mesela burda yazar Kitabı mukaddesin tam aksi yöndeki beyanlarını hasıraltı ederek Kuran ayetlerini bağlamından kopararak alt alta dizmiş ve güya kitabı mukaddesin tanrısının iyi,Kuran tanrısının da kötü olduğunu ıspatlamış.

Hakikat öyle midir?

Kuran'ın cümleleriyle bunlara sormak gerekir:Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıyor da bir kısmını inkar mı ediyorsunuz?

Şimdi aynı oyunu ben oynayarak küçük bir örnek vereceğim.

Allah bazı günahkârlardan nefret edip onların Cehenneme gitmesini ister mi?

Kitab-ı Mukaddes’e göre:     Evet     Hayır

Kur’an-ı Kerim’e göre:       Evet     Hayır

Size göre:                     Evet     Hayır

Deu 23:1 "Erkeklik bezi ezilmiş ya da erkeklik organı kesilmiş kişi RAB'bin topluluğuna girmeyecek.

Deu 23:2 «Yasa dışı doğan biri RAB'bin topluluğuna girmeyecek. Soyundan gelenler de onuncu kuşağa dek RAB'bin topluluğuna girmeyecektir

Lev 21:16  RAB Musa'ya şöyle dedi:
Lev 21:17  "Harun'a de ki, 'Soyundan gelecek kuşaklar boyunca kusurlu olan hiç kimse yiyecek sunusu sunmak üzere Tanrısı'na yaklaşmasın.
Lev 21:18  Kusurlu olan, sunağa yaklaşamaz: Kör, topal, yüzü arızalı, organlarından biri aşırı büyümüş,
Lev 21:19  kolu veya ayağı kırık,
Lev 21:20  kambur, cüce, gözü özürlü, uyuz, yarası kabuk bağlamış ya da hadım.
Lev 21:21  Kâhin Harun'un soyundan bu kusurlara sahip hiç kimse RAB için yakılan sunuyu sunmak üzere sunağa yaklaşmayacak. Çünkü kusurludur. Tanrısı'na yiyecek sunusu sunmak üzere sunağa yaklaşamaz.

(Mar 7:17) İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri O'na bu benzetmenin anlamını sordular.
(Mar 4:10) Onikiler'le* öbür izleyicileri İsa'yla yalnız kalınca, kendisinden benzetmelerin anlamını sordular.
(Mat 13:10) Öğrencileri gelip İsa'ya, "Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?" diye sordular.

Mar 4:11 O da onlara şöyle dedi: "Tanrı'nın Egemenliği'nin sırrı sizlere açıklandı, ama dışarıda olanlara her şey benzetmelerle anlatılır.
Mar 4:12 Öyle ki, 'Bakıp bakıp görmesinler, Duyup duyup anlamasınlar da, Dönüp bağışlanmasınlar.'"

Eph 1:4 O kendi önünde sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih'te seçti.
Eph 1:5 Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar olalım diye bizi önceden belirledi.
1Pe 1:2 İsa Mesih'in sözünü dinlemeniz ve O'nun kanının üzerinize serpilmesi için, Baba Tanrı'nın öngörüsü uyarınca Ruh tarafından kutsal kılınarak seçildiniz. Lütuf ve esenlik artan ölçüde sizin olsun.
Eph 1:11 Her şeyi kendi isteği doğrultusunda düzenleyen Tanrı'nın amacı uyarınca önceden belirlenip Mesih'te seçildik.
Mat 24:24 Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar.

Rom 9:18 Demek ki Tanrı dilediğine merhamet eder, dilediğinin yüreğini nasırlaştırır.

1Pe 2:7 İman eden sizler için bu taş değerlidir. Ama imansızlar için, "Yapıcıların reddettiği taş Köşenin baş taşı," "Sürçme taşı ve tökezleme kayası oldu." İmansızlar Tanrı'nın sözünü dinlemedikleri için sürçerler. Zaten sürçmek üzere belirlenmişlerdir.

Joh 6:44 "Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez. Bana geleni de son günde dirilteceğim.
Joh 8:29 ... Çünkü ben her zaman O'nu hoşnut edeni yaparım."

Mat 10:5 İsa Onikiler'i şu buyrukla halkın arasına gönderdi: "Öteki ulusların arasına girmeyin. Samiriyeliler'in kentlerine de uğramayın.
Mat 10:6 Bunun yerine, İsrail halkının yitik koyunlarına gidin.
Mat 15:24 İsa, "Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim" diye yanıtladı.

Mar 4:12 Öyle ki, 'Bakıp bakıp görmesinler, Duyup duyup anlamasınlar da, Dönüp bağışlanmasınlar.'"  

........................................

Evet yukardaki cümleler de Kitab-ı Mukaddeste geçiyor.Yoksa kitabın bu kısmına inanmıyorlar mı?İşlerine gelmiyor tabii...Ne diyordu Kuran?Onlar kelimelerin yerini değiştiriyorlar.Adamlar bu işi meslek edinmiş.

Bunların mantığıyla Kitabı mukaddes ne hale geldi değil mi?

............................................

Şimdi yine onların mantığıyla Kuranın tanrısını aklayalım

maide 19 Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada size elçimiz geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki (kıyamette): "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demiyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye hakkıyle kadirdir.

enam 46 De ki: Ne dersiniz; eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi de mühürlerse bunları size Allah'tan başka hangi tanrı geri verebilir! Bak, delilleri nasıl açıklıyoruz. Onlar hala yüz çeviriyorlar!

enam 55 Böylece suçluların yolu belli olsun diye ayetleri iyice açıklıyoruz.

araf 174 Belki inkardan dönerler diye ayetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.

.

.

.

Oynanan oyun için daha fazla örnek vermeye gerek var mı?

Rabbin onların karakterini deşifre eden ayetiyle sonlandıralım.

enam 91 (Yahudiler) Allah'ı gereği gibi tanımadılar. Çünkü "Allah hiçbir beşere bir şey indirmedi" dediler. De ki: Öyle ise Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği Kitab'ı kim indirdi? Siz onu kağıtlara yazıp (istediğinizi) açıklıyor, çoğunu da gizliyorsunuz. Sizin de atalarınızın da bilemediği şeyler (Kur'an'da) size öğretilmiştir. (Resulüm) sen "Allah" de, sonra onları bırak, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar!