Sual: Bazı kimselere bir hadis-i şerif söyleyince o
İsrailiyat'tır inanma diyorlar. İsrailiyat nedir? Peygamberimiz
İsrailiyat'tan bahsetmiş midir?
CEVAP: İsrâil oğullarından yani Ehl-i kitap denilen Yahudi ve Hıristiyanlardan gelen haberlerdir.
Yakub aleyhisselamın bir ismi de İsrail' dir. Bu sebeple onun nesline Beni İsrail denilmiştir. Onlardan gelen haberlere İsrailiyat denmesi bu sebepledir.
Bu bölüme katkıda bulunan olmadı. Ben biraz daha detaylandırayım.
1-) Kendi nikname örnekleyerek, Kuran-ı Kerim Yusuf peygamberden bahseder ancak oğlu Efrayim demez. Kuran-ı Kerim hariç, bütün islami kaynaklar, Efrayim, Yusuf peygamber'in oğludur der.Kutsal kitap tevratta da Efrayim, Yusuf peygamber'in oğludur der.
Ne ilginç ilişki ve rastlantı...
2-) Kuran-ı Kerim'de eti yenen ve yenmeyen hayvanlar: diye altı çizili iki nokta üst üste detaylandırılarak, şunlar şunlar yenir şunlar yenmez diye komple bir bölüm bulamazsınız ancak yine ilginç rastlantı
Kuran-ı Kerim hariç, bütün islami kaynaklarda, eti yenen ve yenmeyen hayvanlar: diye altı çizili iki nokta üst üste detaylandırılarak, şunlar şunlar yenir şunlar yenmez diye komple bir bölüm bulursunuz. Kutsal kitap tevratta da bulursunuz.
Tesadüfler zinciri...
3-) Kuran-ı Kerim'de Amin diye bir kelime yoktur. (Daha önce bir hanif dost ayrı bir bölüm olarak bu konuyu işlemişti.)
Kuran-ı Kerim hariç, bütün islami kaynaklarda ve Kutsal kitap tevratta da yoğun olarak bulursunuz Amin kelimesini ...
Bu tesadüfler yetmez ise dahada devam edebilirim...
Adem'in oğlu HABİL,kardeşi tarafından öldürüldüğü tüm islam kaynakları yazar.Tevratta da HABİL ismini bulabilirsiniz ve aynı olayı yazar.
Kuran-ı Kerimde de bu ayet var ancak HABİL ismi geçmiyor.
İslami kaynaklardan öğrendiğimiz birçok şey , kutsal kitap tevrattan alınma ve bu alınan şeylerin birçoğu da Kuran-ı Kerim tarafından tasdik görmeyen bigiler.
Efrayim, eti yenen ve yenmeyen hayvanlar, Amin,HABİL, Bunlardan bir kaçı. Hatta Amin namazımıza da girmiş bulunuyor. Konu başlığına uygun yazmaya gayret ediyorum.
Sevgi ile,
Not: Kutsal kitap tevrat, iSRAİL OĞULLARI VE 12 OYMAĞI' dan bahseder, Kuran-ı Kerim'de de iSRAİL OĞULLARI VE 12 OYMAĞI' nı anlatan ayeti bulursunuz.
Demek oluyorki Kuran-ı Kerim, diğer kutsal kitapların bazı bölümlerini bünyesinde tasdik ederek ayet haline getiriyor.
Efrayim, eti yenen ve yenmeyen hayvanlar, Amin,HABİL Kuran-ı Kerim tarafından tasdik görmeyen bigiler.
o zaman neden bunları islami bilgi olarak öğrendik.
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba Efrayim;
Sanırım şimdi biraz anladım meseleyi. (İnşallah anlamışımdır)
Siz şimdi yahudiliğin, hristiyanlığın ve müslümanlığın gerçek manada başka başka dinler olduğunu mu düşünüyorsunuz? Eğer böyle düşünüyorsanız söylediklerinizde haklısınız. Ancak bu dinlerin hepsi tektir, özünde tektir. Hepsi de tek olan Allahın varlığını ve birliğini kabule çağırır, dini bir tek O'na has kılmaya çağırır insanları ve bu tek olan yaradıcının mutlak güç, sonsuz hikmet sahibi olduğunu, kulun her fırsatta sadece ve sadece O'na yönelmesini ve ona itaat ve ibadete çağırır. Diğer kutsal kitaplar dediğiniz başkalarının kitapları değil, tek olan Allahın kitaplarıdır. Zamanla indirildirildikleri toplumlarda ayetlerin bazıları tahribe uğradığı için, Kuran bütün bunların hepsini son şekliyle kapsar. Bu yüzden tevratta, ya da incilde bozulmamış bir ayeti Kuranda görmek çok normaldir.
O kişinin ismi Habil midir, değilmidir bilemem, tek ölçü şu an Kurandır.
Bu yüzden tek Allahtan olan, birbirinin devamı ve tamamlayanı olan kitaplarda benzerlik bulup ta, neden bu benzerlik var demek farklı bir yöne sürükler insanı.
Umarım doğru anlamışımdır anlatmak istediğini:)
Allah ilmimizi artırsın...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Tevrat parçalara, bölümlere ayrılmış bir kitap. Bu Kur'an'da da yazar.. "Onlar kitaplarını parçalara ayırdılar" der Allah..
Bu nokta elbette mühimdir.. Ayrıyetten Tevrat'ın bir sandıkta korunmuş olduğu da kesin bilgimiz dahilindedir.. Demek ki Hz. İsa'ya kadar içerisine hiçbir ekleme çıkarma yapılmamış levha halinde bulunan bir Tevrat varmış..
Zaten Kur'an'da "Musa'dan sonra gelen Elçiler Tevrat ile hükmederdi" ayeti de bize asıl Tevrat'ın bozulmamış olduğunu gösteriyor.
Peki sorun ne? Sorun Kur'an'dan öğrendiğimiz kadarı ile İsrailoğullarının, Yahudilerin kelimelerin anlamlarını kaydırması/çarpıtması. (Aynı bu zamanda olduğu gibi..) Mişnalara ( alimlerinin yazdıkları ve onların görüşlerini içeren, icdihatlarını, icmalarını, kıyaslarını içeren kitaplara ) uymaları, Kitapları elleriyle yazmaları, Kitap'tan olmayan şeyleri Kitaptanmış gibi göstermeleri, Elçileri, Nebileri öldürmeleri veya öldürmek istemeleri, diğer İsrail Elçilerine verilenleri kabul etmemiş olmaları, vs. gibi bir çok neden ile dinlerini yani İslam dinini tahrif etmişler.. İslam olmaktan çıkarmışlar ve kendilerini Yehova'cı, yani Yahudi yapmışlardır... Aynı durum İncil ehli için de geçerli.. Onlar da kendilerini Christocu ( Hıristo ) yani Hıristiyan ( İsacı ) yapmışlardır.. Bizimkiler de Muhammedçi olmuşlardır.. Allah Kur'an'da uyarmasına rağmen. Kendilerine Kitap verilenler gibi olmayın demişken..
Şimdi gelelim konumuza. İlk önce sizin dediğiniz, Efrayim, Harun'un kız kardeşi Meryem, Adem'in çocukları Kabil ile Habil, Ashab-ı Kehf'in isimleri, köpeklerinin ismi, Adem'in eşinin ismi Havva gibi Kur'an'da olmayan bilgiler asıl Tevrat'ta, parçalara ayrılmamış Tevrat'ta var mıydı? Bunu bilebilmemiz imkansız! ( mı? ). Bu yüzden gayb hakkında Kur'an'da bize verilmeyen bu tip bilgiler ancak zanni olur. Fakat Kur'an'da verilmeyen bu tip bilgiler, kişilerin açıklanmayan isimleri, belki kişileri tanımlamak için insanlar tarafından bir lakap olarak takılmış, söylenmiş olabilir.. Ben bunda bir sakınca görmüyorum.
Ama kişilerin isimleri dışında yaptıklarını, onların asıl hikayelerini anlatan kıssalar bizim müfredatımıza da girdiyse işte bu büyük günahtır, iftiradır. Örneğin İsrailiyatta olan ve Kur'an'da konu hakkında hiçbir bilgi olmayan İbrahim Peygamberin ikinci eşinin, yani İbrahim Peygamber'in Hacer isminde bir karısının olduğu yalanı.. Ve Kur'an'da da bahsi geçen Süleyman Peygamber'e kafir diyen şeytanların yalanı. Lut Peygamber'in kızlarıyla cinsel ilişkiye girdiği yalanı..
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
Ha bu arada eti yenen ve yenmeyen hayvanların isimlerinin Tevrat'ta bulunması Kur'an'a baktığımızda gayet normaldir. Allah onlara bazı hayvanları ve bu hayvanların bazı kısımlarının yenmesini onlara haram kılmıştır. Bu Kur'an'da da yazar. Lakin onlara uygulanan hüküm Kur'an ile kaldırılmış ve Kur'an ile yeni hüküm konmuştur... Domuz eti hariç, tüm boğazlanabilen hayvanlar, kanlarının akması ve temiz olması şartı ile helal kılınmıştır.
Selametle..
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
Yazınızı ilgiyle okudum.Katkılarınız için teşekkür ederim.
Ha bu arada eti yenen ve yenmeyen hayvanların isimlerinin Tevrat'ta bulunması Kur'an'a baktığımızda gayet normaldir. Allah onlara bazı hayvanları ve bu hayvanların bazı kısımlarının yenmesini onlara haram kılmıştır. Bu Kur'an'da da yazar. Demişsiniz.
Bizim kitabımız sadece yağ ve bazı sakatatlardan bahseder bildiğim kadarıyla hayvan ismi geçmez.
Kutsal kitabın levililer bölümüne bakarsanız ayrıntılı şekilde hangi hayvanların yenileceği , hangi hayvanların yenilmeyeceği görürüz.
Bizim bütün ilmahallere bakarsanız, ayrıntılı şekilde hangi hayvanların yenileceği , hangi hayvanların yenilmeyeceği görürüz.
Hangi hayvanların yenileceği , hangi hayvanların yenilmeyeceği Kuran-ı Kerim'de geçmeyen bu ayrıntılar;
Kutsal kitabın levililer bölümünde ve bizim bütün ilmahallerde yazmasını nasıl izah edeceğiz...
Şimdi gelelim konumuza. İlk önce sizin dediğiniz, Efrayim, Harun'un kız kardeşi Meryem, Adem'in çocukları Kabil ile Habil, Ashab-ı Kehf'in isimleri, köpeklerinin ismi, Adem'in eşinin ismi Havva gibi Kur'an'da olmayan bilgiler asıl Tevrat'ta, parçalara ayrılmamış Tevrat'ta var mıydı? Bunu bilebilmemiz imkansız! ( mı? ). Bu yüzden gayb hakkında Kur'an'da bize verilmeyen bu tip bilgiler ancak zanni olur. Fakat Kur'an'da verilmeyen bu tip bilgiler, kişilerin açıklanmayan isimleri, belki kişileri tanımlamak için insanlar tarafından bir lakap olarak takılmış, söylenmiş olabilir.. Ben bunda bir sakınca görmüyorum. Demişsiniz.
O sizin hoşgörünüz ancak, müslümanlar çocuklarına Habil ismini koyarlar Kabil ismi yoktur.
Habilin Kabil tarafından öldürüldüğü isim belirtilerek kitabımızda yazıyormu ? HAYIR
Kitabımızda yazmayan bu isimler, ilmahallerimizin hepsinde ve kutsal kitabın yaradılış bölümünde yer almaktadır. Bu tesadüfü nasıl açıklarız...
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba Arkadaşlar;
Efrayim sanki diğer dinler başka, islamiyet başka imiş gibi algılamış sanırım olayı ve bu yüzden de kafası karışmış.
Bütün dinler tek olan Allahın dinidir, zamanla bozuldukları için bu noktalara gelinmiştir. Yahudilikten bize geçen, ilmihalleri dolduran bilgilerin olması da bu çalışmayan beyinlerle o kadar normaldir ki. Ben size bir örnek vereyim. Elimde bir meal var, rahmetli Elmalılı ya ait ama başkası tarafından sadeleştirilmiş. Şimdi nisa suresinde zina ile ilgili ayetleri okuduğumda altına bir not düşmüş adamcağız (!). Diyor ki, önceleri ceza yüz değnek idi ama nur suresi 2. ayet ile bu ölüm cezası ile değiştirildi. Hop açıyor bakıyorum Nur suresi 2. ayeti, yok orda ölüm cezası. Yada uygulamaya bakın, evlilere ölüm, bekarlara 100 değnek. Bu uygulama bekarların kendi akıllarından (kendilerine torpil olsun diye) çıkartılmış olamaz mı. Ayetler bu kadar açıkken...
Efrayim in takıldıklarının çoğu rivayetler ile birbirlerini izleyen kitap halkına kulaktan kulağa aktarma metoduyla geçmiştir diye düşünüyorum. Bakara Suresinde diyorsa yüce yaradan, artık sizin dininizi tamamladım diye, başka birşey söylemeye hacet yok. Tek rehber var, o da Kuran.
Birde yunusemre demişki, boğazlanabilen, kanı akan hayvan kurban edilir diye. O zaman Zekeriya Beyaz haklı değil mi, tavuk da boğazlanabiliyor ve kanı akıtılıyor.
Bana göre kurban, feda edilebilin, Allah yoluna harcanabilen herşeyi kapsıyor (böyle düşünmemde sevgili eren erdemin büyük payı var, sağolsun). Şimdiki Kurban anlayışı kuranın ışığında değil maalesef.
Çok özel bir not:
Ben dul ve ihtiyaç sahibi bir kadınım ve dindarlara yakın bir camiada çalışıyorum. Ve hiçbir kurban bayramında kimse bana et getirmez:)))) 1-2 istisna hariç...
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma