Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

Bu, Bizim indirip farz kıldığımız sûredir. Öğüt alın diye indirdiğimiz apaçık ayetler var içinde (Nûr 1).

Zina eden erkek ve kadın... her birinin derisine yüz vuruş yapın. Allah’a ve ahrete inanıyorsanız ilahî cezanın infazında acımanız tutmasın. Ve bir grup inanan, infazı izlesin (Nûr 2).

Zina eden erkek, zina eden ya da ortak koşan kadınla yatar ancak. Zina eden kadın, zina eden ya da ortak koşan erkekle. Bu tür ilişkiler inanlara haramdır (Nûr 3).

--------------------------------------------------

Bu, Bizim indirdiğimiz sûre

Sûret un enzel na hâ

İlk ayette Biz öznesi vurgulanmış. "Sûreyi indiren Biziz; içindeki buyruk ve öğütleri veren Biz" anlamında. Bir bakıma ilahî telif hakkına dikkat çekilip "Buyruk ve öğütlerimizi yok saymayın; telif hakkımızı çiğnemeyin!" dendiği apaçık.

Ama ilginçtir; uyarının hemen ardından gelen ayet bazı İslam ülkelerinde yok sayılıp Allah’ın telif hakkı çiğnenir. Örneğin zina suçu işleyen kadınlar, taşlanarak idam edilir. Oysa sûrenin ikinci ayetinde "Zina yapan erkek ve kadının her birine yüz vuruş!" deniyor.

Allah’ın yüz vuruş hükmünü yok sayıp zina mahkumunu taşlamak suretiyle idam etmek elbet haddi aşmadır.

Ayette bir de "İlahî cezanın infazında acıyacağınız tutmasın!" uyarısı var. Ona takınılan vurdum duymaz tavra ne demeli?

*

İlahî cezanın infazında acıyacağınız tutmasın

La te’hüzküm bihima ra’fetün fî dinillah

Beşerin acıyacağı tutuyor mu tutmuyor mu. Ceza, hakkıyla infaz ediliyor mu edilmiyor mu? Bakalım.

Örnek olarak Mevdudi’nin Nûr 2’yle ilgili açıklamalarını alalım (Tefhimu’l Kur’an):

Kamçılamanın niteliğiyle ilgili ilk değini...

Allah cilde vuruş anlamında feclidu diyor; kamçı demiyor. Kamçı beşerî yorumla peydahlanan bir araç. O yüzden son derece keyfî.

Öyle ya, pek âlâ cop veya bel kemeri de olabilir; hattâ kamçıdan daha uygun olur bunlar çünkü özellikle insanlar içindir. Oysa kamçı atlar için.

Celd, deri anlamındaki "cild"den türemedir. O yüzden tüm dilciler ve yorumcular kamçılamanın etkisinin deriyle sınırlı kalıp alttaki ete geçmeyecek şekilde olması gerektiği anlamını çıkarmışlardır. Ette derin yaralar açan ya da onu yırtıp parçalayan kamçılamalar Kuran’a aykırıdır.

Tamam. Bu açıklama için Mevdudi’ye teşekkür.

Kamçılama da orta şiddette olmalıdır. Hz Ömer kamçıyı vurana, "Kendi koltuk altını göstermeden vur!" derdi. Yani tam bir güçle vurmak için kol alabildiğine kaldırılmaz. (Ahkâm’ü-Kur’an, İbn’ül-Arabî, II:84 ve Ahkâmül-Kuran, el-Cessas, III:332)

"Acımanız tutmasın!" diyen Allah’ın uyarısına ne oluyor bu durumda?

Vuruşlar hakkıyla yapılsa kamçılanan ölür; yumuşatılsa hayatta kalır ama bu kez de ilahî uyarı kâle alınmamış olur.

Peki, doğrusu nedir; adalet için hakkıyla vuruş mu, hakkıyla vuruş tehlikeli diye yumuşak vuruş mu?

Kamçılama anında kadın bütünüyle örtülü olmalı, elbisesi bedeninin hiçbir parçası açıkta kalmayacak şekilde bağlanmalıdır. Yalnızca kalın elbiseleri çıkarılabilir... erkekle ilgi olarak görüş ayrılığı vardır. Bazı fakihlere göre erkeğe yalnızca picamaları içinde olma izni tanınır...

Bu da keyfî. Kalın elbiseler çıkarılabilir... Yani çıkarılmaya da bilir mi?

Giysi inceyse Allah’ın "Acımayın!" uyarısı kâle alınmış olur ama suçlu ölür; yok, kalınsa suçlu, yaşar. Ama bu kez de Allah’ın uyarısı kâle alınmamış olur.

Aynı soru:

Doğru olan hangisi; adalet için her zamanki giysi mi, her zamanki giysi tehlikeli diye daha kalın bir giysi mi?

Fakihler günde en az yirmi kamçı vurularak kamçılama cezasının uygulanabileceğini belirtmişlerse de cezanın tümü aynı zamanda uygulanırsa daha iyi olur.

Yüz vuruşun hepsi hakkıyla ve bir kerede infaz edilse suçlu ölür; yok, beş altı ay aralarla yirmişer vuruş olarak infaz edilse hayatta kalır ama bu kez de ilahî uyarı kâle alınmamış olur ve infaz cıvır.

Yine aynı soru:

Doğru olan hangisi; adalet için bir kerede yüz vuruş mu, hayır o tehlikekli diye bir kerede yalnızca yirmi vuruş mu?

Görüldüğü gibi "Acımanız tutmasın!" diyen Allah’a itaat edilemiyor. Yoksa yüz vuruşu yiyen, ölecek.

Demek ki bu cezada bir hatâ var.

Ama Allah hatâdan arınmış olduğuna göre ilahî buyrukta hatâ olamaz. Beşerin, buyruğu algılamasında bir hata var.

İslam hukuku profesörü Hayrettin Karaman’ın şu açıklamasına bakın (YENİ ŞAFAK 1 Nisan 2007):

Başka yorumlar da bulunmakla beraber klasik (yani gelenekçi HA) yorum ve hükmü ele alalım; buna göre:

Evli olmayan bir erkek veya kız zina yaptığında cezası yüz sopa vurmaktır. Sopanın mahkuma kalıcı zarar vermemesi şarttır. Bazı alimlere göre ise sopa semboliktir; (vuruş), dişi temizlemekte kullanılan misvak gibi bir şeyle dahi yapılabilir.

Zina yapan kişi ceza olarak diş çöpü ile dövülürmüş. Şu cıvıklığa bakın. Allah’ın Nûr 2’de bu cıvıklığı emrediyor olması mümkün değil.  

İşte asıl soru bununla ilgili:

Ayet doğru okununca Allah ne diyor? Zina yapanlara Allah’ın biçtiği gerçek ceza nedir?

Lütfen dikkatli okuyun:

Zina eden erkek ve kadın... her birinin derisine yüz vuruş yapın. Allah’a ve ahrete inanıyorsanız ilahî cezanın infazında acımanız tutmasın. Ve bir grup inanan, infazı izlesin.

Sevgi ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Kuran’da fuhuş ve zina iki ayrı kavram mıdır?

Evet. Kuran’dan ben bunu anlıyorum. Sizin alıntıladığınız açıklamada da görüldüğü üzere fahişe genel olarak edepsizlik demek; zina dahil.

Örneğin İsra 32’de geçen fahişe, "zina"dır:

Ve zinaya yaklaşmayın; edepsizliktir o.

Ve lâ takrabû’z zinâ innehu kâne fâhişe

Ama Ahzab 30’da geçen fahişe, zina değil:

Peygamber eşleri! Sizden kim edepsizlik ederse...

Yâ nisâe’n nebî! Men ye’tî minküm bifahişetin...

Bu ayette peygamber eşlerinin zina etme olasılığı üzerinde duruluyor olamaz. Çünkü öyle bir olasılık yok.

...cezaları arasındaki fark nedir?

Yine Kuran’dan anladığımı söyliyebilirm: Allah her birinin cezası ne diyorsa odur.

Örneğin Allah, Nisa 15’in konusu olan seviciliğin cezasını belirtmiş: ev hapsi, ölünceye kadar ya da Allah mahkumların tövbelerini onaylamak suretiyle bir yol gösterinceye kadar.

Nisa 25’in konusu olan yeminle sahip çıkılan kadınların edepsizlik etmesi durumunda çarpılacağı ceza ise, kendisi de belirsiz olan, bir cezanın yarısı denmekle yetinilmiş; yani belirtilmemiş:

İslama girer de edepsizlik ederlerse ...

Fe iza uhsinne fe in éteyne bifâhişetin

bağımsız kadınlara verilen cezanın yarısına çarpılır

fe aleyhinne nısfu mâ ale’l muhsanati min azab

Bu durumda önce bağımsız kadınlara verilecek ceza insanlarca belirlenir; ki onun yarısı, yeminle sahip çıkılan kadınlara uygulanabilsin.

Sevgili Alperen, zinanın cezasını Allah Nûr 2’de açıklamış. Onu müzakereye açmak istedim. Ama şimdilik ses yok. Belki sonra, Allah isterse.

Nûr sûresinin çeviri ve yorumu üzerinde çalışıyorum. Bitirince yazılarımı forumun bu bölümüne asabilir miyim?

Sevgi ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

Sevgili Hasan akçay

nisa 34tte bahsi geçen nuşuz kelimesinin kuranda hangi anlamlarda kullanıldığı nisa34te ne anlama geldiği konusunda bilgi verirseniz sevinirim ayrıca 4/19da ki kadınlar açık bir edepsizlik ederse onları sıkıştırın ifadesi orijinal metinde var mı?Onları sıkıştırınla söylenen onları mehir hakkından vazgeçene kadar sopalayın anlamında mı?

zina edene atılacak 100vuruşun ne ile nasıl yapacağı ayette belirtilmediğine göre kullanılacak alet(vuruş için) toplumun tercihine bırakılmıştır.Cezanın infazında acıyacağınız tutmasın ifadesinden bu cezanın  mutlak suretle uygulanması gerektiği emrini anlıyorum.Ayrıca bu ifade vuruş sayısının azaltılmasını engelleyen emirdir.Yanı acıyacağınız tutup 70vuruş 50 vuruş 10 vuruş yapmayın şeklinde.

Vuruş toplum tercihine bırakıldığına göre topllum kişiyi ölüme götürecek derecede yara açıp inciten aletler kullanmamalıdır.Eğer ki kullanır kişinin ölümüne sebep olursa zina edene 100 vuruş emrini ihlal etmiş olup zina edeni öldürmüş olurlar.Haksız yere can almış olurlar.Nitekim Allah zina edenin öldürülmesini arzulamış olsaydı bunu açık bir şekilde ayette belirtildi.Öldürene kadar sopalayın veya öldürün şeklinde

Benim bu ayetten anladıklarım bunlar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın savana, sorularınıza Kuran’dan kendi anladığıma göre cevap vermeye çalışayım.

nisa 34tte bahsi geçen nuşuz kelimesinin kuranda hangi anlamlarda kullanıldığı

NUŞUZ genel olarak ayağa kalkmak, ayaklanmak; özel olaraksa bir insanın eşinden başka biriyle yüzgöz olması anlamına geliyor:

İnananlar! Toplantılarda "Yer açın!" denince yer açın ki Allah size genişlik versin; "Ayağa kalkın!" (enşuzû) denince ayaklanın (fenşuzû) ki Allah bilenleri ve siz inananları yüceltsin (58:11).

nisa34te ne anlama geldiği

Kadının, eşinden başka bir erkekle yüzgöz olmak suretiyle eşine ayaklandığı anlamına geliyor. Ayetteki "Allah’ın koruduğunu eşlerinin yokluğunda (bil gayb) korurlar" ifadesi buna kanıt gösterilebilir.

4/19da ki kadınlar açık bir edepsizlik ederse onları sıkıştırın ifadesi orijinal metinde var mı?

Evet. Orijinal metinde bunun karşılığı:

Lâ ta’dilû hunne litezheb ûhunne illa enye’tîne bifahişetin mübîn

Onları sıkıştırınla söylenen onları mehir hakkından vazgeçene kadar sopalayın anlamında mı?

Doğru kelimenin sopalayın olduğundan emin değilim; zorlamak, baskı yapmak demek.

Verdiklerinizin bir kısmını geri almak için onları zorlamayın

Lâ ta’dul ûhunne litezhebû biba’di mâ éteytum ûhunne (4:19)

Eski kocalarıyla evlenmesinler diye onları zorlamayın

La ta’dul ûhunne en yenkıhne ezvac ehunne (2:232)

*

"Zina yapanlara yüz vuruş"la ilgili görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkürler.

Sevgi ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

sıkıştırın =zorlamak baskı yapmak

burada açıkca edepsizlik ederlerse ifadesi=zina ederlerse anlamında sanırım

şimdi benim sormam lazım beyler zorlamak baskı yapmaktan ne anlayacaklar?

a)karılarını tehdit edecekler korkutacaklar

b)karılarını bir odaya hapsedecekler

c)karılarını evire çevire dövecekler

d)hepsi

Günümüzde bunları yapmak bir yana dursun açık edepsizlik =zina edenleri vurup öldürenlerde var.

kuran hukukunda zina etmek sizin bu başlık altında belirttiğiniz üzere suç ve cezası 100vuruş

kadınada erkeğede 100 vuruş

Ancaak.Zina eden kadın ve erkeği tesbit etmek 4 şahit eşliğinde olduğundan bu cezanın uygulanabilirliği oldukça uzak ihtimal.

Bir kadın ve bir erkeği 4 kişi aynı anda bir yatakta nasıl yakalasın? toplum zina takip ekibi şeklinde 4 kişilik bir ekip ayarlayıp devriye gezdirip evleri bastıracak halide yok.Zaten evlere bu şekilde girmeleride kuranda yasak.Evlere girerken izin isteyin şeklinde emir var.

Gelelim eve gelen kocanın  veya kadının eşini zina ederken yakalamasına.Bu kişi ben kocamı yakaladım buna yüz vuruş cezası verin diye polise gitse polis kuran hukukuna göre 4 şahit isteyecek.İşte bu duruma çözüm getiren ayet her iki taraftan yemin istenmesi biri lehe diğeri alehe 5 kez yemin ederse ceza kalkıyor.

Benim buraya kadar görüp anladığım şu.Kuran haklar ve adalet konusunda oldukça hassas ve adil bir yapıya sahip.Suçun şahitle tespit edilip tespitten sonra cezanın infazı konusunda oldukça titiz.4 şahit zorunluluğu  100 vuruş cezasının uygulanmasını engellemek için konulmuş gibi adeta

Neticede bu hassasiyet doğrultusunda sıkıştırın =baskı yapın zorlayın

ifadesinden kadına fiziksel şiddet uygulanması olasılığı uzak gibi duruyor

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Zina eden erkek ve kadın... her birinin derisine yüz vuruş yapın. Allah’a ve ahrete inanıyorsanız ilahî cezanın infazında acımanız tutmasın. Ve bir grup inanan, infazı izlesin.

Sayın savana, ben de aynı noktaya takılıyorum:

"Feclidû"nun doğru çevirisi yüz deri vuruşu ya da deriye yüz vuruş olabilir, ki bedenî acının deriyle sınırlı olduğunu gösterir.

İyi ama bedenî acıdaki bu sığlığın gerekçesi nedir?

Bir yandan zina mahkumiyetini dört tanık koşuluna bağlayıp nerdeyse imkansız hale getirmek, bir yandan da mahkuma bedenen çok az acı veren bir cezayla yetinmek...

Acaba asıl ceza bedenî değil manevî midir? Örneğin zina yapanın, infazı izleyen toplumun vicdanındaki mahkumiyeti; itibar kaybı?

Sevgi ile, Hasan Akçay

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Zina eden erkek ve kadın... her birinin derisine yüz vuruş yapın. Allah’a ve ahrete inanıyorsanız ilahî cezanın infazında acımanız tutmasın. Ve bir grup inanan, infazı izlesin.

Selam