Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
KISACA HAYATI
Hayatı, ailesi ve hocaları hakkında yeterli bilgi bulunmayan Ebu Müslim Muhammed b Bahr el-İsfahani'nin 868 yılında doğduğu tahmin edilmektedir.Şiir, edebiyat ve özellikle tefsir ilmine vakıf olduğu bilinen isfahani, yine kendisi gibi tefsir ilmiyle de uğraşan ünlü Abbasi veziri İbnü'l-Cerrah'ın nezdindeki saygın konumundan ötürü devlet idaresinde katiplik yapmış;912 yılında, toprak vergileri ve halifenin mülkleriyle ilgilenen kurumun başına getirilmiştir. İsfahani 933 yılında İsfahan valiliğine atanmış;fakat aynı yılın zilkade ayının ortalarında İsfahan'ı ele geçiren Büveyh tarafından bu görevden azledilmiştir.Bu olaydan kısa bir süre sonra da 934 yılında vefat etmiştir. Yazmış olduğu "Camiu't-Te'vil li Muhkemi't-Tenzil " adlı 14 ciltlik eser, günümüze kadar çeşitli nedenlerden ötürü ulaşamamış veya şu ana kadar henüz bulunamamıştır.Şii müfessir Ebu Cafer et-Tusi (ö=1068) ve tefsir alanında otorite kabul edilen er-Razi (ö=1209) tarafından bu eser övgülere mazhar olmuştur.
YAŞADIĞI DÖNEM
İsfahani'nin yaşadığı dönem Abbasi devletinin 13.Halifesi el-Mu'tez-Billah'ın (ö=869) hilafet yılları ile yine aynı devletin 19. halifesi Kahir-Billah'ın (ö=950) hilafet makamında bulunduğu altmış yıllık zaman dilimine takabül eder.Tarihi kayıtlara göre bu dönemde Abbasiler İslam dünyasında güç ve nüfus kaybetmeye başlamıştır.
İsfahani'nin yaşadığı bu döneme kısaca 'klasikleşen alimler dönemi' de diyebiliriz.Pek çok eserin telif edildiği bu dönemdeki ünü günümüze ulaşmış simalara kısaca göz atarsak; eşari mezhebinin kurucusu Ebu'l-Hasen el-Eşari, maturidi mezhebinin kurucusu Ebu Mansur el-Maturidi, Basra mutezilesinin öncülerinden el-Cübbai, arap dili ve edebiyatında alfabetik şekilde düzenlenmiş ilk arapça sözlük olan el-Cemher'nin müellifi el-Ezdi, tarihçi Belazuri, Mes'udi, Dineveri, hadis ilminde Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace ve Nesai. Yine ünlü müfessirlerden Camiu'l Beyan'ın yazarı et-Taberi ve hadisçide olan İbn Ebi Hatim bu dönemde yaşamıştır.
Şimdi İsfahani'nin Kur'an ayetleri hakkındaki düşünce dünyasına başlıklar halinde bir giriş yapalım;
KUR'AN VE MECAZ
1= Arş ve Allah'ın arşa istiva etmesi: Selef alimlere göre arş, bu alemden ayrı olan ve yedinci kat göğün üstündeki Adn ve Firdevs cennetinin üzerinde kubbe biçiminde duran büyük bir cisimdir.
İsfahani'ye göre arş; Göklerin üzerinde bulunduğu varsayılan büyük bir cisme değil, Allah'ın gökleri ve yeri yaratırken göğün tavanını yükseltmesine yani gökleri çok yüksek bir şekilde yaratmasına delalet eder.
Hud 11/7. ayette geçen "Onun arşı su üzerinde idi" ifadesi, isfahani'ye göre ilahi kudretin akıllara durgunluk veren muhteşemliğini tasvir eden mecazi bir ifadedir.
2= Odun hamalı olmak: İsfahani'ye göre Tebbet suresinde ebu Leheb'in eşi için kullanılan "odun hamalı" tabiri,onun Hz.Peygambere düşmanlık yapmak suretiyle irtikab ettiği günah yükünü sırtında taşımasını ifade eder.
3= Düğümlere üflemek: Müfessirlerin ekseriyetine göre "düğümlere üfleyenler"den maksat,sihir ve büyü yapan kadınlardır.Nas ve Felak sureleri hakkındaki rivayetlerde malumdur. İsfahani; Sihrin nesnel gerçekliğine inanmayan mu'tezile ekolüne mensup olduğu için ilgili ayetteki, "düğümlere üfleyenler" ifadesini sünni müfessirlerden çok farklı olarak şöyle yorumlamıştır; Ayetteki düğümler (ukad) kelimesi, ipe düğüm atmak tabirinden istiaredir.Nefes ise çözümü kolaylaştırmak maksadıyla ipin düğümüne tükürmek ve düğümü yumuşatmak anlamına gelir.Buna göre ayet şunu anlatır; Kadınlar, erkeklerin gönüllerinde büyük bir sevgi halesi oluşturdukları için, onları farkına varmadan yönlendirir, karar ve görüşlerinde belirleyici olurlar.
KUR'AN'DA TEMSİLİ ANLATIM
* İsfahani, Yeryüzünün kendine ait bilgileri aktarmasının, kıyametin kopuş esnasındaki korkunç sarsıntı sebebiyle yeryüzünün darmadağın olması,onun adeta "artık dünya gitti,ahiret geldi" diye anladığımız konuşması gibi temsilidir.
* Hz.İbrahim ve Dört kuş Misali= Klasik tefsirlerdeki "surhunne" ifadesinin 'onları kesip parçala' olarak yorumlandırılmasına İsfahani itiraz etmiştir. 'Surhunne' 'yi 'onları kendine alıştır' olarak yorumlayan İsfahani bu ayette anlatılmak istenenin ; "Kuşları kendine alıştır ve onları çağırdığında çabucak sana gelecek bir duyarlılığa sahip oluncaya kadar bu eğitimi sürdür.Kuşların eğitimini tamamladıktan sonra her birini canlı olarak bir dağın tepesine koy ve sonra onları çağır.Göreceksin ki onlar çabucak sana geleceklerdir.
KUR'AN'DA NORMATİF BURUKLAR
* Nur Suresi 2. ayette geçen "zina yapan erken ancak zina yapan veya......"diye devam eden ayet için İsfahani ilginç bir yorumda bulunmuştur.Şöyle ki; Ayette geçen nikah kelimesinden maksat, evlenme akdi değil cinsel birleşmedir.Buna göre mana şöyle olur; "Zinakar erkek, bu (çirkin) işi ancak zani ve müşrik bir kadınla yapmıştır.Zina yapan kadının durumu da aynı şekildedir.Bu çirkin fiil (zina) müminlere yasaktır.
Devam edecek...................................................... ............................................................ .!
|