Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
lütfen " yeni konu " açarken : sitede önce açmak istediğimiz konu ile ilgili " -ANA SAYFA EN ALTTA : google-HANİFDOSTLAR.NET butonunda...-bir konu taraması " yapalım. olaki açmayı düşündüğümüz " YENİ KONU " bizden önce bir başka arkadaşımız tarafından daha önceki bir tarihte açılmış olabilir...hassaten buna dikkat edersek : ikinci ve hatta üçüncü aynı " YENİ KONU " mükerrer olarak açılmamış / site, mükerrer konu karmaşasına düşmemiş olacaktır. hassasiyetiniz için şimdiden teşekkür ederim.
muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 08 ocak 2012 Yer: Turkiye Gönderilenler: 5
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
S.a.İslam hakkında kafama takılan bir konu var.Kamer suresi
1.ayet ve bazı ayetlerde geçen cümleleri hz.Muhammed'in
İmrul kays isimli bir şairden etkilenip çaldığı ve Kurana
koydugu söyleniyor.Bu konuda tatmin edici bir cevaba
ihtiyacım var.Teşekkür ederim.
S.a.İslam hakkında kafama takılan bir konu var.Kamer suresi 1.ayet ve bazı ayetlerde geçen cümleleri hz.Muhammed'in İmrul kays isimli bir şairden etkilenip çaldığı ve Kurana koydugu söyleniyor.Bu konuda tatmin edici bir cevaba ihtiyacım var.Teşekkür ederim.
A.S Cezve14,
Yeni bir başlık açarak bu konuyu tartışmaya açmanız gerekirdi.Fakat şimdilik( ben konuyu taşıyana kadar...)buradan gidelim inş.
Sevgili Cezve, bir kere bu söylediğiniz tamamen bir İDDİA dan ibaret olduğunu sizde kabul ediyorsunuz sanırım. O halde öncelikle bu iddianın sahiplerinin bu iddialarını tatminkar bir şekilde ispat etmeleri gerekmez mi? Bilirsiniz, hukukta şöyle bir kural vardır : " Müddei iddiasını ispat etmekle mükelleftir" ki, bu iddianın sahiplerinin bu iddialarını asla ispatlayamayacaklarından da eminim...14 tane yüzyıl geçti hâlâ da Kur'an aleyhinde ortaya atmış oldukları hiçbir iddialarını ispatlayamadılar elhamdülillah. Bunlarınki "çamur at, izi kalsın! " türünden suçlamalardır.( sizi tenzih ederim tabiki)
Esasen " Ay iki'ye yarıldı mucizesi " gibi bir saçmalığa inanan gelenek dini / rivayet kültürü bizi enterese etmesede " sorduğunuz için..." bir bakmaya çalışalım :
Bir kere İmrü'l Kays; Mütenebbi, Merrarı, Kuseyyir vb.gibi bir şair..
Bazı müfessirler, bu şairlerin şiirlerinden hareketle Arap toplumu ve kelimelerin tavsifi konusunda çalışmalar yapmış ve yapmaktadırlar.
Yarın yeni veya daha uygun bir başlık altında devam etmek üzere inş.
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 08 ocak 2012 Yer: Turkiye Gönderilenler: 5
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ben ayın yarılması olayına inanmıyorum zaten o yazınızı çok
basarılı buldum.benim sorum imrul kaysın mesela kıyamet
yaklaştı ve ay yarıldı içinden ceylan çıktı gibi bir
mısrası var.kamer 1 de de aynen kıyamet yaklaştı ve ay
yarıldı yazıyor.adamlar muhammed haşa çaldı bu şairden
üstelik onun şiirlerini çok severdi kurana koydu
diyorlar.buna cevap lazım ve benimde kafam karısık.
ben ayın yarılması olayına inanmıyorum zaten o yazınızı çok basarılı buldum.benim sorum imrul kaysın mesela kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı içinden ceylan çıktı gibi bir mısrası var.kamer 1 de de aynen kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı yazıyor.adamlar muhammed haşa çaldı bu şairden üstelik onun şiirlerini çok severdi kurana koydu diyorlar.buna cevap lazım ve benimde kafam karısık.
Sevgili Cezve14,
Dediğim gibi bunların İDDİA olmaktan öte hiçbir değeri yok kardeşim. Hem, Kur'an : "Ay yarıldı ve içinden de ceylan çıktı " gibi bir şey de demiyor ki zaten. Kur'an'ın bu Ay yarılmasını nasıl verdiğini sitemiz dahilindeki şu linkten takip etmeni öneririm.
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Bu saçma İDDİAların babası olup " illaki ve billaki Kur'an'da açık bulmaya çalışan..."araştırmacı/ yazar(!) Tisdall tarafından 1900 yılında yayınlanmış olan kitabında : Kur'an'daki bazı ayetlerin İmrü'l Kays'ın şiirlerinden plagiarizm( hırsızlık) yapılarak çalındığı yönünde İDDİAlarda bulunmuştur. Fakat daha sonra İNSAF'a gelip bu İDDİAlarının hiçbir delil olma vasfına sahip olmadığını bizzat İTİRAF ederek, sözkonusu bu çirkin iftirasını geri çekmiştir...Fakat " çamur at izi kalsın! " misali bunu birileri duydu ya!...İllaki ve billaki Kur'an'da bir açık bulunmaya çalışılıyor ya!..." kellim kellim la yenfah " misali ne söylesen bir işe yaramıyor, aynı İDDİA ları ısıtıp ısıtıp tekrar edip dururlar. Bu İDDİA nın ilk orjinal sahibi ve babası olan Tisdall bile Kur'an'a haksızlık yaptığını itiraf edip bu İDDİAsını geri çektiği ve özür dilediği halde bu mesnetsiz İDDİAya sevinip mal bulmuş mağribi gibi atlayan insanlar, sürekli olarak bu teraneleri ortaya/ piyasaya sürmeye çalışmaktadırlar...Bu kesinlikle bilinmelidir ki 14 asırdır Kur'an'a bulunamayan kusur, bundan 14 asır sonraya kadar da bulunamayacaktır...Kıyamete kadar da bulunamayacaktır...Hiç kendinizi de başkalarını da boşuna yormayınız lütfen...
Selam
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 08 ocak 2012 Yer: Turkiye Gönderilenler: 5
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
efendim o halde bana tisdall'in iddialarda bulunup daha
sonra kendi iddialarını yalanladığına dair delil sunmanız
gerekmekte. en azından bir link,kitap,sahife vs.
teşekkürler.
Sayın Cezve, " Tisdall " bize delil olamaz...Ne İDDİAda bulunması, ne de İDDİAsını geri çekmesi...Evvelki yazımda da söyledim : " Müddei İDDİAsını ispat etmekle mükelleftir..." İspat mükellefiyeti İDDİAcıya aidtir, suçlanan kişiye değil..."Şimdi desem ki siz bir hırsızsınız! Hadi bana aksini ispat edin bakayım, ne yapacaksınız, nasıl yapacaksınız?..."Hırsız " olmadığınızı ispatlayamazsanız bu durumda sizin " HIRSIZ" olduğunuza mı hükmetmem gerekecek bu durumda...Bu açık bir saçmalık olmaz mı sizce de?...Açıkça görüyorum ki sizin niyetiniz farklı...Şimdi, şayet Tisdall denen kişi bu İDDİAsından vazgeçmemiş olsa idi, vazgeçmemiş olsa idi, bu durumda bu mesnetsiz İDDİAsı bu sefer de delil mi sayılacaktı...???Bu kadar saçmalık olamaz...:
Üstelik üstelik ,siz kendi ateist-deist forumlarınızdan bile habersizseniz ben ne yapabilirim ki sizin için... :
İmru'l Kays (M.S 520-565) ise "Yedi Askı" şairlerinden olup Kuran'daki bazı ayetlerin onun beyitlerinden plagiarizm yapılarak yazıldığı yönünde ünlü oryantalist İslam araştırmacısı Tisdall'in 1900 yılında yayınlanan kitabı "İslam'ın Kaynakları"nda iddiaları olmuştur ama Tisdall daha sonra bu iddialarnı verilerin kesin bir ispat olma vasfına sahip olmadığını söyleyerek geri çekmiştir
Onlar için Kuran'a bir sure bile koydu. Özellikle Mekke döneminde yazdığı ayetlerde çok bahsetti onlardan. Bu onun en doğal hakkı idi çünkü bir Arap şairi olarak cinler onun çok iyi tanıdığı varlıklardı.
Cin kelimesi; örtmek, örtünmek, gizli kalmak anlamında olup cenn kökünden türeyen bir isim olup tekili cinnidir. Aynı zamanda cânn kelimesi de cin anlamında kullanılır. Mecnûn kelimesi de bu kökten gelir ve "cinlenmiş, cin çarpmış, cinin etkisinde kalmış" demektir. Şair olmayanlar sıradan insanlar için bu durum bir "delilik" veya aklını yitrmiş olmak anlamına geliyordu. Aynı şekilde Araplar "Cinli" derken Meftun kelimesini de kullanırlardı "fitne ve belaya tutulmuş cinli" manasında. Tabii Türkçeye girmiş olan Cinnet sözcüğünün de "Cinnet geçirmek" deyiminde ne anlama geldiğini rahatlıkla anlayabilirsiniz bu açıklamalardan sonra. Cinlerin etkisi altında kalarak düşünce yetisinin örtülmesi ve tehlikeli düzeyde bir delilik hali.
Not:Tabii bu kelimenin cenne ([örtü), cunne ('vücudu örten' kalkan) cenin (ana karnında örtülü bulunan çocuk), cenân (içteki 'örtülmüş' kalb), cennet (örtülü, duyulardan gizli bahçe, bağ, bostan) anlamında kullanımları da mevcuttur.
Açıkcası Muhammed'in cinnet geçiridiğini söylemek abartılı olur ama onun cinlere olan merakı ve onlarla kurduğu dostane ilişkiler ona "cinlemiş" anlamına gelen "Mecnûn" dememizde hiçbir sakınca yaratmaz ve zaten bu sözcük kendisi için o dönemin Kureyşlileri tarafından fazlasıyla kullanılmıştır.
Aslında Muhammed'in cinlenmesi konusunu daha iyi anlamamız için Cahiliyye dönemi Arap toplumuna bakmakta yarar var. Ne de olsa insan başta tarihin ve içinde yaşadığı toplumun ve kültürün ürünüdür (Bir sosyalist gibi anlattım
Efendim, Arap şairleri çok severlerdi cinleri. Öyle böyle değil durum, yani gerçekten de onlar cinlere bambaşka bir muhabbet ile bakarlardı. Herşeyden önce cinler o kadar sıradan varlıklardı ki, kimse varlığını ve yokluğunu tartışmazdı bile. Eğer o dönem yaşasaydınız siz de cinlerle halvet eder, karşılıklı güreş tutar hatta evlenir çoluk çocuğa karışırdınız. Bunlar olağandı ve siz cin dostlarınız, sevgilileriniz hakkında birşeyler anlattığınızda kimse size melûl melûl bakmaz ve kınamaz bilakis büyük bir merakla dinlerdi. Hele hele şairler... Cinlerin yardımı olmadan şiir yazmak ne mümkün? Hatta öyle ki, yazdığınız kasideleri hiç bir cinden yardım almadan kendi kendinize yazdığınızı söyleseniz kim inanırdı ki size?
Şimdi size biraz da bu konuda yazacaklarıma kaynak teşkil eden çalışmalardan birisi olan Ali Yılmaz'ın Arap Edebiyatında Şeytanlı (Cinli) Şairler isimli makalesinden alıntılar yapmak istiyorum.
"Eski Araplarda şairlerin, kendilerine şiir melekesi verdiklerine ve yine kendilerine şiir ilham ettiklerine inandıkları cinleri, şeytanları mevcuttu. Böylece şair ilham kaynağını, irtibat halinde bulunduğu bir cin ile bu dünyanın ötesinde sihirli bir aleme bağlıyor, dolayısıyla kendisi de tabiat üstü bir kuvvetle mücehhez bulunuyordu."
Şimdi de S.Ateş'in "Kuran meali"nden bir alıntı yapalım:
"Şâ'irle cin arasında çok içten bir ilişki kurulurdu. Her şâ'irin, zaman zaman kendisine ilhâm veren özel bir cinni vardı. Şâ'ir, genellikle kendi cinnine halîl (samîmî dost) derdi. Şâ'irle ilişki kuran cin, insan isimlerinden biriyle anılırdı. Meselâ büyük şâ'ir el-A'şâ'nın cinninin adı, Mishal (kesici bıçak) idi."
Aslında bu "cinlenme" konusunda asıl amacım İslam öncesi Arap şairlerin cinlerle olan ilişkisini ortaya koyup toplumdaki şairlere özgü olan bu animistik kültürden Muhammed'in ve onun yazdığı kitap olan Kuran'ın nasıl etkilendiğini ortaya koymaksa da "cin" inanışının sadece şairlere özgü olmadığını özellikle İslam öncesi Pers kaynaklı Arap efsanelerinin de (1001 gece masalları, Alaaddin'in lambası ve lambadan çıkan cin, Denizci Sinbad, uçan halı vb.) beslediği genel bir halk inanışı olduğunu ve büyücü ve kâhinlerin de İslam öncesi dönemde bu animistik öğe ile beslendiklerini ve cinleri gaipten haber almak, geleceğe ilişkin bilgi toplamak veya insanlara iyi ya da kötü amaçlı olarak büyü yapmak vb. amaçlarla kullandıklarını görüyoruz. Burada mümkün olduğunca Arap şairleri ve şair-cin ilişkisinin Muhammed-Kuran ilişkisi ile olan parellelliğini ele alacağım.
Şimdi özellikle Ali Yılmaz'ın Arap Edebiyatında Şeytanlı (Cinli) Şairler isimli çalışmasından ilgi çeken paragrafları alıntılıyorum
"Şairin cini bir fert olarak kabul edilir ve ona bir isim verilirdi. İnsanlar, cinlerin zaman zaman ortaya çıktığını ve onlara faydalı olabilecek şairlerden bahsettiklerine inanırlardı. Yine onlar, şiirlerini bu şairlerin isimleri ile söylerlerdi. Mesela; Hutay’e’nin (ö. 678) kasidesinin ilk beytini meçhul bir genç söylemiştir. Bununla ilgili olarak “Bu Hutay’e’nin değil mi?” diye sorulduğunda “Evet. Ben onun cininin sahibiyim.” demiştir. Kendisine ilham veren şeytanının olduğu ileri sürülen şairlerin ilki İmru’l-Kays’tır. "
Bu tabi biraz ilginç. Cin ayrı bir ferd olarak görülüyor ve ona isim veriliyor.
İmru'l Kays (M.S 520-565) ise "Yedi Askı" şairlerinden olup Kuran'daki bazı ayetlerin onun beyitlerinden plagiarizm yapılarak yazıldığı yönünde ünlü oryantalist İslam araştırmacısı Tisdall'in 1900 yılında yayınlanan kitabı "İslam'ın Kaynakları"nda iddiaları olmuştur ama Tisdall daha sonra bu iddialarnı verilerin kesin bir ispat olma vasfına sahip olmadığını söyleyerek geri çekmiştir
Sayın Cezve, araştırmacı (!!!!!)Tisdall İDDİAsından vazgeçmiş olduğuna göre o halde şimdi siz ne yapacaksınız?( Tisdall en azından insafa gelip İDDİAsından vazgeçmiş...Siz hâlâ Tisdall'ın vazgeçmiş olduğu İDDİAyı kovalamaktasınız, ne diyeyim artık...)
Yeni ve başka İDDİA sahiplerine mi sarılacaksınız bu sefer de?
Arayın arayın mutlaka bulursunuz...
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
cezve14 Yazdı:
benim sorum imrul kaysın mesela kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı içinden ceylan çıktı gibi bir mısrası var.kamer 1 de de aynen kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı yazıyor. adamlar muhammed haşa çaldı bu şairden üstelik onun şiirlerini çok severdi kurana koydu
İmrul Kays
Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı. Ve ortaya bir ceylan çıktı,yüreğimi aldı,ve sonra kaçtı. Bembeyaz,kaliteli,uykulu gözleri,festival zamanı önümden geçti. Süslenip sanki beni vurdu ve bakışlarıda işe koyulup,birer ok gibi beni kesip geçti.
Ve benden uzağa,ağıldaki kuru çöplerin duvar gibi yükseldiği köşeye kaçtı. Benden tek saat bile uzaklaşması,o an bana acı ve ağır bir yük gibi geldi. Güzellik yanaklarının her yanına,tıpkı keskin bir maskarayla yazılmış. Ay yine karanlığın içine yolculuk ediyor ve ayla birlikte gecenin seyehatini görüyorum.
Karanlığın çöktüğü vakit geceye andolsunki,herşey ortaya çıktı. Yağmurlar yanaklarımdan süzülürken,kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
"Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı"... devamındaki satırlara bakılırsa ilk satır, deyimleşmiş bir ifade... sonrasında gönül çalıp ortadan kaybolanla olan biten anlatılmış...
bu sözlerin orjinal metni nedir, nasıl çevrildi, bu çeviriler gerçek mi, diyelimki öyle... bu ifadeler, imrul e kadar kimsenin kullanmadığı ifadeler miydi, bunları keşfeden/ilk kullanan imrul müdür, "Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı." ifadesi onunla mı özdeşti....
imrul, 540 ta vefat etmiş, şiirleri çoğunlukla önemsenip kabe duvarına asılan devrin şairlerinden biri(imiş), sanatı gereği deyimleşmiş ifadeler kullanması doğal...
kamer/1 İkterebetis saaatu ven şakkal kameru...
diyelim ki bu ayetteki ifadeyle imrul ün şiirindeki ifade aynı.... kur an da aynı toplumun fertlerine hitab ediyor, hitab ettiği toplumun kültürünü/geleneklerini neden yoksaysın, o toplumun dil kurallarını/deyimlerini kullanarak öğüt vermesi "ondan kopya etti" iddiasına neden delil olsun...
şiirinde kullanılan ifadelerin orjinal metni kur andaki ifadeler ile aynıysa, o toplumdaki kalıplaşmış/deyimleşmiş ifadeler olduklarının delilidir...
kamer/1 ikterebetis saatu ven şakkal kameru.../ Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı... Diyanet İşleri duha/2 vel leyli izaa secaa.../ Karanlığı çöktüğü vakit geceye andolsun ki... Diyanet İşleri
ke ennehum yevme yerevnehaa lem yelbesuu illaa aşiyyeten ev duhaahaa.../o nu görecekleri an, akşamından ya da gündüzünden başka/birgün bile kalmamışlar gibi...
inşikak/1 izes semaaunşakkat.../ gök yarıldığında...nedir bu ay veya göğün yarılması/yırtılması/çatlaması...
duha/1,2,3 ved duhaa.../kuşluk vakti/ gündüzün bir bölümü... vel leyli izaa secaa.../ gece durulduğunda... maa veddeake rabbuke ve maa kalaa.../rabbin sana darılıp bırakmayacak... (duha/1,2,3.....ved duhaa vel leyli izaa secaa maa veddeake rabbuke ve maa kalaa.../ rabbin seni hiçbir zaman/hiçbir durumda bırakmayacak...)
kur anda benzer şekilde ifadeler kullanılıyor... belirli zaman dilimleri ve sonrasında verilen sözler, temsili anlatımlar.... kokuşmuş düzenin pisliklerinden arındırırken ortaya çıkan/çıkacak sorunlar karşısında yüzüstü bırakılmayacağının sözü... vs...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma