Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Evet, detaylarda boğulmak takva değildir. Bir hükme bin hüküm daha eklemek de takva değildir.
Rabbimizin bu konudaki uyarısı açıktır. Hiçbir ek izaha gerek yoktur.
İsra 32. Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o iğrenç bir iştir; yol olarak da çok kötüdür.
Artık bu kadar apaçık ifadeden sonra yok göz zinası, yok kulak zinası, yok gönül zinası, yok webcamli chat zinası gibi saçmalıklara itibar etmemeliyiz. Zinadan zaten sakınacaksın. Bununla birlikte yaptığın iş seni sonuçta zinaya götürüyorsa o yola da sapmayacaksın arkadaş. Bu kadar net işte.
Zina zinadır ve bu kavram ancak birebir cinsel münasebeti ifade eder. Bu ayrım kavram kargaşasına sebebiyet vermeme adına önemlidir. Şu bilinmelidir; zina ayrıdır, zinaya yaklaşmak ayrıdır. Zina da zinaya yaklaşmak da yasaktır ama tabiki yolda olmakla amacına ulaşmak aynı şeyler değildir.
Kişinin webcam+mikrofon aracılığıyla sevdiği insanla muhabbet etmesi kadar doğal ne olabilir? Hele bu insan muhatabını samimi olarak sevmişse ve gelecekte ciddi planları varsa.
Şimdi izninizle önceki benle biraz dalga geçmek istiyorum. Ben zamanında nakşibendi tarikatında iken televizyon seyretmeyi günah sayıyordum. Sonra sonra haberleri falan izlemeye başladım. Ama ona da izleme denirse. Haberleri eğer bayan spiker sunuyorsa görüntüyü karartıyordum. Tabiki o bayanın sesini de duyuyordum ama içim rahat olmaksızın dinliyordum. Haberler bitince istemli işkence de bitiyordu haliyle. Sen zinaya ulaşmaya yada yaklaşmaya niyet falan etmiyorsun ama her nedense yaptığın iş kulak zinası, göz zinası falan oluyor. Sonra anladım ki yaptığım takva değil, salaklık. Bana bunları takva diye yutturanlar da hoca değil mağara adamı. Hala bu kafada olan tanıdıklarım var. Adamlar ne radyo dinliyorlar ne de dergi/gazete falan okuyorlar. İnternet mi? Aman aman...
Yolda yürürken bayan görmemek ve göz zinası işlememek için sürekli yere bakmalar, karşıdan bir bayan geldiğini anlarsam yolun karşısına geçmeler, otobüste bayanların oturduğu koltukların hemen arkasına oturmamalar, kalktıkları koltuğa beş dakika bön bön bakmalar ve koltuğa sinen sıcaklığın uçmasını beklemeler, zina olur diye bayramda seyranda uzatılan akraba ellerini geri çevirmeler falan filan. Bunları kafama göre yapmadım haliyle. Birileri bana bu gerzeklikleri ve sapkınlıkları takva diye yutturmuştu.
Dinimizi ayrıntılarla yaşanmaz hale getirdik, böylece hem kendimize, hem insanoğluna, hem de güzelim dinimize yazık ettik. Kendi kendimize ruhbanlık uydurduk sonra modernleştik ve onu da bir lokmada yuttuk. Uydurduğumuz dine kendimiz bile uyamadık.
Halbuki rabbimiz bu konuda Hristiyanları örnek göstererek bizleri uyarmıştı:
[057.027] [DI] Onların izleri üzerinden peygamberlerimizi ard arda gönderdik; Meryem oğlu İsa'yı da ardlarından gönderdik ve ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet duyguları koyduk; üzerlerine bizim gerekli kılmadığımız fakat kendilerinin güya Allah'ın rızasını kazanmak için ortaya attıkları ruhbaniyete bile gereği gibi riayet etmediler; içlerinde inanmış olan kimselere ecirlerini verdik; ama çoğu yoldan çıkmışlardır.
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|