HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: Neden Peygamber Gelmeyecek ? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
gercekbilgi
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 25 ocak 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gercekbilgi

Selam Hanif Dostlarım;

Sıkça sorulan başında ''Tanrının kötülükler karşısında geçmişte bir sürü peygamber gönderdiği halde, günümüzde bu kadar kötülükler olduğu halde neden peygamber göndermediği'' gelmektedir..

İnsanlığın cennetten başlayan yeryüzünde devam eden ve yine cennete sona erecek olan yürüyüşü bir sinizoidal dalgalanmaya benzer..
bu dalganın en altın bir minimum noktası ve en üstünde de bir maximum noktası vardır...
İnsan hem maddi ve hem de manevi değerleri olan bir varlık olarak varlık alemindeki bu yürüyüşünü sürdürmektedir... Tıpkı gezegenlerin yörüngelerindeki seyahati gibi...
Ancak bir farkla insan iradesi nedeni ile gezegenler gibi belli bir yörüngede yüzmek yerine, zaman zaman bir sinüzoidal hareketle sağa sola ya da yukar aşağı hareket etmekte ve yörüngesini değiştirebilmektedir...

Allah insanların bu salınımlı hareketlerini izah ederken, tabiri caizse maksimum noktasına eşrefi mahlukat, minimum noktasına ise esfeli safilin tabirini kullanmıştır...

Varlık aleminin bir sonu vardır... yaratılmış olan herşeyin bir sonu olacaktır... bu yaratılmış olmanın kaderidir...madde ezeli değildir... bir başlangıç anı olduğu gibi, bir de sonu olacaktır... evrenin bir başlangıç anı ve bir de son bulacağı bir anı olacaktır...
elbette sinüs dalgasınında sönümlendiği ve bittiği bir an muhakkak gelecektir.. bitecektir...

Allah insanlığın ilk başlangıcından bugüne kadar bütün toplumlara uyarıcılar ve peygamberler gönderdi...
İnsanlar geldikleri ve gidecekleri yeri ne zaman unuttularsa, o zaman yeryüzünde paylaşılmazlık sorunu baş göstermiş ve yeryüzünü kana ve gözyaşına bulamışlardı... bu insanlığın tarihi yürüyüşündeki minimuma denk geliyordu...
ve insanlık ne zaman yeryüzünü bir geçici mekan olarak gördüler, o zaman paylaşmaya ve barışa yüzlerini çevirdiler...ki bu peygamberlerin öğretisi idi ve insnalığın kadim yürüyüşündeki maksimuma karşılık geliyordu...

işte tarih hep bu inişleirn ve çıkışların bir özeti olan sinizoidal hareketten ibarettir... Peygamberlerin geleneği de bundan bağımsız değildir....

Ve şimdi sona yaklaştığımızı anlıyoruz ve bunu hissediyoruz...

Çünkü yeryüzü küçük bir köy halini aldı....Tanrı da bize son elçisini gönderdiğini bildirdi... bundan sonra da elçi göndermeyeceğini açıkça beyan etti...Vahy kapısı kapandı... Muhammed son elçi idi...

Tanrının sözü haktır ve o sözünden dönmez... ''Madem çok ısrar ettiniz hadi size bir peygamber daha göndereyim'' demez... çünkü bizzat kitabında Tanrı ''o vaadinden dönmez'' demektedir...

Şimdi yeyrüzündeki yaşamın günbatımına yaklaşıyoruz..insanlığın yürüyüşü ne zaman ve nasıl sona erecek, bunda insanların dahli olacak mı ? ve asıl soru biz bu sürecin neresindeyiz ? bunları kesin olarak bilemiyoruz...

Ama bildiğimiz bir şey var,
peygamber bedenen ölse de, çürüyüp gitmiş olsa da, onun bize işaret ettiği ve öğrettiği hakikat bugün bütün insanlığın ortak malı ve değeridir...
Nuhun Gemisi ise işte orada duruyor... Kim bu gemiye binerse kurtuluşa erecektir..
Tanrıdan Peygamber isteyenler de şunu biliyorlar ki;
Muhammede ne yaptılarsa, bugün de bizzat kendileri aynı şeyi yapmaya devam edeceklerdir...çünkü Allahın sünnetullahında bir değişiklik göremezsiniz...


__________________
Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Yukarı dön Göster gercekbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gercekbilgi
 
kuranyeter
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 04 subat 2008
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 204
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kuranyeter

"Rabbimiz! İçlerinden onlara, senin ayetlerini okuyacak, kendilerine Kitap'ı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyip arındıracak bir resul gönder. Sen, evet sen, Azîz'sin, tüm ululuk ve onurun sahibisin; Hakîm'sin, tüm hikmetlerin kaynağısın."

 

(Medenî 87) Nitekim size aranızdan bir resul göndermişiz; size ayetlerimizi okuyor, sizi temizleyip arıtıyor, size Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor, size, daha önce bilmediklerinizi belletiyor.


(Medenî 112) Ey Ehlikitap! Resullerin arası kesildiği bir sırada resulümüz size geldi; ayan-beyan açıklamalarda bulunuyor. "Bize ne müjdeci geldi ne uyarıcı" demeyesiniz. İşte müjdeci de geldi size, uyarıcı da. Allah her şeye kadirdir.



 

Yukarı dön Göster kuranyeter's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kuranyeter
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

ilgili link :

Resul'lük Son Bulmuştur.



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
kuranyeter
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 04 subat 2008
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 204
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kuranyeter

selam hasan bey.

astığınız linki daha önce okumuştum ve o linki şuan ki konuyla bağdaştıramıyorum.

yukarda sadece ALLAHIN ayetlerini astım  bu ayetlere dayanarak böyle bir linki asmanız cevap olarak görülmemektedir.

daha önce sevgili muhliskul ile rasih bey bu konuyu uzun uzun tartıştılar ve fereç bey in bu yazısını çok sağlam bir yazı olmadığı net olarak görülmüştü.

[fereç bey 'in kuran ile ilgili çalışmalarını takip ediyorum ve ondan faydalanmaya çalışıyorum sadece yukardaki konuda kendisinin görüşleri beni pek fazla etkilemediğini belirtmek istedim kendisinin kuran a olan ilgisini gıpta duyarak takip ettiğimide belirmek isterim selam fereç beye olsun)

resul konusuna gelincede ben şahsım adıma bu konuda gelir gelmez tartışmasını yapmayı pek düşünmüyorum.

alemlerin rabbi ne dilerse o olur.

(Medenî 87) Nitekim size aranızdan bir resul göndermişiz; size ayetlerimizi okuyor, sizi temizleyip arıtıyor, size Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor, size, daha önce bilmediklerinizi belletiyor.

ben bu ayeti kendim çok düşünüyorum ama ilmim hanif dostlar kadar üst düzeyde olmadığı için bir yorum yapamıyorum sizler ileri düzeydeki ilminizle bu ayeti yorumluyabilirsiniz ama bunu bizim gibi az bilmişlereden beklemeniz sanırım yanlış olur onun için bizlerinde ilminin artması için bize müsade ederseniz çok daha hayırlı olur.

yukardaki ayete dayanarak resul gelir diye bir iddam olmadığını belirtir sadece bu ayetleri ortaya atmamın sebebi burda ALLAHIN ne demek istediğini öğrenmekti.

selam ve dua ile

Yukarı dön Göster kuranyeter's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kuranyeter
 
kuranyeter
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 04 subat 2008
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 204
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kuranyeter

Kıyamet 31-32 vela saddaka vela salle velakin kezzebe ve tevella.

ne salat etti ne tasdik etti tam aksine yalanladı ve yüz çevirdi.

salat etmekle yüz çevirmek zıt tasdik etmekle yalanlamak birbirinin zıddıdr.yüz çevirmenin tersinin destek vererek yönelmek olduğu açıktır.

Bakara-157-İşte böyleleri üzerine Rablerinden salavât/destekler/  ve bir rahmet vardır.ayete göre yine salatın destek olduğu açıktır.

şimdi yazacağım salat kavramı hakkında görüşü kurana uygun olan istekuran.com sitesinden alıntıdır.

Salât” sözcüğü  yapı olarak görünüş itibariyle “saly” ve “salv” köklerinden türemiş olabilir. Dilbilgisi kurallarına göre her ikisi de olabilir. Zira her iki sözcük de “nâkıs”tır. Yani son harfleri harfi illettir. Dikkat çeken bir husus da “salv” kökünden olan kalıpların çekimlerinin bir çoğunun “galb” neticesi “ya” ya dönüşmesidir. Ki, üzerinde ciddi bir araştırma yapılmazsa bu bir çok karışıklığa neden olabilmektedir.

 Biz Arapça’daki bu mastarlar üzerinden tahlil ve anlamını açıklayalım. Birincisi:
Saly: Ateşe atmak-ateşe girmek anlamına gelir. Bu mânâda  el Hakka suresi   31.âyette kullanılmıştır:
“Sonra cahime (cehennem) sallayın onu. (sallûhû)”
Bu kökten türemiş olarak ve bu anlamda Kur’ân’da “islavhâ, yeslâ, veseyeslavne, seüslîhi, layeslâhâ” gibi farklı kalıplar ile bir çok kez yer alır.
Türkçe’deki sallamak ve yaslamak sözcükleri de Arapça’daki “Saly” sözcüğünden gelmiştir.
İkincisi:
Salv: İsim olarak uyluk, fiil olarak “uyluklamak” yani uylukları hareket ettirmek demektir. Ki kişi herhangi birisinin sırtındaki yüke veya herhangi bir hayvana yüklenmiş ağır yüke destek vermek isterse uyluğun (bacağın diz ile kalça arasındaki bölümünü) birini kaldırır, uyluğu yatay haline getirip yükün altına uzatır, destek sağlar.
 
 “Salât”  sözcüğünün aslı “salvet”tir. Kelime nakıs (sonu harfi illetli) olduğundan genel dilbilgisi kuralları gereği “salât” şekline dönüşmüştür. Bize göre “salât” sözcüğünün kökü kesinlikle “salv” dır “saly” değldir. Zira kelimenin çoğulunda kelimenin asıl harfi olan  “vav” açıkça ortaya çıkmakta; çoğulu “salavât” olarak gelmektedir. Bunun bir  çok örneği daha vardır. Meselâ “gazâ/savaştı” sözcüğü aynı konumuz olan “sallâ” (mastarı salât’tır) sözcüğüne benzer. Onun mastarı “gazve”, Gazve’nin çoğulu “gazevât” olarak gelir. Diğer fiil çekimlerinde de “gazâ”nın “vav”ı, ya “ya”ya kalb olur yahut da düşer yok olur.
 “Saly” sözcüğünün anlamı ile “Namaz, dua yakarış, çaba, gayret, destek” anlamları arasında herhangi bir anlam ilişkisi kurmaya da imkanı yoktur.
 Eğer  “salât” sözcüğünün kökünün “saly” olduğunu varsayarsak çok enteresandır ki Kevser suresindeki “salli” emrinden “onu ateşe at” ve Ahzab suresi 56. ayetteki “sallû aleyhi” den de Muhammed’i ateşe sallayın, atın” anlamı çıkarmamız gerekir.
Doğal olarak sözcükler yan anlamlara kayarlar. Ama hep ana eksen etrafında olur bunlar. Kesinlikle ana eksen kaybolmaz. Ki örneklerini “Nahr, Ebter” sözcüklerinin tahlillerinde görebilirsiniz.
Tamam böyledir ama  yine de bu çok ciddi meselede her insanın zihninde bir “acaba” mutlaka kalır. İşte o istifhamı Kur’ân zihnimizden çeker alır. Zira “Salv, Sallâ, salât” sözcüğünün açık anlamı 75/Kıyamet suresinin 31, 32. âyetlerinde çok bariz olarak açıklanmıştır. Ki orada bu sözcüklerin karşıt anlamları da verilmiştir. Şöyle ki: “Felâ saddaqa velâ Sallâ velâkin kezzebe ve tevellâ =  O, ne tasdik etti ne de çaba harcadı/destekledi. Ama yalanladı ve geri durdu.” Âyette dört eylem yer almış, ikisi diğer ikisinin karşıt anlamı olarak gösterilmiştir.  Âyette “saddaka”nın karşıtı “kezzebe” Yani “tasdik etmenin” karşıtı “tekzib etme”; “sallâ” fiilinin karşıt anlamı olarak da “tevellâ = sürekli geri durmak, sürekli yüz dönmek, lakayt kalmak, ilgisizlik, pasiflik, ve yapılmakta olan girişimleri kösteklemek ” fiili gösterilmiştir. “Tevellâ” sözcüğü kalıbı itibariyle süreklilik anlamını taşır. Buradan hareket edersek “sallâ”, “tevellâ”’nın karşıtıdır. Yani anlam olarak  “destek olmak, seyirci kalmamak” anlamındadır.
http://www.istekuran.com/index.php?page=8c3bb2e15d9fc663f0e0 522ef168dc9a&id=26

görüldüğü gibi gayet güzel tahlil yapılmış.o halde şu anda kime salat edileceği kime destek verileceği sorusunu tekrar soruyorum.

ayrıca ra'd suresi 7.ayet Küfre sapmış olanlar şöyle derler: “Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” Sen sadece bir uyarıcısın ve her topluluk için doğruyu ve iyiyi gösteren bir önder vardır.

Ayet her toplum için bir had(hidayetçi) olduğunu vurguluyor.Peki kendisine salat edilecek olan hidayetçi önder kimdir...

selam üzerinize olsun

Yukarı dön Göster kuranyeter's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kuranyeter
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba,

Sayin Kuran yeter, benim kendisini muhatap almamis olmam gereken kimseyle yapilan yazismalarim bu konuya dair detayli bir yaklasim degildi. Aslinda benim  bu konuyu fazla  bir ragbetim yok sayilir. Sebeblerime gelince, birincisi yeni bir resul gelmesine yonelik acik ve net bir ifade Kuran'da mevcut degil. Ikincisi eger bir elci gelecek dahi olsa , bu ancak elcinin muhataplari arasinda oldugumuzda bizi ilgilendirir. Biz  gelecegi mechul bir elciyi beklemek  gibi abes islerle istigal edemeyiz. Icinde bulundugumuz ortamda acik ve net olarak karsimizda duran sorumluluklarimiz hakkinda yogunlasmamiz bizim icin daha hayirli olacaktir.

Madem ki konu gundeme yeniden tasindi, fazla uzatmadan bir kac degerlendirme yapmak istiyorum. Mubin olan Kuran'in onemli bir yontemi mesajini bilmece sistemi uzerine kurmamis olmasidir. Eger Allah Muhammed'i muteakiben bir resulun gelecegini   Kuran'da belirtecekse, bunu Da Vinci kodlamasi gibi bir muamma olarak sunup, ancak dahilerin cozumune terketmez , acikca ilan ederdi.

 Nebi ve Resul  kelimelerinin istilahi olarak  musterek kullanimlarini anlayamamis olmak, bu hataya dusmede buyuk bir paya sahiptir. Bu kelimelerin donusumlu olarak birbirlerinin yerine kullanildigi,  net bir sekilde gorulmekteyken geleneksel Islamin mirasi onlari terkettigini sananlarca devralinmistir. Tek fark bu iki kelimeye verilen anlamlar yer degistirmistir.

Kuran'daki  "Nebiye salat  etme sorumlulugunun  surekliligi, kendisine salat edilecek bir Nebinin surekli olarak  fiili mevcudiyetini gerektirir",anlayisi pek isabetli gorunmemektedir.

Allah'a emanet.

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
kuranyeter
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 04 subat 2008
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 204
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kuranyeter

merhaba

sevgili muhliskul ben sadece söylediğim gibi ilmi konuda hanif dostlar kadar kuran konusunda kendimi yetiştirememiş olabilirim

bunun suç teşkil etmediğini sizin de kabul edeceğinizi düşünüyorum.

sitede halen namaz vakitlerinin bile ne olduğu hakkında bile ortak bir karara varılmamışken benim gibi kuranı yeni yeni öğrenmeye çalışan birinin yukardaki ayetlerin ne anlam taşıdığını öğrenmemde sanırım bir sorun bulunmamaktadır.

yukarda dediğim gibi sadece ilmimi artırmak maksadıyla bu sitede bulunmaktayım amacım bir resulun kesin olarak geleceğini insanlara bildirmek değildir.

 bir resul gelecek beklentisi taşımamaktayım önemle duyrulur

 

MUHLİSKUL YAZDI.

bu ancak elcinin muhataplari arasinda oldugumuzda bizi ilgilendirir.

bu yazdığınız yazı gerçekten resul konusunda her şeyi bana net olarak anlatıyor düşünülmesi gereken bir yazı

 

sevgi ile

Yukarı dön Göster kuranyeter's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kuranyeter
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba Sevgili Kuranyeter, sizin ogrenmek hususunda gosterdiginiz gayreti takdir ediyorum. Rabbim hepimizi en dogruya yoneltsin.

Allah'a emanet olun. 

 

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
kuranyeter
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 04 subat 2008
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 204
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kuranyeter

sizin türkiyede kuran adına ne sıkıntılar çektiğinizi biliyorum hemen hemen aynı sıkıntıları çeken biriyim ama bu kuranı bırakmam anlamına gelmez bizi cennete götürecek tek kitap kuran dır

inşaallah bu yolda sizin gibi öncü birliklerden alacağımız çok ders var rabbim ilminizi ve ilmimizi artırsın

sevgi ile

Yukarı dön Göster kuranyeter's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kuranyeter
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Selam

 Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; O, Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah herşeyi gereğince biliyor. Ahzab 40

Anlıyorum ve iman ediyorum ki

Nebilik sona ermiş,Resul’luk  devam etmektedir.

Araştırıyorum!

Nebi ve Resul ne demektir.?

Allah’ın dini tebliğ ettiği vahiy gönderdiği elçisine Nebi,kendinden önceki Nebi’ye gönderilen vahyi araştıran,anlayan,hayatına aktaran ve günümüz insanlarından talep edenlere ulaştıran Resuldür.

Peki Resul’e itaat nedir.

Araştırıyorum.

Resule itaat gönderilen mesaja,yani Allah’ın ayetlerine itaattir.

*  Şu bir gerçek ki, sen istediğin kişiyi doğru yola iletemezsin. Ama Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O daha iyi bilir.Kasas 56

* Gerçek şu: Bu Kur'an sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.Zuhruf 44

* Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler. Enam 38

*  Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O.Enam 115

  Allah bu kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmamışken,hepimiz mutlaka Kuran’dan sorgulanacakken,  Rabbimin sözü doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmışken , onun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yokken ve gaybı Allah’tan başkası bilemezken,

Nebi gelir mi diye tartışmak doğrumu?

Düşünüyorum,

 - *  …… Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın. Fatır 43

 *Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz; onun koruyucuları da gerçekten biziz. Hicr 9

İnanıyorum ki Allah'ın sünnetinde bir değişiklik olmaz.

 İnanıyorum ki Kuran’ın koruması Allah’a aittir.

İnanıyorum ki Nebilik bitmiştir.

İnanıyorum ki Resullük devam etmektedir.

                

                  MUHTEDİ: Bir rehberle birlikte yolculuk etmek.

                  HADİ        : Rehber

                  HÜDA      : Yol bilgisi

                   

                 

                  Allahtan başka insanlara hadilik yetkisi verilmez. Allah tan başka

                    rehberlik edenlere Allah sadece  uyarıcılık,sadece Allah’a davet,

                  Allahın sünnetini insanlara anlatma görevi olarak sadece Kuranla   

                  uyarmak yetkisi vermiştir.Gelin hüda çerçevesinde beraberce

                   yürüyelim derler.          

  

 Selam huda'ya tabi olanların üzerimne olsun

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats