| 
          geçenlerde internette gezinirken müddesir suresinde bulunan 'üzerinde 19 vardır' ifadesi ile ilgili ilginç bir çalışma buldum ve sizlerle paylaşmak istedim;
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  linki;http://arsiv.indigodergisi.com/47/ny.htm
 ulaşamayanlar için;
 
 
	Yazar: Prof.
	Dr.
	Necat Yılmaz 
	| 
	
	Ağustos 
	2009 
	| Bilim 
	
	Planck Mesafesi ve Kurân 
	Sıra 
	Dışı Bir İddia! 
	Kurân’ın içindeki 19 koduna, 
	ilk olarak 1974 yılında Amerika'da yaşayan 
	Müslümanlar tarafından dikkat çekilmişti. Özellikle Ebcet (kelimenin 
	matematiksel değeri) hesabı yapılarak Kurân'ın 
	bu mucizesi açıklanmaya çalışılmıştır. 
	
	
	 
	Kurân-ı
	Kerim'in bir matematik 
	mucizesi ve kodlaması vardır şüphesiz fakat ben bu araştırmamda matematiksel 
	hesaplamalar, tarihlerden çıkarımlar vs. yapmadım.  
	Ben temel fizik yasaları ile 
	kuranın bu ayeti arasında bağlantı kurdum. Ebced hesabı ile yapılan 
	matematiksel hesaplamalara çeşitli itirazlar veya önermeler gelebilir, fakat 
	temel doğa yasaları herkes için sabittir.  
	Bu konuda daha önce yapılan 
	araştırmalar hep 19 sayısı üzerinde durmuştur. Hâlbuki Kurân Müddessir 
	suresinde yer alan ayeti "Üzerinde 19 vardır" 
	demektedir (Müddessir suresi 30). Hâlbuki Kurân'da 19 
	vardır diyebilirdi. Israrla ayette ‘üzerinde 19 vardır’ denmiştir neden?
	 
	
	 
	Kuantum 
	fiziği ve tıp konulu araştırmalarım 
	esnasında dikkatimi çeken fizikte kullanılan rakamların matematiksel 
	büyüklükleri sebebi ile genellikle 10 üzeri 19 (yani:1019) gibi üssü 
	değerler ile ifade edilmesiydi. Yani aynen ayette geçtiği şekilde 
	"üzerinde 19 vardır" 
	ya da "10 üzeri 19" gibi...  
	Bence bu ayette bir 
	matematiksel değer ifade ediliyorsa, bu o değerin 19 
	katını ifade etmektedir ki ayette "Bu gerçekten 
	büyüklerden biridir" (Müddessir suresi 35) denilerek 
	rakamsal büyüklük yanında çok çok önemli hayati bir rakamsal değere işaret 
	vardır.  
	
	 
	Peki, 
	bu işaret edilen rakamlar ve kodlanan ne olabilirdi?  
	Sure devamında 32- Hayır Ay’a 
	and olsun 33- Dönüp gittiği zaman geceye 34- Ve ağardığı zaman sabaha 35- Bu 
	gerçekten büyüklerden biridir. 36- İnsanlar için bir uyarıcıdır. 37- 
	İlerlemek ya da geride kalmak isteyenleriniz için. (Müddessir suresi, 
	32–37)  
	Ayetlerden anlaşılan gerçekten 
	büyük ve önemli bir değer bulmamız gerekmektedir. Bu öyle bir rakamsal değer 
	olmalı ki gerçekten büyük ve önemli olsun, mesela dünya ile ay mesafesi olsa 
	önemli midir? Cevap evet olacaktır, dünyanın çevresi veya aklımıza 
	gelebilecek her sayı önemli bir sayı olabilir. Benim için yaşım, sizin için 
	denizlerdeki su miktarı önemli bir sayı kabul edilebilir. Fakat bu sayılar 
	ve değerler evren için çok önemli sayılar olmaz. Ay için güneş için yani 
	evren içinde önemli bir değer bulmamız lazım.  
	Evren 
	ölçeğinde çok önemli bir sayı, ancak kuantum fiziğinde olabilirdi ve 
	gerçekten de karşıma çıktı.   
	Şimdi bu çok büyük sayıya bir 
	bakalım; Evren'imizin bütünü maddeden oluşur. Bir ağacın gövdesinden 
	yaprağına, bir insanın gözlerinden ellerine, kadar her şey maddedir. 
	 
	Maddenin en küçük birimiyse 
	atomdur. Atomun çekirdeğindeki pozitif yüklü Proton ve yüksüz Nötron temel 
	maddelerdir. Negatif yüklü Elektron ise çekirdeğin çevresinde döner.   
	
	 
	1-Protonun Yükündeki İlginç 
	Ölçü: Evrendeki bütün protonlar 1,6 x 1019 (10 
	üzeri 19)değerinde pozitif yüke sahiptirler. Protonun kütlesi 
	elektronunkinden 1836 kez daha fazladır. Ama buna karşın, bilinmeyen bir 
	nedenden ötürü elektronun yükü protonunkiyle aynıdır: 1,6 x 1019 (10 üzeri 
	19). 
	2-Atom Altı Parçacıklar ve 
	Mesafeler: Proton ve nötronlara çok daha yakından 
	bakalım; bakışımızı 10 üzeri (-19) (1/1019)arasındaki atom altı yapılara 
	yoğunlaştıralım, ne göreceğiz? İnanılmaz  küçük bir alan olan Planck 
	mesafesini bulmuş olacağız! Yani en önemli doğa sabitlerinden birini. Bu o 
	kadar küçük bir âlemdir ki adeta bir evin büyüklüğünün bir atoma 
	kıyaslanması gibidir. Bu kadar küçük bir alanda kütleler (ya da enerjiler), 
	Planck mesafesi olan 10 üzeri (-33) cm boyutlarına indirildiği takdirde, 
	yaklaşık 10 üzeri (-19)proton  kütlesi olan 22 mikrogramlık Planck kütlesine 
	eşdeğer olurlar. 
	3-İlk Yaratılıştaki Toplam 
	Enerji: Üstelik Planck mesafesinde kütleler 
	evrenin ilk somut yaratılmasıyla başlayan 10 üzeri (19) gev.’lik enerjiye 
	sahiptir.  
	Yukarıda açıklamaya çalıştığım 
	rakamsal değerler herhalde Müddessir suresine yakışan rakamsal ifadeleri 
	bize verir. Buradaki rakamlar doğa sabitleridir. Sana bana ona göre 
	değişmez, değiştirilemez.   
	
	 
	Evrende canlı cansız tüm doğa 
	olaylarını açıklamada kullanılacak bir değerdir yani adeta evrenin ‘üzerinde 
	19’ vardır.   
	Planck boyutları denen bu 
	mesafeye ve zaman dilimine inmenin, aslında bize zamanın ve evrenin 
	başlangıcı olan duruma döngümüzü gösterir. Uzay ve zamanın kendisi bile 
	anlamsızlaşır.  
	Doğa hakkında şu anda 
	bildiğimizi sandığımız her şey Planck ölçeğinde geçersiz olacaktır. Planck 
	mesafesinden öteye gitmeyi denesek hiçbir şey çalışmaz… Planck –altı dünya 
	nedir? Korkarız ki daha ileri gitmek imkânsız der fizikçiler. Stephen 
	Hawking, bu bölgeyi köpük olarak tarif eder. Kütleler ya da enerjiler 10 
	üzeri (-19) proton kütlesini geçtiklerinde işte orada  ‘büyük çöl’ vardır. 
	Kuantum fizikçisi Gerard Hooft 
	bu alemi şöyle tarif yapıyor; Bu bölgede doğa sabitleri çok hassas bir 
	şekilde ayarlanmıştır. Sanki birileri bir masanın üzerine bir kurşunkalemi 
	ucunun üzerine öyle yerleştiriyor ki, kalem ancak 19 dakika sonra 
	devriliyor. ‘Bunun nasıl başarıldığını anlamış değilim!’ demektedir.   
	
	 
	Suredeki ayet, Kur’an’da “19” 
	rakamına doğrudan atıfta bulunulan tek ayettir. Kur’an’daki ondokuz 
	rakamının önemi anlaşılamamış ve gizli bir sır olarak kalmıştır. Tıpkı 
	surenin adı gibi. (Müdessir: “Örtüsüne bürünen, gizlenen, saklanan, sır olan 
	şey” demektir.)  
	Sonuç olarak Kurân’da “19” 
	rakamına ayrı bir önem verildiği inkâr edilemez. Zaten Kurân’ın amacı da 
	budur: İnanmak isteyenlere ihtiyaç duydukları delilleri vermek. yazar hakkında bilgiler
 
 YAZAR 
                HAKKINDA 
Prof. 
Dr. Necat Yılmaz: 
1964 Ankara doğumluyum. Liseyi Mersin'de bitirdim. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi 
mezunuyum. Aynı üniversitede Klinik Biyokimya uzmanı oldum. Gaziantep 
Üniversitesi'nde Profesör oldum. Halen Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Tıbbi 
Biyokimya Klinik Şefiyim. Onlarca uzmanlık öğrencisi ve yüksek lisans öğrenicim 
oldu. Son yıllarda bilimsel çalışmalarımın yanı sıra aktüel konular ile 
ilgilenmeye başladım. 
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Şefi 
 |