Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
[043.086] [DI] Allah'ı bırakıp yalvardıkları şeyler, şefaat edemezler. Ancak hakkı bilip ona şahidlik edenler bunun dışındadır. [043.086] [DV] Allah'ı bırakıp da taptıkları putlar, şefâat edemezler. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler bunun dışındadır. [043.086] [E0] Ondan başka yalvarıp durdukları şeyler şefaat de edemezler ancak bilerek hakka şehadet eden kimseler müstesnâ [043.086] [E1] O'ndan başka yalvarıp durdukları şeyler şefaat de edemezler; ancak bilerek gerçeğe şahitlik eden kimseler başka ! [043.086] [E2] Onların Allah'ı bırakıp da tapdıkları putlar şefaat hakkına sahip değillerdir. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler şefâat edebilir. [043.086] [FK] Allah'tan başka tanrı diye yalvardıkları şeyler, şefaat gücüne ve yetkisine sahip değillerdir. Ancak bilerek Hakka şahidlik edenler bunun dışındadır. [043.086] [IK] O'ndan başka tapındıkları şeyler, şefaat edemezler. Ancak hak ile şehadet edenler bunun dışındadır ve onlar bilirler. [043.086] [ON] O'ndan başka ibadet eder oldukları şeyler, şefaat etmeğe malik değildirler. Ancak o bilir oldukları halde Hakk'a şehâdet edenler müstesnâ. [043.086] [SY] Müşriklerin O’ndan başka yalvardıkları sahte tanrıların şefaat yetkileri yoktur. Ancak bilerek hak ve gerçeğe şahitlik edenler bunu yapabileceklerdir. [043.086] [TK] O'nun dışında tapmakta oldukları şefaatte bulunmağa malik değildirler; ancak kendileri bilerek hakka şahidlik edenler başka.
arapçasına bakınca bu mealler tatmin etmiyo illa"ya "başka dışında ve ancak "diye iki defa anlam vermek ne kadar doğru olur yukarudakı mealler hepsi birbirinden kopya
bunu metne ve kurana bağlı olarak nasıl çevirebiliriz?
şöyle olabilir mi?
onun dışında yalvardıkların şefaate malik değildir.ancak gerçeğe tanıklar bilir.
Katılma Tarihi: 01 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba sevgili tarık kardeşim..Benim Zuhruf 86 dan anladığım,ayette şefaat eden sadece Allah'tır. Bilinçle gerçeğe şahit olanlar edecek olanlar değil şefaate uğrayacak olanlardır. Nitekim ayetin bağlamındanda bu anlaşılmaktadır. Vurgu sadece Allaha yapılmıştır. Bu şekilde söz konusu olan ayeti şöyle meallendirmekte daha bir isabet görüyorum ''Allah'ın aşağısına/dışına çağrı yapanlar asla şefaate uğramayacaklardır. Ancak gerçeğe tanık olanlar hariç zira onlar bilinçli kimselerdir''.
Şefaat etmek ile ilgili olarak ise:Allah`tan başka şefaatçi yoktur: Şefaat sadece Allah`a aittir.
Zümer; 44: De ki: “Tüm şefaat Allah`a aittir. …”
Secde; 4: … Sizin için O`nun astlarından bir veli ve şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almaz mısınız?
Bakara; 48: Ve, hiçbir kimsenin başka bir kimseye herhangi bir şey için karşılık ödemediği, hiçbir kimseden şefaatin kabul edilmediği, kimseden fidyenin alınmadığı ve onların yardım olunmadığı günden sakının.
Bakara; 123: Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye
kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların yardım olunmadığı günden sakının.
Görüldüğü gibi ahirette kimseye şefaat ettirilmeyecektir. O gün sadece Allah`ın izin verdikleri, bildikleri gerçeğe tanıklık edebilirler:
Katılma Tarihi: 15 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 135
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam
http://www.google.com/translate_t
Bu adres birebir ceviri yapıyor ingilizcen var ise ki okadar iyi olmasıda gerekmez cok faydalı olur sana dostum. Birde ingilizce- türkçe online sozluk yeterli olur işallah. Çevirisi şöyle oluyor ayetin
Nor have those who claim to Him Intercession only saw the truth, and they know
çevirisi : Nede sadece gerçeği gördügünde O'nun Şefaatini talep eden onları elde eder ve onlar bilecekler
Çok anlamlı bir ayetmiş gercekten. Kıyamet gerçeğini görmeden Allah'a şefaati için yalvarmazsak halimiz vahim. Öncesi ve sonrasında ki ayetlerle tam bir uyum içinde.
Mealcileri bilmem ama Yorumsuz Google amca boyle diyor. Kelime kelime takı takı acarak ceviri yapacak bilgiye sahip arkadaslarımız varsa kelimlerin anlamlarını açılıp yaparak yazarlarsa çok guzel olur
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Benim var ama artik ciddi yazmaktan vazgectim. Her konunun uzmani olan sayin alimlerimiz ,beyaz ,coban,muhsin zati serifleri tesrif buyurup hemen konuyu cozume kavusturacaklarmis.Cunku bana her seyin cok basit oldugunu ama ben zavallinin bosuna didindigimi soyluyorlar.
Birde Arapca orjinalinden degilde,ingilizce tercumeden turkceye anlam tasiyan garibaldiler var.
Sayin Tarik tam dogruyu anlamak icin sarfettigin gayretinin devamini dilerim.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma