Yazanlarda |
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ey ötelerden, derin derin gözetleyen ! Ey fişleyip arşivleyen !
Haberlerin bana ulaşıyor.
Demek “gidişimiz gidiş değilmiş”,
Demek, “gözetim altındaymışız”,
Sen gözetleyedur ! Allah da sizi gözetliyor !
Sen tuzaklar kur ! Allah da tuzak kurar !
Endişeni anlıyorum.
Ama yapacak bir şey yok.
Hak geldi, batıl yok olmak zorunda…
Hoşunuza gitmese de…
Elbette ortaya çıkıp kıyam edeceğiz,
Elbette hayra salat edenleri bir araya toplayacağız!
Elbette gerçeği getireceğiz de, cemaatleriniz, tarikatlarınız, sözde din(ci) şaklabanlarınız en derin inkılapla sarsılacak !
Elbette sağcı ve solcu dogmalarınız ve diğer uydurup buyurduğunuz her şey yıkılıp gidecek !
Elbette halkı uyaracağız.
Elbette bu Kuran’la büyük bir mücahade yürüteceğiz !
Elbette, insanlar için en büyük şeytanın ileri gelenler olduğunu söyleyeceğiz !
Elbette “iyilerin milletini” öğütleyeceğiz de, ezberletilmiş / öğretilmiş düşmanlıkları kaldıracağız !
Elbette halkı, “insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir topluluk” olmaları için çağıracağız. Ve siz bizim sesimizi, rüzgarımızı kesebilecekler değilsiniz.
Elbette siyasetin devleti / kanunu değiştirmek değil insanı değiştirmek olduğunu göstereceğiz !
Elbette Allah indinde üstünlüğün biriktirip yığmada değil, ihtiyaç fazlasından infak etmekte olduğunu söyleyeceğiz de “şımarık zenginlerinize” kabus olacağız !
Elbette kabirlerinden şeytan çarpmış gibi kalkacakların, dini yalan sayanların kimler olduğunu ayırıp göstereceğiz !
Elbette hayra teşvik edenler, kendileri de bunda sebat edenler olacağız !
Elbette yıkılacak tapınak dininiz ve uyduruk tapınaklarınızda kurduğunuz doktrinleriniz.
Ey içten içe gözetleyen !
“Haydi salaha, haydi kurtuluşa !” sözünü hiç unutma da bir yere yaz!
Bu sözü duvarlarda / afişlerde, meydanlarda işittiğin gün, ya tövbe ile salat edenler arasına katılıp dinde kardeşimiz ol, ya bir tünel ara kendine, ya göğe merdiven daya…
Ey sinsi sinsi sorup soruşturan, ey karalayıp karıştıran !
Galibiyet teslim olanlara, hayra ve barışa yönelenlere yazıldı, mağlubiyetse inatçı zorbalara !
Elbette yurdun bir yerinden yakacağımız ateş yürüyüp gırtlaklarınıza kadar dayanacak !
Çelişkilerinizden bir çukur açtık, boyu boyunuza huyu huyunuza uygun !
Ey Allah’ın ihsan ettiği bir nimetten nimetlenip iş gören !
İşini düzgün yap ! Nankörlük etme, şımarma !
Elbette biz de görür, işitiriz. Eğer bize şeytandan bir arıza ilişirse iyice düşünürüz de doğruyu seçip biliriz ! İçimizdeki kötüyü ayıklamak bizim işimizdir !
Biz elbette milletin düşmanı değiliz. Ve elbette milletin düşmanlarını pek iyi bilmekteyiz.
Ve elbette insanlığın hayrına azmedenleriz !
Ve elbette Allah bize yeryüzünde bir iktidar mevkii verecek olursa O’nun dinine destek olup arınacağız. Elbette adaleti / vicdanı din edinip hayra ve barışa yöneleceğiz !
Vakitle, şekille, mekanla kayıtlanmamış ve her işinize karışan salatımızın vereceği rahatsızlık için özür dileyecekler de değiliz !
Olmazsa olmaz yazgımız için arzı mescit ettik ! Sınırlarınız, haritalarınız sizin olsun !
İyilerin milleti için engelleri kaldıracağız, uzağı yakın edeceğiz !
Yeri göğü var edenin izniyle en büyük devlet biziz, biz !
Eğer inanmış isek çok üstün olduğumuz ezelde takdir edilmiş olduğu için yılgınlığa, ümitsizliğe, kararsızlığa düşecekler değiliz !
Üstünlüğü çoğunlukta, zenginlikte, makamda, şöhrette aramadığımız için insanlık düşmanlarıyla ve bir de azgınlık ve şımarıklıkta haddi aşmış dahili serserilerle uzlaşacağımız hiçbir husus yoktur !
Kuru kuruya ataperest övünçlerle gün geçireceğimize gelecek kuşaklar için örnek olacak ata olmayı hedeflediğimizden hakikaten çetin bir belayız !
İnsanlara yalakalık yapmak yerine, gerçeği olduğu gibi söyleyip ileri çıkanlar olduğumuz için ebedi düşmanlarımız olacağını kestirip ancak Allah’a sığınanlarız !
Hiçbir dogmamız, hiçbir tabumuz bulunmadığı için, ezber bozup yeniden ve bir daha düşünmeye davet ederek hazır değerlerinize ciddi bir tehdit oluşturuyoruz.
Siz plan yapın, biz de yapıyoruz !
Siz kuşatın, biz de kuşatıyoruz !
Bakalım kimin beyti daha sağlam !
Özgüvenimiz imanımızdandır !
Bakalım arzın mirasçısı kim ?
Bakalım insanların kalplerini ısındırıp birleştirmek kime ait ?
Sanma ki, Muhammed’le, İbrahim’le, Fatih’le, Alparslan’la, Ömer’le, Atatürk’le övünüp oturacağız !
Öksüz bulunup ihsan / ikram edilecek Muhammed biziz !
En çetin müzakerelerin dehası İbrahim biziz !
Çağ kapatıp çağ açacak Fatih biziz !
Kös seslerinde gürül gürül akıp yol açacak Alparslan biziz !
Adaleti mülkün / devletin temeli yapacak Ömer biziz !
Şaklaban din bezirganlarıyla, gözü dönmüş gavuru dize getirecek Atatürk biziz !
Engerek soyları !
İsa da biziz, mehdi de biziz !
En güzel akıbet hayırlarda yarışıp en öne geçenlerindir !
Ve elbette Allah’a ve ahiret gününe iman ederek tövbe ile hal ve hareketine çeki düzen veren hiç tükenmeyecek bir nimetin mirasçısıdır.
Allah dilemeden siz dileyemeyeceğiniz ve Allah’ın vaadini değiştirebilecek hiçbir kuvvet olmadığı için artık size bütün kapılar kapanmış, bütün haberler kör, sağır kesilmiş, bütün umutlar tükenmiştir.
Hak gelmiş, batıl zayi olmuştur !
Sen gözetlemeye devam et ! Bu kıyamet sana da çarpacak elbet !
Sen böyle gözetlemeye devam et ki, bakıp dururken yıldırımla çarpılasın, gerçek her tepeden akın edip çelişkilerini kemirdikçe beleren gözlerine ibret olsun !
Devran, vahiyle bereketlenmiş / mübarek haniflerindir !
Vahiy yağmurunun kabartıp canlandıracağı vadilere selam !
Ölümünün ardından dirilen bilinçlere selam !
Gören gözlere, işiten kulaklara selam !
Selam gövdesinin üstünde dikilip kalkan dolu başağa !
Selam yağmuru bol bahçeye !
Selam zemini sağlam beyte !
Buyruk, birimizi bin yapan Allah’ındır !
Dönüş ancak Allah’adır !
Ali Aksoy
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
öğrenci98 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 432
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar
Bu işin gönül işi ve sizinde gönüllülerden olduğunuzu bilerek, yüreğinize ve ellerinize sağlık.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kardeşim :)
Selam ali abim,
birin de bir abi bir lokanta açacak muhabbet ediyoruz işte anlatıyor bana, burası islami bir loktanta olacak diye abi dedim nasıl islami olacak bu loktanta önce "neler yapmayacağını" anlattı ve ardından dedi ki maç izletmicez islami cd izleticez, alla alla sonra da "ne yapacağını" anlattı ama yapmayacağını analttığı şeyler yapacaklarım dediği şeylerden fazla idi, sen de biz şuyuz buyuz demişsin lakin ne yapacağın gene az tutmuş, mesela anlatıyor bir abimiz diyor ki bu toplumda din anlatmak zor neden diyorlar şimdi adama gitsen desen sen kafirsin adam dicek git başımdan ben müslümanım kur'an okuyorum, adam gidip sen müslümansın desen adam dicek ben müslümansam benlen uğraşma:), sen kime dersen de biz ibrahimiz oo ne güzel biz de ibrahimiz:))),
insanlar kendilerine "ne" ile belirlenecek bir hedef belirledi mi
düşünce noktasında insanların ilk sorduğu soru "nasıl" nasıl düşünmeliyiz, ki bu soru metod ile alakalı bir soru, nasıl düşünmeliyiz hadisle mi, bilimle mi, sünnetle mi, matematikle mi, fizikle mi, dilbilimle mi, genel başlangıç böyledir, önce insanlar nasıl düşüneceklerini çözmeye çalışırlar,
sonra "ne" ile ifade edilebilecek düşünceler ortaya çıkar, artık nasıl yürüyeceğimden çok nereye gidiyorumdur tanımı,
sonra ne yapmalıyım sorusu
sonra nasıl yapmalıyım sorusu,
şimdi dikkatini çektimi yazında bol bol biz şunlarız ifadelerin var, aslında birleştiricilik yönünde kullanılabilir olsa da ben şahsen kendimi ben ibrahimim ben muhammedim ben yusufum gibi tanımlamaktan pek hoşlanmıyorum, hayır kardeş ben benim, biz insanların hayrı için çalışan bir çift arkadaşız desen biz ibrahimiz demenden daha hoş olur,
insanlara bir seslenişte bulundun millette geldi, bu sese kulak verin, ben sana eeee demeden sen bana dehhh demeye de çalışmayacağına göre, hımmmm dedirtmen gerek onun içinde ne yapacağının tesbitinden çok nasıl yapacağının projeleri olmalı kanaatindeyim, tamam duygu heycan güzel felanda dur aklıma geldi abi anlatayım tam konu ile alakalı,
canımız cigerimiz recep abimizin ikinci filmi çıktı, orda bizim eleman internetten bir tane bayan ayarlıyor kendine çin lokantasında buluşuyorlar recep abimiz bayanın görüntüsünden hoşlanmıyor, hemen giriyor lafa bir kaç cümlesinin ardından diyor ki - haaaa ama ruh güzelliği dersen onu bilemem yalnız şunu da söyliyim ruhlar aleminde de yaşamıyoruz dış güzelliğe de önem veririm :)))
şimdi bizimki de o misal tamam abi ruhumuz var ama ben yazını okduktan sonra eeee demiyim hımmm diyim, hele hakkın gelip batılın zayil olduğu felan yok ortada,
ali abi, biz fakiriz zengin olmalıyız,
ali abi biz de bu potansiyel var,
ali abi, biz çok zengin olacaz,
bir elimiz yağda bir elimiz balda olacak,
bmw x6'lara binecez
yazları tatillere gidecez,
:)
veya şöyle mi daha güzel olur
ali abi biz fakiriz ama neden zengin olmayalım,
biz senle taşı sıksak suyunu çıkartırız,
biz de o enerji, potansiyel var,
senin hukuk bilginle benim karizmam birleştimi :),
yeni bir dükkan var orayı da tuttuk mu,
içini de bir güzel döşedik mi,
bir de reklamını güzel yaptık mı, bir sene içinde masrafları çıkartır,
ikinci sene içinde kara geçeriz,
------------------------------------------------------------ ------
bu yazına bir türden bakış açısı olabilirdi, ikinci bakış açısıda şu şekilde olabilir, sen bu yazıyı derin derin gözetleyenlere yazıyorsun, önce düşmanın saldırı hattını durdurmak için onlara bir sınır çizip rakibin saldırı yollarını kapatıp kendine alan açıyorsun, satrançta rakibin en savunmasız hali en ateşli saldırı anıdır, sen de bu anı yakaladın rakibi kontrol altına alıyorsun ve bu bir seri yazı dizisinin ilki, derin derin gözetleyene diyerek düşmanın vezirin önünü kapadın, peki ya bizim vezir napacak, ömrü rakip veziri önünü kapamak ve fille kaleye şahı koruyacaz vezirin önünü kapatacaz demekle geçmez, ben senin kıbleni çökertmeye çalışan bir adam olsaydım şöyle dururdum ben durup seni gözetlediğimde sen de durup beni gözetleme ;)
**************************************************
özlettin kendini en kısa zamanda görüşmek dileği ile
ellerinden öper
kardeşce selam eder,
Hayırlar dilerim
her zamanki yerde niburuda buluşmak ve igigilerle çift kale maç yapmak üzre :)
Hoşçakal
|
Yukarı dön |
|
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam öğrenci98;
Desteğin için teşekkür ederim. Ben de bütün kardeşlerimi aynı şekilde değerlendiriyorum.
Malik kardeşim;
Eleştirilerin için teşekkür ederim. İkinci düşündüğün bu duruma daha uygun. Söz, muhatabına göre değerlendirilmelidir.
Evet, bu yazı bir yazı dizisinin parçasıdır. Haniflerin daha kat etmeleri gereken yollar var. Gelinen nokta, gelinecek noktanın işaretlerini vermektedir. Ben Allah'ın izni ile gelineceğini düşündüğüm noktanın haberini verdim meraklısına.
Kuran'a yönelenlerin uzunca bir zamandır yaptıkları şey durum tespitinden ibarettir. Durum geniş bir alana yayılmış vahim meselelerden oluştuğu için durum tespiti de ona uygun olarak kendi sürecinde ilerliyor.
Kuran'a yönelenler, "tercihler" noktasında her gün bir önceki günden daha çok bağlı Kuran'a... Daha emin, daha kararlı...
Kuran sanki yeni bir nüzul sürecinde önümüze açılıyor. Hz. Peygamber'in eylemli rehberliğinde ve o günün bu gün var olmayan olanakları içerisinde dahi yirmi küsur yıl süren dönüşüm muhtemelen bu gün daha kısa olmayacaktır.
A'dan Z'ye batılın karşısında hakkın mücadelesi mi kolay, yoksa hak ile batılın karıştığı bir türediye karşı hakkın mücadelesi mi ?
Bir şeyin aslı önden, sahtesi arkadan gelirse mi daha kolay ayrıştırırsınız, sahtesi önden aslı arkadan gelirse mi ? Hele hele sahte / dejenere edilmişin içinde doğup büyüyenler için pek çetindir bu...
Bir çok yazımda belirttiğim gibi bu süreci biz başlatmadık. Bu süreç 1900 lü yılların başında başladı ve gün be gün mesafe katetti. Halen de sürüyor ve uzun bir süre daha sürecek gibi görünüyor.
Biz, kitaplarda batının rönesans ve reform sürecini "tarih" olarak okuduk. Bu güne kadar yapılanlarla bu gün yaptıklarımız ve bundan sonra ilerlenecek süreç de bundan 500 sene sonra müslümanların yeniden aydınlanması olarak tarihe yazılacak. Biz, yazılmakta olan bir tarihin, uzun soluklu bir uyanışın küçük ama iddiası çok büyük bir parçasıyız.
Muhakkak ve muhakkak Allah, son yüzyıllarda müslümanların uğradığı zulmü ve feryadı gördü, işitti. Biz, eylemli olarak dua ediyoruz. Bunu da işitiyor, görüyor. O'nun icabeti ile müslümanların yeni bir dünyanın mimarı olacağı bir geleceğe ilerliyoruz. Her nesil, kendi yaşam süresinde elindekileri, senin deyiminle karşılaştığı şeyleri nasıl değerlendirdiğinden mesul olacak.
Biz ve belki bizden sonrakiler, Kuran'ın insanları nasıl en adil ve en doğru olan yola yönlendirdiğine şahitlik edeceğiz... Hurafe karanlıklarından, akıl ve vicdan ölçütünde doğrulanmış gerçeğe, aydınlığa...
Henüz dogmalarımızdan arınmş değiliz. Henüz, karşımıza çıkan her şeye 5 N, 1 K ile yaklaşmıyoruz. Hazır bulduğumuz ve öğretilmiş sözde doğrular, tabular öylesine çok ve hayatımızı, bilinçlerimizi öylesine kuşatmış ki, bunların her birinin değerlendirilmesi zor ve vakit alıcı...
Onun için diyorum, biz henüz durum tespitindeyiz. Öğrendiğimiz, hazır bulduğumuz bir çok değer yargısından hangisinin gerçeğe ve vaziyetin gereğine uygun, hangisinin bunlara aykırı olduğunu tespit etme sürecindeyiz.
Ancak bu süreçten sonradır ki, dünyaya, insanlığa ve onun sorunlarına "saf" bir bilinçle bakalım da varsa sorunların çözümü için günün gerçeklerine ve gereklerine uygun çareler üretelim...
Gün gelecek, belki bu çözümler de tabulaştırılacak... Allah'ın kanunu bu...
Ve birileri çıkacak diyecek ki;
"Nereye gidiyorsunuz !"
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam kardeşim ali abim,
hayatımda en çok eeee hitabını müslüman! denilen camia da kullandım herhalde,
anlatırlardı Allah şöyle yarattı böyle yarattı
-eeeeee
anlatırlardı israil abd rusya şöyle zulüm böyle zulüm
-eeeeee
filistin çeçenya şöyle acı böyle acı
-eeeeee
hadis sünnet şöyle kötü böyle kötü
-eeeeee
-namaz yoktur
-eeeee
namaz vardır
-eeeee
arapça lazımdır
-eeee
arapça lüzumsuzdu
-eeeeee
-cariye yok
-hadi boşayalım cariyeleri
cariye var
- hadi gidip cariye bulun,
:)))
tesbitlerden teşhislerden başımızı alıp da bir tedavi sürecine giremedik ki, bizim kisi meditasyon misalim mirim, bak ali abim senin başın ağrıyor, bunu kabul et, yok yaw ünal benim başım ağrımıyor sen de bunu kabul et, bir müddet böyle tartışırız sonra seninde benimde başım ağrımaya başlar, sonra sen dersin benim başım ağrıyor ben derim benim başım ağrıyor ama sahne burda bitmez ben bağdaç kurar otururum, benim başım ağrıyor sen bağdaç kurar oturursun benim başım ağrıyor, bir de arada sesler çıkartırız hıııııııııııııııııııııııı diye, bir türk filmi vardı aplanın birinin başına kitap koyuyorlar yürürken de ben güzel bir kadınım demesini istiyorlardı, o da ben gözel bir karıyam diye yürüyordu,
güzelleşti mi dersin :)
dedem ibraama bu konularda baylıyorum, eylem anlam duygu, tesbit teşhis tedavi güçlendirme,
ama dedemiz çırpınmış bir sağ bir sol, kah kralın karşısında kah babasıylan kah putcularlan sonra göç, sonar zemini sağlam bir alanda güzel bir beyt sonra da o beyte giriş yollarında güzel bir temizlik sonra da ehli ile güzel bir dua ve neticesinde haydin bakam kardeşler buyurun kapılarımız açık,
biz de ilginç bir pisikoloji var, gene bir türk filminden örnek vereyim kadir abimiz oynuyor köye ağa oluyor bu babası ölünce şehirden geliyor, hemen idealizminin getirisi ile köylüye topraklarını dağıtmak istiyor köylü şaşırıyor ağam etme eyleme biz böyle iyiz toprak istemezük sen de kalsın, kadir abimiz şaşkın, bizimki de o misal,
dikkatini çektimi abi, kabuller ve redler, doğru bilgi yanlış bilgi, söylemlerin kabulü veya reddi, hep bu döngü hakim,
ve bir şey söylim mi aslında doğru düzgün bir tesbitimiz bile yok:), ben hakkatten başımın ağrıdığını tesbit etsem töbe beni kimse tutamaz hemen teşhis ve tedavi ya çay içmemişimdir, ya sigara içmem gerektir, ya da eyle bir ağrıdır, ama mutlaka bulurum ve canına okurum,
ruhları olmayanların esmaları zan
esmaları olmayanların kareaları tilavet,
kareaları olmayanların kur'anları da mushaf,
yani iş dönüyor dolaşıyor cuuuump senin benim ruhuma konuyor,
acı ruhumuz olsun
baş ağrısı esmamız olsun,
sigarasızlıktan başımız ağrıyor tesbihimiz olsun,
sigara içmek duamız olsun,
cigerlerine duman çekmek de salatımız,
sence hangisi olmazsa diğerleri de olmaz, :)
işte burda da necm suresini gördük, Rabbin en büyük ayetini gördük bu ayet öyle bir ayet ki onu görmeden ne vahiy oluyor ne elçi kalıyor ne de ayet,iki yay arası veya daha yakın ;)
bu arada bir önceki mailde tükanımızın içine ne koyacağımızı mahsustan demedim başka bir aklı evvel koyar sonra kar marjımız düşar neme lazım:),
son bir şey daha sevgili ali emiceciğim,
hani elemanlar geliyor muhammed kardeşimizden melek istiyorlar, bize şunu yap bunu ver diyorlar, kendisi gayet relax bir mod da yahu bunlar benim elimde olan bir şey değil, Allah'ın elinde o dilerse olur dilemezse olmaz bırakın bunlarla uğraşmayı,
şimdi diyelim ki, Allah muhammed kardeşimizi imtihan etmek için cebraili insan suretinde muhammedin karşısına çıkarttı, ve muhammede o zamana kadar 20 ayet indi, Allah inecek 21. ayeti biliyor ama henüz muhammed kardeşimize bunu indirmemiş, ama onun tavrını sınıcak 21.ayet de zina edene yüz celde olsun,
muhammed kardeşimize sorsalar zina edene ne dersin sence ne yapardı:),
90 celde dese kafir mi olurdu, yaw salıver gitsin bir daha yapmaz o adam dese kafir mi olurdu,
karizmamız mı çizilir yaws kapatı verin bakim şu mushafları, kaldırın şu kitapları ohhhhhhhh
evet gel kardeşim memed nedir derdin, gel ayşe aplam kocan şiddet mi uyguladı, gel ali dayım patron az para çok iş mi diyor, bunca kişi tek bir çizgide sözde birleşir, Allah rızası ilkesi o da:), ama bu nasıl Allahsa herkes bir farklı türden gönlünü hoş ediyor, kimi önüne kanlar akıtıyor, kimi uğruna yollar gidiyor, kimi dilini çözmeye çalışıyor, kimi kafasını seccadeden kaldırmaz, kimi dilini seccadeden çekmez, yaw bunlar kötüdür felan demiyorum küçümsemiyorum da,
neyse çenem düştü bir şey daha söylemek istiyorum burdan kastaki halama:), istanbuldaki bibime:),
eskiler ne demiş
"cennet anaların ayağının altındadır"
Allah razı olduğunu cennete koyar,
Allah anaların sırtının pek karnının tok gönüllernin hoş tutulmasını ister,
Allah'ı razı etmek ananızı razı etmekten geçer,
ben bunu anlıyom burdan, mesela,
Allah'ı yetim yoksul doyurun diyor,
Allah'ı razı etmek yetim yoksul'u razı etmekten geçer,
Allah iblisi razı etmeyin diyor,
İblisi razı etmek, insanların kanlarını emmek, gözlerini yaşartmaktan geçer,
Allah'ı razı etmek iblisi es geçmekten geçiyor,
Peki kilit soru şu,
Allah'ı razı etmek adı altında kendimizi mi razı ediyoruz,
ikinci kilit soru da şu,
Allah'ı razı etmek adına kendimizi razı etmek için insanları mı razı ediyoruz,
bu insan denen varlıklar hakkatten çok garip varlıklar,
Yani hedef tahtamıza Allah'ı almalayım, yaw Allahımız arşında bir güzel bizi izliyor, 8.gün geldiğinde açıklamalarını yapıcak,
kıble kıble kıble, gerçekten çok kritik bir mesele bu kıble meselesi ondan ağır geliyor ya,
neyse bu kadar kafa ütüleme yeter bu mesajımı aldığınızda çay içmeye davet ediniz beni :), kek pasta istemez :), o da olmadı çay içmeye geliniz kek pasta isterük:)
öperim abi ellerinden,
Esenlik dileklerimle
not : o cebrail olayı insan suretine girmesi felan izlediğim filimlerin etkisinden yoksa cebrail bin bir surat necmi değildir ellam
|
Yukarı dön |
|
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Malik;
Eeee :)
Bir mesel...
İki kişi şarampole yuvarlanmış bir otobüsün yanı başında ölüler arasında şok geçirmiş halde uzanmaktadır.
Birincisi: Ben kimim ?
İkincisi: Eeee ?
Birincisi: Neredeyiz ?
İkincisi: Eeee ?
Birincisi: Neden buradayız ? Ne oldu bize ?
İkincisi: Eeee ?
Birincisi: Ben falancayım.
İkincisi: Eeee ?
Birincisi: Galiba kaza yapmışız.
İkincisi: Eeee ?
Birincisi: Yardım çağıralım, haydi kalk
İkincisi: Eeee ?
Birincisi: Bak ileride bir ışık var. Araçlar geçiyor.
İkincisi: Eeee ?
...
Tedriciyet önemlidir.
Muhammed ilk defa olarak toplumuna "İlahlar yok ancak Allah var" dediğinde ona karşı;
- Eeee ? Neden hicret etmiyoruz, neden savaşmıyoruz, neden sadaka toplamaya başlamıyoruz ?
Denilebilir mi idi ?
Toplumların idraki ile bireyin idraki bir değildir.
Ben fikri hür vicdanı hür kimselerden oluşan bir toplumun, siyasetten ekonomiye, sanattan bilime, ticaretten üretime vs. hayatın her sahasında bir tarz, bir bakış açısı ortaya koyarak, dünyayı yeniden şekillendireceği bir süreçten bahsediyorum. Bunun inşaasını tek başıma ve hemen benden veya bir başkasından bekleyemezsin.
Bireylerin ve özellikle toplumların değişim ve dönüşümündeki tedriciyet Allah'ın kanunudur.
Bununla birlikte, bilinen doğruların hemen eyleme dökülmesi konusunda haklısın. Ama benim yazımın konusu bu değil.
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
ashabı_kehf Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 59
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Ali AKSOY
Ellerine,yüreğine sağlık.
Sizinle aynı kanaatteyim.
Bütün insanların bencillikten uzaklaşıp herkes için iyiyi istemesi zordur.
İnsanları doğrulara ulaştıran o yiğitlere selam olsun.
__________________ gelin bir ateş yakalım.
sahip olabilmek için aydınlıklara
git deyebilmek için karanlığa
gelin bir ateş yakalım.
yüreğimizdeki yangını vuralım dışarıya
|
Yukarı dön |
|
|
|
|