HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: Belagat Sanatının Kötüye Kullanımı Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

Selam Dostlar,

Aşağıdaki yazı http://www.ege-edebiyat.org/ sitesinden alıntıdır.
------------------------------------------------------------ --

BELAGAT : Bu Yüce Sanatın Kötüye Kullanımı

Belâgat yahut “retorik” güzel söz söyleme ve insanları ikna etme sanatıdır. Bu yüce sanat, iyi amaçlarla kullanılabildiği gibi, kötü amaçlarla da kullanılabilir. Belagatten yararlanan birisinin niyeti bazen bizi yanıltmak olabilir.

Retoriği kötü amaçlarla kullananlar, terimleri yerinde kullanmazlar ve onları çarpıtırlar. Bir konuşmacının, bir politikacının yahut yazarın bizi aldatıp aldatmadığını anlamanın yollarından birisi, kullandığı terimlere, kelimelere ve akıl yürütme yollarına dikkat etmektir. Bir yazar, bir konuşmacı doğru, açık, kesin terimler kullanmıyorsa, sahte akıl yürütmeler, sahte kıyaslar yapıyorsa size zihnî tuzaklar hazırlıyor demektir. Gazete ve televizyonlarda, politik konuşmalarda, reklamlarda bu tür tuzaklarla sık sık karşılaşıyoruz. Peki bu tuzaklardan nasıl korunacağız? İşte bize belagat yoluyla kurulan tuzaklar ve onlardan kendimizi korumanın birkaç etkin yolu:


1) Belirsiz (müphem) kelimeler, terimler kullanma:
Doğru söz, kesin (sahih) terimlerle kurulur, kesin bir anlama sahip olmayan terim ve sözlere belirsiz (müphem) ifade denir. Meselâ, tahmin belirten sözler belirsiz ifadeler yaratır:
“Bu kitabı okuyabilmek için iyi derecede matematik bilmek gerekir!” cümlesindeki “iyi derecede” sözü belirsizdir. İyi derecede matematik bilmek ne demektir? Bu, farklı durumlarda, çok farklı anlamlara gelir. Bazen kesin görünen terimler de belirsiz bir ifade yaratır: “Öğretmenliğe, formasyon diplomasına yahut eş değerli bir diplomaya sahip olanlar başvurabilir!” İfadesinde “eş değerli” kesin bir terim olduğu halde, tanımlanmadığı için okuyucuya bağlı olarak farklı anlamlara sahip olabilecektir. Bazı kelimelerin birden fazla hakikî anlamı vardır. Bunlar kullanımda çok anlamlılık yaratabilir ve bu anlamlardan hangisinin kastedildiği bazen anlaşılamaz. Bu hale ikizlik (ambiguïté - ibham ) denir. Ör.:
“Şu karşıdan gelen adamların en büyüğü kütüphane müdürüdür!” cümlesinde “büyük” sözü Türkçe’de “boy, yaş, mevki” olarakyorumlanabilir. Bu anlamlardan hangisinin geçerli olduğunu, çok zaman sözün gelişinden, bağlamdan anlarız. Ancak, bazen bağlam da hangi anlamın geçerli olduğunu anlamamıza yetmez. Bu durumda kavrayışımız yüksek olsa da aldanma ihtimalimiz büyüktür. Unutmayın avcı, bizi aldatmak için tuzağını uzun zamanda hazırlar, biz kurbanların ise o tuzağı farketmek için çok zaman sadece birkaç saniyesi vardır. Aldatma çok defa böyle bir zaman stratejisi üzerine kurulur.

Yukarıdaki masum örneklere bakarak, sakın anlam belirsizliğinin yahut diğer retorik tuzaklarının pek de tehlikeli şeyler olmadığı düşüncesine kapılmayınız. Avcılarımızın bu anlam belirsizliklerinden yararlanarak bizi hergün avladıklarını hiç unutmayınız. Bundan kurtulmanın biricik yolu ise, anlam belirsizliklerine dikkat etmektir:
“Gerçeeek demokrasiiiiiiiii”.., gerçeek özgürlüüüüük...” Kimse gerçek ağaç, gerçek ateş, gerçek su demiyor ama gerçek demokrasi diyen diyene. Peki kitaplarda, kanunlarda, ansiklopedilerde ve sözlüklerde neden “demokrasi” maddesi var da “gerçek demokrasi” maddesi yok? Konuşmacının bu “Gerçek demokrasiiiiiiiii”yi bizi avlamak için uydurduğu apaçıktır. Buradaki “gerçek” kelimesi belirsiz ve boştur. O, sandviçinize konulmuş bir minik zehirdir.

2) Kaçamaklı ifade (faux-fuyant- weasel world) :
Kaçamaklı bir kelime yardımıyla, bir açıklama yapıyormuş gibi görünerek, pekala bir şeyi saklamak mümkündür. Kaçamaklı ifadelerle bize gerçeğin görmemizi istedikleri yüzünü gösterirler, ancak saklamak istedikleri yüzünü bizden saklarlar. Bu, dometes tezgahlarında hergün karşılaştığınız aldatmacaya çok benzer. Usta satıcı, domatesin çürük yüzünü size göstermez:
“ Büyük fırsat: %50’ye varan indirimler! ”
Böyle bir ilanın asıldığı bir satış mağazasında belki birkaç ürününde %50 indirim yapılmakta, ama diğer pek çok üründe indirim %1 gibi çok düşük düzeylerde olabilmektedir. Bu ilândaki “%50’ye varan” sözleri kaçamaklı ifadenin tipik bir örneğidir: Satışın bizden gizlenen yüzü %1’lik indirimlerdir. Bu reklamda bütün aldatmaca “ –e varan” sözündedir, bu söz “ %1’-den ibaret kalan indirimler”i gizlemektedir. “%50’ye varan indirim acaba ürünlerin yüzde kaçına ve hangilerine uygulanmaktadır?” sorusu bizi aldanmaktan kurtaracaktır.
Politikacılar, aynı yöntemi sıklıkla kullanırlar: Mesela %49 oy alan bir partinin mensupları “Diğer partilere göre oy çokluğumuz vardır” diyecek yerde “Oyların çoğunluğunu biz aldık.” Diyorsa size domatesin sağlam yüzünü gösteriyorlar ve sizi aldatıyorlar demektir. Aslında oyların çoğunluğu geriye kalan %51’dir. Bu örneklerde satıcıyla politikacının yanıltma yöntemleri aynıdır.

3) Duygusal Terimler:
Bazen kelimelerin duygu yükünden yararlanılır. Bu tip kelimeleri kullananlar, bu kelimeler yardımıyla dinleyicinin yahut okuyucunun duygularını yönlendirirler ve onlara fikirlerini kabul ettirmeye çalışırlar. Bunun yapmak için iki söz sanatından yararlanırlar.
Bunlar “iyi anma” (örtmece, edeb-i kelâm, “Euphémisme”) ve “kötü anma” (Dysphémisme) sanatlarıdır:
İyi anma: Bazı kelimeler dinleyici üzerinde olumsuz etki bırakır. Konuşan bunu bildiği için o kelimenin yerine, aynı anlama gelen başka bir kelime kullanır. Böylece söz konusu kelimenin kötü çağrışımlarını ortadan kaldırmış olur. “Çöpçü”ye “temizlik işçisi”, “geri kalmış ülke”ye “az gelişmiş ülke” denmesi bundandır. Bu söz sanatı, bazen iyi bir amaca hizmet eder: Dinleyenin duygularını incitmemek için yahut peşin hükümlerle savaşmak için bu sanattan yararlanılır. “Kör”e, “görme özürlü” denmesi böyle bir kaygıya dayanır. Bu söz sanatı, bazen art niyetle kullanılır. Bu sanat vasıtasıyla gerçek gizlenebilir ve bir şey olduğundan tamamen farklı gösterilebilir: “Terörist” için “hürriyet savaşçısı” denildiğinde bu sanattan yararlanılmış olur.
Kötü anma: İyi anma sanatının tam tersidir. Kötü bir çağrışımı olmayan bir kelimenin yerine kötü çağrışımları olan bir kelimeyi yahut ifadeyi koymaktır. “Medya denetimi” yerine bir yazar “Medya sansürü” diyorsa bu sanattan yararlanmış olur. Ancak bu bıçak, iki yüzlü keser: Baskıcı bir yönetim “Medya sansürü”nü pek alâ “Medya denetimi” olarak da takdim edebilir.

4) Mübalağa (Abartma, Hyperbole): Abartma yoluyla bir şeyin değeri olduğundan yüksek gösterilir ve gerçek çarpıtılır: “Bu bakan, dış politika sahasında gerçek bir devrim yarattı.” Cümlesinde “devrim” sözü mübalağalıdır, amacı sadece yanıltmaktır.

5) Değer düşürücü ifadeler: Bazı ifadeler, bir kelimeye ilâve edildiğinde onun değerini düşürürler. Bunlar “sadece, basit, basitçe, sözüm ona...” gibi ifadelerdir: Örn.: “ O basit bir teknisyendir.” “Biz sadece gerçekleri aramıyoruz, biz.........” diyen birisinin niyeti, gerçeği küçümsemek, önemsiz göstermektir.

6) Benzetmeler (teşbih, istiare) yoluyla: Dinleyici yahut okuyucunun duyarlılığını etkilemenin yollarından birisi benzetmelerden yararlanmaktır. Benzetmede “kendisine benzetilen”in yani benzer olan varlığın seçimi, ilk bakışta bize, sadece anlamamızı kolaylaştıran masum bir şey gibi görünür. Aslında anlatıcının bu seçimi, zevkinin, hayal gücünün, yeteneğinin, en önemlisi niyetinin saklandığı yerdir: Bir “gül”ü pek çok şeye benzetebilirsiniz. Bu şeyler, geniş bir liste (paradigma) oluşturur. Bu listeden yaptığınız seçim sizin bakış açınızı, zevkinizi ve niyetinizi yansıtır. “Elleri buz gibiydi. ” ve “Elleri bir ölü eli gibi soğuktu.” Cümlelerinin ikisinde de benzetme sanatı vardır, ikisinde de aynı olgu anlatılmıştır ama bu cümlelerin üzerimizde bıraktığı etki çok farklıdır. Benzetme, sanılanın aksine tarafsız, (neutre) ve masum bir iş değildir. Masum görünen benzetmelerle bizi pekala istedikleri fikre sürükleyebilirler.

7) Bilimsel Terimler kullanıyormuş gibi görünerek : Bazı konuşmacı ve yazarlar, politikacılar konuyu bilmedikleri ve söyleyecek önemli bir sözleri olmadığı zaman, göz boyamak için bilimsel terimlerden yararlanırlar. Böyle bir durumda, aslında çok yararlı olan bilimsel terimler, bir göz boyama aracı haline gelir. Konunun yabancısı olan dinleyiciler, bu terimleri kullananın konunun uzmanı olduğunu, ancak bilgisizliklerinden dolayı söylenenleri
anlamadıklarını sanırlar: Meselâ tıpta bilgili olduğunu ortaya koymak isteyen birisi “Likit tözler, anoreksijendir.” dediğinde aslında “İçecekler, açlık duygusunu giderir.” gibi basit bir şey söylemektedir.

8) Belâgat tanımları yoluyla: Tanım, çok zaman bir terimi aydınlatmaya yarar. Bununla birlikte bir terim, işimize geldiği biçimde, olumlu yahut olumsuz etkiler yaratacak biçimde tanımlanabilir. Yapılan tanımlar, her zaman doğru yahut tarafsız değildir, onlar çok zaman tanım kılığına bürünmüş şartlandırma araçlarıdır: Birisi “Bal, besin değeri yüksek bir yiyecektir.” Diyecek yerde “Bal, pis bir böceğin kusmuğundan başka nedir ki?” diyorsa niyeti sizin payınız olan balı yemektir. Bu yöntem, iyiyi kötü, kötüyü iyi göstermenin en kestirme yoludur.
Evet gördüğünüz gibi yaşamak epey güçleşti. Aman sahte belagatçilere dikkat.

Prof Dr Rıza Filizok



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats