Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ariflere tarif gerekmez. Ancak çok bildiğini zanneden kurnaz cahillere bir takım konuları mecburen izahat gerekiyor.

Bu kendini Müslüman zanneden tağut-sever (putperest) zihinlerin ortak özelliği gerçekleri merak etmeyip TRİBÜNLERE oynamayı tercih etmeleri ola gelmiştir hep.

Bu psikolojik rahatsızlıklarının ortak gerekçesi ise kalp/gönül yetersizlikleridir.

Akıl bencil olamaz, ama zekâ nefisten yanadır, benciliği sever. Gerçekler bu gibi zihinlerin menfaatlerine dokunuyorsa onlar tribünlere kulak verir, HAK meydanını terki diyar eylerler.

Mesela namaz (ekimetüs salat) beş vakit mi? üç vakit mi? diye oyalandıkları gibi.

Şeytanda da var olan salt mantıkla hareket ettikleri için, atalarının daha fazla vakit namazı işaret ediyor gibi gözükmesi, onlar için tribünlere izah edemeyecekleri bir konu çoktan oluvermiştir. Allah’ın emri nedir? Umurların da hiiiç değildir.

Zaten ellisine gelmeden hiç biride beş vakti düzenli olarak kılamaz.

(Hani canı cananımız Hoca Ahmet Yesevi’mizin yetiştirdiği Horasan erenlerinin bir meşhur lafzı vardır; “DİNİME KÜFREDEN YEZİT, MÜSLÜMAN OLSA!” diye, işte tam da bu yezit oğlu yezitlerin günümüz versiyonlarıdır aslında bu zihinler.)

Ya da bir başka tağutları olan baş-örtme konusunda olduğu gibi, yine apaçık ve detaylı olan ayetlerin işaret ettiklerini önemsemezler.

Hicaz yarım adasında orta çağda yaşamış maço bir ilahları var sanki!  Kur’an ne demiş onlara ne! Sanki ellerinde başka bir kitap varda oradan hüküm mü çıkarıyorlar ne?

 Madem bu konuyu son peygamberimize iftira etme cüretine yeltendin, Be ahmak adam! tarihte mi bilmezsiniz?

 Adamların burnuna bu konudaki tarihi gerçekleri soksan ne fayda… Türban meselesinin 715 senesinde, Selam dinimizin köküne kibrit suyu döken Emeviye sultasının beşinci halifesi Süleyman döneminde ilk kez gündeme geldiğini ve kanunlaştığını, ardından son halifeleri II.Mevran döneminde haremlik-selamlık sapkınlığının İslam dinine sokulduğunu işaret edersin ama bir kulaklarından girer diğerinden çıkar. “Oturup insanlara tarih dersi mi anlatacağız” deme cüretini gösteri verirler!!!

Küstahlık da zaten cahile yakışır…

Velhasıl putlarının tağutlarının ardı arkası kesilmez. Hak/hakikat onları ilgilendirmez.

Tüm bu konulara Kur’an’dan delil bulamadıklarında öfkelerinden parmaklarını kemirirler.

Bu seferde başka konulardan açık aramaya devam ederler.

İşte bu kalbi marazlı maço sürüsünün takılıp kaldıkları konulardan biri başkasıdır sevgi değerli Janna’mız.

Onun gibi estetik bir Belkıs’ın sahip olduğu imkân ve sebebe akıl erdiremeyen bu kalbi fesat güruh için konu tam bir muammadır.

Oysaki onun sahip olduğu güçler ellerinde olsaydı, ilk yapacakları iş bir tarikatlar imparatorluğu kurmak olurdu. Ya da David Cooperfield şaklabanı gibi hokkabazlığa soyunurdu gafil…

Bu akılsızları bir kenara bırakalım ve biz ariflerin analiz penceresinden görünenlere odaklanalım;

Bilindiği üzere Janna’mız Montauk projesini şimdilik iptal etmiştir. (2054 Jüpiter projesine kadar lâv-etmiştir.)

(Montauk hakkında fikir sahibi olmak için “Montauk Project” diye google da arama yapınız.)

  Çok basitçe, zihin kontrolü denilen ve HAARP’ın (yüksek frekanslı aktif auroral araştıma projesinin) elektro-magnetik dalga boyunun en geniş frekans aralığında olan ELF dalgalarını bir anten gibi alan sinir sistemimiz üzerindeki etkilerine yönelik bir projedir bu.

 Şimdi Jana’mız öncesi ve sonrası dönemlerle ilgili analizlerimize geçelim.

Bilindiği gibi birinci körfez savaşında çok fazla garip olay yaşanmıştır. Toplu halde teslim olan Irak askerlerinin müttefik askerlerin ayaklarına kapandıklarına tüm dünya şahitlik etmişti. Amerikalı askerlerin arasında ise intihar ve cinayet olayları yaşanmıştı. Ayrıca evlerine dönen askerler üzerinde sebebi bilinemeyen davranış bozuklukları, topluma uyum sağlayamama, evden dışarı çıkmama ve daha birçok tanımlanamayan sinirsel hastalık teşhis edildi.

Irak tarafında olanları ise Saddam’ın içe kapalı faşist rejimi nedeni ile net olarak bilemiyoruz. Ama savaştan yansıyan görüntüler çok garipti, bölükleri teslim olduğu halde sebepsiz yere ölü taklidi yapan Irak askerleri vs. gibi.

Ancak gelişen teknoloji neticesinde ister istemez kameralar eşliğinde gerçekleşen ikinci körfez harekâtının her dakikası bilinmektedir ve her iki tarafta da bu olaylar toplu halde yaşanmamıştır.

Yine örnekleri çoğaltalım; on sene evvel Raunda da tam bir insanlık rezaleti yaşanmıştı, Hutular birkaç gün içinde bir milyona yakın Tutsi’yi çoluk çocuk katlediyordu. Tutsilerin yanıtı gecikmedi ama çoğu çoktan soykırıma maruz kalmıştı.

Yakın dönemde ise Ruanda’da bu toplu delirme ayininin sebepleri üzerine özeleştiriler yeni yeni yapılmakta. 

Cezayir’de FIS adlı Taliban kılıklı şeytani şeriatçı örgütün yaptığı vahşet hala zihinlerde tazeliğini korumakta, Nijerya’da ki toplu katliamlar ise Sırpların, Hırvatlara ve Boşnaklara yaptığı zulmü çoktan katlamıştı… Sahi bu gün Hırvatlar, Sırplar ve Boşnaklar Antalya’da birlikte aynı tatil köyünde barış içinde tatil yapıyorlar… Bu zihinsel dönüşüm nasıl gerçekleşti acep?

Bir başka toplu delirme ayini ise Sudan ve Somali’de yaşandı. Suudi rejiminin finans ve silah desteği verdiği CANCAVİT adlı merhametsiz Arap kabileleri, zavallı Afrika’nın yerli halkı üzerine amansızca saldırdı ve onları sulak topraklarından sürüp, çöle kovaladılar. Yakaladıklarını ise acımasızca katlettiler. Bu gaddar bedevilerin kaç milyon zenci dindaşını öldürdükleri hala bilinemiyor. Ancak bilinen bir şey var ki; Onlar bu insanları acımasızca öldürürken, Sudanlı ve Somalili mazlumları hayatta tutmaya çalışan Birleşmiş Miletlerin, ilaç ve gıda konvoylarının bile yollarda Cancavitler tarafından yağmalandığıdır…

(Bir akrabam Somali de askerliğini yaptı; BM’nin sabahları diktiği elektrik direklerini, akşam Cancavitlerin söküp, ardından yenisini Somali dışından ancak 10 liraya getirtebilecekleri direkleri 5 liraya satmayı teklif ettiklerini ibretle anlatırdı. Elbette ki bu elektrik, açlıktan ve susuzluktan ölen insanların çölün ortasındaki kamplarına su motorları ve yemek pişirmek için ihtiyaçları olan tek enerji kaynağı idi.)

Aslında yeri geldiği için şu bizim çokbilmiş yobaz süfyanların ne kadar ahmak ve cahil olduklarının sayısız örneğinden bir tanesini daha paylaşmak isterim.

 Paralarını Suudi ortaklı bankalara yatırıp, Suudi rejimine sempati besleyen, hatta üç kuruş için Arap şeyhlerine on takla atan (MAUN suremize ibretlik) dinci kurumların veya örgütlerin takvim yapraklarında ya da tanıtım afişlerinde yer eden ve politzer ödülü almış bir meşhur fotoğraf vardır. Açlıktan ölmek üzere olan bir Sudan’lı çocuğun arkasında bir akbabanın olduğu şu üzücü resimden bahsediyorum.

O kadar salaklar ki o açlıktan ölen Sudan’lı çocuğun asıl katillerinin, yeşil sermayeleri ile ortak oldukları Suudi rejimi olduğunu dahi bilmiyorlar. Ne ironik değil mi?

Artık toplu cinnetlerin yaşandığı Afganistan, Kamboçya gibi örneklerden ve mevcut değişimlerden sanırım bahsetmeye gerek yok.

Elbette ki şu anda birebir hipnoz edilmiş intihar bombacıları veya terör örgütü mensupları halen sivil hedeflere yönelik eylemlerini sürdürmeye devam ediyorlar veya sıcak bölgelerde bir takım çatışmalar sürüp gitmekte ve bunlara yenileri de eklenecektir. Ancak çok netlikle analiz edilebilen bir gelişme var ki; artık cahil ve fakir toplumlarda yaşanmış toplu cinnetlerin yerini, nedenlerini sorgulandığı bir yeni sürece bırakmış olmasıdır…

Şimdi dönelim bizim kibirli ama akılsız ve gönül gözü puslanmışlara.

Aklınızın eremediğine kalbiniz yetebilirdi ama şimdilik maalesef o kalplerde bir çok hastalık var.

Biz Janna’mıza bir konuda daha müteşekkiriz; MİH davaya gönül verdiğini iddia ettikleri halde, bu gönül gözü mührünü kıramamış zevatın kendiliklerinden ayıklanmalarına vesile olmuştur. Bunun için ismi ve birkaç fotoğrafı yeterli olmuştur.

Bu rasat ufku sisli zihinlerin içine düştükleri durumu, en iyi anlatan ayetlerimizden bir tanesini paylaşarak sözümüzü noktalamak dilerim.

Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile;

…………………………………………………………………………………………………

Slm ve Slm insanlık tarihinin en kutlu dönemecini yazan hayırlı bağın tüm Zul’karneynlerine ve sevgi değerli Belkıs’ımız Jana’mıza…

Kalpsiz şeytan, azapta gerek.                               

Rabbi Zıdni İlmi.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

Hoş geldin Ahituran. Kardeşim sen akıllı bir adamsın. Sen bari artık bu hikayelere kanma. Yanlıştan dönecek son kişi lütfen sen olma.

Bak sen Jüri içinde en saygın konuma sahip kişilerden birisisin. Böyle olduğu halde sen Jana’yla hiç irtibat kurdun mu? Jana’nın varlığını nereden biliyorsun? Hans “var” dedi sen de iman ettin değil mi? Bu sana, senin gibi araştırmacı bir kişiliğe yakışıyor mu?

Amerika’daki 4 saatlik elektrik kesintisini de JANA yapmıştı değil mi? Onun sebebi neydi? Hatırlıyorsan onu da yazıver lütfen:)

Dünyadaki bu saydığın gelişmeleri JANA’nın yaptığına dair elinde ne gibi deliller var? Delilin yok ama inancın var değil mi? İşte bağnazlık adamı böyle sersemletiyor Ahituran. Ne kadar büyük bir tutarsızlık içinde olduğunu bile göremiyorsun değil mi?

Lütfen uyan artık Ahi. Siz, biz seçilmiş falan değiliz. Hiçbir ayrıcalığımız yok. Hiçbir konuda tekel yetkisi ne sende, ne bende, ne de hiçkimsede. Patent saçmalığını hala göremedin mi?

Sen hala bu seçkinlik havasında olduğundan dolayı Fatır 42’yi yazmışsın. Allah orada Nezir/Uyarıcı/Peygamber/Resul/Nebi/Elçi’den bahsediyor.

Sen Jana’nın Allah tarafından görevlendirilmiş bir uyarıcı olduğuna katıksız iman ettiğinden dolayı bu ayeti delil diye verdin. Sen Hans’ı Nezir sandığından dolayı bu ayeti buraya yazdın.

Ayıp ediyorsun Ahi sana yakışmıyor.

Bu vatandaşlar “Nezir” ise hani nerede delilin?

Bak Allah nezir kavramını nasıl kullanmış? Kime, kimlere kullanmış? Sen Hans’ı yada Janayı Peygamber mi sanıyorsun???

Bakara 119. İnan olsun ki, biz seni hak üzere bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.Sen, cehennem ehlinden sorgusuale çekilmeyeceksin/cehennem yaranından sen sorumlu değilsin.

Bakara 213. İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, peygamberleri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdi.

Nisa 165. Müjdeleyici ve uyarıcı resuller gönderdik ki, elçiler geldikten sonra insanların Allah'a karşı kanıtı olmasın. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

Daha fazlası için http://www.kurandakidin.net/kuranasp/ bu adresten uyarıcı yazın ve bakın.

Ahituran, ayetleri çarpıtmak senin gibi adama yakışmıyor.

Artık bitti. Yapılanma çöktü. Acı gerçek bu. Fikri temellerin saçmalığı ortaya çıktı, çıkmaya  da devam ediyor.

Bunu sen de, siz de görüyorsunuz ama alışkanlıkları kırmak atomu parçalamaktan zor maalesef. Aldandık, yanıldık, kandırıldık.

Lütfen artık inadı bırakın. Yanlışta ısrarcı olmayın. Yanlıştan dönmek erdemdir.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Ahituran

Hazır seni yakalamışken sorayım. Geçen gün Zig-Zag ve Thule hakkında bir yazı asmıştın foruma.

Söyle bakalım kardeşim, Zig-Zag Thule Örgütünden ne zaman ayrıldı?

Thule Örgütünün temeli Germenorden Tarikatına onun da kökeni Tapınak Şovalyelerine dayanıyorken kim neden ele geçirmeye çalışsın Thule Örgütünü?

Örgüt zaten baştan beri Siyonist kampın elinde. Örgüt sonradan sapmadı zaten sapkındı. Sonradan saptı o yüzden Zig-Zag bunlardan ayrıldı açıklaması saçmadır. Bu açıklamanın tarihi arkaplanı yoktur.

Sen herhangi bir Zig-Zag mensubuyla görüştün mü?

O kadar zor olmasagerek. Bir akşam Hans Efendi onlarla chatleşirken seni de davet edebilirdi değil mi? Neden bunu yapmadı dersin?

http://kurandakihaniflik.sitemynet.com/thule.html

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Dostlar

Hosgeldin AhiTuran en azindan cevap verme cesaretin icin cani gonulden tebrik ederim. Demekki Hala Jana uydurmasini savunan arkadaslarimiz var mis. Sizin gibi Kur'an bilgisi olan bir arkadasin nasil olur Jana uydurmasina yada Aibergin Jana ile ilgili uydurduklarina ve ona atfettiklerine inanmasi karsisinda ben sahsen sustum kaldim ne yazacagimi bilemiyorum.

Ama hepimiz ayni hatayi yaptik, Alperen kardes gibi bende aldatiltigim icin utanmiyorum. Aldatildik, TV Billy'in uydurdugu resimler bize Jana diye yutturuldu. Aibergin gecimi icin paraciklar toplandi uyutulduk. Ahiturhan kardesim. Su linklere Allah rizasi icn bir daha bak.

Sizin gibi bir insan bu safsatayi nasil savunur. Kafayi yiyecem. Iste Aibergin Jana hakkinda soyledikleri ve onayladiklari yazi

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=143&PN=1&TP N=7

burda hem benim hemde Alperen kardesin aktarigi yazi var.

Alperen " Jana diye yutturulan fotoğrafın üreticisi BILLY MEIER. MEIER tamamen duygusal nedenlerden ötürü iki ayrı fotoğrafı alıyor ve tek fotoğrafa çeviriyor. Ortaya JANA çıkıyor. Bu iki ayrı fotoğraftan birisi Alman asıllı Kal Koff diğeri ise İsviçre asıllı Light Buergin. Bu iki dansçı kız bir televizyon programı olan Martin Dean Show'da sahne almışlar"

Nasil boyle bir sacmaliga yada Irakda Jananin savastigina, yada Amerika daki elektirip kesintisinin Jananin yaptigina ? NERESI bunun KUR"ANI dusunce.

Ahiturhan kardesim,  su yaziya iyi bak.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=143&PN=1&TP N=14

bu chatlerde gecen Jana paraciklari sen cogunda vardin. NEDEN NEDEN Neden bu bilim kurguyu Allah'in kitabina karistirmak, acaba hic dusundunuz mu Aiberg mi bizi aldatiyor yoksa biz mi oyle inanmak istiyoruz.

Ahiturhan kardes Alperen kardesimizn su grupla yada kaptan ile ilgili su yazisina bir daha bak istersen samimi olarak yazilmis aynen katiliyorum.  Ben yazida kendimi gordum sende gorebiliyormusun.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=143&PN=1&TP N=20

Saygilar Ahiturhan tekrar hosgeldin. Cevabini sadece Jana konusu disinda kosedeki yazilar icinde merak ediyorum.

Rabbi Ziddni ilmi

celebi

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Alperen Yazdı: Selam Alemdar & Sky Walker Hoş geldiniz. Yanlışlar, Palavralar geç de olsa ortaya çıkıyor. Hepimiz maddi yada manevi, az yada çok kazıklandık. Zihinlerimize saçma sapan, Kur’an dışı bir sürü hurafe, uydurma dolduruldu. O bilgi bombardımanı altındayken, bu sersemliğin etkisindeyken araştırma soruşturma ihtiyacı duymadık, duyamadık. Çünkü Hans bizim klasik şeyhlere göre extra large idi. Birkaç yıldan beri Hans’ın fikirlerini kendi fikirlerim sandım ve her ortamda hararetle savundum. Üç tip kafa vardır derler; Taş kafa, hoş kafa, boş kafa. Herhalde ben de boş kafalılar grubundaydım:) İşin şakası bir yana aradığını bulmuş olan mürit tadında sarhoş sarhoş takıldım yıllarca. Bilmediklerimi bana bildiren adama hayran olmuştum ve bu hayranlık beni sevdalı hale getirdi ve bu sevda da kör yaptı. Akıllı takılıp da aklı devreden çıkarmak, Sorgulayıcı ayaklarına yatıp da bağnazlığa oynamak nasıl bir şey. Daha dönüp onun anlattığı konular Kur’anda var mı, bakmaya gerek yoktu. Zeki bir adamdı. Benim bilmediğim nice şeyleri anlatıyordu. Fiziğin altından giriyordu üstünden çıkıyordu. Tıp, kimya, astronomi her şeyi biliyordu kaptanımız. Ne mutlu bana idi. Ne büyük bahtiyarlıktı benimki. Bakmadım hangi fikri Kur’anda var, hangisi yok. Bazen baktıysam da tevil=uyarlama yoluna gidiverdim. Koşulsuz iman ettim işte. Her söylediği doğruydu onun. Çünkü O dabbetti, Kur’andı. Hakkıyla anlayamadığımız ayetleri bize açıklamak üzere görevlendirilmiş kutlu bir insandı o. Sırf bizim için kanat kırmıştı. Bu büyük bir fedakarlıktı. Değişik şeyler söylüyordu, güzel irtibatlar kuruyordu. Dabbet etiketiyle bize Allah tarafından gönderilmişti o. Hz. İbrahim’den sonraki ikinci kişiydi o. Seçkinlerden olduğum için ne kadar da mutluydum. Ayrıcalıklı olmak çok havalıydı. İşte bu arkadaşlar, bu his adamı yanıltıyor. Güç, iktidar, ayrıcalık, üstünlük, seçkinlik hissi adamı yanıltıyor. Bu hissi bütün şeyhler müritlerine ısrarla pompalarlar. Bu anlayış müridi tarikata yapıştırır, zımbalar. Şimdi oradaki arkadaşların kopamamasının temel nedeni de bu. Aslında ben ayrıcalıklı falan değilim diyebilmek bir noktada zor geliyor insana. Sadece biz hanif iken, sadece biz Naim cennetine gidecek iken, sadece biz Allah’ın sevgili kullarıyken bir de bakıyorsun ki tonlarca hanif var. Ayetlerden işin doğrusunu görüyorsun ama hazmı-sindirmesi zaman alıyor. Akletmeyi erdem sayan sen artık akletmeye gerek duymazsın. Sorgulamayı ilke edinen sen artık efendini bulduğundan dolayı buna da gerek duymazsın. Hem tarikatçılara kaynarsın hem de aynısının daha beterini yaparsın ama farkına bile varamazsın. Adam Kur’an diye diye kendine bağlar seni, bir güzel yersin. Bir kişinin Ben Kur’anım demesi işi bitirir. Bir diğeri ben de ilmü ledün var der. Bir diğeri enel hakk der. Bir diğeri ise ben Resulüm der. Seçkinliğini bir şekilde dikte eder. Zamana ve zemine göre, muhatabına göre kurarsın hegemonyanı. Sonra başlarsın Tanrıcılık oynamaya. Neyse, Hamd olsun Allah’a. Bütün yanlışlar doğruya götürüyormuş evet… Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Suresi, 29) Not: Ben, sen tipi kelamlar lafın gelişi söylenmiştir. Kendime de toz kondurmam yani:)

Ayni duygulari paylasiyorum. Ahuturhan sen ne dersin ?

alemdar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

"Gerçek şu ki, Allah katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir. "(8/22)

"Onlardan seni dinleyecekler vardır. Ama hiç duymayan -sağırlara -üstelik hiç akılları ermiyorsa- sen mi duyuracaksın? "(10/42)

nuri

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

"Gerçek şu ki, Allah katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir. "(8/22)

Onlardan seni dinleyecekler vardır. Ama hiç duymayan -sağırlara -üstelik hiç akılları ermiyorsa- sen mi duyuracaksın? "(10/42)

Yarabbim sen buyuksun.

Bogazici

sessiz okuyucu

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam, Kuran'a hizmet edenlere olsun!

Geçenlerde "ze-kitap" taki  "10310."makaleyi okurken birkaç şey dikkatimi çekti, buraya ekleyeyim dedim, belki ilgilenen olur!

* Mr. Hans'ın kişisel saldırılar içeren bir yazıya verdiği yanıtlarda "gizli bilgilerin deşifresinden" söz ediliyor. Mit,Cia ...den bahsediliyor, şimdi bunlarla ilgili yazılar yazsam, bu iş siyasete girecek ve karşıma "3/103 ve 105" yada bunlardan bir AJAN dikilecek. Sade bir vatandaş kimliği altında, halka, unutulan Rabbi hatırlatmaya çalışalım derken, ŞEYTAN ÜÇGENİNDE buluvereceğiz kendimizi. En iyisi ben meramımı anlatayım.   

Daha "mezhepçi müslümanların", "Kuran müslümanlarından" ayrı oluşunu yeni yeni kabullenmeye/anlamaya başlamışken, "ze-kitaptaki" yazılanları her okuyuşumda da, "Kuran hanifleri" ve "Grup hanifleri" diye bir ikilemenin varlığını seziyorum, yanlışsam lütfen uyarın!

Mr. Hans gerçekten zeki bir doktor-mühendis-fizikçi. Birebir sohbetim olmadı, yazılarından anlıyorum bunu! "İbrahim-î bir haniflik" mi, yoksa "lanetli Yahudilerin eline-yüzüne bulaştırdığı hanifliği" mi benimsiyor pek çıkartamadım, çıkartan varsa lütfen bildirsin!

Mr. Hans birçok önemli buluşa imzasını atan bir bilimci (kendi yazdıklarına göre), kabul edeyim bunu, fakat (sadece dünya için uğraş verme!) uyarısına rağmen, neden bunu reklamlaştırıyor her seferinde aklım almıyor. Aklı alan biri varsa lütfen bildirsin!

Mr. Hans, birçok yazısında-üstü örtülü karşı tarafa lanet yağdırıyor yada ne bileyim bir küçümseme havası oluşturuyor. "İbrahim a.s'ın" böyle bir hikayesi anlatılır mı Kuran'da (Hz.Muhammed'inki anlatılıyor gerçi ama)! Anlatıldığı bir ayet bulan var ise Kuran'da bildirsin lütfen!

Rab, paylaşmayı/yardımlaşmayı ve bunun gizli yapılmasını tüm kitaplarında öğütlüyor (diğerlerinin bozulmuş olduğu kabul edilse bile), Mr.Hans'ın yaptığı yardımların çoğu özellikle zikrediliyor ama umuyorum ki karşılıksızdır, umarım (3/114) için uğraş veriyordur, umarım ve dilerim ki, (6/93) zuhur etmez!

Bir önceki yazımda, tek Mr. Hans'ı eleştirdiğimi zannedenler olabilir. O eleştiri kişisel değildi "3/103, 105" e rağmen "Hanif Grup" şemsiyesi altında toplananlaraydı! Ayrıca neden "grup"? Her hanif grup mu sayılacak? Allah'ı birleyelim derken Yahudi hipnozundakiler gibi "bölücülük" yapacak isek (15/90)ın tecellisinden nasıl emin olabiliriz?

Ben de "hanif'im" veya "(yeni) hanif olmak istiyorum". İllâ "hanif gruba" dahil olmam mı gerek! Öyleyse sünnileri vb. boşu boşuna eleştirmeyelim!

Dikkat ettiğim kadarıyla Mr.Hans'ın gölgesinin düşmediği yer yok gibi! İlerleyen yaşına rağmen, ve yaşıtları kahvehane köşelerinde sakalları (sigara dumanıyla) kahverengiye dönüşmüş iken, neden bu kadar aktif olmayı çok istesin ki? Endişem ve korkum (3/78).

Öte yandan ellerinde bulunan 500gb. bilgiden bahsediliyor. Bu bilgi, web ağını kontrol altına alıp, tek bir merkezde "Hans ve grubunda" toplanmasıyla kazanılmış olabilir. Zira adını duymadığımız bir uydudan söz ediliyor.

Tam olarak nereden duyduğumu hatırlamıyorum ama şöyle bir iddia vardı. Yahudi+Hristiyanlar mevcut teknolojiyi ve mevcut güçlerini İslam'a karşı birleştirmekte ve ajanlarını bazı İslami merkezlerde örgütlemektedirler". Eğer bu doğruysa TC birkaç günde haritadan silinebilir. Dostunuzu+samimiyetliğini test etmelisiniz!

Bu örnekleri çoğaltırsam konuya ilgi  artacak, ilgi artınca yazımız ön plana çıkacak, ön plana çıktıkça nihayet eninde sonunda Mr. Hans'a ulaşacak yada ulaştırılacak! Sonra bunları "yarı lanetli-yarı kınama-yarı küçümseme" teknikleriyle Mr.Hans bana geri döndürecek! Ya da kâle bile almayacak neyse neyse!.. Ama inşallah/maşallah => Allah inşa/Allah maşa (haşa) laf kalabalığı/illizyonu ile zaten (imanca) çökertilmiş bu halkın iyice ikiyüzlülüğe bulaşmasına, zaten unutulan Allah'ın sistemine bir fiske daha vurulmasına ve "çağın efsaneleri (?)nin" bizden sonraki nesillere aktarılmasına sebebiyet vermez!

Şu halde Zig zag teorileri/öğretileri doğrultusunda değil, Kuran'ın doğrultusundaki Hanifliğe göre, Mr.Hans, "ne dabbet ne de sahtekar"! Bana göre bir misyonun üyesi yada sahibi (bu iftira değil, acizane bir öngörü)! İnşallah düşündüğüm misyonun takipçisi değildir! Bilgilerini SADECE KURAN'a mâl eden Bilim adamlarına halkın her zaman ihtiyacı vardır, (söz meclisten dışarı) isim yapmak isteyen bilimcilere değil! (Zaten deha/mucit olanlarının durumu Kuran'da var! Yani her yenilik, bir tesadüf zincirine bağlı olarak gelişmiyor)

Gönül isterki, "kimsenin kimseye güveninin kalmayacağı/yardımı dokunmayacağı (2/48)" ayetinin tecellisi ülkemiz insanına zuhur etmesin!

Ey Türk Milleti! Allah'ı unutmak üzeresin! İleride bir gün dinsiz bir topluluğun saldırısına uğrarsan sana yardımcı olacak birilerini bulamazsın! Duan da fayda etmez Rab'bi unuttuğun için!

İşte size benden bir kehanet: "yakında son dünya savaşı çıkacak, kafirler tüm müminleri öldürecek, meydan kafirlere/imansızlara kalınca da Kıyamet üzerlerine kopacak". (Yecüc+Mecüc = Yahudi+Hristiyan birliği olabilir nitekim!)

GERÇEK ŞU Kİ, İbrahim insana yakışan bütün erdemleri kendinde toplamasını bilen, yalan ve sahtelik taşıyan her şeyden yüz çevirerek Allah'ın iradesine yürekten bağlanıp boyun eğen biriydi; Allah'tan başkalarına tanrılık yakıştıran kimselerden değildi: 16:120

NOT: Bu bir eleştiri yazısı değil, soru/danışma yazısıdır!

Öte yandan bu yazıya yeni bir başlık vermek yerine yazıma uygun bir başlığı aramayı uygun gördüm ve en yakın olarak burada yazılanları gördüm!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

SeLaM DoStLaR

Olmayan bir janna hakkında! arif olduğundan bahisle, kendi dışlarından olup da bu saçmalıklarını eleştirenleri, akılsızlıkla suçlayan ve yanıt diye de başlık atan, çoook bilmiş-kibirli-mustağni olan bu dostumuzun yazısını nasıl değerlendirmek icap etmektedir?

Öncelikle şunu belirtmek lazımdır ki, her kimin kininden parmaklarını ısırdığı açıkca belli olmuyor mu? olmayan bir ismi savunan ve de üstelik çook akıllı geçinen bu dostumuza, "Allah akıl versin" demekten başka ne diyebiliriz?

"Farklı olmak" yahutta "farkın farkında olmak" gibi bir şeytani illüzyona kendilerini kaptırmış bu tip hastalıklı vakıalara, tıp'da herhalde bir teşhis vardır diye ummaktayız! 

Şeytanın insanları nasıl da merkep çıkmaz yokuşlara-hülyalara sürükleyebileceği, bu sözleri utanmadan yazan ve çook akıllı geçinen zevatın yazılarının iyi analiz edilmesi ile daha iyi görülebileceği ortadadır.

Ha mihr cemaati, ha bunların cemaati!

Ne farkınız var?

Ayrı tellerden çalsanız da, hepiniz aynı şeytanın liginde top koşturmaktasınız!

Ölmüş bir İsa SvS'ı bekleyenler sizler değil misiniz? ama, hadislere göre geriden dünyaya inecekti değil mi?

Mehdi-leriniz farklı olsa da, beslendiğiniz pis kaynağın(iblis) benzer ve ortak olduğu, gün gibi ortada! elbette ki görenlere-görebilenlere..

Hadis kahramanı olan hızır'a inananlar sizler değil misiniz?

Sizin dedeniz de iblis-i lâin'den başkası değil maalesef!

Dabbet-dubbet dediğiniz de, dedesinin biricik parazit alıcısı değil mi?

O dedeniz sayesinde, Muhammed SvS'a çook edepsizlikler yaptınız-yapmaktasınız! halen de.. böyle deyip de eleştiri yapanları hemence, Muhammede(SvS) tapanlardan sayanlarsınız sizler..

Ve sizler şeytanların azdırdığı, öyle müşriklersiniz ki, sizin hangi şerikinizi sayalım? çook bilmiş ahiduran hazretleri..

Sadece ismi size öğretilmiş olan ve hiç bir delilinizin de olmadığı bu janna ismini nasıl da savunabiyorsunuz?

Hem akıldan dem vuracaksın, hem de sizce(güruh) bir iman konusu haline getirilen ve hiç olmayan bir hatun ismini ölümüne savunabileceksin!    

Şeytanların ayetleri nasıl yorumladıkları, işte böyle ortada dostlar

Akıl ve analiz kaabiliyetinize şaşmamak, arifliğinizi de alkışlamamak mümkün mü?    

Billy Meier bu savunmalarınızı görse idi, herhalde ferc yeri ile kahkahalar atardı hiç şüphe yok buna    

Haa dean koontz'u unutmuşuz! o da, herhalde telif davası açardı, ama garip bir dava olacağı kesin hani..

Olmayan bir janna ismini savunmak için ne taklalar attığını uzun yazından açıkca anlamak mümkün! sn ahiduran hz... 

İşte bu kalbi marazlı maço sürüsünün takılıp kaldıkları konulardan biri başkasıdır sevgi değerli Janna’mız.

Kalbi marazlı maço-lar  

Bizler maço isek, o halde sizler de fitbol Topu-sunuz!

Onun gibi estetik bir Belkıs’ın sahip olduğu imkân ve sebebe akıl erdiremeyen bu kalbi fesat güruh için konu tam bir muammadır.

Sizlerdeki "çarpık islam inancı" buradan açıkca anlaşılmakta sn ahiduran hz.leri!

İstersen anlatalım mı?

Sizin inandığınız "ilah anlayışı" şudur: Yangelip yatmış horul horul uyuyan bir "statik tanrı" tasavvur(zann) etmektesiniz!

Güya bu tanrınız! işlerini; 3-ler, 7-ler, 40-lar, 100-ler ile sayıda majisyen çakallara devr etmiş bir qarip tanrı!

Hani derler yaa; helvadan put yaparlarmış, sonra da oturup yerlermiş..

Sizinkinin de ondan bir farkı yok yani.. Her haltı size devr etmiş bir tembel tanrı yapıp, owerwrite-ler vs. ile işleri sizler götürürsünüz!(sion kardeşlerinizle)

Garipdir ki, bu çakalların isimleri de hepten qur'an'da ismi geçen ve de övülenlerdendir??????

Ne alaka? elbette kel alaka!!

İblis-i Lâin'in Ligi işte böyledir!! sn. ve çook bilmiş ve arif ve ahiduran hz.leri...

Sizin dubbet efendinizin de, buyurduğu gibi! bu ilahınız!! hiç mi hiç(!?) hiç bir işe karışmamaktadır!!

Ama, her nedense? bütün işlerini bu hannas çakallarına devr etmiştir!! ne de qarip değil mi? 3-ler, 7-ler, 40-lar, 313-ler HannaS Kervanına güle güle defolup gidiniz    

İnşaAllah, sizin cürümünüz için görülecek ki; mahşer ahalisinin en öküzleri olacaksınız!.

Allah C.C, akıl ve haqq iman nasib etsin cümleye inşaAllah... RZi,,, Amin

Oysaki onun sahip olduğu güçler ellerinde olsaydı, ilk yapacakları iş bir tarikatlar imparatorluğu kurmak olurdu. Ya da David Cooperfield şaklabanı gibi hokkabazlığa soyunurdu gafil…

Anlat anlat, heyecanlı oluyor!    olmayan bir isim hakkında "süper senaryo" bravo doğrusu!  iyi iman etmişsin

Bu akılsızları bir kenara bırakalım ve biz ariflerin analiz penceresinden görünenlere odaklanalım;

Biz Arifler   

Vuurr sazın teline arif babamız vuurr    

Bilindiği üzere Janna’mız Montauk projesini şimdilik iptal etmiştir. (2054 Jüpiter projesine kadar lâv-etmiştir.)

Yalancıyı dilenci öpsün mü? sazcı arif baba  

(Montauk hakkında fikir sahibi olmak için “Montauk Project” diye google da arama yapınız.)

  Çok basitçe, zihin kontrolü denilen ve HAARP’ın (yüksek frekanslı aktif auroral araştıma projesinin) elektro-magnetik dalga boyunun en geniş frekans aralığında olan ELF dalgalarını bir anten gibi alan sinir sistemimiz üzerindeki etkilerine yönelik bir projedir bu.

Ahbar efendi hz.leri yumurtlamaya(alakasız) devam eder de eder işte!

He babo inandıq loo    

Bu zihinsel dönüşüm nasıl gerçekleşti acep?

Bence bu iş astronot fehmi'nin işi olmalı! zira, janna ile flört yapan o imiş     Copyright: ajan(s)karan

Şimdi dönelim bizim kibirli ama akılsız ve gönül gözü puslanmışlara.

Aklınızın eremediğine kalbiniz yetebilirdi ama şimdilik maalesef o kalplerde bir çok hastalık var.

"bizim kibirli ama akılsız"   

Dostlar iyi bakınız! kim kibirli? kim akılsız? kim kininden parmaklarını yiyen? ğayya hz.ne bakın! şimdi de, psikolog olup zıvanadan çıkmış bile   

yaws bu arkadaşımız arif idi değil mi?  

Biz Janna’mıza bir konuda daha müteşekkiriz; MİH davaya gönül verdiğini iddia ettikleri halde, bu gönül gözü mührünü kıramamış zevatın kendiliklerinden ayıklanmalarına vesile olmuştur. Bunun için ismi ve birkaç fotoğrafı yeterli olmuştur.

Havaya-Hevaya teşekkür etmeye devam! isterseniz göklere merdiven-ler uzatsanız da olurdu!  gözlerimiz doldu  hıck-mıck

Bu rasat ufku sisli zihinlerin içine düştükleri durumu, en iyi anlatan ayetlerimizden bir tanesini paylaşarak sözümüzü noktalamak dilerim.

Rahman ve Rahim Allah’ın adı ile;

…………………………………………………………………………………………………

Ayet ne diyor? sen ne diyorsun be hey hasta adam?  aklına şaşarım senin! utanmadan, bu ayete muhatab olarak ve de, Muhammed SvS'ın Allah Resülü olma bağlamına da hakaret etmektesin! denk tuttuklarını da bir saysa idin!

ileri-geri zekalı insanşeytanı   

Slm ve Slm insanlık tarihinin en kutlu dönemecini yazan hayırlı bağın tüm Zul’karneynlerine ve sevgi değerli Belkıs’ımız Jana’mıza…

Sanal şerikleriniz ve sizin topunuz! ve, yolunuz da viran olsun inşaAllah!

Kalpsiz şeytan, azapta gerek. 

Dedeniz iblis-i lâin! acar parazit alıcısı da piriniz! sizler de aday hannas-larsınız!

EuzûBillahi min eşşeytanir racim

ve Bismillahirrahmanirrahim

13/1-Elif, Lam, Mim, Ra. İşte bunlar sana o Kitab'ın ayetleridir ve sana Rabbinden indirilen gerçeğin ta kendisidir. Fakat insanların ekseri iman etmezler.

RZi,,, Amin

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=170&PN=1