Kendimizin iyimizle kötümüzle kabul edilmesini umut etmek zamanı. Şimdi
almadan vermek zamanı. Başkasıyla barışmanın kendimizle barışmaktan
geçtiğini idrak etmek zamanı. Bir adım daha öteye gidince erimek ve
aşka varmak zamanı. Şimdi sevmek zamanı.
Şimdi fark etmek zamanı. Bu dünyada yağan yağmurun bir
damlasının güzelliğini, esen rüzgârın bazen sertçe, bazen şefkatle
okşayan dokunuşunu hissetmek zamanı. Şimdi yemek yapmanın yemek
yemekten daha büyük bir lezzet olduğunu, tüketmenin değil, ikram
etmenin zenginlik olduğunu, karlı bir kış gününde serçelerin ekmek
kırıntılarına, insanın bunalıma girdiğinde içten bir gülümsemeye ve
dokunuşa muhtaç olduğunu fark etmek zamanı.
Şimdi görmek zamanı. Bir bebeğin melek, bir çocuğun melik
olduğunu şaşırarak anlamak zamanı. Dünyaya ister gören gözlerle, ister
görmeyen gözlerle kalpten bir bakış atma zamanı. Şekilden öze giden
yolda kalplerimizdeki mühürleri söküp atmak zamanı. Bir bebek gibi, bir
kedi gibi insanların unvanlarını, elbiselerini, örtülerini ya da
örtünmemelerini görmemek, görünenin ötesine geçip kalplerini görmek
zamanı.
Şimdi hayal etmek ve keşfetmek zamanı. Balmumcu'dan kanatlarla
da olsa güneşe doğru uçmak zamanı. Sınırın atmosfer değil, aklımız
olduğunu keşfetmek zamanı. Şimdi cesaret zamanı. Bilmeden yola çıkmak
zamanı. Keşfetmenin zevkine, bir şeyler tasarlamanın keyfine varmak
zamanı. Yolculuğun keşfetmek kadar güzel olduğunu keşfetmek zamanı.
Şimdi sorgulamak zamanı. Şikâyetlerimizi, kızgınlıklarımızı,
başarısızlıklarımızı sorgulamak zamanı. Şimdi pay çıkarmak, sonuçların
bizim yaptıklarımızın ve yapmadıklarımızın eseri olduğunu fark etmek
zamanı. Şimdi neden bu kadar çok yediğimizi, neden bu kadar geç
kalktığımızı, neden bu kadar çok kavga ettiğimizi, savaştığımızı
sorgulamak zamanı.
Şimdi değişmek zamanı. Sadece hep aynı şekilde kalan bir hayvan
olmadığımızı anlamak, kendimizin daha iyi bir versiyonunu geliştirmek
zamanı. Bazen sünnet gibi keskin bir müdahale ile, bazen bir
muhabbetle, bazen dinlediğimiz bir hitabetle eskileri göndermek zamanı.
Şimdi eskisini yenisiyle değişmek zamanı.
Şimdi okumak zamanı. Yaşamın bir kitap olduğunu anlamak ve her sayfadan bir şeyler öğrenmek zamanı.
Şimdi tamamlanmak zamanı. Unvanları, arabaları, elbiseleri ve
hatta kitaplar dolusu bilgiyi bile kefenin içine koyamadığımızı, çuvala
bir mızrağın sığmadığını ama sınırsız miktarda iyilik ve yardımların
sığdığını anlamak zamanı. Şimdi yardım etmek zamanı. Yarım olduğumuzu
ve ancak yardım ettiğimizde ya da aldığımızda tamamlanacağımızı
sindirmek zamanı. Şimdi bir heykelin fazlalıkları atınca heykel
olduğunu anlamak, yalınlaşarak tamamlanmak zamanı.
Şimdi gitmek zamanı. Her gün bir yere varmanın keyfini çıkarmak
zamanı. Şimdi ister tekerlekli iskemleyle, ister değnekle ulaşmak
zamanı. Şimdi yapamadığımız bir şeyin bize yarın için umut verdiğini
fark etmek zamanı. Şimdi çalışmak zamanı. Şimdi pedal çevirmek zamanı.
Duranın düştüğünü hatırlamak zamanı. Hızlananın yaşamı kaçırdığını,
yavaşlayanın yaşama yetişemediğini düşünmek zamanı. Yemeğin ateş
üstünde zamanla piştiğini anlayıp kaslarımızı ve aklımızı çalışarak
pişirmek zamanı. Şimdi yarına gitmek zamanı.
Şimdi kucaklaşmak zamanı. Şimdi sevmek zamanı.
|