HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: Salat-ı Vusta (?) Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

Selamlar, Forum ayrı bir başlığa taşındığından, daha önceki iletimde aynı konuyla ilgili paragraflarıda aşağıya ilave ediyorum.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=1977&PN=1&T PN=42

Elmuh Yazdı:

S.Ateş Bakara 238'in çevirisinde "orta namaz" dan bahsetmiş ama anladığım kadarı ile ya bunu farz olarak nitelediği üç namazın uzantısı olarak beş vakit namazdan biri olarak kabul ediyor, ya da fikir değiştirmiş bunu bir namaz olarak kabul etmiyor. Yukarıda alıntılanan S.Ateş'in görüşlerinde farz olan namazlarda orta namaza atıf yok.

Kanımca Kuran'ı fazla zorlamadan iki vakit namazının farz olduğu açıkça belirtiliyor, Sabah ve Akşam namazı (Hud 114, İsra 78). Apaçık bir Kurandan da bu beklenirdi.

Orta namaz olarak anlamlandırılan çeviri yerine vusta kelimesini yüce/iyi olarak alarak Yüce namaz / İyi namaz gibi bir çeviri yapılması durumunda, ayetin geri kalanıyla da uyumlu olmakta. Aksi taktirde orta kelimesine sadece yakıştırmalar yaparak namaz vakti üretebiliyoruz ki, benim görüşümce bu da pek açık olmuyor.

M.Esed Bakara 238 : Namazlarınıza ve namazı en uygun şekilde ifa etmeye dikkat edin ve Allahın huzurunda içten bir bağlılıkla durun.

 

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=1977&PN=1&T PN=43

Türk_Ibrahim Yazdı

"Ey inananlar! Toplantı günü, Salat için çağrı yapıldığında, Allah'ı anmaya/Allah'ın Zikri'ne koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."

Cuma Suresinde bu Orta Salat mevcut kardeşim.

yani 2 vaktin haricinde insanların çağrıldığı bir Orta Salat var. Gün içinde ..

Selam,

Salat-ı Vusta dan ayrı bir namazı anlamadığımı daha önce belirtmiştim. İzninizle neden bu düşünceye vardığımı açıklıyayım:

1- vusta kelimesinin Kuran'da zaman olarak geçtiği başka bir ayet olmaması, öğlen namazı vakti olarak kastedilseydi açıkça öğlen namazı denilirdi veya vakit olarak kesin ifadelerle belirtilebilirdi. Kuran'da vakit belirlenirken genellikle vaktin adı verilmekte veya daha hassas tarif edilmesi için güneşin pozisyonundan yararlanılmakta vb. Vusta kelimesinin tek başına bir zamanı tarif etmekte yetersiz olduğu görüşündeyim. Kuran'da "namaz müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur (Nisa 103)" denilmekte. Bu kadar önemli bir ibadetin, eğer öğle namazı anlamında olsaydı diğer namazlar gibi açıkça belirtilmiş olması akla yatkın gelmekte.

2- Cumua suresinin içeriğine bakıldığında hergün öğle namazı kılındığı anlamını çıkarmanın çok sıhhatli bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Burada kesin olarak hergün bir öğlen namazı olduğundan bahsedilmiyor. Kesin olarak söylenebilecek olan, toplantı günü öğlen vaktinde kılınan bir namaza çağrı olduğudur,

3- İniş sırasıyla İsra, Hud, Bakara, Cumua, Nisa surelerinden sonra inmiş olan Nur Suresindeki ifade şöyle:

Nur 58: Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: Sabah namazından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, akşam kılınan namazdan sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

Burada da görüldüğü gibi Sabah namazından bahsedilmekte, Akşam namazından bahsedilmekte ancak iman edenlerin öğlen vakti namaz kıldığına bir delil yok. Normalde böyle bir namaz olsaydı önce namaz kılıp sonra elbiselerini çıkarmaları gerekmezmiydi ve bu durumda da Öğlen namazından sonra tabiri kullanılırdı diye düşünüyorum.

4- Bakara-238 de "namazları ve orta namazı" ifadesi niçin kullanılmış olsun. "namazları" dendiğinde tüm namazlar zaten kapsanmış olmuyor mu  şeklindeki soruya çok akla yatkın bir cevap bulamıyorum.

5- Akla şöyle bir soru gelebilir, Müslümanlar hiç mi gündüz namazı kılmıyordu ? Namazla ilgili ilk vakit ifadesi iniş sırası 50 olan Isra suresinde. Ama bundan önce inmiş olan ayetlerde de namaz emri var. Bu durumda müslümanların gündüz namazları da kılmış olduklarını düşünmemek için hiçbir neden yok, hatta bu namazlarına nafile namaz olarak namaz vakitleri belirlendikten sonra da kılmaya devam edenler olmuş olabilir.

Sonuç olarak benim üzerinde durduğum konu Kuran'da farz olan vakit namazları ile ilgili. Bundan daha fazlasını isteyen kılabilir. Buna bir engel yok. Kendim de mümkün olduğunca 3 vakit kılmayı tercih ediyorum.

Kendi düşüncelerimi en doğrusunu Allah bilir diyerek noktalıyorum.

Selam ve sevgi ile.

 

 



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
Turk_Ibrahim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turk_Ibrahim

elmuh Yazdı:

Selam,

Cumua suresinin içeriğine bakıldığında hergün öğle namazı kılındığı anlamını çıkarmanın çok sıhhatli bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Burada kesin olarak hergün bir öğlen namazı olduğundan bahsedilmiyor. Kesin olarak söylenebilecek olan, toplantı günü öğlen vaktinde kılınan bir namaza çağrı olduğudur,

Selam Kardeşim çok mükemmel bir konuya temas etmişsin. Evet dediğin gibi Gündüz yerine getirilen bir Salat kesinlikle var. Bu Orta Salat. Ama hergün değil. Buna zaten çok tefekkür ediyordum. Yukarıda Orta Salat ile ilgili görüşlerimi korumakla birlikte Hergün olması ile ilgili Bu konuyu düzeltiyorum. Bu Salat bence hergün değil.  Allah senden razı olsun.  Şimdi kafamdaki Orta Salat konusu tamamen netleşmiş durumda. Hatta bu bağlamda birçok şey. Tabii kendi görüşlerim.

Şimdi :

1- Evet vakti ile Farz kılınan hergün yerine getirilmesi gereken 2 Salat vardır. (Akşam ve Sabah)

2- Müslümanların belirli günlerde toplanmak ve Allah'ı zikretmek üzere davet edildiği Bir gündüz Salatı var. Müslümanlar bu Salata bazen davet ediliyor. ( Bakara 238.Ayetteki Salat'ları ve Orta Salatı koruyun. hitabı bile bu Salatın farklı ve korunması gereken bir Salat olduğuna bir işaret bence. yani Salatları Koruyun ama Orta Salatı'da ihmal etmeyin gibi bir anlam anlıyorum. Çünkü zaten Farz kılınan bir konuda ayrı bir yönlendirme ya da öneri gerekir mi? ) tabii aslında Emir var! Sadece "Vakti ile farz kılınanın dışında ayrı bir farz" gibi düşünün. Aynı zamanda Bu Salat mutlaka toplu yerine getiriliyor. Belki bir Hutbe belki birlikte secde.. Belki de Saygıyla Kıyam.. ya da hepsi birlikte. Öğle vakti olması gerekmez. Akşam da olsa Orta Salat. Gündüz de olsa Orta Salattır. Günün hangi saati olursa olsun bu Orta Salattır. Farz kılınan 2 vaktin - Akşam/Sabah- ortasıdır.  Ama sosyallik, toplantı genellikle gündüzle ilgili bir olgudur. Şart değildir. Farz olması ise "Toplu Salata Davet" ile geçerlidir.

3- Cumua (Toplantı) namazı bence işte budur. Orta Salat ve Cuma Salatı aynı şeydir. Diğer Salatlar gibi bir standart rekat ya da sıralama biçimi olmaksızın yerine getirilir. Burada "davet eden" e tabi olunur.

4- Belki Ezan bile buradan çıkmış bir konu. Güzelce araştırmak gerekir. belki de cemaatle namaz kılmanın faziletleri hakkındaki -sağlamlığını bilemediğimiz- sayısız hadis te bu konudan çıktı.

5- O halde bizler?

Rabbim Kuran'a yönelenden. Dini Allah'a has kılandan Razı olsun. Hatalarımızı yanlışlarımızı bağışlasın. O çok esirgeyen çok bağışlayandır.

 



__________________
"Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Yukarı dön Göster Turk_Ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turk_Ibrahim Ziyaret Turk_Ibrahim's Ana Sayfa
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

Selamün Aleyküm! Değerli Kardeşlerim!

 

Düşüncelerimizin önü daha bir açılır düşüncesiyle salat-ı vusta ile ilgili bir değerlendirmeyi dikkatlerinize sunmak isterim.

Bakara 238:” Hafizu ales Salevati ves Salatil Vüsta ve kumu Lillahi kanitiyn;
Salatları ve salat-ı vusta’yı muhafaza edin.
Tam bir saygıyla Allah’ın huzurunda kıyam edin

 

Bakara 239:”Fein hıftüm fericalen ev rükbana feiza emintüm fezkürullahe kema allemeküm ma lem tekünu ta'lemun;”
Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah’ı anın. “

 

“Salat-ı Vusta” ifadesinin yer aldığı ayetle onu izleyen ayete iyi dikkat edilmelidir.

 

Bakara 238.ayetin cümle yapısı, “salat-ı vusta”nın, farz namazlardan başka bir namaz olduğunu bildirmektedir.

Kur’an, “es salat’ıl vusta” ifadesini, “es salavatı” sözcüğüne “ve” bağlacı ile bağlamak suretiyle, “Salat-ı Vusta”yı farz namazlara eklemiş olmaktadır.

 

Ayetteki “es salat il vusta” ifadesi, muarref/belirtili bir sıfat tamlamasıdır.

 

Muarref /belirtili bir ifade olduğundan da özel isim konumuna gelmiş herkesin bildiği bir salat durumundadır.

Salat-ı Vusta” farz namazların içinde aranmamalı, namazın üç vakit kabul edilmesi hâlinde dördüncü namaz olarak, beş vakit kabul edilmesi hâlinde ise altıncı namaz olarak anlaşılmalıdır.

 

Salat-ı vusta”, tıpkı vakit salatları gibi, hac gibi o günkü insanlar tarafından kesinlikle bilinmektedir. Yani, Peygamberimiz ve ilk Müslümanlar âyette geçen “salat-ı vusta” nın hangi salat olduğunu  kesin olarak bilmekteydiler.

 

Nedendir bilinmez. Bilinen , bu bilginin  günümüze ulaşmadığıdır.

 

Ne yazık ki,”salat-ı vusta”nın hangi salat olduğu ile ilgili inandırıcı bir belge ve bilgi yoktur.

 

Kimine göre  sabah namazıdır, kimine göre  ikindi namazıdır, kimine göre de öğle namazıdır.

 

Rivayetler çelişkilidir.

 

Mevcut bilgilerim içinde “Salat-ı Vusta”yı, elde olmayan nedenlerle kılınamayan namazın yerine kılınan salat diye düşünüyorum.

Özellikle Salat-ı Fecr, uyuyup kalınarak kaçırılan salattır.

 

Hayber seferi dönüşünde Peygamber Efendimizin böyle bir uygulamasının olduğunu ve bundan Salat-ı Vusta olarak bahsettiğini belirten bir rivayet vardır.

Şahsen, Kur’ân’a aykırı olmadığını sandığım bu rivayete göre  amel ediyorum.

 

Salat-ı Vustanın hangi salat olduğu ile ilgili inandırıcı bir belge ve bilgi yoktur.

 

Bunu araştırmak tüm Müslümanların üzerinde önemle çalışması gereken bir görevdir.

 

Kusursuz olan Allah’tır.

 

Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.

 

Sevgi,saygı ve muhabbetle.

 

Allah’a emanet olunuz.

 

Bakara 238:” Hafizu ales Salevati ves Salatil Vüsta ve kumu Lillahi kanitiyn;
Salatları ve salat-ı vusta’yı muhafaza edin. Tam bir saygıyla Allah’ın huzurunda kıyam edin

Bakara 239:”Fein hıftüm fericalen ev rükbana feiza emintüm fezkürullahe kema allemeküm ma lem tekünu ta'lemun;”
Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah’ı anın. “

 

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

2:238'deki salati’l vusta, vakten belirsiz olduğu için 4:103’teki farziyet kıstasına uymuyor. Sevgili dost1’in onu vakitli namazlara eklenen bir namaz sayıyor ama farziyet kıstasıyla ilgili itiraz hâlâ geçerli.

 

Yani Yüce Allah  hem namazları  vakitli olarak farz kıldı ve böylece bir namazın farz sayılmasını  vakten belirli olma kıstasına bağladı hem de vakitsiz "vusta namazı"nı  farz ilan edip Kendi koyduğu kıstası yok mu saydı?  4:103’teki kitaben mevkûta ifadesine illa salâti’l vusta şeklinde bir istisna ifadesi ekleyip Kendi koyduğu kıstasın yürürlükte kalmasını sağlayabilecekken? 

 

Bunları gözönüne alınca ben "vusta"nın belirsiz, dolayısıyla sanal (!) bir vaktin orta anlamına değil, Bakara 143 örneğinde görüldüğü üzere, gösteriş ve aşırılıktan uzak anlamına  geldiğini düşünüyorum:

Ve sizi ORTA (vasat) bir ümmet yaptık (2:143)

SALÂTİ’L VUSTA her halde "gösteriş ve aşırılıktan uzak namaz"dır; bütün namazların gösterişten uzak ve bilinçle kılınması gerektiğini anlatır.

 

Namazlarınıza sahip çıkın; onları bilinçle kılmayı sürdürün... –Hâfizû ale’s salavati ve’s salâti’l vusta. Benim Bakara 238’den anladığım bu. Nerde yanılıyorum?

 

Sevgiyle, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Kadim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2006
Gönderilenler: 175
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Kadim

Benim merak ettiğim bir şey var. Bu vusta kelimesi arapçada neyin sıfatı olarak geçiyor? Mesafe olarak orta mı?(Yani yarı yolda iken gibi) Zaman olarak orta mı? Seviye olarak orta mı?(orta şiddette deprem) yoksa başka bir sıfat mı? Bu konu ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Bir de vusta nın diğer anlamlarını verebilirseniz sevinirim.



__________________
Zümer(27) Yemin olsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.
Yukarı dön Göster Kadim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Kadim
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 Turk ibrahim yazdı:

 "1- Evet vakti ile Farz kılınan hergün yerine getirilmesi gereken 2 Salat vardır. (Akşam ve Sabah)

2- Müslümanların belirli günlerde toplanmak ve Allah'ı zikretmek üzere davet edildiği Bir gündüz Salatı var. Müslümanlar bu Salata bazen davet ediliyor. ( Bakara 238.Ayetteki Salat'ları ve Orta Salatı koruyun. hitabı bile bu Salatın farklı ve korunması gereken bir Salat olduğuna bir işaret bence. yani Salatları Koruyun ama Orta Salatı'da ihmal etmeyin gibi bir anlam anlıyorum. Çünkü zaten Farz kılınan bir konuda ayrı bir yönlendirme ya da öneri gerekir mi? ) tabii aslında Emir var! Sadece "Vakti ile farz kılınanın dışında ayrı bir farz" gibi düşünün. Aynı zamanda Bu Salat mutlaka toplu yerine getiriliyor. Belki bir Hutbe belki birlikte secde.. Belki de Saygıyla Kıyam.. ya da hepsi birlikte. Öğle vakti olması gerekmez. Akşam da olsa Orta Salat. Gündüz de olsa Orta Salattır. Günün hangi saati olursa olsun bu Orta Salattır. Farz kılınan 2 vaktin - Akşam/Sabah- ortasıdır.  Ama sosyallik, toplantı genellikle gündüzle ilgili bir olgudur. Şart değildir. Farz olması ise "Toplu Salata Davet" ile geçerlidir.

3- Cumua (Toplantı) namazı bence işte budur. Orta Salat ve Cuma Salatı aynı şeydir. Diğer Salatlar gibi bir standart rekat ya da sıralama biçimi olmaksızın yerine getirilir. Burada "davet eden" e tabi olunur."

   Arkadaşın bu görüşlerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.Özellikte salattan önce alışverişin bırakılmasının istenmesi,salattan sonra da yeryüzüne dağılıp rızık aranılmasına dair emir de bu ibadetin gündüz yapıldığının en büyük göstergesi vesselam.



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
kamer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 kasim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 171
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kamer

dost1 yadı:

Ayetteki “es salat il vusta” ifadesi, muarref/belirtili bir sıfat tamlamasıdır.  

Muarref /belirtili bir ifade olduğundan da özel isim konumuna gelmiş herkesin bildiği bir salat durumundadır.

Salat-ı Vusta” farz namazların içinde aranmamalı, namazın üç vakit kabul edilmesi hâlinde dördüncü namaz olarak, beş vakit kabul edilmesi hâlinde ise altıncı namaz olarak anlaşılmalıdır.

Salat-ı vusta”, tıpkı vakit salatları gibi, hac gibi o günkü insanlar tarafından kesinlikle bilinmektedir. Yani, Peygamberimiz ve ilk Müslümanlar âyette geçen “salat-ı vusta” nın hangi salat olduğunu  kesin olarak bilmekteydiler.  

Nedendir bilinmez. Bilinen , bu bilginin  günümüze ulaşmadığıdır.  

Ne yazık ki,”salat-ı vusta”nın hangi salat olduğu ile ilgili inandırıcı bir belge ve bilgi yoktur.

Kimine göre  sabah namazıdır, kimine göre  ikindi namazıdır, kimine göre de öğle namazıdır.  

Rivayetler çelişkilidir. 

Mevcut bilgilerim içinde “Salat-ı Vusta”yı, elde olmayan nedenlerle kılınamayan namazın yerine kılınan salat diye düşünüyorum.

Özellikle Salat-ı Fecr, uyuyup kalınarak kaçırılan salattır. 

Hayber seferi dönüşünde Peygamber Efendimizin böyle bir uygulamasının olduğunu ve bundan Salat-ı Vusta olarak bahsettiğini belirten bir rivayet vardır.

Şahsen, Kur’ân’a aykırı olmadığını sandığım bu rivayete göre  amel ediyorum.

Selamün Aleyküm!

dost1 kardeşimin düşüncelerine aynen katılıyorum.Salat-ı Vusta/orta namaz yaşam şartları içerisinde kulun ikame etmeğe zorlandığı namaz olarak algılıyorum.Özellikle de sabah namazları , uyanamayan kardeşlerimiz bir süre sonra bu bize nasip olmayacak, biz bu işi beceremeyeceğiz gibi düşüncelerle namazı bırakanlar var.Kanaatim Rahman'la bağlarımızı koparmamak için vakti geçsede o namazı kılmak için mücadele etmektir.O namaz O insanın salat-ı vustasıdır düşüncesindeyim.

En Doğrusunu Allah bilir.

Allah'a emanet olun.



__________________
Kamer/17-22-32-40:Ant olsun Biz Kur`an`ı düşünme/öğüt için kolaylaştırdık/hazırladık.O hâlde var mı ibret alıp düşünen?
Yukarı dön Göster kamer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kamer
 
Turk_Ibrahim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turk_Ibrahim

Hasan Akcay Yazdı:

Yani Yüce Allah  hem namazları  vakitli olarak farz kıldı ve böylece bir namazın farz sayılmasını  vakten belirli olma kıstasına bağladı hem de vakitsiz "vusta namazı"nı  farz ilan edip Kendi koyduğu kıstası yok mu saydı? 

 

Saygıdeğer Akcay,

 

Evet Salat'lar (Akşam-Sabah) Vakitle Farz. Ancak Salat-ı Vusta Davetle Farz. Ama her ikisi de Farz. ve ayrı farzlar. Biri "Vakit" ile geçerli farz. Diğeri ise "Davet" ile geçerli farz. (Vakti yok- ne zaman gerçekleşirse hep iki vaktin "orta"sına denk gelir = Vusta)

 

Allah yolunda savaşın = 1.FARZ

 

Allah yolunda savaşın ve bilin ki Allah, herşeyi duyar, herşeyi bilir. / Bakara-244

 

Sizinle çarpışmaya girenlerle siz de çarpışın = 2.FARZ

 

Sizinle çarpışmaya girenlerle Allah yolunda siz de çarpışın. / Bakara-190

 

Gibi düşünün. Yani 2.FARZ'ın yürürlüğü ve uygulaması için "karşı tarafın savaş açması" önşart.

 

Saygılar.

 

 

 



__________________
"Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Yukarı dön Göster Turk_Ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turk_Ibrahim Ziyaret Turk_Ibrahim's Ana Sayfa
 
Turk_Ibrahim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turk_Ibrahim

dost1 Yazdı:

Salat-ı vusta”, tıpkı vakit salatları gibi, hac gibi o günkü insanlar tarafından kesinlikle bilinmektedir. Yani, Peygamberimiz ve ilk Müslümanlar âyette geçen “salat-ı vusta” nın hangi salat olduğunu  kesin olarak bilmekteydiler.  

Nedendir bilinmez. Bilinen , bu bilginin  günümüze ulaşmadığıdır.  

Ne yazık ki,”salat-ı vusta”nın hangi salat olduğu ile ilgili inandırıcı bir belge ve bilgi yoktur.

Kimine göre  sabah namazıdır, kimine göre  ikindi namazıdır, kimine göre de öğle namazıdır.  

Rivayetler çelişkilidir. 

Tüm rivayetleri ortadan kaldırdığımızda ve Kuran'a yöneldiğimizde her zamanki gibi çelişki gidiyor. Müslümanlar 21. Yüzyılda bu Salat-ı Vusta'yı gerçek anlamıyla hemen uygulamaya koymalıdır. Bu toplu yerine getirilen, Cumua Suresinde de bahsedilen Toplantı Salat'ıdır.

Kuran Dini Odağında Kişisel Salatımızla Bireysel olarak gelişmemiz, Bu Salat'ı toplu uygulamaya başladığımızda Sosyal ve Toplumsal bir gelişmeye doğru ivme kazanacaktır. Belki gerçek "Zekat-Arınma/Yükseliş" de anlamını bu uygulamada bulacaktır. birlikte Alemlerin Rabbi'ni "Anarken".. Aramızda da bazı şeyler pekişecektir. Belki de bizler yüzlerce yıldır yerine getirilmeyen bir uygulamayı gerçekleştireceğiz.

Salat-ı Vusta "Davet" ile FARZDIR!

Hanif Dostlar Proje yürütücelerinden ya da sanırım yaşça hepimizin büyüğü olan Sayın Fereç Hüdür'den herkesin ulaşabileceği merkez bir kentte bir Salat-ı Vusta Daveti bekliyorum, Salatın Uygulama şeklinin belirlenmesi (Secde, Zikr, Tesbih nağmeleri, Kuran Okuma, Saygıyla Kıyam, Ruku) kendilerine aittir. ve Davete uyacağım.

Saygılarımla.

 



__________________
"Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Yukarı dön Göster Turk_Ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turk_Ibrahim Ziyaret Turk_Ibrahim's Ana Sayfa
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

Selamün Aleyküm! Değerli Türk_İbrahim Kardeşim!

Türk_İbrahim yazdı:

Tüm rivayetleri ortadan kaldırdığımızda ve Kuran'a yöneldiğimizde her zamanki gibi çelişki gidiyor. Müslümanlar 21. Yüzyılda bu Salat-ı Vusta'yı gerçek anlamıyla hemen uygulamaya koymalıdır. Bu toplu yerine getirilen, Cumua Suresinde de bahsedilen Toplantı Salat'ıdır.

 Bakara suresi, Cumua Suresinden önce vahyedilmiştir.

Önce vahyedilen bir ayette geçen salat-ı vusta  vahyedildiği andan önceki durumu tesbit ediyor.

Salatı farz kılan ayetlerin geçtiği sureler (İsra, Hud) ,salat-ı vusta ayetinin geçtiği bu surelerden çok önce vahyedilmiştir.

Bu bilgiler ışığında, "Salat-ı vusta"nın, toplantı salatı olmadığını düşünüyorum.

Kusursuz olan Allah'tır.

Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.

Sevgi,saygı ve muhabbetle.

Allah'a emanet olunuz.

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 

Sayfa 10 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats