Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 03 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 66
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Hanif dostlara selam !
Elbetde buğday ekmeği yemiyor olmam ile konunun ilgisi var. İstiyorum ki sizde yemeyin. Toprakta bitki çeşitli liği azalmasın. Buğday diğer bitkilerin canına okuyor çünkü. Ve toprak çoraklaşıyor , yani verimsizleşiyor, kuraklık başka bir şey. Oysa ki buğday harici başka besin maddesi nden , yapılan ekmek çeşitleride var. Örneğin mısır ekmeği , bazen onada buğday unu katıyorlar malesef. Kaldıki onuda ancak , belirli Karadeniz fırınları satıyor. Burada anlatmak istediğim Buğdayın zararları dır.Çünkü toprak üzerinde egemenlik kuruyor ve toprağı sömürüyor. MÖ 7000 yılından beri insan emeği ile ekiliyor. Derin ekilmesi sebebiyle olacak ki , kendi kendine , polenler gibi yetişmiyor. Türkiye 'de birkişi - birgünde , 400 gram ekmek yiyor. Japonya da ise birkişi - birgünde , 1.3 kilogram balık yiyor. Türk halkı enerji ihtiyac ının yüzde kırk ını ekmekten karşılıyor.
Geçen hafta Metin Münir 'in yazısını okudum ve paylaşmayı arzuladım. Umarım sizde beğenirsiniz.
Lawes'un yaptığı ve yapmadığı/ Metin MÜNİR
Suni gübrenin babası, John Bennet Lawes adlı bir İngilizdir. Aslında Lawes için suni gübrenin amcası demek belki daha doğru olur. Çünkü, bazı maddeleri toprağa katmanın verimi artırdığını ilk Justus von Leibig isimli bir Alman keşfetti. Ama Leibig ne buluşunun patentini aldı ne de ticari olarak geliştirdi. Lawes ise Leibig'in önerdiği maddeleri (ezilmiş kemikti bunlar) kendi topraklarında kullanıp olumlu sonuç alınca, 1841'de dünyanın ilk suni gübre fabrikasını kurarak ve çarçabuk zengin oldu. Lawes'un, Londra'nın kuzeyindeki Hertforshire eyaletinde ailesinden kalan toprakları vardı. Burada bir laboratuvar kurdu ve toprak verimini yapay maddelerle artırmanın başka yöntemlerini de keşfetti.Aynı yerde dünyanın ilk deneme çiftliğini kurdu. Arazisini iki parsele ayırdı. Birine beyaz şalgam, diğerine buğday ekti. Parselleri 22 parçaya böldü ve her birinde yeni gübre bileşimleri kullandı. Bu deneyler esnasında azot ve fosfatın faydalarını ortaya çıkardı, ama bir sonuç bunlardan fazla ilgisini çekti: Azot, bitkileri azdırıyordu. Ama, azot kullanan tarlalarda bitki çeşitliliği azalıyordu.
Azotla gübrelenmiş parsellerde sadece 3 tür bitki büyürken gübrelenmemiş olanlarda yabani ot, baklagil, vesaire türünden 50 bitki vardı.Suni gübre verimi artırıyor, ama doğanın çeşitliliğini azaltıyordu. Lawes başını kaşıyıp yeni bir deneye girişti. 1882'de, arazisinde, üzerinde buğday ürünü bulunan 2,000 metrekarelik bir alanı çitlerle çevirtti ve doğal haline bıraktı.Buğdaylar yeşerdi, sarardı ve yere döküldü. Bir sene sonra aynı şey oldu, ama artık buğday, toprağa gelen yabani otlar ve sarmaşıklarla rekabet halindeydi. 1886'da sadece üç sap buğday büyüdü. Yabani ot çeşitleri arttı, kır çiçekleri ve yabani orkideler görüldü. Bir yıl sonra buğday tamamen yok oldu.
Tarım başlamadan önce çevrede saltanat süren bitki örtüsü tarlaya yeniden hükümran oldu.On yıl geçtikten sonra bitki örtüsü daha da zenginleşti. Fındık, alıç, dişbudak, meşe fidanları boy gösterdi.Tarla, Romalılardan beri buğday arazisi olarak kullanılıyordu. Kendi halinde bırakıldıktan sonra yılların geçişiyle, doğal haline avdet etmeye devam etti ve ormana dönüştü. 1915'te fındık, alıç, dişbudak ve meşeye 10 başka ağaç türü katıldı. 1938'de tarlanın çevresinde söğüt ağaçları belirdi. Daha sonra bunlar yerlerini bektaşi üzümü ve porsuk ağaçlarına bırakmaya başladılar.
Lawes'un başlattığı deney devam ediyor. Ama sonuç çoktan belli: Toprak doğal haline bırakıldığında, kendiliğinden, tarımdan önceki haline avdet eder. Rüzgârın getirdiği, sellerin emanet ettiği, kuşların bıraktığı, hayvan postuna takılıp seyahat eden tohumlar; suların berrak ve temiz aktığı, havanın baldan tatlı koktuğu cenneti geri getirir.Bunun için yakında hükümet, Orman vasfını kaybetmiş arazidir, satalım da Hazine'ye para girsin teranesiyle yeniden karşınıza çıktığında inanmayın. Kandırılıyorsunuz. Nasıl saçı kesilen insan, insan olma vasfını kaybetmezse, ağaçları kesilen, yakılan orman da orman olma vasfını kaybetmez.Oralarda yapılacak en iyi şey, Lawes'un yaptığı gibi, hiçbir şey yapmamaktır
__________________ Cinn 20= Deki Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O'na hiç kimseyi ortak koşmam
Katılma Tarihi: 03 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 66
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Hanif dostlara selam !
İlgine teşekkür sunuyorum Çoban kardeş. Acaba Hayvanlar ın da , bitkilere yönelik çoraklık tehditi varmı dır ? örneğin 4 hayvan türünü inceleyelim ! Geyik , Keçi , domuz , Kirpi .
Bunların 2 tanesi çok güzel görünüşlü hayvanlar , fakat bitkilerin filizlerini yiyorlar. Bunlar Geyik ve Keçi. Her ikisinin de geviş getirme ye muktedir yönleri var. Etleri de afiyet ile yeniyor. Diğer 2 tanesi ise Domuz ve Kirpi. Bunlardan Domuz olanı hakkında ki intiba , hadi görünüşleri bir yana ,varlıkları dahi bazı insan ların düşüncesinde menfi / olumsuz 'dur. Fakat ilginç olan Domuz ve Kirpi nin İnsan'a olan faydaları ve bende bunu vurgulamak istiyorum ! Bu faydalar Tarım ile ilgilidir.
Domuz ve Kirpi Orman çiftçi sidir. Her ikisi de Toprağı eşeler , böylece toprak havalanır , farklı organik maddeler ile tepkimeye girer ve toprak ta verim artar. Bugün Dünya daki Domuz ve Kirpi nufusunun yoğun olduğu Ülkeler Kuzey Ülkeleridir ve bu Ülkeler in Tarım konusunda en verimli topraklara sahip olmaları tesadüf değildir. Elbetde Kuzey Ülkelerinde Geyik ve Keçi de besleniyor fakat ağaç ların yüksek olmasından olacakki tepe filizi ni yiyemiyorlar. Ve bir o kadar önemli si O ,Ülkelerde bizdeki gibi Anız yakan olmuyor.
Anız yakan Çiftçi'miz çoğu zaman Orman yangınlarına da sebep oluyor. Sonra da aynı Çiftçi vatandaş yağmur yağmadığından sitem ediyor.
Türkiye'deki bitki örtüsü yüksek budaklı / gövdeli olmadığından , Geyik ve Keçiler ağaç tepelerine tez ulaşıyorlar. Artık Geyik nufusumuz un tamamı , Bursa' Kastamonu ve Kars İllerimiz in etrafındaki mevcudiyet ile sınırlı dır. Keçi nufusumuz ise Akdeniz ağırlıklı bir yerleşime sahip. 1999 veya 2000 yılında Serik ilçesine gittim. Yörükler Keçi besliyor çok iyi insanlar. Hiç rastladınız mı bir Yörüğün Orman yangınına sebebiyet verdiğine ? Kimdir peki biliyormusunuz Akdeniz bölgesinde çıkan Orman yangınlarının sorumluları ? Bence adres belli dir _Turizm simsarları ve Belediyeler bunu biliyor !.. Kirpi ise Türkiye'nin her bölgesinde , şimdilik bulunuyor. Ortalama ömrü 18 yıldır ve bir doğumda 3 ila 8 arasında yavru doğurur. Solucan ve böcek ile beslendiğinden Anız yakanlar dolaylı olarak Kirpi 'yi nin yaşam sahasını daraltıyor. Bu arada Kirpi , Türkiye'de avlanması yasak olan hayvanlar arasındadır.Kirpiler zehire olan direnç leri , İnsanların 7 katıdır. Zehirli böcekleri ve bazı zehirli yılanlarıda yiyebilir. Hayvanlar ın Kur'an da İnsan için istifade kaynağı olduğunu unutma'mak ve bilinçli yaşamak dileğim ile...
Taha 54 = Yeyiniz hayvanlarınızı otlatınız. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için işaretler vardır
__________________ Cinn 20= Deki Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O'na hiç kimseyi ortak koşmam
Kütahya'nın Emet ilçesinde köylülerle konuştuğumda "Keçi'nin asla ormana zarar vermediğini söylediler." Otlak alanlarının daralmasından dolayı zaruri bir yönelme olabilir.Hiçbir hayvan dengeyi bozacak girişimde bulunamaz.Dediğin gibi"Bozgunculuğu insanda aramak lazım"
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma