Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
FATİHA VE NAMAZ
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Fatiha ve namaz:
Anahtar olarak bilinen bu sure, yani halkın dilinde her şeyi açan ve kapayan, ölülerin arkasından okunan, mezarlıktan geçince oradaki mevtalara gönderilen, kısaca her işimizde kullandığımız, bu surenin içeriğini ne kadar biliyoruz?.
Namazın her rekatında okunan bu surenin ne anlama geldiğini acaba kimler biliyor?.
Namazda olmazsa olmaz olan bu surenin, bence anlamı hiç bilinmeden okunmakta, okuyan Rabbinden ne istediğini ne söylediğini dahi bilmemektedir.
Okuduğumuz bu surenin içeriğini bilerek okursak, kıldığımız namazın tadını ve lezzetini almış oluruz.
Bana göre, anlamını bilmeden okuduğumuz surelerle kıldığımız namaz, tuzsuz bir yemek gibidir.
Tuzsuz yediğiniz yemekle karnınız doyar, ama lezzetini asla alamazsınız.
Şuursuzca okuduğumuz Fatiha ile kıldığımız namazların sevabını alacağımızı da hiç sanmıyorum.
Şimdi gelelim fatihayı anlamıyla düşünüp ve bu şuurla namaz kılmaya.
1:1RAHMÂN, RAHÎM ALLAH ADINA
Diyerek başladığımız namazda şunları düşünerek, kılarsak nasıl olur.
Karşılıksız yardım ve iyilik yapan bağışlayan, esirgeyen, merhamet eden yüceler yücesi, merhametliler merhametlisi, rahmeti bol Rabbim, nimetleri saymakla bitmeyen sonsuz rahmet sahibi mevlam, verdiğin bunca nimete karşı sana Hamt etme gücü ver.
Sana nasıl hamd etsem nasıl şükretsem Rabbim, Hamd olsun ki sana secde etmeyi nasip ettin.
Hamd olsun ki önünde eğilmeyi yalnız sana boyun eğmeyi nasip ettin.
Beni terbiye eden yetiştiren yalnız sensin sen.
Hesap gününün sahibi yalnız sensin.
Yapmış olduğum hatalar ve günahların affına geldim, hesap günü gelmeden o güne hazır olmayı nasip et Rabbim.
Ancak sana kulluk eder yalnız senden yardım dileriz.
Rabbim, kulluğu yalnız sana yapmayı nasip ettiğin gibi, yardımı da yalnız senden istemeyi nasip et türbelerden, muskalardan insani güçlerden değil, yalnız senden.
Bizi dosdoğru yoluna ilet.
Senin razı olduğun nimet verdiğin ödüllendirdiğin kullarının yoluna.
Gazaba uğrayanların, sapmışların, azmışların, senin rızandan merhametinden uzak kullarının yoluna değil Rabbim.
Huzurunda kıyam etmeyi, rüku etmeyi, secde etmeyi son nefesime kadar nasip et Rabbim, diyerek kıldığımız namaz şuurlu ve bilinçli namaz olmaz mı acaba, yada böyle kılınması gerekmez mi?.
Toplumun büyük bir bölümünde böyle düşünülmüyor ki! yirmi yıl öncesi namazların kazasının kılınması gerektiği söyleniyor.
2:45 (Ey müminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sığınma duygusu içinde yürekten Allah'a yönelenler dışında herkes için zor bir iştir.
2:45 (Ey müminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sığınma duygusu içinde yürekten Allah'a yönelenler dışında herkes için zor bir iştir.
29/45 Kitap'tan sana vahyedileni oku. Namaz da kıl. Çünkü namaz , çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın Zikri/Kur'an'ı daha büyüktür. Allah, neler yaptığınızı biliyor.
30/31 O'na yönelmiş kişiler olarak O'ndan korkun. Namazı kılın ve sakın şirke sapanlardan olmayın;
Bu ve benzeri ayetlere baktığımızda namaz, vakitleri belirlenmiş bir ibadet olduğu, kötülükten, çirkinlikten alıkoyduğu vurgulanıyor.
Namaz bir vakitten, başka vakte kadar, işlenen günahların tövbe kapısı diye düşünüyorum.
Öyleyse geçmiş namazların kazasının bir açıklaması var mı acaba!?.
Sanki Rahmanın bizim ibadetimize, namazımıza ihtiyacı varmış gibi, “bak ben gençliğimde namaz kılmadım ama şimdi kılıp borcumu ödüyorum, ki sana borçlu kalmayayım” der gibi olmuyormu!?.
Mevlam yardım etsin bu durumda olan tüm inananlara.
Özetleyecek olursak, yaptığımız her ibadeti şuurlu, okuduğumuz her sureyi, içeriğini anlayarak okumayı, ilke edinmemiz gerektiğini ve namazlarımızı bu bilinçle kılmak zorunda olduğumuzu unutmamak.
İnandığın gibi yaşamıyorsan, inandığının ne anlamı var.
İnanmak inandığın gibi yaşamaktır.
Allah’a emanet olun inşallah.
__________________ "De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?"
|