Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 25 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Hanif Dostlar,
Konu benliğimle hesaplaşma idi...Varlığının önüne geçene ve özbenliğini yitiren benliğile hesaplaşma...
Benliğim gerçek ben değildi oysa özümden bana yakıştırılan bir emanetti o..özümün istediğine uygun olduğu kadar anlamı olacaktı .. ona göre cevheri taşıyacaktı...
Ama benlik ile özbenlik arasına perdeler girdi..Niye girmişti diye sordu benlik..
özbenlikten tecrübeden geçirerek tekrar döneceksin diye almıştı cevabını....
özünden kopunca özsüz kalmıştı Benliğim ..Çok çekti bu dar-ı fenada...Meğer acı ve yalnızlık çekmekmiş özüne dönüşün yolu..
Benliğimle kavgadayım dostlar... bazen çıkmazlara giriyor ve bir yerlerde düğümleniyor benliğim. Öze yolcu olan bir benliğin arzularını, bu sonlu ve fani dünya karşılayamıyor.
Sustum yada susturuldum ey özbenlik... Kelimeler yetmiyorsa gereği yok yazmanın. Özünden ayrlığın verdiği herşeyin vardı bir anlamı Perde ardında hüzün, pencere ardında sabırdır ayrılığın senden ayrılığın adı... Aramaya başladım seni özbenliğim..Hüznümü aldım sağıma, sabrımı aldım soluma..Önümde tevekkül ile arkamda dualarla sana yönelmeye başladım..Benliğim artık yoktu..Ayrılmıştı benden..
Ve Buldum seni..! Artık şüphem kalmadı..! Sana olan ayrılığım ve çektiğim bu gurbet acısı aşk imiş... ... İşte ey özbenlik... Seni bulmak için benlikleri öne sürerek yapmışız yanlışlığımızı..Boşuna bizmle göndermemiştin vicdanımızı..Oydu senin göklere ve yere sığmadığın halde sığdığını söylediğin yer...
Devamlı faal olmasından mahrum etme benliğimin vicdanını.....
SEVGİLERLE...
__________________ Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selamlar,
izin onaylandı,dün gece..nede zormuş bu izni koparmak,kolay olmadı..
tık,tık,tık..kim o?..ben geldim.. sende kimsin? izin koparan.. yani?ben geldim ben,ben bana geldim... iyi..hiçte hoş gelmedin.. kapı aralandı,ovvvv burnuma duman kokuları geldi hafiften..içeri doğru yürüdüm..burada hava ne kadarda kasvetli böyle...gri tonların hakim olduğu bir gökyüzü..havada ise inceden siyah sarı bir toz..insanın yüzüne yapıştığında,kömür madeninde çalışan emekçi gibi oluveriyorsun.. biraz ilerlerdim..o da ne?cık cık cık..yav bir tane sağlam bina kalmamış..Allahım sanki ırak savaşındaki bombalanan binalara dönmüşler..bu uğultulu rüzgarda sinirlerimi bozmakta.. durdum..ağır ağır kendi etrafımda döndüm..gözlerim bir yandan yeryüzünü bir yandan gökyüzünü araştırır vaziyette... GÜM...GÜM..GÜM... bu seslerde nerden geliyor bir bakayım..aaaa orada çabalayanlar var..ama bunlar ne yapıyor..ellerinde balyoz kazma..binaları yıkmakla uğraşıyorlar.. heeyyyy..kolay gelmeye.. sende sağolmayasın..bu binaları neden yıkıyorsunuz.. yıkmayalım mı? size bu yetkiyi veren kim? sen..ben mi?evet sen...ben!ben?! evet sen:) bu ne binasıdır? merhamet binasıdır..bu bina bir zamanlar oldukça sağlamdı..ama sen her izin verişinde biz biraz daha yıktık onu.. yani bu binaların tümünü ben mi yapmışım? evet sen yapmıştın..ama üzülme bak orada yeni binaların inşaa ediliyor.. ne binalarıymış bunlar? ne olacak..merhametsizlik binası..hırs binası..veee tamam yeter!sayma..peki siz kimsiniz? biz seniz.. ben mi?evet sen..biz senden başkaları değiliz..sen,seni görevlendirdin..bizde sen olarak buradaki işimize çoktaaaan başladık...
ben,benim yanımdan ayrılıp braz daha ilerledim..evet burada hayvanlarda varmış..ama bunlar neden böyle..Allahım hepsi bir deri bir kemik tüyler neredeyse dökülmüş..ağız burun salya...uçan tek kuş göremedim..ne tüy kalmış ne telek..bu benim dünyam mı?
evet nihayet bir su gördüm..off beter kokuyor.. hey siz çıkın oradan hiç bu suda yıkanılır mı? bize mi diyorsun,oysa bize akıl verip kendini ihmal mi ediyorsun.. nasıl yani? nasılı var mı?seslendiğin biz,biz değiliz seniz..sen sana seslenmektesin
dikkatle onları izledim..suyun içinde neşelerini değil..tüm dişleri meydanda homurtularını..
bu ne biçim bir dünya... bura benim dünyamsa bunca zaman neden görememişim,nihilist bir yaşam düşünmüşüm hep,oysaki apaçık gözümün önünde..
hey sen... bu sesde nereden geliyor.. hey sen..bize gel..bize gel.. Allahım bu ses buradan değil dışarıdan geliyor.. kimsiniz?yoksa sizde,siz değil ben misiniz? hayır biz doğruya çağıran,ibrahimin dinine uyan muhammedin erleriyiz..gel bize..gel bize...biz hanifleriz.
Devamlı faal olmasından mahrum etme benliğimin vicdanını....
Selam Gerçekbilgi,
Vicdanımızın sesi hiç susmasın, mühürlenen kalpler, kaskatı kesilen kalpler, susan vicdanlar bizden ırak olsun. Olsun ki; özü-sözü bir halde, tertemiz bir kalple Rabbimize yönelenlerden teslim olanlardan olalım inşallah.
Sevgiyle.
__________________ Asra andolsun ki,iman eden, sâlihât işleyen, hakkı ve sabrı tavsiyeleşenlerin haricindeki tüm insanlar kesinlikle tam bir hüsran içindedir.
Katılma Tarihi: 25 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam MUVAHHİT,
Yanlış anlaşılıyor yazdıklarım.
sonsuzluk ve sınırsızlık içinde oluşturulan sınırlar insan hayatını başlatmıştır... evren, tanrıdan oluşmuştur, ama yine de tanrıdan ayrılmamıştır çünkü tanrı her yeri kapsayan sonsuzluktur... sonlu olan yer ise kendine has biçimde sınırlandırılan yerdir, ki ben evreni düşündüğümde ve kurandaki o iki ayeti düşündüğümde şunu çıkarıyorum...
evren bir kutu ise "ona döndürüleceksiniz" sözü "kutudan çıkartılacaksınız" sözüne denk gelir... ama kutu, dünya ise, bu ayet "evrene, dolayısıyla da tanrıya döndürülüceksiniz" anlamını çıkartır...
evrene dönmeyi de atmosferden çıkmak olarak algılamamak gerekir, canlılığın sona ermesi ve ölüm, evrene dönmek için gerekli şartları hazırlamış olabilir...
evrenin sınırlarının ötesinde kompleks bir sonsuzluğun olduğunu düşünüyorum yani o sonsuz evrenin içindeki sonlu evreniz.
Bu evreninde bir sonu var. Sonunda duvarlar var. Yani bir kutunun içindeyiz. Sonsuzluğun içindeki bir kutunun içinde...
kuranda tanrı doğaüstüdür veya doğanın bir parçasıdır gibi insan hayali olan şeyler yazmaz... ikisi de değil, tanrı sonsuz evreni kapsayan tek varlıktır, her şey onun içinde olduğu için insanın bakışına çoğul gelir, bunun nedeni de insanın parçalardan biri olması...
fiziksellik insanın buluşudur ve bu dünyayı ilgilendirir, sonsuzluğu kapsayamaz, onu ölçemez... kontrol edemez...
birey tanrı olamaz tanrının birer gölge parçasıdır tüm insanlar tanrının dünyadaki halifeleridirler, yani temsilcileridirler, tanrıdan ayrı bir yaratma düşünülemez, insan bir bölü sonsuz kesir sayısının payı olan 1 sayısını temsil eder...
insan anlayışına göre böyle söylenmiştir: "Allah her yerdedir" bu da demek olur ki; allah her yeri, her şeyi kapsar, hem içerde hem dışardadır, ve iç-dış kevramlarından daha başka insanın belki bilemeyeceği halleri de kapsar...
tamamen kavranamaz, çünkü insan tanrının yarattığı bir küçük candır ki sıfırdan öncesini bilemez, sadee sıfır ile şimdi arasındaki zamanı bilebilir... buradaki yanılgı, insanın tanrıyı hayal etme girişiminden kaynaklanır ki, insan görüp bildiği üzere hayal edip kıyaslama sonucu bir benzetmeye ulaşır...
zıtlıklar tanrıyı kapsamaz, tanrı zıtlıkları kapsar ve bunların kaynağıdır... "hayır da şer de allahtandır", dediğim gibi mantık, dünyayı ve kontrol edebilen mekan için geçerlidir, kontrol edemediği şey hakkında söyleyebileceği ancak "yorum"dur...
evet... insanın bakışına göredir bu da, çünkü hayat dışında zaman kavramı yoktur, dediğim gibi insan zamansızlık ve mekansızlıktan sınırlandırılıp dünyaya gelmişlerdir... insan saatin ilerlediğini görünce kıyaslamaya başlar, çünkü doğduğu andan itibaren bir zaman beşiğinde sallanmaktadır, başka türlü düşünmesine olanak yoktur...
evreni kapsadığı için hem içinde hem de dışındadır... insanın bildiği evreni kapsayandır... bilinemeyen ve bilinemeyecek olan sınırsızlık ve sonsuzluk tanrıdır, bu benim kişisel görüşüm... "her yerdedir" ayeti insanın anlaması içindir "her yer" neresidir diye sormak yanlıştır...
görmek algısının kaynağı da evrendir, evren de kendine has bir şekilde görür, bunu insanınkiyle kıyaslamamak gerekir... hissedilip inanılması gerekir, insan, bizzat temsilcisi olduğu şeyin küçük bir parça gölgesidir, tanrının temsilcisidir, ama tanrı değildir... görünür veya görünmez demek insanın açısıdır ki bu açı kısıtlıdır, insanın görmesi somutluklar içindir, sezgisi ise soyutluklar içindir, ölçülen sezgi ve inançtır, inanç soyuttur, tanrı bunların hepsini kapsar... eksik bir benzetme olacak belki ama, bir balığın denizi görme ihtimaline benzerdir... balık denizde olduğunu ıslaklığından bilse de denizin ne olduğunu tamamen bilemez...
__________________ Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma