Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar.

Günün birinde bir adam bir yol ayrımına gelmiş. İki yol varmış ve iki tane de adam. Tabi bu yol ve kişi sayıları sorudan soruya farklılık göstermiştir. Herneyse... Ve soru şöyle devam eder... Bu yollardan biri dogru yoldur digeri ise yalnıs ve bu kişilerden biri hep yalan söyler diğeri de hep doğruyu. Şimdi bu adam öyle bir soru sorsun ki doğru yolu bulabilsin...
Tarzında bu ve bu sorunun türevlerini eminim hepiniz duymuşsunuzdur. Duymadı iseniz işte şimdi duymus oldunuz.
Şimdi ise bir kesim cahili veya bir kesim zalimi nasıl tanırız işte bu sorunun bir türevini sorarak bulacağız.
Günün birinde diye başlayacaksa da aslında her zaman karsımıza cıkan bir durumun hikaye versiyonu gibi olacak sorumuz.

       Günün birinde bir adam varmış. Bu adam zaman nehrinde her insan gibi bir yolda akıp gidermiş. Ve bilmem kaç tane yol ayrımına gelmiş. Ve bilmem kaç tanede adam varmış. Bu yollardan birisi doğru yolmuş kimisi ortada bir yolmuş kimise de yalnış yolmuş. Yani sadece birtane dosdogru yol varmış.  Karşısına çıkan adamlardan birisi ise hep doğruyu soylermiş ve ne sorarsa da cevabı eksiksiz verirmiş.  Kahramanımız onu terketmedikce oda onu terketmezmiş. Diğer adamların ise ne oldugu mechulmuş. Ve KAHRAMANIMIZ doğru yolu bulmak istiyormuş.
Ama maalesef sorumuz hangi yol dogru yol diye sorularak bitmiyor. Sorumuz - sorunumuz daha büyük. Çünkü kahramanımız kimin herzaman doğru soylediğini biliyormuş! 

Her aklı basında insan bekler ki bu kişi doğru soylediğini bildiği kişiye sorsunda dogru yolu bulsun. Ve girsin yoluna devam etsin. Ama yok birde diğerlerine de sorayım diyen kahramanlarımız mevcut.
İşte bu sözde kahramanımızın cahil olup olmadıgını veya zalim olup olmadıgını nasıl anlarız. Bu kişilerin tutumları nedir. Maalesef sorumuz - sorunumuz bu.

Cehalet içinde ki insanlar ve bile bile yalnışı yapan veya gösteren zalim insanlar işte bu durumlarda tavırları ve tutumlar maalesef temiz bir mantık çerçevesinde olmuyor olamıyor. Bu insanlar maalesef sadece doğru olana kulak vermektense yalana veya yalanda söyleyebilecek kişilere kulak veriyor ve yakınında olanları veya kendisi ile görüşenleri de  maalesef yanıltıyorlar. Kimisi bunu bilmeyerek yapıyor ama kimisi ise bilerek yapıyor. İşte bile bile bunu yapan (sebebi her ne olursa olsun ister çıkar ister kıskançlık yada başka birşey) kişilere zalim bilmeden yapanlara ise (ister düşünmeden hareket etsin ister dogru soyleyene kulak tıkasın isterse zalimin ve ya diger cahillerin etkisinde kalsın veya her ne sebepten olursa olsun) cahil insanlar deniyor. 

(Yeri gelmişken Cehalet içerisinde olan zalimler kendilerini hedeflediklerinden veya kazandıklarından kendilerini belli etselerde birde ikili oynuyan arkadan iş çeviren zalimler mevcut. İşte burda bu kişilerin kim oldugunu anlamak için ise herzaman ki gibi doğru soyleyen kişi ile sadece muhattab olup ona sormak gerekiyor kriter olarak onu tutmamız gerekiyor.)

Sözde kahramanlarımızın görünen sorunlarını onlara anlatmanız imkansız olabilir. Çünkü unutmamalıdır ki bu insanlar dogru soylediğini bildiği insanı bırakıpta başka başka insanların yada heveslerinin peşine düşmüşlerdir. Bu insanlara ne derseniz boştur. Umutsuz bir piyango gibidir. Gene de hatırlatmakta fayda vardır. Çunku;
Birde bu insanlardan zalim yalancı insanların veya iyi birsey yaptıklarını zanneden cahillerin veya zamanında cahilce davranmış insanların soyledikleri cahilliklerin etkisinde olan cehalet içine düşmüş insanlarda olabilir.

Veya cehaletini farkeden sorgulamaya başlıyan insanlarda olabilir. 
İşte bu insanlara dogru yolu anlatmaktansa kesin doğru olan kişiye yonlendirmemiz gerekmektedir! Çünkü biz bile dogru yolu bilmiyor olabiliriz! Ama sorunun kahramanı gibi bizimde dogru soyleyen kişiyi bildiğimiz gerçektir. Çünkü hepimiz bu sorunun kahramanlarıyız. İşte ozaman kendimizinde  zaman zaman bilerek veya bilmeyerek yalan veya yalnış söyleyebileceğimiz gerceğini düşünerek bunu boyle yapmamız gerekmektedir. Ve bununda boyle oldugunu bu kişilere anlatarak izah etmeye calışmalıyız. İşte izah ettiğimiz insanlar içinde sorgulayanlar ve aklını kullananlar bu gerçeği anlayacaklardır. Zira aklın getirdiği gercek budur. Bunlardan artık dogru soyleyen insan dışında başkalarına da sorayım mantıksızlıgına giden insanlara ise o dakikadan sonra yapacak birsey yoktur. Zira onlar gerçeğin farkına varmış oldukları halde başkalarına yonelerek kendilerine zülum yapmış cahilce davranmış ve zalim insanlardan olmuşlardır. Kendisine bu gercek anlatıldıgında ise size gerekcelerini sayar veya dediklerinize "zaten ben bunları biliyorum tarzında" kafasında boş boş laflar donup size kulak tıkar kendince bir tutum içerisinde girer. Bunun sebebi ise kendinden daha üstün kişiler olarak gördügü veya kendini öyle gösteren veya kendine öyle gösterilen kişilere özenmeleri onlar gibi olmak istemeleridir.
Veya başka başka kişilere kulak veripte kendince o insanı tartıp "işte bu insan doğru yolda" diye dusunup onun arkasına takılıp kendince kendini garantiye alıp gitme isteğidir.  Bu mantıksızlık içine düşen insanlara ne yapılmalıdır? Yapabileceğiniz maalesef birşey yok.  Çünkü siz ona her seferinde ikaz yaparak doğru söyleyen insana yönlendirmek  istesenizde bunu yapmanız mumkun değildir. Siz ona doğruyu söyleyen adamı hatırlattıktan veya gösterdikten sonra o gelipte size bundan sonra doğru yolu sorsada o size bunu sorarak  başka insanlara soran insanlardan olmuş olacaktır. Artık ona yapacak bu yuzden bişey yoktur. Ona ancak dogruyu soyleyen insanı gösterebilirsinizde ama o kendince "zaten ben bunu biliyorum" tarzına düşüncelere girecektir.  Zaten sormasınında amacı maalesef başka bir cevap aramasıdır. Üzücü ama bu hesap onu hüsrana ugratacaktır.
Birde yanındaki dogru insanı terketmemiş ama onuda yanına alarak başka başka insanlarada soranlar olacaktır. Ama maalesef iki kişi konuşunca kahramanımızın dogru oldugu emin olunan insanın anlattıklarını anlaması mumkun olmuyacaktır. Zira iki kişiye birden aynı anda tam anlamı ile kulak vermeside mumkun değildir. Soru sordugu insanı dinlemek içinde olsa yanında ki dogru insanı ya susturması yada ondan dikkatini digerine çevirmesi gerekmektedir. Yada sordugu bu insan yanında ki ile tıpatıp aynı şeyleri soylemeli bir koro gibi olmalıdır. Bu durumda ancak ikisini birden dinlemiş olur ki zaten ozaman dogru insanın söylediğinden baska birsey konusulmamıs olur. Zaten çoğu cahil insanında maalesef anlayamadıgı durumları budur! Üzücü. İşte bize boyle gelen insan oldu mu dogru insana yoneltmeli yada aynısını hiçbir sekilde değiştirmeden aynı tonda soyleyişini takip ederek soylemelıyız kı karsıda ki kişi dikkatini dogru soyleyenden baska bişeye cevirmesin. Üstümüze dusen budur. Birde boyle gorunmeye calısıp agzını eğip buken zalimler vardır. Onlara karsıda dogru adamın uyarması tonunda onun sozleri ile uyarmamız veya bunu birlikte hatırlatmanız gerekir. Genede hala başka adamlara sorana yapacak bişey yoktur.

İşte cehalet insanın önce kendisine sonra ise cevresinde ki insanlara böyle zulum etmesine sebep olur.
Onlara maalesef bu nehrin sonunun hep aynı yere cıktıgını herkesin sonunda DÜŞECEĞİNİ ve yanında sadece ve sadece yanında tek dogru adam ile dusenın kurtulacagını bir türlü anlatamazsınız!

Birde bu sorunun adamın dilinin yabancı oldugu şeklinde türevi ve birde yabancı adamın kim oldugunun bilinmemesi durumları vardır :)
İşte onlar ise daha detaylı düşünülmesi ve konusulması gereken durumlardır. Şimdilik bu durumlar yerine sadece dogru soyleyen adamın bilindiği durumundan bahsedilmiş oldu. İşallah onlarıda konusmak nasip olur.