Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Selam Arkadaşlar 26 Mart Tarihli Vatan Gazetesinden alıntı 2Haber:
Kuran kadını dövmeye izin verir mi tartışması
Lale Bahtiyar adlı İran asıllı kadın araştırmacı, Nisa Suresi 34’üncü ayette erkeklere eşlerini dövme hakkı verilmediğini, ayetin yanlış tercüme edildiğini söyledi. New York Times “İslam dünyası bu ayeti tartışıyor” diyerek tartışmaya yer verdi
26.03.2007
Almanya’da bir kadın yargıcın “Erkekler Kuran’daki Nisa suresine göre eşlerini dövebilir” gerekçesiyle Faslı bir kadının boşanma talebini reddetmesinin ardından başlayan tartışmalar yeni bir boyut kazandı. İran asıllı Amerikalı bir kadın bilim adamı yaklaşık 5 yıl süren Kuran araştırmasının ardından yeni bir tercüme ile ortaya çıkarak Kuran’ın hiçbir şekilde erkeklere eşlerini dövme hakkı vermediğini, Nisa suresinin 34’üncü ayetinin yanlış yorumlandığını açıkladı. Amerika’da Felsefe, Psikoloji ve Eğitim Bilimleri alanında master ve doktora eğitimi gören 68 yaşındaki Lale Bahtiyar, muhafazakar kesim tarafından “Feminist Kuran” olarak nitelendirilen yeni tercümesiyle İslam dünyasında uzun zamandan beri süregelen Nisa suresi tartışmasını da yeniden alevlendirmiş oldu. New York Times gazetesi, “İslam dünyası Nisa suresi 34’üncü ayeti yeniden tartışmaya başladı” diyerek olaya geniş yer ayırdı.
“Vurun” değil “Uzaklaşın” Gazeteye konuşan Bahtiyar, İslam konusunda yaptığı çevirilerinin ardından Kuran’ı tercüme etmek istediğini, ancak 2 yıllık çalışmasının ardından Nisa Suresi 34’üncü ayete gelip bu ayette yazanları okuyunca çalışmasını noktaladığını anlattı. “Ya bu ayetin farklı bir anlamı var, ya da ben bu tercümeyi daha ileri götüremem diye düşündüm” ifadesini kullanan İranlı, “Tanrı’nın savaş dışında bir insanın diğerine zarar vermesine onay verdiğine inanmadım. Bu yüzden araştırmaya başladım” diye konuştu. Bahtiyar yaklaşık 3 ay boyunca ayette bulunan “daraba” adlı kelimenin anlamları üzerinde çalıştı. Geleneksel tercümelerde “vurun” anlamına gelen bu kelimenin bazı sözlüklerde tam 6 sayfalık açıklamaları olduğunu gören İranlı sonunda “Daraba” nın aslında “uzaklaşın” manasına geldiği “sonucuna vardı.” Gazeteye bunu anlatan Bahtiyar, “Peygamber eşlerinden hiçbirini dövmemişken nasıl olur da Müslümanlar peygamberin yapmadığı bir şeyi yapabilir. Zaten bu ifadenin vurun olarak tercüme edilmesi Kuran’daki diğer ayetlerle de çelişiyor” dedi.
Babası İranlı bir Müslüman olan Bahtiyar’ın çıkışı için muhafazakar İslam bilimciler kelimenin anlamı üzerinde “oynamanın” doğru olmayacağını, Kuran’ın “neyse o” olduğunu belirtirken Mısır başmüftüsü Şeyh Ali Cuma ise gazeteye yaptığı açıklamada Kuran’daki sure ve ayetlerin çağın prizmasından geçirilerek değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Cuma, “Anlamı her zaman değişik kültürlere ve değişik zamanlara uygun olacak şekilde genişletmek gerekir” diyerek, “Çağımızda bir erkeğin karısını dövmesi hiç kabul edilebilecek bir durum değildir ve sorunları çözmekten çok daha fazla sorun üretir” ifadesini kullandı.
NİSA SURESİ 34’ÜNCÜ AYET
DİYANET ÇEVİRİSİ
* Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün.
BAHTİYAR ÇEVİRİSİ
* Sadakatsızlık ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin.
Türkiye’de de tartışma konusu Benzer bir tartışma Türkiye’de de yaşanmış Yaşar Nuri Öztürk, kelimenin anlamının yanlış yorumlandığını asıl anlamın “dövmek” değil “uzaklaşmak” olduğunu savunmuştu. 1999 yılında yaptığı çevirisini de bu şekilde yazdı. Öztürk bu konuyla ilgili yorumunda şu ifadeleri kullandı:
“Bu ayetteki fadribü kelimesi Kur’an’da kullanılan anlamlarından yanlız bir tanesiyle kayıtlanmış ve emirden hep dövmek çıkarılmıştır. Bütün tevillerini ve yorumlarını kadın aleyhine yapan yaklaşımlardan zaten başka şey beklenemezdi. Oysa ki kelimenin diğer anlamları, ayetin amacını ve düzenlenen konunun maksadını çok daha doyurucu biçimde önümüze koymaktadır. İşin esası şu ki, Kur’an birçok yerde sergilendiği kelam mucizesini burada da sergiliyerek, bir tek kelimeyle birkaç alternatifi birden vermiştir.”
Diyanet: Şiddete dayanak olamaz DİYANET İşleri Başkanlığı, geçtiğimiz yıllarda da tartışmalara neden olan Nisa Suresi’nin 34.ayetinde yer alan “dövme” sözüne ilişkin görüşünü, 2002 yılında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz başkanlığında İstanbul’da toplanan “Güncel Dini Konular İstişare Toplantısı” sonrası kamuoyuna duyurdu. Yayınlanan fetvada, “Nisa Suresi 34’üncü ayete geçen, erkeğin aile içindeki yükümlülüğü-reisliği hükmü, aile içi şiddete dayanak haline getirilemez” denildi. Din İşleri Yüksek Kurulu, “Kadın dövmenin mazereti” olmayacağını belirtti.
Kur’ân recmi kaldırmıştır
SORU: Bir televizyon kanalına çıkan kişi, sahih hadis olduğunu söylediği şu olayı aktardı: “Peygamberimize gelen bir kadın, zina yaptığını fakat bundan çok pişman olduğunu ve tövbe ettiğini söylemiş. Peygamberimiz de bu konuyu düşüneceğini, daha sonra gelmesini istemiş. Bir süre sonra kadın tekrar gelerek cezası neyse razı olacağını ve hamile olduğunu belirtmiş. Peygamberimiz bebek doğduktan sonra gelmesini istemiş. kadın, bebek doğduktan sonra tekrar gitmiş. Peygamberimiz bu kez de bebeğin sütten kesilmesinden sonra gelmesini istemiş. Bebek sütten kesildikten sonra kadın geldiğinde cezalandırılmak istediğini ifade etmiş. Peygamberimizin de onayıyla kadın recm edilmiş (taşlanarak öldürülme). Peygamberimizin, kadının dünyadayken duyduğu pişmanlığın, öteki dünyada tam 70 Medinelinin affına veya şefaatine yol açtığını söylemiş.”
Bu güzelim dine ve Peygamberimize, hadis adı altında ancak bu kadar çirkin iftira atılabilir. Kur’ân’da pişman olup tövbe edenlerin affedileceği belirtilmektedir. Bunlara tahammül etmek çok güç. (Turgay Uysal)
CEVAP: Maalesef Peygamberimizden sonraki gelenekçiler, birçok uydurmayı hadis şekline sokup dini yozlaştırdılar. Kur’ân recmi kesin kaldırdığı halde bunu hadis şekline sokarak tekrar getirdiler. Yani Kur’ân’ın hükmünü lağvettiler. Bunları söyledik, söylüyoruz ama dinleyen kim? Kur’ân’ı rafa kaldıranlar Müslüman oluyor. Allah yardımcımız olsun.
Alıntı: "Kur’ân’ı rafa kaldıranlar Müslüman oluyor." Evet,malesef Kurani bir kavram
nasıl 180 derece döndürülüp yozlaştırılmış,açıkça görüyoruz.Aslında
Kuranı rafa kaldıranlar,müslüman değil,müseyliman=müslümancık'tır,yada
daha güncel bir deyimle sanal müslüman olup bunlar hakkı batıl,batılı
hak görecek kadar yoldan çıkmış olanlardır vesselam.
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam kadını dövmek kuranda yoktur farkına varmadan bazen de cahilce yorumlar yapılmış ve ortaya evlilik ve mahremiyetleri'^' isimli fecaat bir kitap çıkmıştır o kitapta kadının yaradılıştan mazo eğilimleri oldukları sopa yemeden rahat edemeyecekleri bunun için sopa atan erkeğine bile minnettar oldukları yazıyor ayrıcanada erkeğin bu sebeple sevaba dahi ereceği yazılmakta..bu kitap ve benzeri kitapları yazan şeytanları kınıyor elime geçseler kınamakla kalmayıp suratlarına tükürmek istiyorum..onları görünce euzü besmele çekmek akıllı işi değil biliyorsunuz sonra yellene yellene kaçarlarda geride kalanları da berbat ederler kadınını dövenler müslüman değildir müslüman olmadıkları gibi insanda değildir hele hayvan hiç değildir hayvanlar bile şevkatle yaklaşır birbirine çoğu kez bunlar olsa olsa şeytandır. Aslında anlaşılması gereken kimse kimsenin malı olmadığıdır...mal değil sadece şu ömrü hayatı beraber kederiyle sevinciyle beraber geçirmektir.
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Astığın haberle ilgili düşüncelerimi anlatmak isterim.Ancak,konu o kadar çok yanlış anlaşılmış ki,değil bir kaç parağrafla,bir kaç sayfa ile bile açıklayamam.
Bana göre,İran"lı bayanın görüşü yanlış,diyanet ve Yaşar Nuri"nin yorumları ise,tamamen zorlama yorumlar.Kur"an"ı rivayetlerle,sözlüklerle veya insanların yazdığı tarih"lerle anlamaya çalışmanın sonucu budur işte.
Bana göre,ayette geçen darebe kelimesi somut bir kelime olup,vurmak,dövmek,hatta eşşek ağaca çıkıncaya kadar dövmektir.Ama siz,Kur"an"daki nikahı,Kur"an"daki boşanmayı,Kur"an"daki aileyi ve en önemlisi Kur"an"daki zina"yı okuyamamışsanız,bu ayeti ve bu ayetin dikkat çektiği dayağı,sittin sene anlayamaz ve bütün dünya"yı kendinize güldürürsünüz.
Fransız hakimin,Faslı kadın için verdiği hükme bayıldım.Bana göre adil bir karar verdi.Böylesine bozuk,böylesine tahrif edilmiş bir dinin mensublarına da böyle bir karar yakışırdi.
Ayette ki,dayağa karşı çıkan,söz konusu geri zekalı din adamları,zina ayetindeki dayağa neden karşı çıkmıyor? Çünkü onlar zannediyorlar ki ayet,kadın yemeği geç hazırladığı için,karıyı dövün diyor.Habu ki,ayetin resmettiği olayda,kadının kocasını aldatması söz konusu.Ayet,kocasının gıyabın da,kocasını gizli gizli aldatan bir kadından söz etmektedir.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam
nuşuz etmesinden korkarsanız ifadesi var bu ayette.
Zina edenin suçu kuranda sabit şahitlerle suç tesbit edildiğinde 100celde
şimdi sorum şu
Bir yanda şahitlerle zina suçu sabit görülüp 100celde vurulurken diğer yanda koca karısının zina edeceğinden korkup karısını eşek sudan gelene kadar sopalıyor
Bu ansıl adalet nasıl anlayış?
Not:ayrıca belirtmem gerekir ki oradaki drabe fiilinin arapçada vurmak dövmek anlamına geldiği konusunda haklısınız.Araplarda bu şekilde söylüyor.Ancak şuda var drabe fiilinin kuranda başka ayetlerde ayrılmak anlamında da kullanılmış.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam. şu dört şahit meselesi ne kadar basit değil mi?öyle şırrak diye dört şahit hemencecik bulunuyor!İslam insan onuru ve şerefini hep üstün görmüştür..insanlardan fitnelerin olduğunuda bilmektedir..3 değil 4 şahit istenmesinin nedeni olayın kesin delile bağlanmış olmasını isteyerek herhangi bir zulme onay verilmemesidir...Hz Aişe olayında o ne darp edilmiş nede ettirilmiştir..sadece gerçek ortaya çıkana kadar Hz Aişe babasının evinde ikamet etmek zorunda kalmıştır.. kuran dört şahitle zina şuçu sabit olmuş kadına yada erkeğe olayda kuşku değil olayın kesinliği olduğu nedeniyle dövülme cezası vermiştir. neyse. kurana göre yani nisa 34'e göre kadının dayakla ıslah edilmesini emreden bir açıklama yoktur..sadece kadında sadakatsizlik vb kuşku yaratacak bir hal oluştuğunda gerçek ortaya çıkanan kadar kadının evinden uzaklaştırılması vardır. Şimdi öyle bir toplumda yaşıyoruz ki 17 yaşına gelipte cimada bulunmamış genci duymaya görsünler.. bu da yetmemiş sırf itlikten dolayı kadına zulm edilir olmuş..adam itin biri keyfe göre nefsine göre dövüyor.bir gün biraileyigördüm sokakta adam kadına bağırıp el kaldırdı..dayanamadım sözle müdahale ettim...adam ne diyorsun diye bağırdı...Allahtan kork gücün ona mı yetiyor kavga etmek istersen buyur senin bisinirini alayım dedim...o zaman siniri geçti itin. Bu zalimler ancak bundan anlar.
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Nisa 34.ayet,kocasını aldatan bir kadındann söz etmektedir.Konuyla ilgili yukarda yaptığım yoruma,Sayın savana hemen itiraz etti,bütün müslümanların da itiraz edebileceği gibi.Arkadaşlar, tefekkürden yoksun zavallı din adamları,bizim mantalitemizi öylesine iğdiş etmiş ki,hiç bir olaya doğru yaklaşamıyoruz.
Sayın Savana diyor ki,zina eden kadının cezası zaten belli.Ayrica,dayağa ne gerek var.İyi de,ya adam karısının hiç beklemediği bir vakitte evine dönüp,karısını kendi evinde iş tutmuş halde yakalasa,ne yapacak.Siz bu şekilde bekleyin,ben dört adil şahit bulup getireyim mi diyecek.Böyle bir şeyin,uygulanabilirliği mümkün mü?
Ya da adam,derhal apartmanın holüne çıkarak,eeeey komşular,yetişin,karım beni boynuzlatıyor mu diyecek? Ya da Türk erkeği,daha doğrusu bir çok toplum erkeği gibi,karısı ve dostunu satırla doğrayacak mı? Çünkü adam mahkemeye gitse,karımı evde iş üstü yakaladım dese,mahkeme ona seksen sopa vurur.Çünkü Kur"an öyle emrediyor.Sayın Savana,sakın dört adil şahite ne gerek var,doktor kontrölü ile her şey belli olur,deme? Çünkü bu tür vakalarda dört adil şahit şartı bana göre kıyamete kadar geçerlidir.Çünkü bu şartın espirisi çok ayrı bir şeydir.Konuyu dağıtmamak için girmiyorum.
Söz konusu ayet,bu ve buna benzer bir manzara karşısında,akıllı bir müslümana şunu diyor.Sakın onları öldürüp,ne kendini,ne çocuklarını,ne de akrabalarını perişan etme.Apartmanın holüne çıkıp komşuları olaya şahit kılmaya çaışarak,kendini konu komşuya rezil etmene de gerek yok diyor.
Ve... söz konusu ayet ve Kur"an,size yapabileceğiniz 4,alternatifli bir tavsiyede bulunuyor.
1.İstersen bu kadını boşa.Ama onu boşayabilmek için,günümüz şartlarına göre,onun hisesine düşen malları ve en az 70-80,milyar lira da boşanma tazminati vermelisin.Çünkü,Allah"ın emri böyle.Paran varsa,karını boşamakta,her zaman,zaten serbestsin.Mahkemeye yatır 80 milyar tazminat parasını karını boşa.
2.Paran yok.zaten zor bir yuva kurabilmiş,üstelik bir sürü bakıma muhtaç çocuğun da varsa.Karını karşına al ve nazik bir şekilde onunla konuş.Karıcığım,ne olur,bunu bana bir daha yapma.Benim haysiyetimle,onurumla oynama.Eğer o adamda,bende olmayan bir şey buldunsa,kabahat bende.Ben,sana söz veriyorum,onda bulup,bende bulamadığın şeyleri,artık ben sana vereceğim.Ne olur,beni bir daha aldatma,de.
3.Eğer karın,sana söz verir ve sözünde de durursa,o yaptığı olayı,bir daha asla onun başına kalkma.O olayı,ikide bir,onu suçlamak,aşağılamak için,bahane etme.Eğer,karın sana söz vermezse veya verdiği sözünde durmazsa,bu defa ona gene bir şey yapma,yatağını ayır,onu kendine ait görmediğini,onun kirletilmiş,kirli bir kadın olduğunu ona ima et.Eğer,onda biraz insanlık onuru varsa,belki yaptığından pişman olur ve hakikaten tövbe eder.
4.Bütün bunlardan sonra,karın seni aldatmaya hala devam ediyorsa,onu her fırsat"ta döv,tartakla ve sıkıştır.Sıkıştır ki,seninle aynı evi paylaşmaktan bıksın ve mahkemeye o baş vursun.Boşanmayı o istesin.Böylece,boşanma tazminatı vermeden,o kadından kurtulmuş olursun.
Ayetin anlattığı olay,budur arkadaşlar.Kur"an veya Kur"an ayetleri,din adamlarının veya Savana"nın yaptığı gibi,fiiii tarihine indirgenerek anlaşılmaz.Günümüze,günümüz şartları dikkate alınarak düşünülürse anlaşılabilir. Ayetlere olabildiğince objektif ve olabildiğince yalın bakmak,bakabilmek lazımdır.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
Naci bey eşinizin nuşuz etmesinden korkarsanız ifadesini nasıl olupta eşinizi evde zina ederken yakalamışsanız olarak değerlendiriyorsunuz anlayamadım.
Bakın sizin bahsini ettiğiniz konuda kuran ne diyor
6 Kendi eşlerine bir zina isnat edip de kendilerinden başka tanıkları olmayanların herbirinin tanıklığı, kendisinin kesinlikle doğru sözlülerden olduğu hususunda Allah'a yeminden ibaret dört kez tanıklık ikrarıdır.
7 Beşincide, eğer yalancılardansa, Allah'ın laneti üzerine olsun diye söz söyler.
8 İtham edilen eşin, itham eden kocanın kesinlikle yalancılardan olduğuna ilişkin, Allah adına dört kez yemin şeklindeki tanıklığı, ondan cezayı düşürür.
9 Bu durumda kadının beşinci sözü, suçlayan erkek doğru söyleyenlerdense, "Allah'ın gazabının kendisi üzerine olması"nı söylemekten ibarettir.
Demekki koca karısnı zina ederken yakalarsa ve şahidi yoksa tutulacak yol bu.Yada karı kocasını zina ederken yakalarsa ve şahidi yoksa tutulacak yol bu.
Naci bey kadına yada erkeğe dayak konusundaki kuranın bakış açısındaki inceliği görüyorsunuz
Erkekte kadında zina ederken eşini yakalamışsa ve şahidi yoksa 5 kez yemin etmesi isteniyor karşı tarafta inkar yönünde yemin ederse 100 celde ceza kalkıyor.
Sizin kalkıp nuşuz etmesinden korktuğunuz kadını dövün demeniz gerekçeniz anlayışınız ne olursa olsun kurani değil malesef.
Bu ayetin en doğru meallendirmesi bu konudaki kurandaki diğer ayetler ,nisa34 ün gelişi ve nisa 35 dikkate alınarak yapılmalıdır.
34 Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.
35 Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, bir hakem erkek tarafından, bir hakem de kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede onları başarılı kılacaktır. Allah Alîm'dir, her şeyi bilir; Habîr'dir, her şeyden haberdardır.
Kadının bazı davranışları kocasının karısının sadakatsizlik yaptığını düşünmesine neden olmakta.Örneğin kadın kocasına akşam iş çıkışı iş yerinden arkadaşıyla yemeğe çıkacağını söyledi koca buna karşı çıkmasına rağmen kadın bunu yaptı.ve eve geç saatte döndü.Bu ve benzer davranışları tekrarladı.
Bu noktada koca karısının sadakatizlik edip etmediğinden emin olamaz belki gerçekten kadın iş gereği veya başka nedenle buluştuğu kişiyle sadece yemek yedi ve döndü belkide zina etti.
Bunu koca bilemez ancak karısının sadakatsizlik ettiğine dair korkuları endişeleri oluşur.
İşte bu noktada
Koca
1-karısını karşısına alır bak karıcığım bu davranışlarını onaylamıyorum bunları tekrarlama o kimselerle arkadaşlığını bitir gerekirse o işi bırak.vs vs öğütler verir
2-kadın kocanın bu öğütlerine rağmen aynı davranışları hala sergiliyorsa o halde koca karısıyla yatağı ayrıp karısına; bak hatun beni dinlemiyorsun tamam bu konuda benim korkularım yersiz olabilir sen bana sadık olabilirsin ancak benim bu konudaki kesin tavrım ve isteğim bu davranışlarına bir an önce son vermen yoksa koca elden gidecek beni kaybedeceksin! mesajını verir.
3-Kadın davranışlarında hala ısrarlıysa ve kocada kadının bu davranışından dönmesi konusunda ısrarlıysa ,işte en nihayetinde kocanın kadına uygulayacağı son yaptırım ondan ayrılmaktır.Koca karısından ayrıldığında ;kadının kafasına çocuklarını ,evini ,kocasını kabettiği dank eder
işte nisa 35te bu anlayışı onaylayan ve tamamlayan ayet.
Ortada karısından ayrılmış ayrı yaşayan bir koca ve kocası tarafından terk edilmiş bir kadın var.Bu aile artık boşanmanın eşiğinde .Bu noktada olacak olan nedir?kadının tarafından bir kişi erkeğin tarafından bir kişi gelip hakemlik eder her iki tarafıda dinleyip anlar.Koca anlatır karım uyarı ve ikazlarıma rağmen bende rahatsızlık kaygı endişe uyandıran davranışlarına son vermedi ve bende en son çare ayrılmayı buldum eğer o bu davranışlarından vaz geçerse bir araya tekrar gelebiliriz.Kadında anlatır kocamın benim davranışlarım hakkındaki korku ve endişeleri yersiz ancak yuvam dağılacaksa bu koudaki tavrımı değiştirim falan filan her ikiside güzelce anlatır taraflarda dinler ikisinin uzlaşacağı bir noktada karar alınmasında vesile olurlar ve allah da dilerse karı koca tekrar bir araya gelip evliliklerine devam ederler.
Not:Naci bey bu ayeti sizin anlatığınız gibi anlayıp uygulayan bir ülkede yaşıyoruz ancak onlar zina ederken yakalamak şöyle dursun kaşının üstünde gözün var bir kötek, yemek kötü olmuş bir kötek ,şunu yaptın bir kötek, camdan baktın bir kötek her bahanede kadına vuran döven bir toplumuz.Dayak atmak türk erkeğinin geleneksel ev sporu haline dönüştü.yapılan anket sonuçlarıda söylediklerimi doğruluyor.Lütfen kuranın kadın olsun erkek olun bir bireye sopa atmak konusunda gösterdiği hassasiyete göre bu ayeti anlayalım.Özelliklede sizin gibi kuranı anlamak için yıllarını harcayan biri daha duyarlı olmalı
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
şimdi eve geliyorsun hanım başkası ile iş üstünde (Allah göstermesin!!!)
tabi mahkemeye gidiyorsun islami bi mahkeme olduğunu düşün sen 4 kez hanımda 4 kez söylüyor sen yaptı o yapmadım diyor .. şimdi bu durumda olay ne olacak boşanamayacaklar veya boşanıp tazminat ödeme işlemi olacak bu durumda mağgdur durumda olan erkek ne yapacak çekip vurmayacakmı kadını..:):) tabi tam tersi bi durumda kadında mağdur olabilir eşinin zina ettiğini ispatlayamaz ve evliliğini sürdürmek zorunda kalabilir veya tazminatsız boşanabilir..
burda bi sıkınıtı var bu olay biraz karmaşık değilmi....
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma