Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Not: Aşağıdaki yazı İslamibilinc.com sitesinde bir yazıma verilen cevabın karşılığında yazılmıştır, sizlerle de paylaşmak istedim.
Sayın lale Hanım yazıma cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Eğer ben ayetlere yalan yanlış manalar veriyor da insanları kandırmaya çalışıyorsam, bunun cezasının cehennem olacağımı çok iyi biliyorum. RABBİM BENİ BÖYLE BİR DURUMDAN KORUSUN İNŞALLAH. Sayın hanımefendi yazınızın içinde geçen şu sözünüz üzerine size cevap verme gereği duydum, tabi yine kuran ışığında. Gerçi siz ayetleri yazmamdan pek hoşnut olmuyorsunuz ama benim yolum ve yöntemim böyle. Bakın ne demişsiniz bana?( sizin gibiler Resule itaat başta olmak üzere pek çok ayeti nefsinize uymuyor olması nedeniyle saf dışı bırakıyorsunuz.) Bu söylediğinizi yapmaktan Rabbim e sığınırım Allah korusun. Sayın hanımefendi size bu inancınızda nasıl yanıldığınızı kuran ile kanıtlayacağım. Acaba siz mi peygamberimiz yolundasınız ben mi onun yolunda olmaya çalışıyorum görelim. Gerçi kimin Allah yolunda olduğunu yalnız RAHMAN bilir onu da söylemeden geçmeyelim. Bakın Rabbim peygamberimize uyulması konusunda nasıl kesin talimatlar veriyor bizlere önce birkaç ayet hatırlayalım.
Aliimran 32: Şunu da söyle: “Allah’a ve resule itaat edin.”Eğer yüz çevirirlerse, Allah küfre sapanları sevmez
Aliimran 132: Allah’a ve resule itaat edin ki, merhamet görebilesiniz
Nisa 13: İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve onun resulüne itaat ederse Allah onu, altından nehirler akan cennetlere, orada sürekli kalıcılar halinde, sokar. İşte bu, en büyük başarıdır
Nisa 80: Resule itaat eden Allah'a itaat etmiş olur. Yan çizen çizsin, biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik
Nur 54: De ki: "Allah'a da itaat edin, resule de. Eğer yüz çevirirseniz/yüz çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin göreviniz de size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz. Resule düşen, açık bir tebliğden başkası değildir.
Daha birçok ayet Resule itaat etmemizi emrediyor, peki neden resule uyulmasını istiyor Allah? Acaba ona indirdiği kitaba uyulmasını istediği için mi böyle bir direktif veriyor bizlere, yoksa her şeyi kuranda yazmayıp, bazı konuları elçisine bıraktığı için mi resule uyulmasını şart koşuyor. En önemli konu burada eğer bizler bu sorunun cevabını kurandan bulabilirsek tüm sorunları da çözmüş oluruz. Önce kuran nasıl bir kitap, zor ve anlaşılmaz bir kitap mı ona bakalım, yani bizlerin anlaması mümkün değil mi onu anlayalım önce.
Kamer Suresi 17. Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Kamer Suresi 22 Yemin olsun ki, biz, Kuran'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?
Yukarıdaki ayetlere benzer kuranda birçok ayet kuranın kolay anlaşılır bir kitap olduğunu söylüyor bizlere. Dikkat edin Rabbim daha dikkatle anlayabilmemiz içinde, yemin ederek adeta dikkatimizi çekiyor. Yukarıdaki Rabbin sözlerinden sizler ne anladınız? Sanırım bunu anlamak için çok akıllı olmak gerekmez. Kuranın anlaşılması için kolaylaştırıldığı anlatılıyor.
Şimdide acaba elçisine kesinlikle uyulmasını neden istiyor Rahman onu düşünelim. Okula ilk kez giden evlatlarımızı düşünün, öğretmene teslim eder ve onlara evladımızın yanında eti senin kemiği benim der, evladımızın öğretmenini dinlemesi için onların gözü önünde dikkatlerini çekeriz. İşte bu sözün anlamı öğretmenine kesin itaat et, yoksa karışmam anlamını taşıyordur. Çünkü öğretmeni onlara Milli Eğitimin verdiği bir program dâhilinde eğitim verecektir, hiçbir zaman kendi kafasından ilgisi olmayan şeyleri öğretmeyecektir bizler bunun bilincinde olduğumuz içinde, evlatlarımızın öğretmenini dinlemeleri için sıkı tembihte bulunuruz. Öğretmende Milli eğitimin sürekli kontrolünde olduğunu bilerek asla programın dışına çıkmayacaktır, çünkü kontrol altındadır. Şimdi gelelim Rabbin elçisine verdiği göreve, acaba elçisine nasıl bir tembihte bulunmuştur ki ona güvenmemizi istiyor, ona bakalım şimdide.
Maide Suresi 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.
Hakka Suresi 44; Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.
Yukarıdaki iki ayete lütfen dikkatlice bakar mısınız? Ne diyor elçisine? Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan peygamberlik görevini yerine getirmemiş sayarım diye kesin bir tavırla görevinin sınırlarını çiziyor. Demek ki asıl görev indirileni tebliğ etmek. Devamındaki ayet ise tam bir ihtar ve tehdit, eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, yine yemin ederek önce sağ elini koparır, daha sonrada can damarını keserdik diyor. Değerli arkadaşlarım bunun açıkçası, kendi sözlerini Allah sözüdür dersen, senin canını alırız diyerek çok açıkça belirtiliyor. Şimdi düşünelim böyle bir tembih alan Allah elçisi, kendi kafasından kuranın dışında onun koymadığı hükümler verip bizlere tebliğ eder miydi? Bunu aklımdan bile geçirmekten korkarım. Ya günümüz İslam anlayışı? Allah bizleri affetsin.
Şimdide Rabbin bizleri nerelere yönlendirdiği konusunda araştırma yapalım, acaba kuran dışından bilgilere yönlendiriyor mu?
Nisa .136.: Ey iman edenler! Allah'a, onun resulüne, resulüne indirmiş olduğu Kitap'a, daha önce indirmiş olduğu Kitap'a inanın. Kim Allah'ı, O'nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve âhiret gününü inkâr ederse geri dönüşü olmayan bir sapıklığa düşmüş olur.
Enam 50. Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"
Zühruf 43 Sen, sana vah yedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.
Enbiya suresi 10. ayet; Yemin olsun, size bir Kitap gönderdik ki, öğüt ve uyarınız/zikriniz/şerefiniz yalnız ondadır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?
Cin sur. 21: De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim.22. De ki: "Allah'tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O'nun dışında bir sığınak da asla bulamam. 23. "Ancak Allah'tan bir tebliğ ve O'nun mesajlarından bir şeyler sunabilirim." Allah'a ve O'nun resulüne isyan edenler için cehennem ateşi vardır. Uzun süre orada kalacaklardır.
Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.
Yukarıdaki ayetleri okuyan bir insan, Rabbin elçisine indirdiğinden başka hiçbir kitaba uyulmasını istemediğini anlar. Bakın bizleri bir de nasıl uyarıyor emin olmadığımız sözlerin, bilgilerin ardına düşmeyin diye.
İsra 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.
Hemen bu ayeti düşünelim bizlere kuranın dışından gelen ve kuranda olmayan dine birçok hükümler koyan ve bu sözler peygamberimizin sözüdür dedikleri bilgiler doğru olabilir mi? Kuranı ben koruyorum diyen Rabbim, sormak isterim kuranın karşısına koydukları kitapları kimler koruyor. Garanti veren var mı aranızda? Hatırlayın hadisler peygamberimizin döneminde değil 100–200 yıl sonra yazılmaya başlanmış, çünkü peygamberimiz ve dört halife devrinde yazımı yasaktı. Tüm bu bilgiler doğrultusunda nasıl olurda bir rivayete göre diye başlayan sözleri hiç kuran ile karşılaştırmadan, onun süzgecinden geçirmeden kabul edebiliriz, bunu hiç düşündük mü? Elbette kurana uyan her söz bizlerin başının tacıdır bunu da söylemek isterim.
Şimdide Yüce Rabbim, acaba elçilerine nasıl bir görev ve yetki vermiş ona bakalım. Söyledikleri gibi kuranda her şey yazmayıp birçok konuyu elçisine mi bırakmış, yoksa Allahın gönderdiği kitabı tebliğ etme ve uyarma görevimi vermiş onu araştıralım.
Enam 57.: De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.
Ankebut 18: Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir.
Gaşiye 21: Artık uyar/düşündür! Çünkü sen bir uyarıcı/düşündürücüsün. Üzerlerine musallat bir despot değilsin.
Enam 48: Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman edip hayrı ve barışı yerleştirenlere korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.
Kehf 56.; Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise bâtıla yapışarak onunla hakkı kaydırmak için uğraşıyorlar. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler.
Maide 99: Resule düşen, tebliğden başka bir şey değildir. Allah sizin açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.
Araf sur.188. ayet: De ki: "Ben kendi nefsime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlayabilirim ne de bir zarar verebilirim. Eğer gaybı biliyor olsaydım iyilik ve güzelliği elbette çoğaltırdım. Bana kötülük dokunmamıştır bile. Ben, inanan bir topluluk için bir uyarıcı ve müjdeciden başkası değilim.
Yukarıdaki ayetleri Rabbim peygamberimize, o günkü topluma De ki onlara diyerek aktarılmasını istiyor ve nasıl bir yetkisi olduğunu çok net açıklıyor, lütfen dikkatle düşününüz. Ama bizler Rahmanın vermediği o kadar çok yetkiyi ve görevi veriyoruz ki peygamberimize, doğrusu anlamak çok zor, Allah bizleri affetsin.
Şimdide kuranda her şeyin olup olmadığına bakalım, acaba bizlerin sorumlu olacağımız her konu var mı?
Enam Suresi 38. Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde hasredilirler.
Nisa Suresi 174. ayet; Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik. 175. ayet; Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.
Nahl 89; Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.
Kehf 54; Yemin olsun, biz, bu Kuran'da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır.
Sayın Lale Hanım acaba ben sizin söylediğiniz gibi Resule itaat ayetlerini saf dışımı bırakıyorum, yoksa peygamberimizin sözüdür diyerek ona iftira atanların sözlerine kanmayarak, bize aktarılan sözleri Kuran süzgecinden geçirmekle, Kuranın ve peygamberimizin yolundan mı gitmiş oluyorum? Yorum bu yazıyı okuyanlarındır. Kuran dışından gelen bilgileri tereddütsüz kabul etmek onları da kuranla eş tutmaktır. Buda kurana şirk koşmaktır unutmayalım. Yine unutmamamız gereken bir konu, Diyanetin birkaç yılda bir yaptığı çalışmalarla, yüzlerce hatta binlerce hadisin hurafe yani peygamberimizin sözü olmadığını açıklıyorlar. Peygamberimiz devrinde önce toplanan ve sonra imha edilen hadis sayısının 500 civarlarında olduğu biliniyor, ama günümüze gelen hadis sayısının ise milyonları bulması, bu konunun vahametini, tehlikesini çok daha iyi açıklıyor sanırım aklı olana. Sormak isterim kayıtsız şartsız hiçbir kontrolden geçirmeden hadislere inanmak, bizleri Allah a mı ulaştırır, yoksa nereye çıkacağı belli olmayan bir uçuruma mı sürükler? Bununda yorumunu herkes kendi nefsinde yapacaktır umarım. Bakın Rabbim hangi kitaptan sorumlu olduğumuzu söylüyor? Aklını çalıştırana yalnız bu ayet yeter.
Zühruf Suresi 44 Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız.
Düşünebiliyor musunuz Rabbim sizleri bu kitaptan imtihan edeceğim diye apaçık söylüyor, ama birileri çıkıyor Hayırrrr buna sakın inanmayın, bu kitap özet bilgidir her şey yoktur, imtihan için yetmez diyerek, bizleri beşerin kitaplarına yönlendiriyorlar, sizce bu çok açık ve net RABBİMLE İNATLAŞMAK DEĞİL Mİ? Sanırım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir, Rabbim istemeden yaptığım ve yapacağım hatalarımı affetsin. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
|