HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: muhammed esed ve tüm pozitivistlere Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
kartveli
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 ekim 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 107
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kartveli

Muhammed Esed’in Mucize Anlayışına Eleştirel Bir Yaklaşım

Hikmetullah Ertaş


Gün geçtikçe baş döndürücü bir hızla gelişen ve değişen dünyayla birlikte bilim ve teknoloji de bu sürece ayak uydurmaktadır. Bilimin bu değişim ve gelişiminde belirleyici faktörler arasında hiç kuşkusuz ki bilginin kaynağı ve metodolojisi gelir. Duyu organlarının edimlerini kaynak olarak alan bilimsel bilgi, bu yönüyle dini ilimlerden farklılık arz eder. Çünkü dini ilimlerin özünü oluşturan va-hiydir. Ve bu çoğu zaman bilimsel bilginin kaynaklarının fevkinde bir konum oluşturur ki aklın çözümleyemeyip sadece tasdik edebilecek alanları vardır. Bu sebeple akıl-nakil çatışmasına girmeksizin teolojik gerçekliği kabul ederek, vahyin özüne halel getirmeyecek bir metodu zorunlu kılar. Başka bir ifadeyle alanları ve kaynakları farklı olan bilimin metot ve yöntemleriyle vahyi çözümlemek bir problem oluşturur. Vahyin anlaşılması gerektiğine göre, bu farklı alanı kendine has metot ve yöntemler geliştirerek çözümleme ihtiyacı vardır.    

Akıl–nakil dengesini zorlamadan oluşturulacak olan bu yöntemle, zamanlar üstü  olan ilahi mesajı, okunduğu vakit, yeni nazil oluyormuşçasına kişileri etkileyecek ve böylece vahyin temel hedefi yaka-lanmış olacaktır. Böyle bir endişeyle yazılmış olan Kur’an Mesajı (meal-tefsir) çalışması ne yazık ki  bu dengeyi mucizeler konusunda koruya-mamıştır. Kelimenin nüzul ortamındaki manaları, semantik ve morfolojik tahlilleriyle beraber Kur’an bütünlüğü içerisindeki kullanımları çerçevesinde, zihinleri harekete geçiren bir yöntem gözetilmelidir. Müellif bir çok yerde zihinlere yaklaştırmak adına bu yöntemden tavizler vermiştir. Bunun sonucunda tevhit inancının özünü oluşturan, risalet müessesesinin temeli ve peygamberlik ispatı olan mucizeleri, yontarak, törpüleyerek, bilimsel bilginin kaynakları çerçevesindeki tevillerle  bu teolojik konular, ilahi bir kılıftan sıyrılmış, kozmolojik bir vaka haline getirilmiştir.

Zihinleri pozitivist metotlarla düşünen bir toplum var diye ilahi mesajı anlamaya yönelik bu özgün metodu göz ardı etmek, tevhit açısından  burada olduğu gibi dinin alanların bir çoğunda problem doğurur. Esed’in mucizeleri tevil etmesi bizce izlemiş olduğu bu pozitivist metoda dayanır ki  tezimizde bunun diyalektiğini, örneklerle tahlil ettik.

Kur’an-ı en iyi anlayıp ve yine onu en iyi yaşan, Allah (cc)’ın son peygamberi Hz.Muhammed (sav)e sonsuz salat  ve selam olsun.

Muhammed Esed’in Mucize  Anlayışının Tespiti

a) Hz.Nuh (as)

Kur’an-ı Kerim’de Hz. Nuh ve onun kavmi ile ilgili olarak bir çok ayet bulunmaktadır. Tümüne bakıldığı vakit (1); tufanın Hz. Nuh’un ilahi mesajını dinlemeyip inkar eden bir kavmin inkarı sonucunda olduğu aşikardır. Tufanın kısmi mi yoksa umumi mi olduğu hususu tartışmalıdır.

                 
Tufanın şekli konusunda ise herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir. Hud11/40 ile Mümin23/27 ayet-lerindeki (tennur) ifadelerinden de anlaşılacağı üzere tufan öncelikle tandır dediğimiz fırından ilk defa fışkırması tesadüf değildir. Muhammed Esed, Kur’an Mesajı isimli  eserinde ‘Kitabı Mukaddes’te, Sümer ve Babil efsanelerinde ve nihayet Kur’an’da sözü edilen tufan çok muhtemeldir ki, Buzul çağında şimdiki Cebeli Tarık’ın bulunduğu yerde Atlas Okyanusu’nu engelleyen ve yine şimdiki Çanakkale Boğazı’nın bulunduğu yerde Karadeniz’i engelleyen o çağda mevcut kara engellerin çöküntüsüyle açıklanan ve bugün Akdeniz’in örtmekte olduğu büyük havzayı istila eden su baskınını simgelemektedir.’(2) diyerek, bütün bir mucizeyi  bir basit doğa olay ile açıklamaya çalışmaktadır. Ancak mucizeleri deprem, su baskını gibi doğa olaylarıyla açıklamaya çalışmak mucize kelimesinin anlamıyla çelişmektir. İnsanı yapmaktan ve kavramaktan aciz bırakan mucize kavramı bu denli sübjektif ve de hiçbir nassın muhtemel hiçbir manası olmaksızın tevil etmek indi bir yorumdan öteye gidemez.

b) Hz.Hud-Salih-Şuayb-Lut (as)

Hz.Hud(3), Hz. Salih(4), Hz. Şuayb (5)ve Hz. Lut’(6)un kavimlerinin yok edilişleri anlatılmaktadır. Müellif gerek Ad kavmi gerekse de Semud ve Med-yen halkının helaklerini ‘önceden yazılan cezanın sert taş püskürtüleri ifadesinde yatan bu mecazi anlamdır.’(7) diyerek bu  kavimlerin volkan patlaması sonucunda volkanik taş yağmuru ve şiddetli sarsıntı sonucundaki volkan patlaması sesinden helak   olduklarını iddia etmektedir. Bunları ciddi bir delil olmadan sadece henüz ispatlanmamış jeoloji  tez-leriyle  desteklemek istemektedir.         ;       

c) Hz. İbrahim (as)

Peygamberlerin atası olarak bilinen Hz.İbrahim’in tevhit mücadelesi bir çok ayette anlatılmaktadır. (8)Onun Nemrut’la olan mücadelesi sonucunda ateşe atıldığı ve Yüce Allah  tarafından kurtarıldığı Kuran ayetlerinde çok açık bir şekilde ifade edilmektedir. Muhammed Esed ise ‘Kur’an bize  Hz. İbrahim’in zülüm ateşine maruz kaldığını ama buna karşı gösterdiği direnç sayesinde sonraki hayatta üstün bir manevi güce, ruhsal kararlılığa ve iç huzuruna selam) eriştiğini  temsili  bir üslup içinde  anlatmaktadır.’(9) diyerek ateşe atılmadığını iddia etmektedir.

d) Hz. Davut(as)

Hz. Davut’a zırh sanatının öğretilmesi, rüzgarın onun buyruğuna verilmesi ayetlerde yer almaktadır.(10) Esed bunun sorumluluk bilinci elbisesi (11) diye anlamaktadır.

e) Hz .Musa (as)

Hz. Musa’nın asasının ejderhaya dönüşmesini ‘Kanaatimizce gizemli/sembolik bir anlam taşı-maktadır’(12) demekte, denizin yarılması olayını ‘Kızıldeniz’i geçme mucizesi bu denizin  bugün Süveyş kanalı olarak bilinen K.Batı ucunda vuku bulduğu anlaşılmaktadır. Kıssanın geçtiği çağlarda burası şimdiki kadar derin değildi ve Kızıldeniz’in ana kıtayla Frisian adaları arasında kalan sığ bölümü gibiydi; yüksek cezir (geri çekilme) hallerinde bu gibi yerlerde sığ bölgeler çıplak kalmakta ve geçici olarak geçilebilir hale gelmekte; ama bu durumdayken ani ve şiddetli bir med dalgasıyla bütünüyle suya gömülmektedir.’(13) demektedir.        

f) Hz İsa (as)

Hz İsa’nın beşikteyken konuşmasını ‘Hz. İsa’ya çok küçük yaştan itibaren ilham kaynağı olan peygamberce bilgeliğe mecazi bir işaret’(14), çamurdan kuş yapıp ona üfledikten sonra hayat bulma mucizesini; ‘İsrailoğullarına hayatlarının sade balçığından kendileri için yükselen bir kader tasarımını gelişti-receği’(15) şeklinde anlamaktadır. Yine Hz. İsa’nın ölüleri diriltmesi mucizesini ‘ruhen ölmüş olan topluma yeniden hayat verişinin mecazi ifadesidir.’(16) abraşı iyileştirmesi, biriktirilen şeyleri  bilmesi ‘ruhen hasta ve hakikate karşı kör olan insanların deruni olarak yeniden yaratılmaları’(17) olarak anlamaktadır.


Muhammed Esed’in Mucize Anlayışının Diyalektiği

a)Hz . Nuh (as)

Esed, Nuh Tufanını ‘...kara engellerin çöküntüsüyle açıklanan ve bugünkü Akdeniz’in örtmekte olduğu büyük havzayı istila eden su baskını simgelemektedir.’ diye açıklama getirerek, tufanın çöküntüyle oluşan tektonik bir harekete işaret etmektedir.

I-) Bu bir sel baskını değildir.

1) Kamer(54/11)suresinde  ‘...biz  de  gök kapılarını

boşanan sularla açtık’

Ve Kamer54/12)... ‘yeryüzünde pınarlar fışkırttık’ ayetlerinde tufanın;

a) Göklerde seller gibi  yağmurların yağdığını;

b) (faccera-fışkırdı) fiilinin kullanılması ve bu fiilin bir mefule mudeaddi olması gösteriyor ki ( u’yun -pınarlar) mefulü bih (el-ard-yeryüzü) kelimesi  ise mefulü fihtir. Yani yerin dibinden pınarlar fışkırmıştır.

Dolayısıyla müellifin iddia ettiği gibi bir sel baskını değildir. Çünkü sel baskınında  ne gökten  yağmur yağması ne de yerden suların fışkırması vardır.

2) Kur’an-ı Kerim’de ‘…bunun üzerine  biz de ona şöyle vahyettik; gözlerimizin önünde ve vahyimize uygun olarak gemi yap, emrimiz gelip tandır kaynadığında her cins hayvandan) bir çiftle birlikte  -haklarında ceza hükmü verilmiş olanlar dışında aileni bu gemiye bindir...’(18) buyurulmaktadır. Bu ayetlerde (fare et-tennur) deni-lerek yerden sular fışkırdığında veya (et-tennur) kelimesinin yeryüzü (19) manasına geldiği düşünül-düğünde yeryüzü sularla) kaynadığında manaları ihtiva edilmiş olur. Böylece ayette bunun sel baskını olmadığı yerden  suların fışkırması/yeryüzünün sularla  kaynayarak gark olması ifade edilmektedir.

II-) Bu temsili bir olay olmayıp, Hz Nuh’un bizzat gerçekleşmiş olan bir mucizesidir.

a) Hz. Nuh kavmini uyarmış, kavmi ise onu tekzip ederek vadini tufan istemişlerdir. ‘...kavmi  eğer sen doğru sözlü  kimselerden isen artık getir şu bizi tehdit edip durduğun şeyi dediler.’ (20)Hz. Nuh da tekziplerine karşılık ‘ey kavmim dedi, yalnız Allaha kulluk edin. Çünkü ondan başka tanrınız yok. Doğrusu üstünüze büyük bir günün azabının inmesinden korkuyorum.’(21) Ve ‘onu yalanladılar. Bunu üzerine biz onu ve beraberindekilerini gemi içinde kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise suda boğduk.’(22) ‘Bu toplumun ardından yeni nesiller  dünyaya getirdik.’(23)

Bunlardan anlaşılıyor ki tufan temsili bir anlatım değil, bizzat yaşanmış, suda boğdurularak  mucize-vi bir şekilde  kökleri  kurutulmuş  artlarından  yeni nesiller  getirilmiştir.

b)Hz. İbrahim (as)

Müellif  Hz. İbrahim ile ilgili olarak; ‘Kur'an-ı Kerim'in hiç bir yerinde Hz. İbrahim’in fiilen ve maddi varlığıyla ateşe atıldığı ve mucizevi bir biçimde ateşin içinde yanmadan  tutulduğu ifade edilmemektedir. Kur'an bize Hz. İbrahim’in zülüm ateşine maruz kaldığını ve buna karşı gösterdiği direnç sayesinde, sonraki hayatında üstün bir manevi güce, ruhsal kararlılığa ve iç huzuruna (selam) eriştiğini temsili bir üslup içinde anlatmaktadır.' (24) demektedir. Böylece  M. Esed;

a) Hz.İbrahim ateşe atılmamış ve mucizevi bir biçimde ateşten kurtarılmamıştır.

b) Bu bir temsili anlatımdır ki Hz. İbrahim, ruhsal kararlılık ve iç huzura kavuştuğunu gösteriyor iddialarında bulunmaktadır.

Buna karşılık şunlar söylenebilir.

a) Hz. İbrahim kavminin putlarını kırmasından dolayı, onlar Hz. İbrahim’e 'Onu öldürün veya yakın'(25) diyerek öldürmek veya yakmak şeklinde cezalandırmayı düşünmüşlerdir. Ancak ‘ onun için bir yapı yapın da onu oradan ateşin içine atın’ (26) 'yakın bunu! Eğer bir şey yapacak kişilerseniz,  ilahlarınıza yardım edin' (27) dediler. Bunun üzerine 'Allah onu ateşten korudu'(28) ve 'Ey ateş serin ol, İbrahim’e  dokunma’(29) dedi.

Bu ayetlerden anlaşılıyor ki Allah Teala, ateşin sıcaklık vasfını gidererek sadece ışık vasfını bıraktığı ve böylece Hz. İbrahim’e  'serinlik' olmasının mucizevi bir şekilde sağlandığı ortaya çıkmaktadır.

b)Yine aynı ayetlerdeki 'Allah onu kurtardı' ve 'Ona dokunma' 'onu yakın' ifadeleri gösteriyor ki bu olay  yaşanmıştır ve temsili bir anlatım değildir. Çünkü Allah teala  ateşe bir emir vardır ki muhatapsız bir emir de Allah için caiz değildir.

c) Hz Davut (as)

M. Esed, Hz. Davut'a zırh sanatının öğretilmesini 'sizin için ona sizi her türlü korkuya karşı Allah’a karşı sorumluluk bilinci giysisiyle zırhlandıracak (üstün) bir korunma sanatı öğrettik’ (30) diyerek sorumluluk bilinci giysisi olarak  açıklama getirmektedir.

Ancak (san’ata lebus) ifadesi zırh sanatı demektir. Müellif ayetin devamındaki (b’es) kelimesini tehlike, felaket gibi manalar taşıdığından yola çıkarak, teviline yol aramaktadır. Fakat (b’es) kelimesinin taşıdığı anlam zırh sanatının yapılış gayesini taşımaktadır. Böylece müellifin buradan kaynaklanan manayla hiç bir ilgisi bulunmayan 'sorumluluk bilinciyle' ilişki kurması gerçekten indi yorum ve batini bir anlayış tarzından başka hiçbir şey değildir. Çünkü (ve elana lehû el-hadid) 'Demiri onun için yumuşattık'(31) ve 'Geniş ve uzun zırhlar yap, dokumasında titiz davran'(32) ifadeleri ona zırh sanatının öğretildiği gerçeğini ortaya koymaktadır.

d) Hz Musa (as)

Müellif, Hz. Musa'nın asasının yılana dönüşmesini 'kanaatimizce gizemli' (33) ve 'sembolik bir  anlam taşımaktadır' (34) diyerek bunu mucize olmaktan uzaklaştırarak lafızdan anlaşılmayan bir çok batini yorumlar getirmiştir. Yine Esed Kızıldeniz’i mucizevi bir biçimde  yarılıp tekrar birleşmesi mucizesini de Tevrat’a dayanarak' (35) yüksek cezir hallerinde bu gibi  yerlerde sığ bölgeler çıplak kalmakta ve geçici olarak geçilebilir hale gelmekte, bu durumdayken ani ve şiddetli bir med dalgasıyla bütünüyle sulara gömülmektedir.'(36) Demekte ve bu mucizeyi bir  basit med-cezir olayı olarak anlamaktadır.         ;

Durum müellifin iddia ettiği gibi değildir. Asanın yılana dönüşmesi gizemli ve sembolik bir anlatım olmayıp gerçek anlamda cereyan eden bir mucizedir. Çünkü Allah Teala Hz. Musa'yla 'Asanı at, asanın çevik bir yılan gibi titreyip kıvrıldığını görünce gerisin geri döndü arkaya bile bakmadı. Geri dön ey Musa korkma! Güven içinde olanlardansın. Elini koynuna sok lekesiz bembeyaz ışıl ışıl çıkıversin vebütün korkulardan sıyrılmış olarak kolunu kanadını indir. İşte bunlar Firavun ve kodamanlarına karşı Rabbinden sana güçlü iki kanıttı (mucizedir) (37) buyurularak asanın ve yedi Beyza’nın sembolik değil Firavuna karşı mucize olduklarını göstermektedir. Aynı şekilde ‘üstün gelecek olan sensin sağ elindeki (asanı) at da onların yaptıklarını yutsun; çünkü onların bütün yaptığı sihirden ibaret. Sihirbaz(büyücü) ise nereye gitse  iflah edemez.’(38) denilerek Hz Musa’nın yaptığının sihir gibi gizemli bir şey değil, bizzat  bariz bir mucize olduğunu ve sihir misali  gizemli olan şeylerin de hangi amacı güderse gütsün başarıya ulaşamayacağını belirtmektedir.

M. Esed başlı başına bir mucize olan denizin yarılması olayını ‘med-cezir’ olay olarak  görmektedir. Tabi buradaki kaynağı da oldukça ilginçtir ki o da Tevrat, çıkış 15/1-16 ayetleridir.

Müellif atıfta bulunduğu Tevrat’tan tamamıyla ayetleri almamış genel olarak söz konusu ayetleri yorumlamıştır. Tevrat’taki ‘Akıntılar yığın gibi durdular. Derinlikler denizin ortasında dondular’(39) ifadeleri bu olayın denizin ortasında olduğunu göstermektedir ki müellif  bu ayetleri göz ardı  etmiştir. Çünkü gelgit olayı denizin ortasında değil de kıyılarda görülür.

Yüce Allah ‘yemin  olsun ki  Musa’ya şöyle vahyetmiştik. Kullarımı geceleyin yürüt ve onlara denizin ortasında kupkuru bir yol aç,size yetişecekler diye korkma endişelenme…’ (40) buyurmakta ve ‘Bunun üzerine Musa’ya; asanla denize vur diye vahyettik. Deniz hemen ortadan yarıldı. Öyle ki  açılan yolun her iki yanında sular koca dağlar gibiydi’(41)

Taha süresindeki ayette (yebesa) kupkuru bir yol (42) denilmektedir ki böyle kısa bir zamanda oluşacak med-cezir olayında yolun kupkuru olması mümkün değildir. Şuara suresindeki (kullu firqin)(43) ‘her iki tarafta kocaman dağ gibi sular’ ifadesi yarılması kıyıda değil de denizin  ortalarında olduğunu ve yarılma sonucunda iki tarafın oluştuğunu göstermektedir. Med-cezir olayında ise bir çekilme söz konusu olur ki bu çekilme kıyıdan denize doğru olur, bu durumda iki tarafta suyun dağlar gibi kalmış olması söz konusu olamaz.

Bunlardan da anlaşılıyor ki bu mucize gelgit olayıyla açıklanamaz.

e)Hz İsa (as)

Müellif  Hz. İsa’nın beşikteyken konuşmasını ‘çok küçük yaştan itibaren ilham kaynağı olan peygamberce bilgeliğe mecazi bir işaret’,(44) çamurdan kuş yapmasını ‘İsrail oğullarına  hayatlarının sade balçığından kendileri için yükselen bir kader tasarımı geliştireceğini ve Allah’tan kendisine gelen ilhamla... onların gerçek kaderi olacağını’,(45) ölüleri diriltmesini ‘ruhen ölmüş olan toplumu yeniden hayat veriş’(46) körleri ve cüzamlıları iyileştirmesini de ‘ruhen hasta ve hakikate karışı kör olan insanların deruni olarak yeniden yaratılmaları’ (47)şeklinde anlamaktadır.

Meryem suresine bakıldığı vakit, Hz. İsa’nın kü-çükken konuşmasını bizatihi geçekleştiğini ve bununda annesinin iffetine ve kendisinin nebiliğine delil olduğu ortaya  çıkmaktadır. ‘Ve bir süre sonra çocuğuyla, kavmine döndü. Ey Meryem dediler, sen gerçekten tuhaf bir  şey yaptın. Ey Harun’un kız kardeşi! Baban kötü bir adam değildi. Annen de  iffetsiz değildi. Bunun üzerine, Meryem çocuğu işaret etti. Daha beşikteki bir çocukla biz nasıl konuşuruz diye çıkıştılar. Çocuk; Ben Allah’ın kuluyum, O bana kitap verdi; beni peygamber yaptı.’(48) ayetlerinde (mehd) ‘beşik’ ve (sabiyya) ‘çocuk’ ifadeleri geçmektedir. Bunlardan  açıkça anlaşılıyor ki  Hz. İsa,  beşikte bir bebek iken konuşmuştur. Yine onun annesine müjdelenmesini anlatan ayetlerde ‘ve o (çocuk) insanlara hem beşikteyken hem de yetişkin bir adam olarak konuşacak ve iyilerden  olacaktır.’ (49) denilmiş, Allah Teala kıyamette İsa’yla konuşurken, ‘İşte o zaman Allah şöyle diyecek: ey Meryem oğlu İsa! Sana ve annene bağışladığım nimetleri hatırla, seni Ruh’ul-kudüs’le desteklemiştim, beşikte iken ve yetişkin bir adam olarak insanlarla  konuşuyordun...’ (50) ifadeleri Hz. İsa’nın bebek iken konuştuğunu sarih bir şekilde ortaya koymaktadır.

Hz. İsa’nın yaptığı kuş, (51) ölüleri diriltmesi (52) hadiseleri onun mucizelerindendirler. Müellifin (ihya) ve (tayr) kelimeleri Kuran’daki kullanımlarından yola çıkarak (tayr ) kelimesinin Kur’an’da genelde kader veya talih anlama geldiğini ve (ihya) kelimesinin de genel kullanımının  ruhen(kalben) ölmüş toplumu diriltme olarak geçtiğini ifade etmektedir. Ancak yaptığımız tahlilde (ihya) kelimesi müştak-larıyla beraber Kur’an da  (91) yerde geçmekte;

Selam  anlamında (4)

Yerin bitmesi (11)

Kalben(ruhen)dirilme (1)

Ölünün diril(t)mesi (75) şeklinde  kullanılmıştır.

Yine (tayr) kelimesi K.Kerim’de müştaklarıyla beraber (29) yerde kullanılmakta olup;

Yazmak anlamında (1)

Kader, talih (7)

Kuş (21)

yerde  geçmektedir.

Yaptığımız bu tetkik sonucunda müellifin tespitinin doğru olmadığı gördük. Böylece bu kelimeler bu şekilde anlam vererek müellif gibi anlamak, K.Kerimin ruhuna aykırı olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.

Aynı zamanda Ali İmran suresinde ‘onu Beni İsrail’e şöyle konuşan bir resul yapacak’, (53)‘şu bir gerçek ki ben size Rabbinizden bir mucize getirdim... Eğer inanlarsanız bunda  sizin için tam bir mucize(ayet) vardır.’(54) denilerek bu olayların bir mucize olduğu ifade edilmektedir (bkz.Yuhanna11/17-571, Matta 9/28).

------------------------------------------------------------ --------------------

ayrıca ben de bu makaleye bir katkı olarak ihsan eliaçık'ın son günlerde bahsettiği yunus peygamberin balığın karnına değil balık figürlü bir hapishaneye atıldığı yorumuna şu soruyu sormak istiyorum

kalem 48:ÖYLEYSE, Rabbinin hükmüne sabırla katlan ve öfkeye kapılıp da sonra haykıran büyük balık sahibi gibi olma. 49:o'na Rabbinin rahmeti ulaşmamış olsaydı mutlaka aşağılanmış bir şekilde ıssız bir sahile atılmış olurdu:

ayetinde balık 'sahibi' şeklinde anılması bir yana hapishanede ki bir kimse nasıl olup da ıssız bir sahile atılır acaba?

Yukarı dön Göster kartveli's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kartveli
 
yalnız_kürt
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 27 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 155
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yalnız_kürt

Alıntı:

ayrıca ben de bu makaleye bir katkı olarak ihsan eliaçık'ın son günlerde bahsettiği yunus peygamberin balığın karnına değil balık figürlü bir hapishaneye atıldığı yorumuna şu soruyu sormak istiyorum

kalem 48:ÖYLEYSE, Rabbinin hükmüne sabırla katlan ve öfkeye kapılıp da sonra haykıran büyük balık sahibi gibi olma. 49:o'na Rabbinin rahmeti ulaşmamış olsaydı mutlaka aşağılanmış bir şekilde ıssız bir sahile atılmış olurdu:

ayetinde balık 'sahibi' şeklinde anılması bir yana hapishanede ki bir kimse nasıl olup da ıssız bir sahile atılır acaba?

Hikmetullah Ertaş'ın eleştirisini okumadım.Yazının sonundaki şu soruya -eğer subjektif eleştirilerimiz,yargılarımız,ön kabullerimiz,sorularımız merkeze alınacaksa-karşın şöyle bir senaryo kurgulayabiliriz.

Hz.Yunus denize kıyısı olan bir topluluğun eline geçti.Coğrafi koşullar mimariye de siyaret ettiğinden bu topluluğun hapishaneleri balık figürlüydü. (Örneğin Diyarbakır kalesi çok ilginç bir şekilde ve tam olarak bir balık şeklindedir.Dicle nehrinin bunda etkili olduğunu görmek için müneccim olamak gerekmez.) Bu topluluk belki de hapishaneyi çözüm olarak görmeyebilir ve Hz.Yunus'u öldürmeye karar verebilirdi.Öldürme yöntemi olarak da  uçurumdan denize atmayı yeğleyebilirdi.Sonuçta Allah'ın rahmeti olmasaydı Hz.Yunus aşağılanmış bir şekilde denize atılarak öldürülecek ve cesedi ıssız bir sahile vurmuş olacaktı.

 



__________________
Gideni az olan yoldan gidin (İncil)

Yeryüzünde yaşayanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar (Kur-an)
Yukarı dön Göster yalnız_kürt's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yalnız_kürt
 
kartveli
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 ekim 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 107
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kartveli

kardeş o zaman bi zahmet bu eşsiz hayal gücünüzü kullanıp alıntıladığım yazıya da bir el atsanız örneğin isa peygamber bebekken nasıl konuşmuştu?
Yukarı dön Göster kartveli's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kartveli
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

ayrıca ben de bu makaleye bir katkı olarak ihsan eliaçık'ın son günlerde bahsettiği yunus peygamberin balığın karnına değil balık figürlü bir hapishaneye atıldığı yorumuna şu soruyu sormak istiyorum

kalem 48:ÖYLEYSE, Rabbinin hükmüne sabırla katlan ve öfkeye kapılıp da sonra haykıran büyük balık sahibi gibi olma. 49:o'na Rabbinin rahmeti ulaşmamış olsaydı mutlaka aşağılanmış bir şekilde ıssız bir sahile atılmış olurdu:

ayetinde balık 'sahibi' şeklinde anılması bir yana hapishanede ki bir kimse nasıl olup da ıssız bir sahile atılır acaba?

ihsan eliaçık ın Yunus as ile ilgili yaptığı yorumun isabetli olmadığı kanaatindeyim...

ayrıca Muhammed esed in katıldığım görüşleri olmakla beraber mucize ile ilgili bu yorumlarına maalesef katılamıyorum... ihtiyatla yaklaşıyorum...

selam ve dua ile...

Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats