Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bugün sizlerle bu günlerde gündemde olan, uzayda yaşam var mı sorusuna Kurandan cevap aramaya çalışacağız. Allah yanlışlarımı affetsin. Her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim diyorsa Rahman bu konuda da bir bilgi ya da işaret vermiş olmalı diye düşünüyorum. Allah kuran ayetlerini iki kısma ayırdığını açıklıyor. Birincisi bizlerin yaşamımızda gerekli, kuranın anası olan ve sorumlu olduğumuz muhkem ayetler, diğeri ise yüzyıllar geçtikçe ilmin bulacağı ve kuranın gücünü tüm insanlığa göstereceği müteşabih ayetler. İşte uzayın derinliklerinde başka bir hayatın olup olmadığı sorusu da kuranda müteşabih ayetler konumundadır. Allah açıkça söylemeyip işaret ettiği bilgiler olduğunu düşünüyorum bu konuda. Herkes Kuranı anlayarak okusun çünkü yazdıklarımdan ben sorumluyum size de düşen doğruluğunu hemen kabul etmek değil, Kurandan araştırıp rabbin söylediği gibi aklımızı ve mantığımızı kullanmaktır doğru olan. Birlikte Kurana bakalım karar ve yorum sizlerin.
Allah kuranda gökyüzünden bahsederken birçok anlamda kullanır. Kimi zaman kendi katından bahseder, kimi zaman yağmurun konusunu işlerken kullanır. Bunlardan başka bazı ayetlerde gökyüzü ve yeryüzü arasındakilerden söz eder. Yeryüzünde insanlardan bahsederken birde cinlerin olduğunu hatta bu Kitabın onlara da indirildiğini açıklar. Bakın cinler ile ilgili birkaç ayet örneği verelim ki gökyüzü ve yeryüzü arasındakiler sözünden cinler âlemi anlaşılmasın.
Enam 130: Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden, size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık ettik." dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına ilişkin, öz benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler.
İsra 88: De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler şu Kuran'ın bir benzerini getirmek üzere bir araya toplansalar, birbirlerine de destek olsalar, onun bir benzerini yine de ortaya getiremezler.
Şimdi Rabbin konumuzla ilgili bence çok önemli olan ayetini hatırlatmak istiyorum önce.
(Rum 8: Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar.)
Şura 29: gökleri ve yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması da O'nun ayetlerindendir. O, dilediği zamanda onları bir araya getirmeye kadirdir.
Önce bu ayete bakalım Rahman gökleri ve yeri yarattığını söyledikten sonra dikkat çeken bilgi düşünmeye değer. Bu ikisi arasındakileri belirlenmiş bir süreye kadar yarattığını söylüyor. Eğer yalnız yer küre üzerinde yaratmış olsaydı ikisi arasındakileri sözcüğünü kullanır mıydı dersiniz? Şimdi şöyle diyebilirsiniz yeryüzü gökyüzü diye ayırmamış ikisi arasında kuşlar ya da diğer canlılar vardır ondan bahsediyor olabilir diyebilirsiniz. Ama ayetin sonunda ne diyor o dilediği zaman onları bir araya getirmeye kadirdir. Demek ki bir başka toplum var ve onları bir gün bir araya getirecek ama ne zaman? Mahşer gününde mi? Yoksa belirlediği bir günde ve gerektiği zaman mı? Doğrusu bu sorunun cevabını bulmak çok zor, ancak bekleyip göreceğiz. Dikkat ederseniz yaşadığımız Dünya dışından hiçbir açıklama yok, detay yok. Büyük bir gizlilik söz konusu. Zaten gökyüzünün ve yeryüzünün sırları yalnız bendedir diyor Rabbim birçok ayetinde. Allah açıklamıyorsa vardır bir sebebi. Şu ayete bakalım şimdide.
(Zümer 68: Sura üflenmiştir; Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yere yıkılmıştır. Sonra sura bir daha üflenmiştir. İşte hepsi ayağa kalkmış bakıyorlar.)
Şimdide bu ayeti düşünelim göklerden bahsederken Allah hem kendi katından bahsediyor hem de yeryüzü ile arasındakilerden bahsediyor demiştik. Gökte ve yerde kim varsa dikkat edin Sura üflendiğinde yani Mahşer günü herkes çarpılıp yere yıkılacak yani ölecek, daha sonrada dirilecektir diyor. Şimdi burada gökyüzündekilerden bahsederken bazı arkadaşlarımız yine gökyüzünde ki insan dışındaki canlılardır onlar diyebilir. Ama hatırlayalım mahşerde dirilecek ve hesap sorulacaklar konusunda hatırlarsınız Allah şuurlular dirilecek diyordu. Yani akıl ve irade verilenler. Demek ki gökyüzünde öyle varlıklar var ki onlarda şuurlu ve aklını kullanabiliyor. Ayete bakalım. ( Hac sur. 7: Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki(insanları) şuurlu varlıkları diriltecektir) Şimdide şu ayete bakalım. ( Aliimran 83:Hala Allah’ın dininden gayrısını mı arıyorlar? Oysaki göklerdeki ( lerin hepsi) şuurlular da, yerdekiler de ister istemez O’na teslim olmuşlardır ve yalnız O’na döndürüleceklerdir.) Bu ayet bana göre iyi bir açıklama yapıyor. Yeryüzünde ki hesap verecek her insan, (şuurlular) ayrıca yine özgür ve akıllı olan gökyüzündeki yaratılanlar (şuurlular) diyerek güzel bir açıklama yapmış. Biliyorum şimdide gökyüzündeki şuurlular yaratılanlar meleklerdir diyeni duyuyor gibiyim. Ama onlar zaten Rabbin huzurunda sura üflendiğinde mahşer günü onlara hiçbir şey olmayacak, ona dönecekler sözünden başka bir toplumun olduğu çıkıyor ortaya. Şimdide bu sorunun cevabını arayalım şanı yüce Rehberden.
(Nahl 49: Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah'a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar.) Bakın Yüceler yücesi Rabbim nasıl bu soruya da cevap veriyor. Demek ki göklerde ve yerde bir canlı toplum var hepside Allah a secde ediyor. Bazı ayetlerde ağaçların bile secde ettiği belirtilir ama onların mahşerde bir araya getirilip hesap vereceği söylenmez, çünkü hesabı yalnız şuurlu varlıklar ( düşünen aklını kullananlar) verecektir. Ayette ayrıca meleklerden söz ederek gökyüzündeki canlıların meleklerden başka, şuurlu canlılar olduğunu çok güzel açıklıyor. Şimdide göklerin ve yerin orasında bir yaşam olduğunu anlatan şu ayete dikkatlice bakmanızı rica ediyorum, sizce gök ve yer arasında bir akıllı, şuurlu toplumun olduğunu söylemiyor mu?
(Nebe 37: Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O! Rahman'dır. O'nun huzurunda söze cüret edemezler.)
Şimdide bu ayet üzerinde düşünelim ve ikisi arasındaki sözünden yine kuşlar ve buna benzer hayvanlar olduğunu söylüyor diyenlere cevap verelim. Eğer gökyüzü ve yeryüzü arasındakilerin rabbidir sözünden uçan hayvanlar anlatılıyor olsaydı, Allahın huzuruna mahşer günü çıkacak, konuşacak ya da hesap vereceklerin hayvanlar olmayacağını yalnız şuurlu yaratıkların olacağını Rabbim söylemezdi. Dikkat ederseniz sura üflendiğinde yani hesap günü geldiğinde yalnız insanların kalkacağını belirtiyordu hatırlarsanız Rabbim ayetinde. Demek ki buradan da yer ve gök arasında meleklerin haricinde yine hesap verecek canlılar varmış. Yoksa aklı olmayan hiçbir canlı için Allah, huzurunda söze cüret edemez kelimesini kullanmazdı.
Şimdide şu ayete lütfen dikkat ediniz.( Ahkaf 3: Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler.)( Şuara 24: Dedi: "göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi. Eğer iyice anlayıp inanıyorsanız.) Demek ki Rabbim gök, yer ve arasında yarattıklarını hak olarak belirli bir süre için yarattığını belirtiyor.
Şimdi yazacağım ayete dikkat ediniz bakın göktekilerin nasıl Allah a döneceğini söylüyor. (Meryem 93: Göklerde ve yerde bulunan herkes, Rahman'a kul olarak gelecektir.) Ayetin devamını okuduğunuzda herkesin tek tek hesap vermeye geleceğini söylüyor. Demek ki gökyüzünde tıpkı biz insanlar gibi Allahın kulları var, ama nasıl kulları işte o açıklanmayan büyük bir sır. Yani gökyüzünde ve yeryüzünde herkes hesap verecektir diyor Allah huzurunda. Yine çok düşündürücü bir ayet daha. (Enbiya 16: Biz, gökleri de yeri de bunlar arasındakileri de eğlenip eğlendirelim diye yaratmadık.)( Sad 27: Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Vay o inkâr edenlerin ateşteki haline.) Demek ki ikisi arasındakileri inkâr edenler için mi söylenmiş bu ayet dersiniz? Doğrusu yorum sizlerin.
Şimdide yazacağım ayeti düşünelim sura üflendiğinde huzura gelecekler olarak gökteki kimler olabilir dersiniz?
(Neml 87: Sûra üfürüleceği gün, Allah'ın dilediği dışında herkes, göklerdekiler, yerdekiler dehşet içinde kalacaktır. Hepsi boynunu bükmüş bir halde O'nun huzuruna gelir.) Mahşer günü hesap için, dikkat edin göklerdekiler ve yerdekiler diye açıklık getiriyor. Doğrusu o kadar düşündürücü ayetler var ki. (Yunus 6: Şu bir gerçek ki, geceyle gündüzün birbiri ardınca değişip durmasında, Allah'ın göklerde ve yerde vücut verdiği şeylerde, sakınan bir topluluk için sayısız ayetler vardır.)
Son olarak sizlere bir ayet daha hatırlatmak istiyorum, bakın yeryüzünde yaşayan insan ve cinlere Yüceler Yücesi Rabbim nasıl meydan okurcasına sesleniyor.
(Rahman 33: Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz.)
Doğrusu bu ayet sanırım çok şeyler anlatıyor bizlere ve Kurandan anlamaya çalıştığım bir başka âlemin ipuçlarını veren Allah, iki toplumunda dikkatini çekerek sırrının yalnız kendisinde olduğunu kesin bir hatla çizdiği sözleriyle, hadi gücünüz yetiyorsa göklerin ve yerin gizemini, yerleştirdiğim bir başka âlemi bulunda benden kaçabilecek misiniz görelim dercesine, ibretle bizleri uyarıyor düşüncesindeyim. Cin ve insan âleminin hiçbir bilgisi ve teknolojisi benim sırrımı çözemez ve benden asla kaçamazsınız diyor sanırım. İnsanların ve cinlerin de bir yere kadar bilgi ve güç sahibi olduğunu sizce rabbim ikaz edercesine anlatmıyor mu?
Bu yazıda Kurandan alıntılar yaparak anladıklarımı açıklamaya çalıştıklarım benim düşüncelerimdir. Onun için yalnız beni bağlar, sizlerde yazdıklarımın doğruluğunu, ya da bu konuyu merak ediyorsanız lütfen Kuranı anlayarak okuyunuz. Her bilgi küçükte olsa bir ışıktır, o ışığın doğruluğunu araştırmadan kabul etmek bizleri her zaman yanlışa götürecektir. Din ve iman adına tek doğru, tek rehber KURAN dır. Bizlere aktarılanları onunla karşılaştırdığımızda hiçbir sorun olmayacaktır. Allah sizler için bir rehber olsun diye indirdim diyerek Kuranın ipine sarılın diyorsa, bırakın onda her şey yoktur diyenler kendi bataklığında boğulsun. Bizlere düşen içinde bulunduğumuz bataklıktan çıkmaktır. Bizleri bataklıktan çıkaracağını söyleyenlere değil, lütfen Rabbim e kulak verelim. Bakın o zaman içinde yaşadığımız bozgunculuktan, zulümden, kargaşadan, sapıklıklardan insanları Allah ile aldatanlardan nasıl kurtulacağız göreceksiniz.
Yüceler Yücesi Rabbim ne olur bizlere yardım et. Biz saf kalbimizi sana açtık onu senin Nurunla doldur, senin indirdiğin sapasağlam ipe sarılıyoruz, bizi ondan alıkoyanlardan, şeytanın şerrinden onun yardakçılarından ne olursun koru bizleri. Senin her şeye gücün yeter ÂMİN. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
|