Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 31 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
SİHR,İN ( BÜYÜ) ASLI YOKTUR
Ister nazar, ister sihir olaylarinda olsun birilerinin, digerlerine bir takim esrarengiz güçlerle etki edebilecegi veya tesir yapabilecegi inanci yatmaktadir.Simdi bu inancin Kuran ile ne kadar örtüstügüne bir göz atalim.
Ilk önce sihir (türkçede büyü) ile baslayalim. Araf suresinde bu isin mahiyeti bütün çiplakligiyla ortaya konulmustur.
(Musa) Siz atin dedi. (sihirbazlarda) atinca halkin gözlerini büyülediler ve onlara korku salarak büyük bir sihir yapmis oldular 7/116
7/117 de ''y(E,FiK)un ibaresini bile isteye iftira olarak çevirdim.Her ne kadar meallerede uyduruk olarak geçsede mana olarak aynidir.Çünkü ayni kelime Hz aise annemize zine iftirasi ile ilgili ayettede geçmektedir.
''Innellezine cau bil (IFK)i usbetun minkum'' iftira ile gelenler içinizden bir zümredir 24/11
Hepimiz gayet iyi biliyoruzki iftira; ASLI, HAKIKATI,GERÇEGI olmayan yalan bir haberdir.Sihirde aynen böyle oldugu için, Allahu teala sihirbazla rin yaptiklarini IFTIRA
,UYDURUK olarak tanimlamistir.
Her insanin yaratilisndan gelen özelliklerinden biride korkmaktir.Peygam ber olsa dahi .Yüce Allah bu gerçegi söyle beyan etmektedir
''(Musa) Siz atin dedi.Birde ne görsün, onlarin ipleri ve degnekleri sihirleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyormus gibi geldi'' ''Bunun için Musa içinde bir KORKU hissetti'' ''KORKMA; muhakkak ki sen üstünsün dedik'' 20/66,67,68
Bir korku (grußel) filmi izlediginizi düsünün.Ister istemez etkilenirsiniz.Fakat bu etki bizzat filmin kendinde olan bir güçten degil,kendinizden kaynaklanmaktadir.Insan beyni algiladigi vizyonlari, sahtesini, hakikisini ayirt etmeksizin degerlendirmek ve bunun sonucuna göre vücuda komuta vermek zorunda yaratilmistir.Hatta bazen öyle olurki tüylerimiz bile diken diken olur. Iste bu durum beynin komutasinda harekete geçen sinir sisteminin killarin etrafindaki kaslari gerginlestirmesinden meydana gelmektedirHatta böyle bir vizyon olmadan bile insan beyni, vücutta büyük tahribatlar yapabilecek niteliktedir.Uzun bir müddet asiri derecede üzülen ve düsünen bir insan düsünün.Bunun sonucunda beynin komutasiyla vücuttaki kimyevi denge bozulur ve vücudun savunma sistemi devre disi kalir. Savunma sisteminin devre disi kaldigi bir vücudun ise hastaliklara maruz kalmamasi olanak disidir.Böyle kisilerin vereme yakalandiklari ve hatta bazilarinin saçlarinin beyazladigini hayatimizda çogu kez müsahede etmekteyiz. Bu sekilde hastalanmis kisilere disaridan herhengi bir müdahele ise söz konusu degildir
Böyle bir film izlenmeye devam edildigi halde,etkilenmemeye çalismak yerine ekrani kapatmak en iyi yöntemdir. Eger bizler, insanlarin sihir adi altinda sergiledikleri safsatalara Yüce Allahin zikrine uyrak, IMAN EKRANINI kapatirsak, dünyanin sihirbazlari da bir araya gelse, kilimizi dahi kipirdatamayacaklarini bilmis oluruz. Kurana .inanmayan insanlar bile, (amerikali avrupali) yapilan bu gösterile rin asli olmadigini bildikleri ve bu tür gösterileri (show) sadece bir eglence olarak olarak seyrettikleri halde,müslümanim diyenlerin, yapilan bazi sihirolaylarinin asli olduguna inanmalari gerçekten çok üzüntü vericidir.Maalesefki alim geçinenenlerde Kuranin bu açik beyanina ragmen,sihrinasli olduguna inanmislar ve bunun mantiki bir sonucuolarakta,
''BÜYÜ YAPMAK HARAMDIR FAKAT YAPILAN BÜYÜYÜ BOZDURMAK CAIZDIR'' fetvasini uydurmuslardir.
Peki aslı olmayan bir şeyi bozdurmak nasıl oluyor bu da ayrı bir soru.İşte burda insanları sömürmek isteyen sahtekarların foyası meydana çıkıyor. Bu sahtekarlardan genelde şu cümleleri duyarsınız.
Aman efendim bunun ticaretini yapıyorlar, dikkatli olmak lazım bu yüzden bu işin ehline gitmek gerek.
Oysaki kurana göre bu işin ehli mehli yoktur bunların tamamı da sahtekar şarlatanlardır.
Büyünün aslı olduğuna inananlar şu ayeti delil olarak ilerri sürmektedirler. bu ayet kuranın bütünlğünden koparılarak anlaşılmaya çalışılınca ister istemez böyle bir sonuca varmak mümkün gözükmektedir. ancak ne varki ayette zannettikleri gibi büyünün aslı olduğuna dir herhangi bir işaret yoktur. gelelim ilgili ayetin izahına,
"Seytanlarin Süleyman'in hükümdarligi hakkinda söylediklerine uydular. Oysa Süleyman kafir degildi, ama insanlara sihri ögreten seytanlar kafir olmuslardi. Babil'de, melek denilen Harut ve Marut'a bir sey indirilmemisti. Bu ikisi "Biz sadece imtihan ediyoruz, sakin inkar etme" demedikçe kimseye bir sey ögretmezlerdi. Halbuki bu ikisinden, koca ile karisinin arasini ayiracak seyler ögreniyorlardi. Oysa Allah'in izni olmadikça onlar kimseye zarar veremezlerdi. Kendilerine zarar verecek, faydali olmayacak seyler ögreniyorlardi. And olsun ki, onu satin alanin ahiretten bir nasibi olmadigini biliyorlardi. Kendilerini karsiliginda sattiklari seyin ne kötü oldugunu keske bilselerdi!" (Bakara 2:102)
... Muhakikler (arastirmacilar) Harut ve Marut’un Babil’de -ki burasi Irak’ta Firat nehri üzerinde bulunan bir sehirdir.- dis görünüsleriyle salah ve takva sahibi olarak taninan ve halka sihir ögreten iki insan olduklari görüsündedirler. Insanlarin saf inançlari bu iki kisi hakkinda öyle bir noktaya ulasmisti ki, onlarin semadan inmis iki melek olduklarini ve sihri Allah’tan gelen vahiy ile insanlara ögrettiklerini saniyorlardi. Bu iki adamin sahtekarliklari öyle bir dereceye varmisti ki insanlarin kendileri hakkindaki saf inançlarini sürdürmelerini saglamak için kendilerinden sihir ögrenmek isteyen herkese, "Biz bir fitneyiz. Sakin inkar etme"; yani "Kuskusuz biz imtihan vesilesiyiz; seni deniyor, imtihan ediyoruz ki bununla (sihir ögrenmekle) sükür mü, küfür mü ediyorsun, ortaya çiksin. Biz sana küfre düsmemeni tavsiye ederiz." diyorlardi. Bunu; halk, bilgilerininilahi, sanatlarinin ise ruhani oldugunu ve aslinda iyilik etmekten baska bir maksatlari bulunmadigini zannetsinler diye söylüyorlardi. Tipki günümüzde de bir takim deccallerin yaptigi gibi. Bunlar da zanlarinca sevgi ve nefret için kendilerine muska yazmayi ögrettikleri kimselere; "Sana evli bir kadini, kocasindan baska bir erkege yöneltmek için yazmamani tavsiye ederiz." Seklinde evham ve uydurmadan baska bir gerçegi olmayan seyler söylerler.
Yahudilerin bu hususta bir çok hurafeleri vardi. Öyle ki Harut ve Marut’a, sihir ilminin Allah’tan indigine ve onlarin insanlara sihir ögretmek için gelen iki melek olduklarina inaniyorlardi. Iste bunun üzerine Kur’an ayetleri sihrin semadan indigi seklindeki iddialari hakkinda onlari yalanlamak ve hem sihri hem de onu ögrenen ya da ögreten kimseleri zemmetmek için geldi.
"Onlar bu ikisinden koca ile karsinin arasini açacak seyler ögreniyorlardi." Sözü sembolik bir anlatimdir ve böylelikle yapilan is en çirkin sekliyle ortaya konmus olmaktadir. Yani yaptiklari bu is öyle bir raddeye gelmisti ki, artik kari-koca gibi toplumun en güçlü birimi olan aileyi onunla parçalama imkanini elde etmeyi, çesitli hileleri ve bozgunculugun yollarini ögreniyorlardi. Özet olarak bu ayetin manasi basindan sonuna kadar su sekilde anlasilmaktadir:
Yahudiler Kur’an’i yalanladilar ve ondan yüz çevirdiler. Kur’an’a karsilik Hz. Süleyman ve mülkü hakkinda, onlarin çarpik zihniyetli alimlerinden isittikleri hurafeler ve efsaneleri(1) yaymaya çalistilar. Hz. Süleyman (as)’in küfre girdigini iddia ettiler. Oysa Hz. Süleyman (as) küfre girmemisti. Fakat onlarin tabi olduklari seytanlari (önderleri) küfre girdiler ve insanlara sihri ögretmeye ve sihrin Harut ve Marut’a indigini iddia etmeye basladilar. O ikisini melek olarak isimlendirmislerdi. Onlara hiç bir sey indirilmedigi halde, insanlara kendilerinin salihlerden olduklari zannini yerlestirdiler. Halkin, onlari iyilik etmekten baska maksatlari olmayan ve kendilerini küfürden korumaya çalisan kimseler olduklarini sanmalari için ugrastilar. O ikisinden ögrendikleri hile ve desiseler, kendilerinin insanlar arasina tefrika sokabileceklerine halki inandiracak derecedeydi.
Görüyorsunuz ki ifadelerin hepsi burada zemm (kinama, yerme) içindir ve ayetin Harut ve Marut’un medhi, övgüsü hakkinda varid oldugu düsüncesi dogru degildir. Bunlarin yani yukaridaki sözlerimizin dogruluguna, Kur’an’in Allah indinden insanlara bir sey ögretmek için -peygamberlere indirilen vahiy disinda- yeryüzüne melek indirildigini reddetmesini gösterebiliriz. Kur’an, insanlara talim için kendi cinsinden birinin gönderildigini sarih nasslarla ortaya koymaktadir: "Senden önce, insanlarin disinda elçi göndermedik; onlara vahyediyorduk. Bilmiyorsaniz zikir/vahiy ehline sorunuz." (Enbiya 21:7) Yine Melek indirilmesi seklindeki istekleri Kur’an geri çevirmistir: "Ona bir melek indirilmeli degil miydi!," diyorlar. Bir melek indirseydik, is bitirilmis olurdu. Onlara zaman da verilmezdi." (En’am 6:8) Furkan Suresinde de Allah teala söyle buyurmaktadir: "Söyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya beslenecegi bir bahçe olsaydi ya!" Bu zalimler, inananlara: "Siz sadece büyülenmis bir adama uyuyorsunuz" dediler. Sana nasil misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmislardir, yol bulamazlar." (Furkan 25:7-9)
SEYTANLAR CINLER INSANLARA MUSALLAT OLABILIRLERMI
''(iblis) Beni azginliga mahkum ettigin için bende andolsunki,dogru yolun üzerinde duracagim dedi'' ''Sonra andolsunki onlarin önlerinden arkalarindan,saglarindan ve sollarin dan gelecegim.Onlarin çogunu sükreder bulamayacaksin'' (7/16,17)
Bu ayetleri seytanin cinlerin insanlara musallat olma seklinde anlamak dogru degildir.Onlarin yapabildikleri Nas 5te beyan edildigi gibi sadece vesvese vermek seklindedir ki bu gerçegi Allahu Teala söyle beyan etmekte dir.
''sesinle onlardan gücünün yettigini yerinden oynat.Süvarilerinle piyadelerinle üzerlerine yaygarayi bas. Mallarina ve evlatlarina ortak ol. Onlara (bos)vaadlerde bulun.Fakat seytan onlara batildan baska bir sey vad etmez.'' ''Muhakkak ki benim kullarim üzerinde hiç bir gücün(SULTAN) yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.'' (17/ 64,65)
Son ayetin metnindeki SULTA kelimesi çok dikkat çekicidir.Sulta bir seyi baskalarina, ister istemez zorla yaptirim gücüne yetkisine sahip ola
maya denir.Diger ayetlerde de Allahu Teala söyle buyurmaktadir
''Andolsunki iblisin onlar hakkindaki zanni dogru çikti.Müminlerden bir firka hariç ona tabi oldular'' ''Halbuki iblisin onlar üzerinde hiç bir gücün (SULTA) yoktur. lakin biz ahirete iman edenle onda süphe edeni ayird etmek için (ona müsade verdik) Rabbin her seyi gözetleyendir(Sebe 20,21) Burada söyle bir soru sorulabilir.Peki cin çarpmasi inanci nerden kaynaklanmaktadir?
''Faiz yiyenler (kabirlerinden) seytan çarpmis,dokunmus kimselerin kalktigi gibi kalkarlar. Bunun sebebi,alisveris aynen faiz gibidir demeleri dir.Halbuki Allah alisverisi helal, faizi haram kilmistir.'' (2/275)
Bu ayetteki seytan çarpma,dokunma ifadesi bir deyimdir,bir benzetmedir.Söyleki; Seytanin vesveselerine kulak vererek hayatlarina yön verenlerin sirke düsmesi kaçinilmazdir.Allahin haram kildigina helal diyenlerde müsrik olduklari için diger müsriklerle ayni kefeye konulacaklar demektir..
Maalesef çogu insanda olan genel bir zaaftir bu.Kuranin bütünlügü içeri sinden bu ayeti cimbizlayarak çikarip gerçek anlamda seytan çarpmasi seklinde anlamislardir.Bu ayeti gerçek anlamda seytanin çarpmasi seklinde anlamak asla dogru olamaz. Zira tevhide dokunan bir tarafi vardir. Allahu Teala diger ayetlerde açik açik, seytanin bir yaptirim gücü,Sultasi olmadigini söyleyecek,sonra bu ayette gerçek anlamda çarpmadan bahsedecek.Böyle bir sey çeliski olurki,Allahu Teala böyle noksanliklardan münezzehtir.
Buraya kadar gördükki ne sihirbazlarin nede seytanlarin,insanlara esrarengiz güçlerle musallat olma yetkisi yoktur.
HASED NAZAR
113-Felak: 4: Ve dügümlere nefes eden büyücülerin serrinden (Ve min serrin neffasati fil ugad) Bu ayette bir 'ugad'tan (dügüm) ve bir 'neffasat'tan (nefes edenlerden) söz edilmekte. Dügüm bir BAGdir. Bu her çesit BAG olabilir. Evlilik bagi, aile bagi, faaliyet yapanlarin baglari, toplumsal bag vs.Bu baglari koparmak için çalisan neffasat'ler vardir. Yani bu baglari koparmak için bütün gücü ile nefes harcayan insanlar vardir. Misal olarak kari-koca arasini ayirmak için çalisan dedikoducu kadinlar maalesef toplumumuzda çoktur ve bunlar nefes harcayarak yani dedikodu yaparak evlilik baglarini kolayca koparabilmeyi basarmaktadirlar. Ama bunlarin basarisi nefesin olagan üstünlügünden kaynaklanmamaktadir. Kari-Koca bu dedikodulara kendilerini verdiklerinden, kendilerini kaptirdiklarindan o güzel baglari koparabilmektedirler. Kendilerine güvenen bir kari-koca için dedikodularin hiç bir etkisi yoktur, olamaz da zaten. Bu etkileme diger baglar için de aynen geçerlidir.
Yeniden tekrarliyorum: Büyü ve nefes harcama iman eden (Allah' güvenen) kisiler için hiçbir etkisi yoktur. Çünkü müslümanlar bunlarin etkisinin hiçbir sekilde gerçek degil, baglari koparmak için harcanan nefesler olduguna inanirlar.
3.Nazar: Arapça bir kelimedir ve gözle bakmak anlamindadir. Insanlar baska insanlari sert bir bakis ile etkileyebilirler. Ama bu etki gözün olaganüstü bir etkileyici sinyal saçtigindan degil, karsi tarafin o bakistan çikardiklari sonuçlardan kaynaklanmaktadir. Misal olarak bir baba kendi çocuguna sert baktiginda onu bakisi ile etkiler. Çocuk neden babam bana sert bakti? Acaba bana kizdi mi? Beni dövecek mi? gibi hislere kapilir. Bunlarin hepsi gözün/bakisin (nazarin) dogal etkisidir. Bunlar sadece karsi tarafin algilayisi nisbetinde diger tarafi etkiler. Asil olarak gözden kaynaklanan etkiler degildir. Iman edenler yaptiklarindan ve yapacaklarndan emin olduklari için karsi tarafin göz ve bakis (nazar) ile birakmak istedikleri etkiler bosa gider. Bu bakislar iman edenleri etkileyemez, çünkü bunlarin asli yoktur. Kim bizleri nazari ile devirecekmis? Gelsinler ve isterlerse milyonlarca insanlar olsunlar ve bizleri nazarlari ile etkilemeye çalissinlar. Ben karsi durmaya hazirim ve tüm iman edenler buna hazirdir. Bu açidan nazar denen bu olay bizler için geçersizdir. Tabiki etkilenmeye müsait olanlari etkileyebilir. Ama bu nazarin etkisinden dolayi degil, karsi tarafin etkiye müsait olmasindan kaynaklanmaktadir.
Düsünün ki sizinle ayni devlet dairesinde beraber çalisiyoruz.Siz benden daha kidemlisiniz ve maasiniz benden dolgun.Eger ben sizdeki bu nimete hased ederde bu seytani duygularima Allah korkusuyla gem vuramazsam, sizin hakkinizda öyle senaryolar hazirlarim,öyle propagandalar yaparimki, sonuçta sizi isten bile attirmayi basarabilirim.Nitekim böyle olaylar hayatimizda sikça meydana gelen seylerdir.Iste benim sizin hakkinizda böyle davranmam sizin için büyük bir serdir.Yoksa halkin geleneginde yer alan ve HASED EDEN KISILERIN GÖZLERINDEN FISKIRAN ESRARENGIZ ISINLAR seklindeki nazar inancinin gerceklerle hıc bir ilgisi yoktur
Hiç bir kimsenin baska kimselere esrarengiz güçlerle musallat olma yetkisi yoktur.Insanlar Allahin zikrine (Kurana) kulaklarini ve gözlerini kapadiklari için böylesine safsatalara inanmakta ve sonuç olarak kendi kendilerini büyülemekte, kendi kendilerini çarpmakta,kendi kendilerine nazar degdirmektedirler
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
SELAM HANİF DOSTUM
SENİN DEDİĞİN DE DAHİL OLMAK ÜZERE,
EZOTERİZM MESLEĞİNDE MESAİ HARCAYAN HANNAS MAJİSYENLERİN NELER YAPTIKLARINDAN HABERİNİZ VARDIR UMARIM!. HİZBUŞŞEYTANLARIN İNSAN KOLUNU OLUŞTURAN BU ADAMLARIN NELER İCRA ETTİKLERİNİ VE TOPLUMLARI NASIL GÜTTÜKLERİNİ İYİ İRDELEMEK LAZIMDIR. KOSKOCA USA-NIN(WH) NASIL BİR FUNDAMENTAL ÇİZGİDE TERÖR ESTİRDİĞİ HEPİMİZİN GÖZLERİ ÖNÜNDE İKEN..
Yukarıda ki güzel açıklamarın için sana teşlekkür ediyorum fakat Nas süresinde
kul euzu bi rabbin nas, melikin nas, ilahin nas, min şerril vesvasil hennas, ellezi yuvesvisu fi sudurin nas, minel cinneti ven nas.
de ki insanlardan ve cinlerden olupta; insanların kalbine vesvese verenlerin şerrinden, insanların rabbine, sahibine, ilahına sığınırım.
Ayette görüldüğü üzere cin neslininde insanların kalbine birtakım vesveseler vereceği gerçektir. Allah bize bu süreyle bir sığınma vermiş ve bunu okuyarak ins ve cins şeytanlarının fitlemesinden korunmaya erişeceğimizi belirtmek isterim.
Saygılarımla
__________________ Hiçbir şeyi yaratamayan, kendileri yaratılan şeyleri Allah’a ortak mı koşuyorlar? Araf (191)
Ve yevme yahşurühüm cemia ya ma'şeral cinni kadisteksertüm minel ins ve kale evliyaühüm minel insi rabbenestemtea ba'duna bi ba'div ve belağna ecelenellezi eccelte lena kalen naru mesvaküm halidine fiha illa ma şaellah inne rabbeke hakimün alim -----------En'am 128
Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız.” Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedi kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. ENAM 128
Ayet çok açık kıyamet günü hesap günü ve cinlerden faydalanıp şer çıkaranlar ebedi cehennemde duracaklardır. o nedenle kimse büyücüye cinciye gitmemeli...
__________________ Hiçbir şeyi yaratamayan, kendileri yaratılan şeyleri Allah’a ortak mı koşuyorlar? Araf (191)
1) peki günümüzde büyü yaptıranlar ve kendilerine büyü yapıldığını idda edenler bu büyülerin gerçekleştiğini söylüyor ve şahit oluyorlar...
2) insanlarda cin çarpması cin musallat olması gibi korkular var ve bu tip hadiselere şahit olanlar var hatta bazı tv kanallarında bunların görüntüleri de gösteriliyor..
3) kahve falı el falı gibi olaylarda da insanlar hiç tanımadığı bir kişinin kendisiyle ilgili doğru bilgiler verdiğini söylüyorlar bunu yaptıran insanlar...
peki bu konularda neler söylemek istersin...
bu tip olaylar günümüzde bi gerçek.... bunları nasıl açıklamalıyız ..
aslında bu çok geniş bi konu tüm arkadaşlardan yorum ve bilgi istiyorum..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma