HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: KUR’AN ANLAŞILMAZ VE YAŞANMAZ BİR KİTAPTI Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Selam ile

 

Kur’an tek başına anlaşılmaz, ve yaşanmaz bir kitaptır, yanına illa birkaç ek kaynağa ihtiyaş vardır, kur’an içerik bakımında bir insanın hayatına uygulayamayacağı kadar zor ve karmaşık bir kitaptır, alimler onları beraklaştırır ve kolaylaştırmazsa, kur’an bir şey ifade etmez,

Başlığa barak ağzımdan bu sözü duymayı bekleyenler olduysa parmaklaklarını ısırmaya devam etsinler Allah’ın izni ile kur’an ile olan muhabbetimiz hal devam etmekte ve O’nun en doğru yola ilettiğine kalbimiz iman etmektedir, ama nasıl ? inşallah bunu anlatmaya çalışacağız,

 

Anlamak, bu kelime nasıl bir kullanım içerisinde, zihinde başlayan ve zihinde biten bir faaliyet olarak kullanılır hale gelen bu kelime ile kur’an’ı yan yana getirdiğimizde ortaya kesik bir tesbih çkıyor, eğer anlama kelimesi içinde pratiğini de barındırıyorsa neden anlamak ve anladığını yaşamak diye ayrı bir vurguya ihtiyaç hissediyoruz, anlamak kelimesi bizlerin mi yoksa vahyin mi gündemi ? anlamak ile ilgili bildiğimiz ayetler… peki, öğüt almakla ilgili bildiğimiz ayetler, güneş bir ayet, gece bir ayet bunları anlama çabası var mıdır yoksa bakarsan zaten yaşar mısın, karşınızda biri dert yanıyor siz de kafa sallıyorsunuz evet anladım seni, eee anladın da ne oldu, hegelin diyalektik felsefesini anlamak ile tahrim suresini anlamak arasında ne fark vardır ???

 

Vahyin gündem ettiği sorulara bakalım ;

 

Saatin (kıyametin) ne zaman demir atacağını (gerçekleşeceğini) sorarlar. De ki: "Onun ilmi yalnızca Rabbimin katındadır. Onun süresini O'ndan başkası açıklayamaz. O, göklerde ve yerde ağırlaştı. O, size apansız bir gelişten başkası değildir." Sanki sen, ondan tümüyle haberdarmışsın gibi sana sorarlar. De ki: "Onun ilmi yalnızca Allah'ın katındadır. Ancak insanların çoğu bilmezler." (A'RAF SURESİ / 187)

 

"Hesap ve ceza (din) günü ne zaman?" diye sorarlar. (ZARİYAT SURESİ / 12)

 

İnsanlar, sana kıyamet-saatini sorarlar; de ki: "Onun bilgisi yalnızca Allah'ın katındadır." Ne bilirsin; belki kıyamet-saati pek yakın da olabilir. (AHZAB SURESİ / 63)

 

Müşriklerin gündemini kendi içine alıyor vahiy, ayetlerin öncesi ve sonrası bu soruyu beğenmiyor, hatta burada bir iğneleme de var, ne zamanmış da bu hesap günü diye,

 

Sana Zu'l-Karneyn hakkında sorarlar. De ki: "Size, ondan 'öğüt ve hatırlatma olarak' (bazı bilgiler) vereceğim. (KEHF SURESİ / 83)

 

Zülkarneyn hakkında bir çok sebepten soruluyor olabilir, imtihan etmek, öğrenmek, tasdik etmek vesaire,

 

Sana ruh'tan sorarlar; de ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." (İSRA SURESİ / 85)

 

Ruh konusunda sormak da aynı şekilde öğrenmek veya imtihan etmek için sorulan sorular,

 

Sana savaş-ganimetlerini sorarlar. De ki: "Ganimetler Allah'ın ve Resûlündür. Buna göre, eğer mü'min iseniz Allah'tan korkup-sakının, aranızı düzeltin ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin." (ENFAL SURESİ / 1)

 

Sorun olan bir şey soru ediliyor,

 

Sana, kendilerine neyin helal kılındığını sorarlar. De ki: "Bütün temiz şeyler size helal kılındı." Allah'ın size öğrettiği gibi öğretip yetiştirdiğiniz avcı hayvanlarının yakalayıverdiklerinden de -üzerine Allah'ın adını anarak- yiyin. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir. (MAİDE SURESİ / 4)

 

Hayata dair imtihan kılınan araçları öğrenmek için sorulan sorular,

 

Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: "O, bir rahatsızlık (eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar onlara (cinsel anlamda) yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah'ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever." (BAKARA SURESİ / 222)

 

Sosyal ve bireysel bir mesele yine bir sorun soru ediliyor,

 

Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: "Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder). Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir." (BAKARA SURESİ / 220)

 

Hayata dair projelerle alakalı soruyorlar, sosyal hassasiyet de var,

 

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz; (BAKARA SURESİ / 219)

 

Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir." (BAKARA SURESİ / 215)

 

İçki ve infak, yine hayatın içinden imtihan kılındıklarının kendileri ile iligili olan sorular,

 

Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar. De ki: "Onda savaşmak büyük (bir günahtır). Ancak Allah katında, Allah'ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-i Haram'a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak daha büyük (bir günahtır). Fitne, katilden beterdir. Eğer güç yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye kadar sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır. (BAKARA SURESİ / 217)

 

Sosyal münasebete dair sorular, toplumsal ilişkiler,

 

Sana, hilalleri (doğuş halindeki ayları) sorarlar. De ki: "O, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. İyilik (birr), evlere arkalarından gelmeniz değildir, ama iyilik sakınan(ın tutumudur). Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının, umulur ki kurtuluşa erersiniz. (BAKARA SURESİ / 189)

 

Toplumsal düzenlemelerle alakalı sorulansorular,

 

Evet, sorulan sorular, genelde, haya dair, insana dair, sorunlara dair, sakınmaya dair, öğrenmeye dair, araçları belirlemeye dair, sorular,

 

Bu kadar soru arasında neden şu gündem ile karşı karşıya değiliz, sana şu indiridiğimiz şu vahyin anlamı hakkında sorarlar, sana şu vahiyi anlamadıkları için sıkıntıya düşerek gelenler var ya, veye biz senin göğe dönerek sıkıntıya düştüğünü, şaşkın şakın baktığını görüyoruz, musa kıssasındaki denizi anlamadın diye, zülkarneyn kıssasında balçığı anlamadın diye, sıkıntıya düştüğünü görüyoruz,

 

Bunun iki sebebi olabilir, ya böyle bir şeye hiç başvurmamışlar yani, vahiyle anlamak faaliyeti kurmak için münasebete kuracak kadar rahat bir dönemleri veya normal bir gereksinimleri olmamış yada, vahyi anlamak gibi bir dertleri olmamış zaten, onlara hepsi ayanmış, o zaman da ilmimi arttır diye neden dua edilsin,

 

Bu olayı şöyle açıklayabiliriz, bir önceki yazımızda üç konuşma ve üç sorudan bahsetmiştik, fıtrat eşya ve elçi aracılığı ile gelen vahiy, vahyin indiği dönemde, fıtrat ve eşyaya dayalı vahiyleri alanlar bu sorunlar ile karşılaşmadı ve aşamalı olarak ilerleyerek zaten gelenleri anlamak gibi bir dertleri veya sorunları olmuyordu, yani her şeye hazır haldeydi, ama yine de oluşan bazı sorunlara karşı da Rabbinden ilim talep ediyordu,

 

Yeni doğan bebek hangi şeye binaen anasının memesini buluyorsa, nefsini arındıran, fıtratını temiz tutan, temiz fıtratına dönen de felah bulup yolu buluyordu, bu süreci atlatarak elçi ile gelen vahye maruz kalanlar zaten iki yay kadar bir mesafeden yakalıyorlardı bu vahyi ve anlamak gibi bir çabaları olmuyordu, zaten kitap apaçıktı, ve necmler halinde iniyordu, aşamalı olarak hazır halde olanlara yenileri geliyordu,

 

Anlamaya çalışmak faaliyeti bir noktadan sonra öğütten uzak, bulmaca çözer gibi okumalara sebebiyet veriyor, yani, kur’an’la kurulan münasebet zihinde başlayan ve yine zihinde biten bir faaliyet haline geliyordu, oysa öğüt hayata dair insana dairdi, yani, başlangıç yeri zihin bitiş yeri toplumdu, hayattı, yani donuk bir ilişikiye sebebiyet veriyor anlamak çabası,

 

Anlamak kelimesinin gündemimize girmesinin iki sebebi olabilir, bunlardan ilki kur’an ve üzerine giyindirilen yorumar katlana katlana bize kadar geldi, ve bir kur’an kavramı ile onlarca tasavvurlara sahip insanlar haline geldik dolayısıyla ilk önce bir doğru tasavvur çabası içine giriyoruz, ama bu çaba sonra tek gaye haline dönüşüyor,insanların kur’an ile olan münasebette vahyin ayaklarını toplumdan kesmek isteyenler vahyi kelime ve kavram tartışma platformlarında tek gündem ederek bizlere miras bıraktı bu mirası alan bizlerde bu bulmacayı çözmek zorunda hissettik kendimiz, ikincisi hayata dair, ve toprakla irtibatlı değil benliklerimiz, fıtrata dayanarak okumalar gerçekleşmiyor, vayin necmler halinde indiğini akıldan çıkartarak, aşamaları atlayarak okumalar edinmeye çalışıyoruz, okumalar hayata dokunmuyor, açlık bitmiyor, yeni limanlara yelken alıyoruz, fıtratımızdan vahiy almadan, perde arkasından vahyi almadan elçi aracılığı ile vahiy almaya çalışıyoruz, bu şekilde kurduğumuz iletişim de sorunlara ve anlama çabalarına sebebiyet veriyor,

 

İnen necmler bizleri yendiden sıfırdan inşa etmiyor o bizde var olana dokunmaya çalışıyor, içinizde ki o sese kulak vermediyseniz fıtrata dayanmadıysanız, kulaklarınızda duyduğunuz sesler parazitli geliyor ve siz de bu sesleri çözmek için uğraşıyorsunuz, 

 

Kur’an bir imtihan aracıdır, ve Rabbi uydu etmeden, aradaki yolu temiz kılmadan, en yüksek ufukta çarpıcı görünümü ile göremeyiz rabbin ayetlerini, aksi halde elerimizdeki metinleri çözmek için bir mecburiyet zorunda kalırız bu da öğütsüz anlamalara, salatsız okumalara sebep olur,

 

Kur’an kendisini çözdürmek için gelmedi aydınlık için geldi, temiz olanlardan başkası bu kitaba dokunamıyorsa, bu kitabın içindekiler değmiyorsa temizlenmişlerden başkalarının benliklerine, dönülmesi gereken yer güneştir aydır, hayattır, topraktır, halktır, ve en önemlisi fıtrattır, rahat bırakın fıtratınızı örtmeyin bahaneci sorularla üzerini, yeni doğan bebek gibi bulacağız o zaman sütün kaynağını, o bebeğe göstermeye gerek var mı, aha bu annen, aha bu memesi, aha buradan da süt çıkıyor, hayır o daha tertemiz ve biliyor ne nerde, bizler fıtrata karşı örtücü olduğumuz için geldi zaten elçiler, o zaman elçilerle gelenlerden öğüt almak yine dönmektir fıtrata zaten onlar biz bunu hatırlayalım diye hatırlatmadılar mı?

 

Ebe diyemeyen çocuk baba beni okula gönder diye bilir mi, yürümeyi bilmeye koşmayı tasavvur edebilir mi, o zaman vahiy değil biziz anlamak, anlamlandırmak ve açılmak zoruda olanyani kendimiziz anlayacağımız, benliğine şahit olamayan Rabbine nasıl şahit olabilir ki, Rabbin kelimelerinin kök ve şekil ilişkisini incelemekten başka ne yapar bu adam,

 

Kur’an bir bilgilenme aracı değildir, geçenlerde bir kardeş kıyamet üzerine şunları söylüyordu” insanlar en başta bir bilgi düzeyindeydiler ve ne zaman ki tekrardan bu bilgi düzeyine sahip olurla, kur’an’ın tamamına vakıf olurla o zaman kıyamet kopacak “ bu sözünden kısa süre sonra döndü, ama söz ilginçti, bilmek nedir ? bilmek ile mi imtihanız yoksa sakınmak ile mi, insanlar bilmek ve anlamak kur’an ile beraber kullanılınca ete değmiyor, hırsızlık kötüdür bilgisi değil, hırsızlık etmemek için verilen emek, bizler sahiplenmek ve sadık kalmakla imtihan olunuyoruz, zulmün kötü olduğunu bilenler ve bilmeyenler değil, zulmedenler ve zulme uğrayanlar, anlamak hastalığı aynı zamanda bilgilenme ve fikir üretme hastalığına da sebep oluyor,

 

Bedelini ödeyemeyeceğiniz fikirleri, sadık kalamayacağınız düşünüşleri boşuna zihninizde taşıyarak amelelik etmeyin, bunların doğruluğunu veya yanlışlığını konuşmanıza bile gerek yok, kelimei tevhidin bedelini ödeyemeyecekseniz bu söz üzerinde mütaala etmeyin, kur’an tek kaynaktır sözü yüzünden işsiz kalmayı göze alamıyorsanız, kur’an üzerinde konuşmayın, buhari baş tacıdır sözü yüzünden aç kalmayı göze alamıyorsanız insanlara hadis anlatmayın, mezhebiniz yüzünden aç kalmayı göze alamıyorsanız mezhepcilik yapmayın, ilk önce kendinizin bu sözlerle olan durumunu gözden geçirin ve sonrasında düşünceleriniz üzerinde konuşun ve karşılıklı ahlakla dinleyin, işte elçi ile konuşmadan önce sadaka verin ayetinin bu günkü hali, ilk önce o inancın sadakasını verip veremeyeceğinize bakın sonra o inancınızı konuşun ve o inancınızı ortada değerlendirin,

 

Kur’an hayatın aynasıdır, size düşen gerçek ve resimi bir araya getirmektir, gerçekten kopuk resim neye yarar anlaşımaz tabi, gerçeğe yakınlaştıkça resmi anlarsınız, siz kendi içinizde çözdükçe bir yenisi geliyor, geldikçe çözüyor çözdükçe geliyor,

 

Faizin haram olduğunu kabul hale gelmeden paranızın vadeli vadesiz hesabını düşünmek veya bunu konuşmak çok saçma geliyor değil mi, işte sahip olunan bakış hayata yansımıyorsa ve doğallığın ürünü bir bakışınız yoksa bu sefer başlıyoruz resimdeki karelere anlamlar yüklemeye ve bunun adını da kur’an’ı anlamak diyoruz, oysa o karenin hayattaki karşılığı yanı başımızda duruyor, öğütsüz düşünüşler ayakları yerden keserek sert düşüşlere sebep oluyor,

Hazır oluş bir sonraki nemci hak ediştir, her vazgeçiş bir hak ediştir, malından vazgeçenlere infak ayetleri işliyor, infak ayetlerini anlamak gibi bir sıkıntıya düşmeden infak ediyorlar zaten, bizlerin kendilerine açık, rablerine dönük olmaları lazım, tek gaye anlamak ise bir yapışkan sıvı gibi Rabbin yarattıklarına yapışmaktır, benliğiniz dahil, anlama faaliyeti hem bir zaafın hem de bir mecburiyetin sebebi ve sonucudur, bu mecburiyeti tek gaye edinmeden bu zafiyetten kurtulabiliriz,

 

Teslim olmadan kur’an’da anlatılan teslimlerin hayatından ne anlarız,

Her istediğini yanında bulan adama işler mi, cennette her istedikleri vardır, yemekten karnı ağrıyan adamlar ne etsin cennet meyvelerini,

 

Kur’an yukardaki örnekle beraber düşündüğümüz de hukuksal meseleler dışında uygulanmaz ve yaşanmaz da bir kitaptır, eşyanın doğası gereği hiçbir şey bir diğerinin aynısı değildir, bir insanın bir başkasının aynısı olma çabası güneşi batıdan doğurmak çabasından başkası değildir, ben ne Yusuf’um ne Muhammed ne de İbrahim, ne ben onlardan biri olabilirim ne de onlar ben olabilir, zaten böyle bir çabaya girmeyelim diye insanların kendileri değil bazı özellikleri ve yaşadıkları bazı olaylar, aynı doğa olayları ve hayvanların bazı işleri gibi örnek gösterilmiş kıyas edebilmemize imkan sağlanmıştır, ve bunlar numune halinde kalıcı bırakılmıştır, kur’an hayatın kendisi değildir, hayatın içerisinden kesitler sunan bir kesittir, her insan ayrı bir imtihan, her insan ayrı bir dünyadır, biz yaşamayaı kur’andan öğrenmiyoruz, sadece tescilli kesitlerle işimiz kolaylaştırılıyor, öğüt veriliyor ve hatırlamamız için hatırlatılıyor,

 

Kur’an’da anlatılan hayatları hayat edinmeye çalışmayın kur’an’a geçebilecek bir hayat edinmeye çalışın, kur’an’daki insanlar olmaya çalışmayın kur’an’a geçebilecek bir insan olmaya çalışın, yani vahiy sizi tescilleyebilsin, bu konuda eldeki numunelerle kıyas yapın onların içine gömülmeyin,

 

Bir insan sözü, İbrahim’in bir sözü bizler için bir ayet oluyor, düşünebiliyor musunuz insan sözü Allah’ın altına imzasını attığı bir söz oluyor, sözünüze yaratıcı şahitlik edebiliyor, Allah sizin şahidiniz ve sizi numune kıldı,

 

İnsanların duaları bizlere dua oluyor ayet oluyor,

 

İnsanların hayatları bizlere ayet oluyor,

 

İnsanların mücadeleleri bizlere örnek oluyor,

 

Bu insanlar neye binaen örnek, fravun’un karısı hangi vahiy ile yola çıkarak örnek kılındı yoksa fıtrata dair yaşayarak ve karşısına çıkan ve çıkabilecek her türlü doğruyu tasdikleyecek derece de temiz kalarak mı, vahyi tasdiklemek, vahye şahit olmak, ancak fıtrata sadık kalmakla mümkün olabilir,

 

Kur’an içine kafamızı sokup orda yaşayacağımız bir kitap değil o yaşarken elimizde bulunduracağımız bir kitap, O’nu hayat ile eşleştirip, bu ikramı ii kullanmasını bilmeli, İbrahim ve beraberindekiler, bir elçiye örnek oluyorlar, İbrahim elçiliği ile vahiy alan insanlar, insanlara vahiy ileten elçiye örnek olabiliyor, çünkü aralarındaki tek fark biri vahyi kalbinde buluyor diğeri kulağında, ama imtihanları aynı,


bizlere de sorulacak elçilere de sorulacak, araf/6
bizler de vahye iman etmek zorundayız elçiler de, araf/158

bizlerde uyarmakla yükümlüyüz onlar da, maide /67, ali imran /104, hicir/93

bizler de günahlarımız için af dileriz onlar da, muhammed / 19

bizler de ilmimizin artması dua ederiz onlar da taha/114, şuara/62,

 

ve bu ayetler ışığında sadık kalanlar vahyi iletenlere örnek olabilecek davranışlar gösterebilirler, futbol maçı oynarken maç esnasında bir sürekli teknik direktöre bakarak oynarsanız ayağınızın altından top kayar gider, ama hem teknik direktör hem saha hem rakip takım, hem top, hem arkadaşlarınız ile irtibatı sağlayacak bir okumaya girerseniz işte o zaman, teknik direktör, sizi sonraki nesil takımların kaptanına anlatarak örnek bırakır,

 

Evet, bir garip dünya işte dostlara selam olsun

 

Dua ile

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Muhsin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 subat 2007
Gönderilenler: 401
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Muhsin

Slm, yüce rabbimiz ilmimizi artirsin Insallah.
Yukarı dön Göster Muhsin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Muhsin
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

selam değerli muhsin ve mht751 kardeşlerim, Allah ayaklarımızı sabit kılsın,

 

selam ve dua ile

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam Malik bin Nebi;

İyi dersin, hoş dersin de işin bir de şu boyutu var.

Allah'ın insanlar için en büyük bir nimeti olan Kuran terkedilmiş... Ben anneciğime bile Kuran'ın türkçesini okutamıyorum. Çoklarına dinletemiyorum.

Bunun aslında en önemli nedeni, Kuran'ın türkçesini okuyanların içine düştükleri bir paradoks.

Yani kişi okuyor, bakıyor bu bambaşka bir dünya. Kendisine öğretildiği gibi değil. Sonra, Atalar dininin baskısı devreye giriyor hemen.

"Ha...  Bu benim anlayabileceğim bir şey değil. Baksana alimler başka başka şeyler söylüyor, ben onlar gibi anlayamıyorum ki onlar bambaşka hükümler koymuşlar"

Daha kuralcı olan şeyi daha emniyetli görmek gibi bir eğilim var. Yani ya bir şeyi eksik yaparsam korkusu. Esasen iyi bir niyet...

Fakat, dinde neyin eksik, neyin fazla olduğunun ölçütünün Kuran olduğunu ortaya koymak gibi bir yükümlülüğümüz de var. Yani tebliğ, sadece "al bunu oku" dan ibaret değil.

Belki bu forumda kavramlara gömülüp yapılan tartışmalar bazen sıkıcı gelebilir. Fakat eğer bizler bunu yapmazsak, Kuran yetersiz bir kitap olarak algılanmaya devam edecek.

Yani birileri çıkıp, siz her ne kadar şunları şunlar dinde var zannetseniz de, Kuran din adına yeter ve şunlar şunlar yoktur yahut, şunlar şunlar vardır demeli. Bunu diyebilmek için yeri geliyor kavramlara gömülmek zorunda kalıyoruz.

Keşke, ashap kadar şanlı olabilseydik. Yani, okunanı derhal ve basitçe anlayıp, en azından yaşayan bir örneğinden öğrenebilseydik.

Ama bu gün bu şansa sahip değiliz. "İslam dini" adına atalarımızdan görüp duyduklarımız, tutarlı olmayan mealler, asrın getirdiği yeni yeni sorunlar...

Bir şeyi doğru uygulayabilmek için önce doğrunun ne olduğunu öğrenmek zorundayız. Bu elbette kitabın sadece bir ucundan tutularak yapılacak bir şey değildir. En azından ittifak edilen, kuşkusuz doğruları derhal pratiğe dökmek senin de dediğin gibi elzemdir.

Keza iyilik sadece kitapta anılanlar da değildir. İyilik yapmak isteyene yapılacak bir iyilik mi yok...

Fakat, hurafelerden arınmak için yeri geldiğinde en teferruatlı kavram tartışmalarına girişmek te aynı derecede elzemdir diye düşünüyorum.

Muhabbetlerimle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

kardeş, tilavet sadece arapça ile ilgili değil, türkçe okumanında tilavetleri var,

adam gibi bir kişi salatı ikame eder,

rahat ticaret edip, güç kazanan bir topluluk yoplantı günü salatını eder,

daha da kalabalık olursan haccı yaparsın,

ebe diyemeyen çocuklar baba beni okula gönder demeye çalışırsa, ortaya çıkanlar bunlar olur,

 

Keşke, ashap kadar şanlı olabilseydik. Yani, okunanı derhal ve basitçe anlayıp, en azından yaşayan bir örneğinden öğrenebilseydik.

 

kardeş, bir daha düşünerek oku yazdıklarımı , senin ashaptan hatta muhammedden bir farkın yok, muhammed ile senin arandaki tek fark onun vahiy alması, senin vahyi elçi aracılığı ile alman, lütfen yazıyı bir daha oku, çünkü bu sözün zıttını sürekli vurgulamaya çalıştım,


 

selam ve dua ile

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats