Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 06 haziran 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 37
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bir sitede "Mezhepsizlerin iç yüzü" isimli bir gurubun kurucusunu yazdığı bir yazıyı kopyaladım.
(Ey iman edenler, Allaha itaat edin, Resule itaat edin ve Ülül-emrinize itaat edin!) [Nisa 59]
Burada Ülül-emir, ictihad derecesine yükselmiş olan âlimler demektir. Böyle âlimler de, herkesin bildiği dört hak mezhebin dört büyük imamıdır. Bu âyetteki ülül-emir denilen üstün kimselerin, müctehid oldukları yine âyetle bildiriliyor:
(Resule veya ülül-emre sorsalardı, onlar bilirdi.) [Nisa 83]
Yazmış gurubun kurucusu. Nisa83 ayetinde geçen "Ülül-emir" ile kim kasdediliyor inceleyelim.
Nisa süresinin 83. ayetteki “aralarında yetki sahibi olanlar” ‘dan kimin kast edildiğini anlamak için ondan önce ve sonra gelen ayetlere bakalım:
Nisa 66. Eğer onlara, kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın, diye emretmiş olsaydık, içlerinden pek azı müstesna, bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, onlar için hem daha hayırlı hem de (imanlarını) daha pekiştirici olurdu. 67. O zaman elbette kendilerine nezdimizden büyük mükâfat verirdik. 68. Ve onları dosdoğru bir yola iletirdik. 69. Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır! 70. Bu lütuf Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter. 71. Ey iman edenler! Tedbirinizi alın; bölük bölük savaşa çıkın, yahut (gerektiğinde) topyekün savaşın. 72-Bununla beraber içinizden öylesi vardır ki, her halde ağırdan alacaktır. Eğer size bir felaket isabet ederse: 'Gerçekten Allah bana lütfetti de, onlarla birlikte bulunmadım.' der. 73. Eğer Allah'tan size bir lütuf erişirse -sanki sizinle onun arasında (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- 'Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım! ' der. 74-O halde seferber olun da o geçici dünya hayatını ahiretin ebedi hayatı karşılığında satacak olanlar çarpışsın! Her kim Allah yolunda çarpışır da, öldürülür veya üstün gelirse, her iki surette de Biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz. 75. Size ne oldu da Allah yolunda ve 'Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla! ' diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz! 76. İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır. 77. Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da 'Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı? ' dediler. Onlara de ki: 'Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez.' 78. Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa 'Bu Allah'tan' derler; başlarına bir kötülük gelince de 'Bu senden' derler. 'Hepsi Allah'tandır'' de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar! 79. Sana gelen iyilik Allah'tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit olarak da Allah yeter. 80. Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik! 81. 'Başüstüne' derler, ama yanından ayrılınca onlardan bir kısmı, senin dediğinden başkasını gizlice kurar. Allah da onların gizlice kurduklarını yazar. Sen onlara aldırma ve Allah'a dayan; sana vekil olarak Allah yeter 82. Hâla Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı. 83. Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar; halbuki onu, Resûl'e veya aralarında yetki sahibi kimselere götürselerdi, onların arasından işin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi. Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, pek azınız müstesna, şeytana uyup giderdiniz. 84-Onun için Allah yolunda çarpış. Ancak nefsinden başkasıyla yükümlü değilsin! Mü'minleri de çarpışmaya teşvik et; umulur ki Allah o küfretmekte bulunanların baskılarını defeder. Allah baskıca daha zorlu, azap vermek bakımından da daha şiddetlidir.
Görüldüğü gibi ayetlerde savaş mevzudur. Savaş konusunda bazı kişilerin Resül’e itaat etmediği görülüyor. Bu kişilerin de 83. ayette belirtildiği gibi korkuya yada güvene dair haber geldiğinde bunun aslını araştırmadan haberi yaydıkları vurgulanıyor. Buradaki korku veya güven haberi savaş sırasında cereyan eden haberlerdir. “aralarında yetki sahibi kimseler” de bu tür haberlerden bilgi sahibi olabilecek, o devirde yetkili kişilerdir. Tamamen savaş dönemini anlatan ayetlerdir bunlar. Mezhep imamları ile ilgisi olmadığı da gayet açıktır.
Katılma Tarihi: 31 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam okyanus kardeş
Güzel bir tesbit.Onların işi gücü zaten ayetleri cımbızlayarak kendi batıl inançlarına malzeme yapmaktır.
Allah teala bir taraftan tevbe 31 de alimlere uyanların müşrik olduğunu söyleyecek, diğer bir taraftan onlara itaat edin diyecek. Böyle bir şeyi Allaha reva görüyor işte bu sapıklar
Dedidiğiniz gibi konu tamamen savaş stratejisi ile ilgili.Savaş ortamlarında bu tür haberlerin yetkili kişilere yani günümüzün deyimiyle birlik komutanlarına değilde alelade ortalıkta konuşulması savaşın sonucunu müslümanların aleyhine çevirir ve çevirmiştirde.Bundan dolayıda uhud harbi müslümanların mağlubiyetiyle sonuçlanmış ve bir çok müslümanın ölümüne neden olmuştur
Simdi sizden cikardigim sonuca gore, Rasul artik aramizda yoksa kimseye itaat etmek zorunda deyiliz. Allahin dusmanlarini dost edinemeyecegimize gore, Allah adina hareket etmeyen ulkelerin ordularinada itaat etmeyecegimize gore bi savas aninda biz eniyisi size itaat edelim bakalim ne yapacaksiniz...
Allah adina hareket etmeyen ulkelerin ordularina da itaat etmeyecegimize gore(Elif-Be)
Allah adına hareket etmekten kastın nedir? Dünyada şu an Allah adına hareket eden ordular var mı? Örneğin Usama 1000 Laden???
Sana göre örneğin Türk Silahlı Kuvvetleri kimin adına hareket ediyor? Halkı Müslüman olan bir ülkenin evlatlarından müteşekkil bir ordu kimin adına hareket edebilir?
Neden her meseleyi şeriatçı mantıkla değerlendiriyorsunuz?
Ben savaş esnasında tabiki bağlı bulunduğum birliğin komutanına itaat edeceğim. Bundan daha basit ve anlaşılır ne var? Bunun neresi Kur'andışı?
Şimdi Amerika gelip memleketime saldırsa ben hangi komutanın emrinde vatanımı ve namusumu savunacağım?
Bu dar bakış açısı neden? İslam Devleti demek birilerinin anlayışlarını dinleştirmesi ve sonra bunları halka dayatması mı demektir? İslam Devleti anlayışımızı ve Allah'ın emrindeki ordu tasavvurmuzu revize etmemiz zaruridir.
Ben şeriatçılığa da şeriat devletine de karşıyım. Onların kuracağı devletlerin ve orduların da bütün bir insanlığa fayda değil zarar getireceği kanısındayım.
İslam Devleti değil Müslümanların Devleti...
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Kendi aralarından seçtikleri yada atadıkları yetkililerdir.
Mahallede muhtar, ilçede kaymakam, ilde vali, ülkede kabine.
Ülkenin savunmasında ise Türk Silahlı Kuvvetleri.
Siyaseten Ulul Emirimiz şu an Tayyip Erdoğan Hükümetidir, Savunma Bağlamında ise Ulul Emirimiz Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'tür.
Ulul Emir konusunun mezhep imamlarıyla, cemaat liderleriyle, halifelik telakkileriyle uzaktan yakından alakası yoktur. Mesele dinin özüyle alakalı değildir.
Hem EMİR olabilmek için din bilgini olmak da gerekmiyor. Böyle bir şart yok. Konu ile alakalı olarak liyakat ve ehliyet esastır. Şeriat Devleti özlemi duyanların kendi anlayışlarındaki mollaların iktidarını ancak meşru saymaları, yani ulul emir olarak onları kabul etmeleri boştur.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Katılma Tarihi: 18 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 214
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Alperen Yazdı:
Sana göre örneğin Türk Silahlı Kuvvetleri kimin adına hareket ediyor? Halkı Müslüman olan bir ülkenin evlatlarından müteşekkil bir ordu kimin adına hareket edebilir?
Selam!
O halde Alperen sana göre bu ülkede savaş kararı alınsa ölen askerlerimiz şehit sayılacaklar mı? Hiç sanmam (ince düşünmek gerekirse)!
Selametle!!!
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
O halde Alperen sana göre bu ülkede savaş kararı alınsa ölen askerlerimiz şehit sayılacaklar mı? Hiç sanmam (ince düşünmek gerekirse)!
Selam İlahibilgi
Şehitlik kavramını incelemedim. "Kur'anda Şehitlik" bağlamında bildiğin bir değerlendirme yazısı varsa okumak isterim. Bu yüzden hakkında bilgi sahibi olmadığım bir konuda kesin bir görüş belirtmek istemem.
Zanni görüşüm ise şu:
Şehitlik Mertebesine kimin eriştiğini yalnız Allah bilir. Kulların bu konudaki düşünceleri zandan ibarettir. Genel kanıya göre ise müslüman bir insan vatan, namus, mukeddesat uğruna savaşırken ölürse şehittir. Bu düşüncenin Kur'ana göre çürük olduğunu iddia edenler delillerini ortaya koymalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti benim devletimdir, halkı müslüman olan milletin Devletidir. Onun ordusu da benim yani müslüman olan bizlerin ordusudur. Tağuti Devletin kafir ordusu gibi yakıştırmalar (lafım tabiki sana değil, genele yazıyorum) çor çirkin ve çocukçadır.
Devletimi yönetenlerin daha dindar olmalarını ve ordu mensuplarının din hususunda daha hassas olmalarını umar ve bu uğurda çalışırım ama asla bu iki kurum aleyhinde olmam. Bu gemi bizim, gemimizin kaptanı da mürettebatı da bizden. Bizden olanlar içinden bize daha yakın olanların işbaşında olmasını yada mevcutların daha fazla dindarlaşmasını temenni etmek ve bu uğurda gayret sarfetmek ayrıdır gemiyi delme girişimi ayrıdır.
Gemi savunulduğunda gemidekilerin namusu ve mukeddasatı da savunulmuş olacaktır. Bu savunma esnasında ölenlerin şehit olup olmayacağının kesin bilgisi de yalnız Allah'tadır. Fakat bizim bu konuda hüsnü zann sahibi olmamızın ne gibi bir mahzuru olabilir?
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Katılma Tarihi: 06 haziran 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 37
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Elif-Be Yazdı:
Simdi sizden cikardigim sonuca gore, Rasul artik aramizda yoksa kimseye itaat etmek zorunda deyiliz. Allahin dusmanlarini dost edinemeyecegimize gore, Allah adina hareket etmeyen ulkelerin ordularinada itaat etmeyecegimize gore bi savas aninda biz eniyisi size itaat edelim bakalim ne yapacaksiniz...
Yazımda ayette geçen ülul emr ile kimlerin kastedildiğini açıklamaya çalıştım. Kimseye itaat etmeyin, asi olun şeklinde bir sonuca götürmek istemedim kimseyi...
Ayrıca savaş sırasında kimlere itaat edileceği açıkça belirtilmiş ayette...O konuda yetki ve bilgi sahibi kişilere... Gayet açık...Bunların bugün kim olduğunu da Alperen daha detaylı şekilde açıklamış...
Ama ayette kastedilenlerin mezhep imamları olmadığı da açık...
Amerikada da Muslumanlar var. Hem sayilari bayagida cok.
Onlarin devlet baskanlari da Ramazani , Kurban bayramini kutluyor.. Orada ki Muslumanlar buradan daha rahat ve ozgurce yasiyor. Zekat muessesesi isliyor.. Bu durumda:
Irakta ölen musluman amerikan askerleri sehit midir? Vatan icin can vermek, ideal icin can vermek , Allah icin can vermekle ayni midir??
__________________ Zülkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma