Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhabalar,

Bir bilim adamını bir resulden farklı kılan nedir,

Bir filozofu bir resulden farklı kılan nedir,

Bir tarihciyi bir resulden farklı kılan nedir,

Bir yazarı bir resulden farklı kılan nedir,

Bilgilerini elde ediş şekilleri ?

Sahip oldukları bilgi düzeyleri ?

Bilgi bir uyarıcıya, bir algıya binaen gelmiyorsa bu vahiy olur!!

Vahy olan bilgi kendini gözlem, deney, mantıksal çıkarımlarla doğrulatmak ister,

Sunduğu iddialar/bilgiler gözlemle, deneyle, mantıksal çıkarımlarla delillendirilir,

Ölümden sonra dirilişi ölü toprağın yeşermesi ile delillendirir,

İlahi tekliği iki efendili bir köle ile tek efendili bir köle ile delillendirir,

Tekliğin muazzamlığını ve gücünü bir çatlak olmayan sistem işleyişi ile delillendirir,

Dedikodunun kötülüğü ile ölü eti yemenin kötülüğünü mukayese eder,

Mala olan tutkunluğun gereksizliğini ve sahip olunanlara karşı olması gereken temkinli yaklaşımı, bahçe sahiplerini ile anlatır

vb,

Kısacası vahiy iddialarını Allah emretti, Allah bildirdi, siz de inanmalısınız diyerek delillendirmez,

Muhattabın gözlerini gözlemlenebilinir alana, müşahade edilebilir alana çevirir, onlarla mukayese eder, onlardan mantıksal sonuçlar çıkarttırır,

Kur'an gözlemle, mantıksal çıkarımla, deneyle elde edilemeyecek bilgiler vermez,

O zaman gözlem, mantıksal çıkarım, deney ile elde edilen bilgi vahiydir diyebilir miyiz ?

Dolayısıyla kur'an'ın bu üslubu kaynağının bir uyarıcıya dayanmadan oluşan bilgi değil, bilakis müşahade alanından elde edilen bilgi olduğunu göstermez mi ?

Dünya yuvarlaktır diyen adam hangi gerekçe ile elçi olmuyor,

Dünya yuvarlaktır diyen adam hangi gerekçe ile elçi oluyor,

Bir iki yerde değerli büyüğümüz Ebu ömer abi elçi olunur mu doğulur mu şeklinde bir soru yöneltmişti,

Ve bana göre başarılı bir şekilde hem doğulur hem de olunur demişti,

Elçi doğmak, şair doğmak, ressam doğmak, müzisyen doğmak, gibi doğmaktır,

Elçi olmak, doğarken sahip olduklarını ikame etmek, onlara ivme kazandırmak, heba etmeden ilerletmektir,

Elçiler evreni kelimeleştirebilenlerdir,

Elçiler, üst çeneye bağlı doğan alt çenelerdir, bu hali ile elçi doğulur,

Elçiler alt çenenin üst çeneye değdirebilecek kadar güçlüdürler, bu hali ile elçi olunur,

Gerisi ifade ediş şekilleri, edebi usluplar, toplumsal düşünce kodları,

Esen kalasınız,

Sevgilerimle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhabalar

Değerli Malik bin Nebi konuya dair açılımınız için teşekkürler.

********

Kalebe: Döndürmek, çevirmek...

Akele: Deveyi çöktürüp (çökmüş halde kalsın diye) bağlamak...

Vahiy: Hızlı ve gizli bilgi...

Vahiy kalbe gelir yani beyine/idrak merkezine...

Şuurluların yapısı itibariyle vahiyle kalb arasındaki kurulan bağda akıldır.

********

Selam ile...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba değerli Ebu Ömer abi,

Yorumunuzu, görgünüzü paylaştığınız için teşekkür ederim,

Ortak söylem farklı kaynaklar,

a-) Biri muhakeme, mukayese, araştırma, gözlemleme, mücadele, bağkurma ile elde ediliyor,

b-) Öteki ise bilmediğimiz, beklemediğimiz, farkında olmadığımız anda zihnimizde beliriyor ve insanlara duyuruluyor.

Elçilerin bilgi kaynağını ikinci şık olarak değerlendirmek, nazarımda saygınlığı hak etmeyen insanlar kategorisine sokmaktır,

Bu anlamı ile "b" şıkkındaki insanlar hakikatleri dillerinde,

"a" şıkkındaki insanlar hakikatleri özbenliklerinde bulurlar,

Ki ben elçilerin "a" şıkkında yer aldıklarına inanmaktayım,

Doğru, uyarıcısız/algısız/ dile getirildiği zaman daha doğru,

Belirli bir alt yapıya binaen dile getirildiğinde daha az doğru değildir,

Aslolan akış içerisinde doğru konum alınışıdır,

Vahiy, beyan edenin dilinde dairedeki bütün elemanların dillendirilişidir,

Kalbine vahyettik, ibaresi elçinin bilgisinin kayanağını kendisinin yola çıkış noktasının kendisinin dili ile ifade edişidir,

Sahnede herkes mimikleri ile konuşur ama elçiler dillendirir,

Evladın babasının resmine bakıp, babasının adına konuşması,,,

Esen kalasın

Sevgi ve Saygılarımla

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam Malik kardeş,

tezin MANTIKLI ama YANLIŞ.

Muhammed ya da diğer peygamberlerin toplumlarında sıradan hatta onların milleti ( dini ) ile alakalı olmayan daha doğrusu o işlere pek de aldırmayan insanlar olduğu çok açık. senin dediğin filozof tipli insanlara has olabilirdi.

bak senin gibi düşünen Mekkeliler ne diyor

" Bu vahiy iki büyük şehirden bir büyük adama indirilmeli değil miydi?"

oysa Allah diyor ki " Rahmetimi onlar mı paylaştırıyor"

demem o ki Malik kardeşim, bir şeytan seni ciddi etkisi altına almış ve hızla saptırıyor,  o şeytanından kurtul artık kimse ya da hangi günahlara düşkünlüğün ile zihninin o bölgesini ele geçirdi ise. sana üflüyor haddini aştırıyor, Malik UNUTMA SEN BİR KULSUN ve ALAKTAN YARATILDIN ve İMTİHAN OLUYORSUN, varlığın gayblerini çözmek gibi bir görevin yok, gaybe sadece İMAN etmekle mükellefsin. bu yolun sonu ya tekke ya meyhane. seni severim bilirsin, uyarmak hem de biraz sert uyarmak boynumun borcu. umarım çok kızmazsın bana.

selam ve muhabbetle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Ebukerem abim,

Umarım iysindir,

Sondan başlayayım,

demem o ki Malik kardeşim, bir şeytan seni ciddi etkisi altına almış ve hızla saptırıyor,  o şeytanından kurtul artık kimse ya da hangi günahlara düşkünlüğün ile zihninin o bölgesini ele geçirdi ise. sana üflüyor haddini aştırıyor, Malik UNUTMA SEN BİR KULSUN ve ALAKTAN YARATILDIN ve İMTİHAN OLUYORSUN, varlığın gayblerini çözmek gibi bir görevin yok, gaybe sadece İMAN etmekle mükellefsin. bu yolun sonu ya tekke ya meyhane. seni severim bilirsin, uyarmak hem de biraz sert uyarmak boynumun borcu. umarım çok kızmazsın bana.

İstediğin gibi uyarabilirsin abicim, sert veya tatlı dille, uyaranlara karşı sert değilimdir, neden kızayım ki,

Varlığın gayplerini çözmek gibi bir amacım yok, sadece evrenin melekutlarının açılması için dua ediyorum,

Gaybe sadece iman etmekle mükellefsin sözüne gayb nedir diye sormucam sadece NEDEN diyicem,

Kimsenin etki alanı yaratıcının bana yüklediği sorgu alanı ve mekanizmasından güçlü değildir, ki kimsenin etkisi altında kalarak iş yapmıcanı az çok tahmin ediyorsundur,

Hangi günah yanlış düşünmeye neden olur bilmem ama yanlışa düşünmemek neden olur, samimiyetsizlik neden olur, ve bu iki yanlışı elimden geldiğince uzak tutmaya çalışmışımdır benliğimden,

Ya tekke ya meyhane kısmına bir şey demem gerekmiyor herhalde,

bak senin gibi düşünen Mekkeliler ne diyor

" Bu vahiy iki büyük şehirden bir büyük adama indirilmeli değil miydi?"

oysa Allah diyor ki " Rahmetimi onlar mı paylaştırıyor"

şimdi güzel abim ben de sana desem ki,

Senin gibi düşünen mekkeliler O'a biri öğretiyor diyor. ( Kimse)

Bu adam delirmiş, büyücü.(zihninin o bölgesi ele geçirilmiş.)

Bunun ne sana ne bana ne de müzakere ettiğimiz meseleye katkısı olur, yukardaki cümleleri sadece birbirimize karşı insaflı olmalıyız demek için hatırda bulundurmak adına yazdım, yoksa ne ben bu şekilde savunulacak kadar doğru bir adamım ne de sen bu şekile eleştirilecek kadar yanlış bir adamsın,

Ayrıca benim gibi düşündüğünü söylediğin mekkeliler,

Konservatuara giderek İbrahim tatlıses gibi türkü söyleyeceklerini zannedenlerdir,

tezin MANTIKLI ama YANLIŞ.

mantıklı olan yanlış olmaz,

yanlış olan mantıklı olmaz,

Yanlışlıkla yazdığın bir cümle olsa gerek,

Veya farklı tasavvurlarla yazdın,

Tasavvurlarımızın anlaşılması için "mantıklı" nedir "yanlış" nedir diye ayrı bir başlık açarsan müzakere edebiliriz,

Muhammed ya da diğer peygamberlerin toplumlarında sıradan hatta onların milleti ( dini ) ile alakalı olmayan daha doğrusu o işlere pek de aldırmayan insanlar olduğu çok açık. senin dediğin filozof tipli insanlara has olabilirdi.

Elçiler neye karşı neye yandaş olmuşlarsa bilerek, tanıyarak yapmıştır bunu,

------------------------------------------------------------ ------

Gaybe iman,,,

Gaybe imanın içini neler ile dolduruyoruz,

Cennet ve cehennem ile mi, vahiy bunun için de delil sunar, mantıksal çıkarım yaptırır,

Yaratıcının varlığı ve tekliği mi, vahiy bunun için de delil sunar,mantıksal çıkarım yaptırır,

Gaybe iman edeceksin,

Bilmediğine iman edeceksin,

Bilemeyeceğine iman edeceksin,

Bilinmeze iman edeceksin,

Kapalı olana iman edeceksin,

Müşahade edemeyeceğine iman edeceksin,

Muhakeme edemeyeceğine iman edeceksin,

Kusura bakma ama abi, ben kur'an mushafında bu şekilde bir gaybe iman bilmiyorum,

Yaratan beni yaratırken red ve kabul yasası yazmış bana,

O da sebep-sonuç, karşılaştırma, planlama, bağlantı kurma vs ile işliyor,

Evet abi bana örneklendirebilir misin

Gaybe iman'ı

Hangi gaybe iman ediyorsun,

Hangi gaybe imanın hangi anlamları katıyor hayatına,

Hangi gaybe hangi gerekçe ile iman ediyorsun,

Hangi gaybe imanın kimlerle hangi gerekçelerle seni ayrıştırıyor,

İslami argonların hayata yansımalarını düşünmek lazım,

Esen kalasın

Sevgilerimle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

feridun_45 Yazdı: merhaba malik kardeşim... günlük hayatta işin içinden çıkamadığın,ne yapacağına karar veremediğin ,istişareye(aklına-mantığına güvendiğin birinin tavsiyelerine)ihtiyaç duyduğun problemlerle hiç karşılaşmadınmı....yada benzerproblemlere getirilen çözümleri beyenmediğin  vede daha  doğru çözümü bulmak adına arayışa girdiğin zamanlar olmadımı..... işte allah elçilere böyle zamanlarda akıl verebilecek yol gösterebilecek en üst seviye olarak merhameti gereği yardım etmiştir... selametle kal

Selam Feridun Abim,

Umarım Bayramda yüzyüze geliriz de o esnada yüzyüze halleşiriz, arada da bu meseleyi konuşuruz,

Esen kalasın,

Sevgi/Saygı/Muhabbetlerim ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam Malikcim,

bir şey MANTIKLI olabilir ama bu onun hak olduğunu göstermez.

paravanın arkasındaki adamın adı ne sorusuna on bin tane MANTIKLI cevap verilir. ama sadece biri DOĞRU diğer hepsi MANTIKLI oldukları halde yanlıştır.

gaybe iman ise bu dinin temelidir.

mekkelilerin sözünü doğru diye yazmadım, Muhammed peygamberin hiç de senin hayal ettiğin bir statüde olmadığının delili olarak yazdım.

demem o ki Malikim bu imtihanın en önemli sırrı SANA SORULMAYAN SORULARIN PEŞİNE DÜŞME, KENDİNE ZULMETME, bu senin gittiğin yollardan gideen çook arkadaş tanıdım sonları ya tekke oldu ya meyhane. başka da bir şey demem, ben sana dostun olarak uyarımı yaptım, tabii ki sen bilirsin.

selam ve muhabbetle.