Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
http://www.guzelislam.com/dinibilgiler/yn/hshb/ana/Peygamber imiz/index.html
bu siteden alıntı yaparak arkadaşın biri sürekli üstüme geliyor ancak bende öyle bi noktaya geldim ki adeta tıkandım:( yardımlarınızı bekliyorum...
en son ona http://hidayet_yayinevi.sitemynet.com/tamerselin/id12.htm bu adresteki yazıyı gönderdim ardından bana bu yazı geldi
Sual: Kur’anda (Hadisler uydurmadır) diye bir âyet varmış. Böyle bir şey
var mı?
CEVAP
Hadis, kadim [eski] kelimesinin zıddıdır, yani yeni demektir.
Ayrıca söz ve haber anlamına da gelir. Kur’an-ı kerimde
geçen bütün hadis kelimeleri, söz ve haber anlamındadır. Deyim olarak,
Resulullahtan rivayet edilen haberlere hadis denir. Hadis-i şerif, Resulullah
efendimizin şerefli, mübarek sözleridir.
Dini yıkmak isteyenler, önce âlimlerden, mezheplerden başladılar,
sonra da hadis-i şeriflere saldırdılar. Sahih de olsa hadis-i şerife
düşmanlıklarını gizlemediler. Ama her Müslüman bilir ki, hadis-i şeriflere
düşman olmak, (O, Resul vahiyden
başka söylemez) buyuran Allah’a düşmanlıktır. Bu Allah düşmanları,
(Yalnız Kur’an) yaftası altında, hadislerden başlayarak İslamiyet’i
yıkmaya çalışıyorlar.
Allahü teâlâ, Resulüne uymayı, kendine uymak olarak bildirmekte
ve Resulün emri ile kendi emrini ayıranlara kâfir demektedir. İşte âyet-i
kerime mealleri:
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş
olur.) [Nisa
80]
(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük
kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]
(Peygamberin verdiğini alın, yasak
ettiğinden sakının!)
[Haşr 7]
(Resulüm de ki: “Bana uyun ki, Allah
da sizi sevsin!”)
[Al-i İmran 31]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını
söylemez.)
[Necm 3,4]
(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]
(De ki, “Allah’a ve Peygambere itaat
edin! Eğer
[uymayıp] yüz çevirirlerse,
[kâfir olurlar] Elbette Allah
kâfirleri sevmez.) [Âl-i İmran 32]
(Allah’ın yolu ile, resullerin yolunu
farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150,151]
Bu âyetlere rağmen, hadislere savaş açıldı. Mezhepsizler, kasten
söz anlamındaki hadis kelimesini sanki hadis-i şerif
gibi göstermeye çalışıyorlar. Uygunsuz bir söz ifadesini, uygunsuz
bir hadis diye tercüme ediyorlar. Hadis kelimesini söz olarak tercüme
etmeyip hadis olarak söylüyorlar, mesela (Kur’andan
sonra hangi söze inanacaklar?) âyetini, (Hangi hadise inanacaklar) diye değiştiriyorlar.
Halbuki Kur’anda, hadis kelimesi
bazen, Kur’an anlamında da kullanılıyor. O zaman hadis kelimesini, hadis-i
şerif olarak göstermek, kendi aleyhlerine delildir. İşte âyet mealleri:
(Bu hadise [söze yani Kur’ana] inanmayanlar [helak olacakları için] arkalarından üzülerek neredeyse kendini harap
edeceksin!) [Kehf 6]
(Allah, hadislerin [sözlerin] en güzelini bir kitap halinde indirdi.) [Zümer 23]
(Şimdi siz bu hadise mi [söze yani Kur’ana mı] şaşıyorsunuz?) [Necm 59]
(Âlemlerin Rabbi tarafından indirilen
bu Kur’an-ı kerime ancak temiz olanlar dokunabilir. Siz bu hadisi mi [sözü mü yani Kur’anı mı] küçümsüyorsunuz?) [Vakıa 77-81]
Kur’an-ı kerimde lehv-el hadis, boş laf demektir. Bir
âyet meali:
(İnsanlardan öylesi var ki, herhangi
bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla
alay etmek için boş lafı satın alır.) [Lokman 6]
Hadis düşmanları, buradaki boş lafa, hadis eğlencesi veya uydurma
hadis demişlerdir. Bu hileye, bu oyuna gelmemelidir.
nasıl devam edeceğimi şaşırdım... Allah(c.c.) yar ve yardımcınız olsun...
|