Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
1.
ertugruldi Yazdı:
Charles Darwin bu teorisini Londra hayvanat bahçesinde gördüğü maymunların insanlara olan benzerliği üzerinde şekillendirmişti 1800'lü yıllarda. |
|
|
Bu gibi iftiraları kim, nasıl uyduruyor hiç anlayamadım. Darwin’in otobiyografisini hiç okudular mı? Günlüklerini?
Darwin, Beagle adlı bir gemide doğabilimci olarak görev yaparken, Güney Amerika’dan, Yeni Zelanda’ya, Avustralya’dan Güney Afrika’ya uzanan Dünya turu sırasında yakından inceleme fırsatı bulduğu karıncalar, böcekler, kuşlar, bitkiler,deniz kabukları gibi canlıların üzerindeki çalışmalarının 6.yılında türlerin evrimi konusunda ilk yazılarını yazmış, bu çalışmalarını ise 27 yıl sonra ancak yayınlamıştı.
Ne basit değil mi, hayvanat bahçesinde maymunları görüp, “bunlar insana çok benziyor” deyip, evrim teorisini yazmak...
2.
ertugruldi Yazdı:
Ne var ki bu teorinin eksik yanı vardı: sürüngenlerden kuşlara vs. geçişteki ara halkalar, yani hem sürüngen, hem kuş olan varlıkların kalıntılarına ulaşılmamıştı. |
|
|
Evrim, sürekli değişimi öngördüğünden dolayı, hiçbir tür sabit tür olmayıp, her tür birer ara form, geçiş formudur. İnsan dahil.
Özellikle Harun Yahya kitaplarında sıkça başvurululan bu tespit, uydurmadır.
Ara form olarak tanımlanan birden fazla türün karakteristiğini aynı anda gösteren türlere ait birçok fosil bulunmuştur.Üstelik fosilleşme istisnai koşullara bağlıdır. Oksijen eksik ortamlarda örneğin bataklık, okyanus tabanı, ölümden hemen sonra kalıcı toprak katmanları arasında kalma vs..gibi uç koşullarda aşınma, çürüme gibi faktörlerden korunmuş olması gerekmektedir.
Buna rağmen, birçok ara-form bulunmuştur. (Tek tek yazmaya üşendim, link vereyim diye düşündüm. Nasılsa internet var. Daha fazlasını da bulabilirsiniz.)
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_transitional_fossils
http://skepticwiki.org/index.php/Intermediate_Forms_Between_ Classes
http://blogs.discovermagazine.com/loom/2008/07/09/dawn-of-th e-picasso-fish/
http://en.wikipedia.org/wiki/Panderichthys
http://tiktaalik.uchicago.edu/
http://en.wikipedia.org/wiki/Acanthostega
http://en.wikipedia.org/wiki/Ichthyostega
http://www.scientificblogging.com/news_releases/aerosteon_ri ocoloradensis_meat_eating_dinosaur_had_bird_like_breathing
http://news.nationalgeographic.com/news/2008/09/080929-new-d inosaur-missions.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Aerosteon
http://en.wikipedia.org/wiki/Periophthalmus
3.
ertugruldi Yazdı:
Şimdi sorulması gereken şey şudur: bilindiği üzere canlılarda kullanılan ve kullanılmayan bazı organlar gelişir veya körelir. Acaba 47 milyon yıl içinde fosilin sağ el ikinci parmağı sivrilip gelişmiş olamaz mı (aynı şekilde alt dişleri de)? Yani ey Norveçli prof: bu fosilin lemurların atası olmadığını, insanların atası olduğunu nasıl bu kadar rahat söyleyebiliyorsunuz?. |
|
|
Evet, kullanılan organlar gelişir. Örneğin, kolumu çok çalıştırırsam, kol kaslarım gelişir. Ancak, kolları çok gelişmiş olan cin13’ün çocuğunun kolları kaslı olarak doğmaz.
Bunun nedeni, kullanılarak gelişen organların kalıtımsal olarak sonraki nesillere aktarılamamasıdır. Lamarck’ın kuramındaki eksiklik de budur. Aktarım, ancak, eşey (üreme) hücrelerindeki genlerin değişimi sonucu gerçekleşir.
Bu yıl gerçekleştirilen bazı deneylerde, çevrenin zorunlu kıldığı bazı özelliklerin sonraki nesillere taşınabileceği gösterilmiştir. Kesin sonuçlar var olmamakla birlikte, evrim mekanizmasının daha iyi anlaşılabilmesi için önemlidir.
4.
ertugruldi Yazdı:
İkincisi: eğer bu fosil gerçekten atamız ise, o zaman daha fazla ortak özelliğimizin olması gerekmez mi? |
|
|
Meyve sineği ile genlerimizinin % 60’ı aynıdır. Görünüşümüz ise çok farklı...
Fenotip var bir de genotip var...
5.
ertugruldi Yazdı:
Malum, ateizm ve Darwinizm son derece çürük temellere dayanır. Bilimsel gözükmeleri de onları kurtaramaz. |
|
|
Darwinizm bilimsel kuram değildir. Bilimadamları evrim kuramı yerine Darwinizm terimini kullanmazlar. Darwinizm, evrim karşıtı çevrelerin taktığı bir isimdir. Kuantum kuramına Planckizm, göreliliğe Einsteinizm denmediği gibi.
Ateizm ne kadar çürükse, teizm de bilimsel olarak o kadar çürüktür. Çünkü, bu ikisinin bilimsel olarak izahı mümkün değildir. Bilim agnostiktir.
6.
ertugruldi Yazdı:
Darwin zaten göz'de havluyu atmış ve teorisinin gözü açıklayamadığını itiraf etmiştir. |
|
|
Kaynak lütfen.
Darwin’in bahsettiği “indirgenemez karmaşıklık”. Yani diyor ki, “eğer, daha basite indirgenirse fonksiyonunu yitiren bir organ bulunursa ya da bir organın sahip olması gereken alt organlardan birinin eksik ya da yetersiz olması o organın fonksiyonlarını sıfırlıyorsa, organın çalışır halde olması için alt organlarının tümünün gelişmiş halleriyle var olmuş olması gerekiyorsa, o halde benim kuramım yanlıştır.”
Aynı konuyu Michael Behe’nin “Darwin’in Kara Kutusu” adlı kitabında da okumuştum. Dileyen okuyabilir.
Hatta isteyen gözün nasıl evrimleştiğini de araştırabilir. Kitap taratıp buraya asmam çok zor.
7.
ertugruldi Yazdı:
Tamamlayıcı olarak belirtelim ki, ateist ve maddecilere göre maddenin bir başlangıcı yoktur, o hep olagelmiştir. Bilim geçen on yıllarda Big Bang (patlama) teorisiyle bunun aksini kanıtlayınca sesleri kesildi bunların. |
|
|
Büyük Patlama Kuramı’nda patlayan bir şey yok.
Büyük Patlama’nın herşeyin (uzay-zaman dahil, uzay ve zaman değil) yoktan varolduğu ilk an olabileceği tartışılabilinir.
Ama, bunun yanında, bu tezden çok daha güçlü kuramlar da var. İkiz evren, yaylanan evren, sanal zaman,kuantum salınımlarından doğan evrenler, paralel evrenler vs..
Bunlardan daha önce biraz bahsetmiştim. Edindiğim acı tecrubeler nedeniyle bunları açıklamaya gerek görmüyorum. Zaten internet var.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
|