Yazanlarda |
|
AbdulVedud Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 nisan 2008 Gönderilenler: 38
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Aklınızı başınıza devşirme vaktidir ! | |
Dini yıkmak isteyenler, önce âlimlerden, mezheplerden başladılar, sonra
da hadis-i şeriflere saldırdılar. Sahih de olsa hadis-i şerife
düşmanlıklarını gizlemediler. Ama her Müslüman bilir ki, hadis-i
şeriflere düşman olmak, (O, Resul vahiyden başka söylemez) buyuran
Allaha düşmanlıktır. Bu Allah düşmanları, (Yalnız Kur’an) yaftası
altında, hadislerden başlayarak İslamiyeti yıkmaya çalışıyorlar. Allahü
teâlâ, Resulüne uymayı, kendine uymak olarak bildirmekte ve Resulün
emri ile kendi emrini ayıranlara kâfir demektedir.
İşte âyet-i kerimeler:
(Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]
(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Resulüm de ki; “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!” ) [A. İmran 31]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4]
(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]
(De ki, “Allaha ve Peygambere itaat edin! Eğer [uymayıp] yüz
çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [A.
İmran 32]
(Allahın yolu ile, peygamberlerin yolunu birbirinden ayırmak isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150,151]
Bu âyetlere rağmen, 19’culuk dinini kuran Reşat Halife, hadislere
savaş açmıştı. Onun izinden giden mezhepsizler, kasten söz anlamındaki
hadis kelimesini sanki hadis-i şerif gibi göstermeye çalışıyorlar.
Uygunsuz bir söz ifadesini, uygunsuz bir hadis diye tercüme ediyorlar.
Hadis kelimesini söz olarak tercüme etmeyip hadis olarak söylüyorlar,
mesela (Kur’andan sonra hangi söze inanacaklar?) âyetini, (Hangi hadise
inanacaklar) diye değiştiriyorlar. Halbuki Kur’anda, hadis kelimesi
bazen, Kur’an anlamında da kullanılıyor. O zaman hadis kelimesini,
hadis-i şerif olarak göstermek, kendi aleyhlerine delildir.
İşte âyet mealleri:
(Bu hadise [söze=Kur’ana] inanmayanlar [helak olacakları için]
arkalarından üzülerek neredeyse kendini harap edeceksin!) [Kehf 6]
(Allah, hadislerin=sözlerin en güzelini bir kitap halinde indirdi.) [Zümer 23]
(Şimdi siz bu hadise [söze=Kur’ana] mı şaşıyorsunuz?) [Necm 59]
(Alemlerin Rabbi tarafından indirilen bu Kur’an-ı kerime ancak temiz
olanlar dokunabilir. Siz bu hadisi mi [sözü mü=Kur’anı mı]
küçümsüyorsunuz? [Vakıa 77-81]
Kur’an-ı kerimde lehv-el hadis, boş laf demektir. Âyet meali:
(İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah
yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın
alır.) [Lokman 6] Hadis düşmanları, buradaki boş lafa, hadis eğlencesi
veya uydurma hadis demişlerdir. Bu hileye, bu oyuna gelmemelidir.
Hadis-i şeriflerin yazılması
Kur’an-ı kerimde, (Resule uyan, Allaha uymuş olur) buyurulduğu
halde, hadis-i şerifleri delil saymayarak (Yalnız Kur’an) diyen
cahiller birbirleri ile paslaşıp, aynı şeyleri tekrarlıyorlar. 19’cular
diyor ki: (Benden Kur’an haricinde hiçbir şey yazmayın. Kim benden bir
şey yazdıysa onu imha etsin) diyen peygamberinize niçin uymuyorsunuz?
Hani hadis-i şerifleri kabul etmiyorlardı. Bunlarda zerre kadar
samimiyet yoktur. İlk zamanlarda, ölenlerin çoğu müşrik olduğu için,
kabir ziyareti yasak edilmişti. Daha sonra, müminler de ölünce, (Daha
önce kabir ziyaretini yasaklamıştım, şimdi ziyaret edin) buyuruldu.
Bunun gibi, daha önce Kur’an-ı kerim yeni inerken, âyetlerle hadislerin
karışmaması için, hadis-i şeriflerin yazılması yasaklanmışsa da, daha
sonra yazılması emredildi. Bunu istismar ediyorlar.
Diyanet İşlerinin, (Sahih-i Buhari muhtasarı tecrid sarih) tercümesinin önsözünde özetle deniyor ki:
İlmi talep etmek her Müslümana farz olduğu gibi, ilmi neşretmek de
böyledir. Hadis-i şerifte de, hikmetin, müminin kaybolmuş malı olduğu,
nerede bulursa, derhal alması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca, (Burada
olanlarınız, burada olmayanlara tebliğ etsinler! Belki de,
kendilerinden daha anlayışlı birine tebliğ etmiş olabilirler) ve
(Sözlerimi işitip belledikten sonra, başkalarına aynen aktaranın Allah
yüzünü ağartsın) hadis-i şeriflerine uyan âlimler, dini yaymaya çok
gayret göstermişlerdir. Hz. Ebu Zer-i Gıfari’nin, (Kılıcı enseme
dayasanız, Resulullahtan duyduğum bir sözü, başım kesilinceye kadar
tebliğe vakit bulacağımı bilsem, o sözü muhakkak size yetiştiririm)
sözleri hadis ilmine verilen önemi göstermektedir. Kur’an ilk nazil
olurken, âyetlerle karışmasın diye, (Benim ağzımdan Kur’andan başka bir
şey yazmayın) buyurulmuştu. Daha sonra Kur’anı ezberleyenler çok olduğu
için, hadis-i şeriflerin de yazılması emredildi. Abdullah bin Amr bin
As, her hadisi yazar, Resulullah buna mani olmazdı. Hatta bazıları,
(Sen her şeyi yazıyorsun. Ama Resulullah da insandır. Gazaplı iken de
söz söyler) dediler. Durumu Resulullaha arz edince, mübarek parmağını
ağzına götürüp buyurdu ki:
(Yaz! Allaha yemin ederim ki, bu ağızdan hak sözden başkası çıkmaz.) [Ebu Davud, Hakim]
Şu âyet de aynı anlamdadır:
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4]
Ensardan bir sahabi, hadis-i şerifleri ezberleyemediğini arz
edince, Resulullah yazarak muhafaza etmesini isteyerek, (Sağ elinden
yardım iste) buyurdu. (Tirmizi), Rafi bin Hadic hazretleri,
(Sözlerinizi yazalım mı?) diye sorunca, ona da (Evet yazınız) buyurdu.
(Rame hürmüzi)
Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hadislerimi Bismillahirrahmanirrahim diyerek yazın.) [Deylemi]
(Hadislerimi senedi ile birlikte yazınız.) [Hakim, Ebu Nuaym]
(Benden hadis yazana, o hadis devam ettikçe, sevap yazılmaya devam edilir.) [Hakim]
(Benden hadis rivayet edin. Ama bana yalan isnat eden cehenneme hazırlansın.) [Müslim]
(Affolmak niyeti ile, kırk hadis yazana, Allah rahmet edip şehit mertebesi verir.) [İbni Cevzi]
(Geriye Kırk hadis bırakarak ölen, cennette arkadaşımdır.) [Deylemi]
(İlmi yazı ile bağlayınız!) [Hakim]
Hadis-i şerifler delil değil midir?
Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Resulüme uyun buyuruluyor. Eğer
Kur’anı herkes anlasaydı, (Resule uymaya lüzum yok, herkes Kur’andan
anladığına uysun) denirdi. Aksine Kur’anın açıklanması istenerek
buyuruluyor ki:
(İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]
Kur’an-ı kerimde, sadece (Allaha uyun) denmiyor. Resulüne de uyulması
emrediliyor. (Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Demek ki Resulullaha uymak Allaha uymaktan ayrı değildir.)
(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]
(Resulüm de ki, “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!” ) [A.İmran 31]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4]
(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]
(O ümmi Peygamber, temiz şeyleri helâl, pis, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]
Demek ki Resulü de haram etme yetkisine sahiptir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Peygamberin haram kılması, Allahın haram kılması gibidir.) [Tirmizi]
(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Allaha ve Resulüne karşı gelen kâfirler, bilsin ki, Allahın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13]
(Allahın yolu ile, peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150-1]
(De ki, “Allaha ve Peygambere uyun! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Yakında, “Allahın kitabının dışında uyacağımız bir şey tanımıyorum” diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud],
(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “bunu bırak, Kur’andan söyle” derler.) [Ebu Ya’la]
(Bu Kur’an, hoşlanmayana zor gelir. Onu
sevene ise gayet kolay gelir. Hadisimden hoşlanmayan için de hadislerim
zor gelir. Sünnetime uyana ise çok kolay gelir. Hadisimi dinleyip ona
uyan, mahşerde Kur‘anla haşrolur. Hadisime önem vermeyen ise Kur’anı
hor görmüş olur. Kur‘anı hor gören ise, dünya ve ahirette hüsrana
uğrar.) [Hatib]
(Bir zaman gelir, sünnetimi öldüren kimseler çıkacak. Allah bunlara lanet etsin!) [Deylemi]
(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim],
(Bana uyan cennete girer, uymayan, isyan eden cennete giremez.) [Buhari] (Sünnetten yüz çevirip yalnız Kur’an diyenlerin kâfir olduklarını bu âyetler ve hadis-i şerifler açıkça bildirmektedir.)
(Anlaşamadığınız bir işin hükmünü Allaha [Kur’ana] ve Resulüne [Sünnete] arz edin!) [Nisa 59]
(Yani, bir işte anlaşamazsanız, bu işin nasıl yapılacağını âlimler,
Kur’an ve sünnetten anlasınlar, âlim olmayan ise, âlimlere uyarak
yapsın demektir.) (Reddi vehhabi-yi Hindi)
Resulullaha uymanın önemi anlaşılınca, Kur’an-ı kerimin açıklaması
olan hadis-i şeriflere de uymanın gereği anlaşılır. Sünnet, [hadis-i
şerifler] olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu ve nasıl kılınacağı,
zekat, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hiç
kimse, bunları Kur’an-ı kerimden çıkaramazdı. Şu halde Kur’anı anlamak
için, onun açıklaması olan hadis-i şeriflere ihtiyaç vardır. Hadis-i
şerifleri de anlamak için âlimlere ihtiyaç vardır. Allahü teâlâ,
(Peygambere sorun, âlimlere sorun) buyuruyor. Sapıklar, biz de anlarız
diye inat ediyorlar. Herkes Kur’anı anlayabilseydi o zaman peygambere
ne lüzum kalırdı? Eğer herkes Kur’an-ı kerimi doğru anlasaydı, 72 sapık
fırka meydana çıkmazdı.
Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Eğer onun hükmünü peygambere veya ülül-emre [yetkililere, âlimlere] sorsalardı, öğrenmiş olurlardı.) [Nisa 83]
(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43]
(Allahtan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]
Bu âyetler, Kur’anı anlamak için âlimlerin açıklamasına da ihtiyaç olduğunu bildirmektedir
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Alim olani nasil bilecegiz ? 100.000 hadis ezberleyene alim mi diyecegiz ?
Kimlerin alim oldugunu, alim kavramina dahil oldugu hakkinda vahyler mi aldiniz ki, bukadar eminsiniz, alim diye her soylediklerini kabul ettiklerinizin "alim" olduguna ???
Her vaaz veren, her yorum yapan, her arastirma yapan midir verdiginiz ayette ki alimler ?? Pek hala, Islam'i arastiran hristiyanlar da var, bunlar da mi alim ?
Alim kimdir ? Nasil bilinir ? Ozellikleri nelerdir ? Gercek alim nasil anlasilir ?
(Verdiðimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
Tamam, ozaman Allah adil olduguna gore, ben ahirette "Rabbim, Sen'in verdigin misalleri alim olanlar anlayabiliryordu, onun icin ben alimlere uydum, benim sucum gunahim yok, beni neden Kuran'dan hesaba cekiyorsun, hem alimlerin seviyesinde indiriyorsun hemde uzerinde dusunmedim diye hesaba cekiyorsun" diyebilecekmiyim ????
Yada herkes okuyup dusunmekle alim olabilir.. Sinirlama yok.. !! Nasil..
43. Ýþte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onlarý ancak bilenler düþünüp anlayabilir. Ankebut
Bu da diyanetin meali, ne diyeceksiniz buna ?? Neden hala, isinize gelmedigi yerde, alim, salat, cumua gibi kelimeleri arapca birakiyorsunuz ?
Evet, aklinizi basiniza devsirmenin zamani.. !! Artik, samimiyete gelin.. Ne dediginizle, yaptiginiz bir olsun..
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
wamblee Newbie
Katılma Tarihi: 30 agustos 2006 Gönderilenler: 10
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
AbdulVedud yazdı:
(Dini yıkmak isteyenler, önce âlimlerden, mezheplerden başladılar, sonra da hadis-i şeriflere saldırdılar. Sahih de olsa hadis-i şerife düşmanlıklarını gizlemediler. Ama her Müslüman bilir ki, hadis-i şeriflere düşman olmak, (O, Resul vahiyden başka söylemez) buyuran Allaha düşmanlıktır. Bu Allah düşmanları, (Yalnız Kur’an) yaftası altında, hadislerden başlayarak İslamiyeti yıkmaya çalışıyorlar. Allahü teâlâ, Resulüne uymayı, kendine uymak olarak bildirmekte ve Resulün emri ile kendi emrini ayıranlara kâfir demektedir.)
-Söyle (onlara):"Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, O'nun hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız." 2/139
|
Yukarı dön |
|
|
AbdulVedud Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 nisan 2008 Gönderilenler: 38
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Xweser-Mirov Yazdı:
Alim olani nasil bilecegiz ? 100.000 hadis ezberleyene alim mi diyecegiz ?
Kimlerin alim oldugunu, alim kavramina dahil oldugu hakkinda vahyler mi aldiniz ki, bukadar eminsiniz, alim diye her soylediklerini kabul ettiklerinizin "alim" olduguna ???
Her vaaz veren, her yorum yapan, her arastirma yapan midir verdiginiz ayette ki alimler ?? Pek hala, Islam'i arastiran hristiyanlar da var, bunlar da mi alim ?
Alim kimdir ? Nasil bilinir ? Ozellikleri nelerdir ? Gercek alim nasil anlasilir ?
(Verdiðimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
Tamam, ozaman Allah adil olduguna gore, ben ahirette "Rabbim, Sen'in verdigin misalleri alim olanlar anlayabiliryordu, onun icin ben alimlere uydum, benim sucum gunahim yok, beni neden Kuran'dan hesaba cekiyorsun, hem alimlerin seviyesinde indiriyorsun hemde uzerinde dusunmedim diye hesaba cekiyorsun" diyebilecekmiyim ????
Yada herkes okuyup dusunmekle alim olabilir.. Sinirlama yok.. !! Nasil..
43. Ýþte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onlarý ancak bilenler düþünüp anlayabilir. Ankebut
Bu da diyanetin meali, ne diyeceksiniz buna ?? Neden hala, isinize gelmedigi yerde, alim, salat, cumua gibi kelimeleri arapca birakiyorsunuz ?
Evet, aklinizi basiniza devsirmenin zamani.. !! Artik, samimiyete gelin.. Ne dediginizle, yaptiginiz bir olsun.. |
|
|
hmm demek öyle, peki çeşidli âyet-i kerîmeler, âlimleri ve ilmi övmekdedir. O zaman Allah'a da ben nasıl alimleri tanıyacaktım ki bizim için bu ayetleri gönderdin, biz alimden malimden anlamayız. bizi sorumlu tutma mı diyeceksin?
Enbiyâ sûresi, yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen,
(Bilmediklerinizi, zikr sâhiblerinden sorunuz!) buyuruldu. Zikr, ilm
demekdir. Bu âyet-i kerîme, bilmiyenlerin, âlimleri bulup onlardan
sorup, öğrenmelerini emr etmekdedir. İmrân sûresinin 18.ci âyetinde
meâlen,
(Allahü teâlânın var ve bir olduğunu, ilm sâhibleri anlar ve bildirirler)
ve Kasas sûresinin 81.ci âyetinde meâlen,
(İlm sâhibleri, onlara, size yazıklar olsun! Îmân edip, amel-i sâlih
işliyenlere Allahü teâlânın vereceği sevâblar, dünyâ ni'metlerinden
dahâ iyidir dediler)
ve Rum sûresinin 56.cı âyetinde meâlen,
(İlm ve îmân sâhibleri, dünyâda iken inkâr etdiğiniz kıyâmet günü, işte
bu gündür diyeceklerdir)
Mücâdele sûresinin 11.ci âyetinde meâlen,
(İlm sâhiblerine Cennetde yüksek dereceler verilecekdir)
ve Fâtır sûresinin 27.ci âyetinde meâlen,
(Allahü teâlâdan ancak ilm sâhibleri korkar) buyurulmaktadır.
Yani bizim bilemediğimiz tanıyamadığımız kişiler içinmi bu ayetler inmiş? nasıl amel edeceğiz Allah'ın övdüğü bu kimseleri nasıl bileceğiz, insanın bilmediği bir şeyimi Allah vahyetmiş? Bu nasıl bir mantıktır böyle, bu nasıl dini tahrif etmektir böyle? yazık, yazık !!!
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ilim sahibi olmak her insana vazife, bilmek dusunmek alim ( bilmek ) herkese vazife.. Bu din alim seviyesinde degil..
Dagda ki coban da kendine yarayacak seyleri bulur, hastahanede ki doktor da, devletin basinda ki kral da..
Bilmek, dusunmek, akletmek, ilimde derinlesmek birilerinin degil sadece, herkesin bu yonde caba sarfetmesi lazim..
Alim'i neden turkce ye cevirmiyorsunuz Diyanet'in yaptigi gibi..
Islam bir meslek dali degildir..!!! Para kazanilacak bir meslek degildir..!! Islam'i alimler anlar, anlatir bundan da para kazanir degil.. !!
Diyanet ve diyanet gibi kurumlar, alimler; Ölülere Kuran okuyup para alanlara bayramlarda, hakaret ederken, olmaz boyle sey derken, kendileri bu yuksek alimler, dini anlattiklari arastirdiklari icin para aliyorlar, kazaniyorlar.. Bakin hele siz su ikiliklige..!!
Islam uzerinden sirketler kurmaya hayir..! Alim, bilenlerdir.. Ve bilmek herkesin uzerine bir gorevdir.. Herkes elinden geldigi kadar okur bilir.. Istisare eder musluman kardesleriyle, ancak hicbir zaman birisinin tum dediklerini "alim" diyerek sorgulamadan kabul etmez..
Kelimeleri arapca olarak cevirip, kelimeleri manasindan saptiranlara 'selam olsun'...
Ikilikten feragat edip, özde ben bir Adem olmaya geldim..
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
AbdulVedud Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 nisan 2008 Gönderilenler: 38
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
işte sünnetsizliğiniz sizi ne gibi bir çıkmaza soktuğunun en bariz örneklerinden biri "hiç bilenlerle bilmeyenler bir olabilrmi" "bilmiyorsanız bir bilene sorunuz" emirlerine karşı nasılda çıkmaz içinde olduğunuzun en bariz örneği bu hezeyanlarınız.. Hadi dönün, biran önce tevbe edin, Kur'an ve Sünnete ittiba edin/yönelin, kurtuluş burada biiznillah !
|
Yukarı dön |
|
|
aydınlıkdogru Newbie
Katılma Tarihi: 20 kasim 2007 Gönderilenler: 9
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
(Yakında, “Allahın kitabının dışında uyacağımız bir şey tanımıyorum” diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud],
evet doğru söylemiş
bu hadisi nasıl (istediğiniz) olumsuzmuş gibi anladığınızı merak ediyorum
Allah da öyle istemiyormu zaten
Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.
Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün, ki sakınasınız."araf 171
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz.
Allah'a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar mü'minlerle beraberdirler. Allah mü'minlere büyük bir ecir verecektir.nisa 146
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın… ali- imran 103
Kim Allah'a sımsıkı tutunursa, artık elbette o, dosdoğru olan bir yola iletilmiştir. Ali-imran 101
"Size verdiğimize (Kitaba) sımsıkı sarılın ve dinleyin" (demiştik).bakara 93
Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın, ki sakınasınız."bakara 63
herkese selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
AbdulVedud Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 nisan 2008 Gönderilenler: 38
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
eskiden hariciler Kur'an ayetlerini mızraklarının ucuna asmışlardı, şimdi ise dillerine asıyorlar !!!
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Muaviye ve ordusu yapmamismiydi onu Hz. Ali ile savasirken ???
Muaviye, hadislerde tam tersine ovuluyor.. Allah onun vasitasiyla hidayete erdirecekmis ya bizi..!!!
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
yunusemre Yasaklı
Katılma Tarihi: 16 mayis 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 213
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam..
İsra Suresi (73) Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için az kalsın seni ondan şaşırtacaklardı. (Eğer böyle yapabilselerdi) işte o zaman seni dost edinirlerdi. (74) Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık az kalsın onlara biraz meyledecektin. (75) İşte o zaman sana, hayatın da, ölümün de katmerli acılarını tattırırdık. Sonra bize karşı kendine hiçbir yardımcı bulamazdın.
Maide Suresi (48) ( Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp ta onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir. (49) Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|