HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: KUR’ANIN EVRENSEL OLUŞU.... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Kur’an bütünüyle evrensel bir kitap mıdır? Evet, konu bana göre çok önemli. Kur’an evrenseldir, tüm zamana hitap eder diyorsak, kur’an ayetleri içinde hükmü bizleri ilgilendirmeyen, ya da hükmü kaldırılmış hiçbir ayetin olmadığına öncelikle inanmış olmalıyız. Günümüzde bir kısım düşünce, bazı ayetlerin hükmünün kalktığını, yani nesih edildiğini söylediği gibi, bazı ayetlerinde yalnız peygamberimizi, ya da eşlerini ilgilendirdiği için, bizleri hiç ilgilendirmeyeceğini söylemektedir. Eğer iki fikrin herhangi birisini kabul edersek, kur’anın tümüyle evrensel olduğunu söylemek, sanırım pek doğru olmaz.

 

Bir arkadaşım bana verdiği cevapta peygamberimize hitap eden ayetlerin, o döneme hitap etmesinden dolayı, bu ayetlerden bizlere kıssadan hisse düşmediğine inandığı için olsa gerek, bu ayetlerin evrensel olmadığını anlatmak için şu sözleri söyledi.

 

(Bu sorunun cevabı o döneme ait bir konu başlığı ise işte o zaman bu ayet evrensel bir ayet değil anlamı çıkmaz mı?)

 

Yazımın başında da söylediğim gibi, bir kısım düşünce, birçok ayetleri öne sürüp, hükmünün kalktığına inanırlar. Yani kur’an da bahsedilen bu tür ayetlerin olduğunu kabul ettiğimizde, bu ayetlerin günümüzde hiçbir hükmü, yaptırımı yok demektir. Eğer bunu kabul edersek, kur’anın evrensel oluşundan da bahsetmemiz yanlış olur. Şöyle düşünelim, madem bazı ayetlerin hükmü kaldırıldı, peygamberimiz hükmü kalkan bir ayeti niçin kur’an a dâhil etti? Ya da Rabbim hükmü kalkanları, geçersiz olanları niçin kur’an dan çıkarmadı ve bu konuda tek bir açıklama bile yapmadı da, onlarca ayetinde ayrım yapmadan kur’ana sarılın diyor bizlere. Niçin tek bir açıklama bile olmadan, yani hükmü kalkan bir ayetten bahsedilmediği halde, bizler böyle bir düşünceye inanabiliyoruz? Hani Rabbim her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız diyordu, ne oldu bu ayetlerin hükümleri? Yoksa tüm bu ayetlerin üstünü örtüp, görmezden mi geliyoruz?

 

 

Yazımın asıl konusu kur’an da nesih konusu değil. Üzerinde duracağımız konu, kur’an da geçen peygamberimiz ve eşlerine hitap eden ayetlerin, acaba bizlere vereceği hiçbir şey yok mu? Bu ayetlerden bizler kıssadan hisse almayacaksak, kur’an da ne işi var? Gelin bu konuyu kur’an bütünlüğünde birlikte düşünelim. Önce şu iki ayete bakalım.

 

 

Araf 3: Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

 

Nur 34: Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

 

 

Önce yukarıdaki iki ayeti anlamaya çalışalım. Allah bizlerin uyacağı kitabın kur’an olduğunu söylüyor. Acaba bu ve buna benzer onlarca ayetinde Rabbim, bizleri kur’ana yönlendirdiği halde, içinde hükmü kalkmış, bizleri günümüzde ilgilendirmeyen, fayda sağlamayıp kıssadan hisse almayacağımız, yalnız peygamberimize ve eşlerine hitap eden ayetler olabilir mi? Eğer öyle olsaydı, kur’an da yer alacağına, direk kendilerine tebliğ edilmez miydi? Nur suresi 34. ayetinde de, sizlere gerçekleri açıklayan, sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler verdik ki, öğütler alasınız diyor. Demek ki bunlar geçmişte olan kimseleri ilgilendiriyor demek, doğru bir yaklaşım olmasa gerek. Hitap ve emir peygamberimiz ve eşleri olabilir, ders alınacak konu bizleri ilgilendiriyor ki, Rahman bu örnekleri kur’an da bizlere iletmiş. Tüm bu ayetlerden eğer öğüt alamıyorsak, sanırım kur’an a bakarken, taktığımız gözlüğü mutlaka değiştirmemiz gerekir.

 

 

 İbrahim peygamberimizi düşünün lütfen. Babası iman etmiyor ve babası için dua ederken, senin için dua etmekten başka hiç bir şey yapamam diyor ve bu bilgi de peygamberimiz dönemindeki topluma ve bizlere iletiliyor, kur’an ayetleriyle. Peki, neden iletiliyor, o devirde İbrahim peygamberimizin söylediği, bizlere ne gibi bir faydası olabilir diyebilir miyiz? Bu bilgi yalnız bunu söyleyeni bağlar diyemiyor da, burada anlatılmak istenen öğüdü, anlamaya çalışıyorsak, kur’an da verilen tüm ayetlerin de, bizlere anlatmak istediği, çok ama çok şeyler olduğunu bilmeliyiz. Allah kur’an da birçok olayı,  çok iyi anlayabilmemiz için örnekleme yöntemini kullanmıştır. Bu yöntem daha iyi anlaşılması ve akılda kalması içindir. Okulda öğretmenler bile bu yöntemle ders anlatır öğrencilerine.

 

 

 

Eğer ayetlerde geçen konu, hitap edilen kişileri ilgilendirir dersek, bu mantıkla yola çıkarsak, peygamberimiz döneminde kur’anı tebliğ alanlar, bizden önceki olaylar, örneklerde geçenleri ilgilendirir der, o ayetleri siler. Bizlerde peygamberimiz devrine ait örnekler için, bu ayetlerde peygamberimiz devrindeki muhatapları ilgilendir dememiz gerekir ki,  bu durumda kur’an ı ellerimizle silmiş, üstünü örtmüş yok etmiş oluruz. Gerçi ne yazık ki buna benzer bir durum günümüzde kanayan bir yaradır. Acısını da hep birlikte çekiyoruz. Rabbim yardımcımız olsun.

 

Başka örneklere bakmaya devam edelim.

 

 

 Taha 99: İşte böylece, geçip gitmişlerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Biz sana katımızdan da bir Zikir vermişizdir.

 

Bakın Rahman ne diyor bizlere. Geçip gitmiş ve yaşanan olaylardan haberler veriyoruz ki, ibret alasınız diyor. Peygamberimiz devrinde yaşayanlar, onların geçmişinde olanlardan ibretler aldılar, bizlerde hem onların geçmişlerinden, hem de peygamberimiz devrinde yaşanan örneklerden ve olaylardan ibretler alalım diye Rahman, tüm yaşanmış örnekleri kur’ana dâhil etmiştir.

 

 

Gelin konuyu daha iyi anlamak için Rabbimin direk peygamberimize hitap ederek, onun şahsı ya da eşleri ile ilgili ayetlerden bir kısmını alarak, ayetleri anlamaya çalışalım, acaba bizlerin alacağı kıssadan hisse yok mu bu ayetlerden?

 

 

 

Tahrim 1: Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

 

 

İsra 73. Az kalsın seni, sana vah yettiğimizden uzaklaştırarak ondan gayrisini uydurup bize isnat edesin diye fitneye düşüreceklerdi. İşte o takdirde seni dost edinirlerdi. 74.  Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, yemin olsun, onlara birazcık meylediverecektin.

 

 

Abese sur.1234. ayetler: Yüzünü ekşitti ve öteye döndü; Yanına kör adam geldi diye. Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek. Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.)

 

 

Yukarıdaki ayetlere dikkatlice baktığımızda, rabbimin elçisini ikaz ettiğini görüyoruz, yani direk bizzat kendisine hitap ediliyor. Peki, Yüce Rabbim elçisine bizzat hitap eden, yalnız şahsına münhasır bu ayetleri, niçin kur’ana dâhil etmiştir, bunu hiç düşünüyor muyuz? Eğer bu ayetlerde bizlere anlatacağı hiçbir bilgi, ibret, ders yoksa niçin elçisi ile arasındaki diyalogu bizlerin duymasını sağlasın, özel bildirirdi elçisine. Kur’an da geçen her olayın bizlere anlatacakları çok şeyler vardır, yeter ki düşünüp öğüt almasını bilelim.

 

 

 

 Yukarıdaki ayetlerden ibret alacağımız küçük örnekler verelim kısaca. Tahrim 1. ayette Allah, kendisinin haram demediği bir şeye elçisinin bile haram diyemeyeceğini örnekle bizlere vermektedir. İsra 73. ayette her beşer yanılabilir, hata yapabilir bu Allahın elçisi dahi olsa. Fakat Rahmana dayanan ondan yardım isteyene ben yardım ederim, doğru yola iletirim örneğini bizzat elçisi üzerinden vermiştir bizlere. Abese suresinde de, kimin iman edeceğini sizler bilemezsiniz, yalnız ben bilirim, onun içindir ki insanlara ön yargılı yaklaşmayın. Allahın tebliğini hiçbir ayrım yapmadan iletiniz, gerisi bana kalmıştır ben bilirim, dersini vermektedir bizlere.

 

 

Yine bazı ayetlerde elçisi için izin verdiği, ama başkalarına yasak koyduğu konular vardır. Yine peygamber eşlerine hitaben onları ikaz eden, hatta onlara has indirilen ayetlerde vardır. Bir örnek alalım acaba bu ayetlerden bizlere düşecek kıssadan hisse yok mu dersiniz?

 

 

Ahzap 32: Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah'tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı) çekici bir eda ile konuşmayın; sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Güzel söz söyleyin.

 

 

Yukarıdaki ayeti okuduğumuzda, bizlere vereceği hiçbir ders yok diyebilir miyiz? Hâlbuki bakın peygamber eşlerine hitap ediyor. Buna benzer daha birçok ayet vardır. Hatta sizin yaptığınız bir yanlışa, iki kat günah yazarım diyerek de, Rabbin peygamber eşlerinin dikkatlerini çektiğini hatırlayalım. Bu ayetlerden eğer bizler alacak hiçbir dersimiz yok diyorsak, bu ayetin üzerini örtmüş olacağımızı unutmayalım. Allah burada özellikle çok özel konumdaki bir insanın eşinin de, çok özel bir konumda olduğunun dikkatini çekiyor.

 

 Yaşantımızda hatırlayalım. Bizleri yöneten başbakan, ya da Cumhurbaşkanı olsun, bizlerin gözleri ya da basının dikkati, eşleri üzerinde yoğunlaşır. Hepimiz onların konuşmasına, davranışına dikkat eder, onların yaptığı yanlış bir hareket ve davranışı da eşlerine mal ederiz. İşte çok özel konumdaki insanların eşlerinin de çok özel olacağı, onların kendilerine dikkat etmeleri gerektiği ikazı, kur’an da çok güzel örneklendirilmiştir. Biraz araştırınız devleti yöneten özel insanların eşleri ile ilgilide kanunlar vardır ve onlara da çok özel haklar tanınır. Örneğin özel araç tahsisi. Eşleri ile birlikte seyahatte onlara eşlik etme hakkı, onlara da harcırah tahsisi. Kim bilir daha bu ayetlerden ne kadar güzel kıssadan hisse çıkaranlar vardır, bizimle paylaşanlardan, Allah razı olsun. Demek ki buradan da anlıyoruz, liderler ya da çok özel konumdaki insanların ve eşlerinin, bazen normal vatandaşlardan çok farklı hakları vardır. Buda konumundan dolayı olduğu verilen örneklerden anlaşılıyor.

 

 

 

Yine peygamber ve eşleriyle ilgili bir başka ayete bakalım, konu daha iyi anlaşılması için.

 

 

Ahzap 53: Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.

 

 

 

Ayeti okuduğumda, günümüzde yaşadığımız devletin yönetici kademelerinde olan kişilerden gelen, şikâyetler geldi aklıma. İş ya da özel isteklerini anlatmak için, memleketlerinden habersiz ve sık sık evlerine gelen misafirlerinden yakınırlar. Onları ağırlamaktan görevlerini yapamadıklarını söylerler. Ayrıca hemşerilerinin yüzlerine, bu sıkıntılarını söyleyemedikleri için yakınır dururlar, televizyondan duyarız tüm bunları. İşte kur’an, işte bizlere verdiği kıssadan hisse. Peygamberimizin eşlerine gelince, bakın burada Allah elçisinin evine sık sık gelenleri nasıl uyarıyor ve eşleri ile muhatap olurken dikkatli ve saygılı olun diyor. Ayrıca çok özel bir hükümle elçisinin eşlerini de koruma altına alarak, onlara sakın art niyetle bakmayın, daha sonra bile olsa evlenmenizi yasaklıyorum diyor. Şimdi buradaki çok özel konuma bakalım ve bizlere bu hükmüyle ne anlatmak istiyor onu düşünelim. Allahın elçisi hem kur’anı tebliğ eden, hem de devletin başı, yani yöneticisi durumundaydı. Daha önceki ayette Allah ne demişti eşlerine hitap ederek? (Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz.) Peki, özellikleri nedir ki böyle söylüyordu Allah? Elbette çok özel konumlarından dolayı, hem Allahın elçisi hem de devletin, yönetimin, adaletin başı konumunda olan birinin eşleri. Demek ki bazen kişinin konumu, çok özel kanunlarla korunabildiği ve bunun da gerekliliği anlatılıyor bizlere. Başbakanımızı ya da Cumhurbaşkanımızı düşünün, işleyeceği yüz kızartıcı suç hariç, görev sürecinde her hangi bir suçtan yargılanmıyor bile.  Demek ki özel insanlara yine çok özel yetki ve sorumluluk vermenin, rabbin örneklerinden doğru olduğu anlaşılıyor. Bizler bu örnekleri gördüğümüzde, yönetici konumunda olan bir insana verilen, konumundan dolayı farklı hak ve üstünlüklerin normal olduğunu, Rabbin örneklerinden çok güzel anlamaktayız. Bu ve buna benzer ayetler için, çok daha farklı yaklaşımlarla dersler alınabileceği, akıldan çıkartılmamalıdır. Bakın Allah kur’an ayetleri üzerinde nasıl düşünmemizi ve ondan yararlanmamızı istiyor.

 

 

Muhammet 24: Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?

 

 

Demek ki Rabbin kitabını okurken, yalnız gözlerin okunuşu ile değil, aklın, fikrin ve kalbin de devreye girmesini, okuduklarımızı inceden inceye düşünmemizi emrediyor. Düşünüp de anlamayanlara bakın ne diyor Rahman. Kalpleri üzerinde yoksa kilitlerimi var? Allah bu durumdan bizleri korusun. Demek ki bizlere düşen görev, ayetler üzerinde düşünmek ve o ayetlerden ne gibi fayda sağlarız, nasıl nasibimizi alırız, onun yöntemini bulmalıyız önce. Bir şeyi yok etmek, kaldırmak çok kolaydır, asıl olan var olandan nasıl yararlanırız, onu bulmaktır.

 

Allah Bakara suresi 26. ayette çok dikkat çekici bir örnek veriyor. Ayeti önce yazalım ve üzerinde düşünelim.

 

 

Bakara 26: Şu bir gerçek ki Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz. Böyle bir durumda, inananlar bilirler ki o, Rablerinden bir gerçektir. Küfre sapmışlar ise şöyle derler: "Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?" Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da onunla doğruya ve güzele kılavuzlar. Allah onunla yoldan çıkmışlardan başkasını saptırmaz.

 

Allah kur’an da verdiği örnekler ve bilgiler için bakın ne söylüyor. Bir sivrisineği ya da onun benzerini örnek vermekten, onun üzerinden dersler anlatmaktan çekinmez. İman edenler verilen örnekler ve anlatılan hikâyelerin Rabbin bizlere vereceği dersler olduğunu bilirler, burada Allah bizlere ne anlatıyor diye, düşünüp öğüt almanın yollarını ararlar diyor. Küfre sapanlar ise, burada küfre sapanlar sözünden kur’an a iman etmeyenler anlaşılmamalıdır. İnandığı halde, imanını hurafelerle yaşayıp, Allahın saf, katıksız dinini emin olmadığımız bilgilerle karıştıranlardan bahsediyor. Küfre sapmak, doğru bilgiden düşüncesizce sapmak anlamını taşıyor. İşte bunlar Rabbin verdiği bazı örnekler için, Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?" diyerek, ayetin anlatmak istediğinden uzaklaşırlar, anlamaya çalışmak istemezler diyor. Ayetin devamında ise çok daha dikkat çekici bir söz söylüyor Rahman. Bu kısmı çok iyi anlamadığımız takdirde aynı yanlışı hepimiz yapma tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. (Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da onunla doğruya ve güzele kılavuzlar.) Dikkat ederseniz Allah verilen örneklerden faydalanmak ta nazlanan, üstünü örten, işi yokuşa süren, bu konu bizleri ilgilendirmiyor o devirde yaşayan insanları ilgilendiriyor, ya da artık bu ayetlerin hükmü kalkmıştır diyerek, ayetleri görmezden gelenleri, özellikle gerçekleri görmemelerini sağlarım diyor. Gerçek iman edenlerinde istifade etmeleri için, gerekeni yapacağını, alması gereken dersleri alacaklarını belirtiyor ve onları doğruya ve güzele kılavuzlarım diyor Rabbim. Dikkat edin aynı bilgilerden bahsediyor, bir kısmı bu ayetleri görmezden geliyor ve yoldan sapıyor gereken bilgiden nasiplenmiyor, bir kısmı da yine diğerlerinin görmezden geldiği bilgilerden, doğru yolu buluyor. Doğrusu üzerinde çok düşünülmesi gereken bir ayet. Anlayana, anlamak isteyene.

 

 

Kur’an zerresine kadar evrenseldir. Kur’an her zamana her çağa ayak uyduran, her topluma hitap eden bir rehberdir. Allah kur’an için, sizlere rehber olsun diye indirdik diyorsa, o rehberin bir kısmının geçerliliğini kaybettiğini düşünmek, kur’an dan gerektiği kadar nasiplenmemek demektir. Kur’an ayetlerini dikkatle incelediğimizde, Allahın kelimeleri çok özel itinayla seçtiğini görürüz. Eğer kur’an dan Rabbin ne söylediğini tam olarak anlamak istiyorsak batılı, hurafeyi karıştırmadan, onu bir bütün olarak alıp, üzerinde Rabbin söylediği gibi, inceden inceye düşünürsek, inanın birçok gerçeğin farkına varacağımızı unutmayalım.

 

Dilerim Rabbimden, gönül gözleri mühürlenmemiş, aklını kullanarak iman eden, kur’an dan gereği gibi yararlanan, dersler, ibretler alan, zikir ehli kulları arasına, bizleri de alması dileklerimle.

 

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

 

 

 

 

 

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
prangasiz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 mart 2010
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı prangasiz

Sevgili Haluk merhaba!

bu yazdıkların neden?
Kuran içinden binbir yazı çıkarabilmek güzel.. de, e kardeşim neden?

Din,din, din söylemi, söylemleri tamam var.. e varda güzel kardeşim neden?

Kuran evrenseldir denmiş.. sevgili kardeşim, kuran ayet, herşey ayet.. kuranda bulunan ilkeler evrenseldir.. kuranın tamamı evrensel değildirdi ki.. kaldı ki hayatta herşey başlar ve biter.. vahiyde bundan nasibini alacaktır almıştır da, yenisi yenileri gelecektir.. ama insanlık insanlıksa gelen de birşey olmayacaktır..

Bak maun suresine ne denmiş.. doyurmaz, iter kakar demiş... adalete  hakka hukuka riayet etmez demiş..

sabahtan akşama kadar diyoruz ki, zamanların en salih düşüncesi ve ibadeti o kimselere karşı durmaktır, durabilmektir..

elçi ne yaptı elçiye neden kıl oldular..?

gel sana mal mülk imkan yönetim verelim gel vazgeç dediler.. neden?

çünkü elçi o kimselere şunu beyan etmişti.. eşitlik..

şimdi şu uzay denen karanlığın ortasında milyar yıldır dönüp duran şu gezegen ve yüzbinyıllardır üzerinde yaşatılan İNSAN.. nereden gelip nereye gidiyor.. ?

Allah hiçbir kuluna tek tanrı benim bana ibadet edin demez, demedi de.. dedi ki, putlara tapmayın.. putlardan kasıt neydi?

hevesleriniz üzere sistem kurmayın.. kurduğunuz sistem hakça olsun.. biz sanıyoruz ki, araplar hubele lata uzzaya tapıyorlar da ALlah da ondan, onlara put diyep tapmayın diyor!..

Allahın ne işi olur putlarla ve onları anlamakla.. Allahın dediği başka..

diyor ki.. ortadaki put sizin halkları köleleştirme sömürme isteğinizdir.. oysa Haka buna razı değildir ve emreder insanlığa.. birbirinizi rabler edinmeyin..

bu zamanın ve tüm zamanların salatı hakça için çabalamak demiştik ya.. işte şimdi şu memlekette ve diğer ülkelerde zenginlerin, halkları nasıl ordu polis gelenek örf vs ile baskı altında tutup silindir gibi ezdiğini görürken, daha hangi mazeretle kelime oyununa dalacağız..?

Unutmadan bu arada,

Hani musa vardı ya, şu firavun denen p..vengin elinden, şu aklı zihni  yaşamı ekonomisi mülkü ırzı hevesi alınan insanlar..

bak şimdi.. onların kurtulması için ne musaya ne isaya ihtiyaçları yoktu ki.. ana tema o.. anlatılan o.. velev ki onların içinden yetti gayri deyip harekete geçenler olaydı Allah elbette onlara yine yardım edecekti.. işte ilke burada.. neymiş ilke; musa isa beklemeyin kardeşim.. yardım gelmesi için ille de Allahtan birini göndermesini beklemeyin, siz necisiniz.. eşşek başı mı?

ama biz yeryüzünde ezilenlerdik.. yani onlar bizi dümdüz düzerlerken biz onların her dileğini yerine getirmek için yarışan ibibiklerdik.. öyle yapmayaydık ağzımıza sı..çlardı.. mecburen öyle yaşadık..

eyi de gardaşım, siz öyle yaşarken, orada bir GÜÇ oluşturdunuz, kendi kendini zincirleyen bir güç haline geldiniz ve aynen türk gibi davrandınız..

türk derken?

yani kaynar kazanın her içinden çıkmaya çalışanı, alttaki ayağından tutup hep içeri çekti, bu yüzden başınıza zebani dikmeye de gerek kalmadı..zaten siz başlı başına zebanilerdiniz..

ve hanı kuranda anılan helal haramlar var ya.. ve hani elçi azarlanmıştı ya.. ne o?

senin keyfine mi kaldı şunu bunu onu haram etmek..?

şimdi bana de ki, dana eti haram değildir..

bende sana diyeyim ki, et haramdır gardaşım.. zengin yavşaklar bu memleket ve benzer çiftliklerde eti yoksula haram kılmıştır.. hükümet denen orta oyuncuları, sermayenin köpeği olmuş hatta istekli ve histerik olarak dinlisi dinsizi eniği cücüğü başımıza ilah kesilmişlerdir..
kendini asan biri vardı.. açlıktan değil.. onuru kırıldığından.. eve ekmek götüremediğinden.. şimdi dalgacılar 39.000 tl ile HALKIN KASASINDAN kira ödesin.. biride çıkıp 120 liraya at kılından yapılmış yataklarda yatsın.. sonra o adamlarla, milletin oy verdiği ve kutsadığı sistem yılda bir en az verilmesi gereken ücreti EN AZ şekilde belirlesin ve hatta bu yavşaklar onu tek seferde de değil 2 ye bölüp versin ve sonra sen ya da ben çıkıp kuranda bu var şu var.. deyip laf salatasına devam edelim.. mi.. bu mu?

izah edebildim mi gardaşım.. eyi yazıyorsun gayretin de var.. öyleyse biraz da bundan yazasın.. saygılarımla




__________________
"Asılan hırsız değil, yakalanandır."
Çek Sözü
Yukarı dön Göster prangasiz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: prangasiz
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Aslında sözleriniz benim sözlerimden yazdıklarımdan, daha açıkcası rabbin söylediklerinden farklı değil. Tek farkımız siz olaylar karşısında hidetli ve sinirlisiniz. Sözlerinizde seçtiğiniz kelimeler, kızgınlık ifadeleri ile dolu. Sinirlerinize hakim olduğunuzda, çok daha güzel kelimelerle duygularınızı anlatacağınızdan eminim. Saygılarımla Halukgta
Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats