Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Aslan Avını avlar ve Salatını iqame eder. Dedik.
Peki Aslanın karnı doyunca avlanır mı? Asla�Bir gölgeye
çekilir ve kendini savunmak dışında kimseye ilişmez.Yarında Allah kerim
der.Bilir ki Rızkı yarında verecek olan Allahdır.
Peki insanoğlu öylemi? İnsan Tokkende öldürmeye devam eder.
İnsanda yarın kaygısı vardır.
Aslanın Buzdolabı yoktur.Aslan Stok yapamaz�Karaborsacılıktan
da anlamaz� onbeş ceylan öldüreyeyimde fazlasını satayım demez.
Ama insan der.Hatta Et fiyatlarını manupule eder kahrolası.Fakirü
�fukarayı düşünmez.
Şu bir gerçek ki insanoğlu çok Vahşi bir yaratıkdır.
İnsanoğlu insanlaşabilir mi?
Bu insanlaşma insanoğlunun elinde midir? Yoksa insanoğlunu var eden evren ve
yasalarının yani Allahın takdiri midir?
insanoğlunun bir kaderi var ne kadar ironik değil mi? Evet önceden yazılmış bir
kader "Genler". Genler ve uymak zorunda olduğu önceden belli olan
yasalar. İşte bunlara Sünnetullah diyebiliriz,bizler ise kuruntulu
çaresiz benlikleriz.
Bana kalırsa Allahın direktifinde işleyen süreç var ve bugünlerde ona DOĞA
deniliyor� insanlaşma fayda sağlayacaksa yani doğa yaratacak ve yarattığını
onaylayıp seçecekse ancak o zaman insanlaşma mümkün olur. Aksi takdirde süs
bitkisi yetiştirir gibi bazı öğretilerle, kültür aşılamakla insanlaşma
olmayacaktır çünkü doğada bir matematik vardır. Doğa sayısalcıdır, sözelci
değil o yüzden doğanın ağzı dili yoktur. Sadece rakamlar konuşur yarışır.
Evet tabiat bizi yarıştırıyor, vuruşturuyor böylece en iyi elde etmiş oluyor
acılar bizlere kalırken kasa hep kazanıyor. Doğanın ne yapmaya çalıştığını
bilemeyiz lakin tarafsız gözle algılamaya çalışırsak anlaşılıyor ki; Doğa
uygunu seviyor, kendi yasalarıyla çelişmeyen girişimlere yol veriyorken
diğerlerine yolu kapatıyor o yüzden doğada tam bir uyum göze çarpıyor. Uygun
olan az enerji ile çok fayda sağlayan anlamına geliyor.
Belki enerji azaldığı için, kaynaklar kıt olduğu için tabiat hantal canlıları
yani üstün özellikleri olmayan canlıları sırtında taşımak istemiyor. Bir anne
kuş bile kaynaklar kıt olduğu için önce yavrularını süzüyor sağlıklı ve güçlü
görünenleri besliyor diğerlerini ölüme terk ediyor. Çünkü hesaplar otomatik
olarak yapılmış en uygun model seçilmiştir. Kaynaklar kıt olduğu için, yavrular
eşit beslenirse hepsinin payına az besin düşeceğinden bütün yavrular sağlıksız
büyüyecek hayata tutunamayacak ya da kaynaklar sadece bir iki yavruya tahsis
edilecek böylece bu ayrıcalıklı yavrular sağlıklı güçlü yetişerek hayatta
kalacak soy verecek, ikinci şık daha kazançlı olduğu için uygulamakta.
Bu bizi nsanlara �acımasızca gelebilir.
Bu �acımasız çarktan� şikayet etmemizin sebebi; gelişen
beynimizin empati mekanizmalarını çalıştırması ve vicdanımız.
İnsanoğlu ne zaman ki mal sahibi olup kendi bing bangini bangletirse işte o
zaman yasalarını ve sermayesini kendisi koyduğu kendi evreninde, öz iradesiyle
insanlaşma kararını alabilir aksi halde suyun gittiği yere gitmek zorunda çünkü
bizzat suyun içinde bulunmakta, çaresizlik... Çaresizlikte yapılacak en iyi şey
şikayetsizliktir.
Yakın zamandan gözlemleme yaparsak ABD zayıf ülkelerin kaynaklarını ele
geçiriyor onları sömürüyor, sömürüyorda mezara mı götürüyor hayır !!!!
Uzay
mekiği yapıyor aya çıkıyor diğer gezegenleri araştırıyor, daha üstün
bilgisayarlar üretmek için sermaye sağlıyor yani ortak kasa kazanıyor.
Fakat
biz, sömürülen ülkelerde ki çocuklar açlıktan ölüyor diye üzülüyoruz üzülmemek
elimizde değil çünkü bizimle kaynak yapmış duygularımız var.
Rusya ile Abd
yarışa girdiler bu rekabet sayesinde insanoğlu dünyanın dışına taştı uzaya
açıldı yine ortak kasa kazandı. Ben de bir zamanlar hep yarışıyordum, amansız
bir yarıştaydım....
Sonra ne mi oldu; tabi ki her zaman ki gibi kasa kazandı,
ne de olsa kasaya hepimiz ortağız.
Belki bir gün Dünyada kardeşce, barış içinde paylaşımcı olarak yaşayabiliriz
önemli olan bu barışcıl kardeşlik ne kazandırır ne kaybettirir bunun
muhasebesidir.
Rekabet ve savaş ortadan kalkınca üretim ve çalışma azalır mı
artar mı? Mesela, kıyasıya rekabet ve ucunda madalya olmasaydı hangi deli 100
metreyi 9 kusur saniyede koşabilrdi? :)
İnsanlar kardeşce huzur içinde yaşasaydı, rekabetsiz,
koşturmacasız, kıskançsız, üstün olma arzusu duymadan yaşasaydı acaba uzaya
çıkabilir miydi?
Yer çekiminin bileğini bükebilir miydi? Bir SULTAN edinebilirmiydi? Bir Sebeb yaratabilirmiydi insa? Ben sadece
tarafsız/şikayetsiz gözlemlerimi paylaşıyorum.
Daha uçsuz bucaksız evrende
keşfedilecek pek çok yer var ve kullanılmayı bekleyen (burası çok çok önemli)
sınırsız enerji var, enerji kullanılmaz ise çatlar patlar insan da bu enerji
kaynaklarının vampiri olduğu için doğada enerjiyi faydalı kullanana yol verdiği
için, rekabetinde üstün olmak adına insanoğluna ivme kazandırdığı için,
sanırsam bu yarış/kavga bitmeyecek gibi görünüyor yani kasa daha çok kazanacak
gibi.
Sadece olması gereken oluyor.
Sevgiler...
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
|