Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ayet 19 ve 20 de ki uyarı saptamasını okuyalım.
ayet 19 :
Allah'ın ;
Gökleri ve yeri hak / gerçeğe uygun / doğru olarak / hikmet ile ( bu kavramın tüm anlamlarını düşünmeliyiz ) yarattığını GÖRMEDİN Mİ !?
DİLERSE sizi YOK eder / ortadan kaldırır,
yepyeni bir halk getirir .
ayet 20 :
Bu işlem , Allah'a / Allah için hiç de güç / zor gelmez ....
( Küçücük bir şeyi bile oluştururken zorlanan bizler , gözlerimizi ve aklımızı açarak tekrar okuyalım .
Dilemesi yetiyor !!
Görmemiz isteniyor !? )
Ayet 18 deki Kül benzetmesi örneklemesinin benzeri ayet 24 , 25 , 26 , ve 27 de düşüncelerimize sunulmuş .
Dura dura, dikkatlerimizi vererek okuyalım .
ayet 24 :
GÖRMEDİN Mİ / görmez misin ki Allah , nasıl bir örnekleme / benzetme yaptı:
Güzel / hoş söz; kökü yerde / sabit , dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer.
ayet 25 :
O ağaç, Rabbinin izniyle yemişlerini her zaman / her mevsim verir.
Allah, insanlara böyle benzetmeler /örnekler verir ki, düşünüp ibret / kavrayıp öğüt alabilsinler.
ayet 26 :
Pis / kötü bir söz de ; gövdesi toprağın üstünde destek bulmuş / köksüz / sabit olmayan bir ağaca benzer,
dayanağı / varlığını sürdürme / ayakta durma olanağı yoktur onun.
ve ayet 27 :
Allah, inananları dünya hayatında da âhirette de kanıtlanmış / değişmeyen / tutarlı sözle sağlamlaştırır.
Allah,haksızlık edenleri / zalimleri şaşırtır.
Allah, dilediğini / ne isterse onu yapar.
* Tekrar ayet 25 in son cümlesini okumalıyız . '' Allah, insanlara böyle benzetmeler /örnekler verir ki, düşünüp ibret / kavrayıp öğüt alabilsinler. ''
( Eğitim Kitab-ımız Kur'an , ne denli önemli olduğunu ispatlıyor .
Yaradanın bizlere lütfettiği benzetmeleri görmek , ibretleri / öğütleri alıp doğru yola girebilmemiz için Kitab-ımızı anlayarak , düşünerek , bilerek , kavrayarak
okumalıyız .... Anlamadığımız bir dilden binlerce kez tekrarlasak bile şeytanın oyuncağı / arkadaşı / dostu olmaktan kurtulamayız !?
Ayet 21 :
Hepsi toplu halde, Allah'ın huzuruna çıkmış olacaklar / çıkarılacaktır.
Ezilip horlananlar/ zayıflar , büyüklük taslayanlara diyecekler ki:
"Biz sizin birer uydunuzduk / tabi idik , uymuştuk / izleyicilerinizdik .
Şimdi siz Allah'ın azabından bir kısmını bizden uzaklaştırabilir misiniz?"
Cevap verecekler:
"Allah bize kılavuzluk etseydi / yol gösterseydi elbette biz de size kılavuzluk ederdik/ yol gösterirdik.
Şimdi sızlansak da / inleyip feryat etsek de , sabretsek de bir / farketmez.
Sığınacak / kaçıp kurtulacak hiçbir yerimiz / kurtuluş yok."
( İnanan insan çok dikkatli ve özenli olmalı ve sadece Allah Kitab-ına uymalı ... )
Şimdi gerçekten çok önemli bir konuyu okuyacağız .
İnsanlar hata / suç işlediklerinde genellikle '' şeytana uydum '' diye savunma yaparlar .
Esasında kendisi o hatayı / suçu işlemeyekmiş de şeytan ona tüm gücünü ve hükmetme yetkisini kullanarak zorla yaptırmış manasında
'' şeytana uydum '' der.
Halbuki gerçek / durum böyle değildir .
Bakın Allah Kitab-ında bu konu nasıl anlatılıyor ...
ayet 22 :
İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi:
"Allah size hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat / söz ettim ama vaadimden / sözümden caydım.
Benim sizin üzerinizde bir sultam / yaptırım gücüm yoktu.
Sizi davet ettim / çağırdım , siz de bana uydunuz. Hepsi bu.
Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi / kendinizi kınayın.
Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz.
Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk /Allah'a ortak koşma aracı yapmanıza karşı çıkmıştım / red etmiştim.
Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür."
( Allah ayetini okuduk . Şeytan kendisini açık ve net olarak tanımlıyor .
Neye gücü yettiğini belirtiyor.
İnsanların cehennemde bulunma sebeplerinin kendisine yüklemelerine tepki gösteriyor.Manaca :
'' Ey insan !
Allah'ın halifesi sendin . Ben değilim .
Ben , Allah'ın halifesi olan sana SENİN İZNİN OLMADAM nasıl zarar verebilirim !
Tek başına benim sana hükmetme gibi bir yaptırım gücüm yok !!
Sen halife olduğunu unuttun !!
İradeni , inanacını yitirdin / kaybettin !!
Ben seni ancak davet ettim !!
Sende İNANÇSIZLIĞINDAN ötürü davetimi kabul ettin !!!
Artık burada bari doğruyu açıkla / doğru söz söyle !!
Beni kınamayı bırak da , kendini kına / suçla , cehennemde bari doğruyu gör ve itiraf et !!!!!
İşte sonuç , işte önceden uyarı bu !?
Şeytan ve inançsız insanların hiçliği konusunu daha iyi öğrenmek için :
Yasin suresi 41/36 ayet 60 ,61 ,62 , 63 ( Şeytana kulluk etmeyin emri ) Şuara suresi 47/36 ayet 96 ve 209,210,211,212,213 ve 221,222,223( şeytanların kime iner olduklarını açık ve net belirtiyor ) İsra suresi 50/17 ayet 61 den 65 e ( şeytanın inananlar üzerinde yaptırım gücü yok .) Sebe suresi 58/34 ayet 20 ve 21( şeytan ile sınama) Zühruf suresi 63/43 ayet 36 ve 37 ,38,39 ve 61,62 Nahl suresi 70/16 ayet 99 ve 100 (inanan insana şeytanın yaptırımgücü yok .Onun gücü ortak koşanlar ile onu dost edinenler üzerindedir .) Bakara suresi 92/2 ayet 14 Ali İmran suresi 94/3 ayet 175 Maide suresi 110/5 ayet 27,28,29,30 Mücadile suresi 104/58 ayet 9 ve 10 ( fısıldaşma konusunda ) Fatır 43/35 ayet 5 + Lukman 57/31 ayet 33 = Hadid ayet 14 ( Allah ile aldatılma konusunda ) A'raf suresi 39/7 ayet 11 den 27 ye ( Şeytanın Rab'bine karşı çıkmasının bir amacı var mı / insanın üremesini sağlaması gibi !? ) Haşr suresi 95/59 ayet 16 de ki benzetmeyi mutlaka okumalıyız ...
ayet 28 de bir başka uyarı bizler için ;
Bakmadın mı / görmedin mi / bakmıyor musun şunlara ki,
Allah'ın nimetini inkârla / küfür ile /nankörlükle değiştirdiler ve toplumlarını helâk / felaket yurduna kondurdular / sürüklediler.
ayet 29 :
Yaslanacakları cehenneme kondurdular / sürüklediler .
Ne kötü bir duruş / yerleşme yeridir /duraktır o!
ayet30 :
Allah yolundan saptırmak için Allah'a eşler uydurdular.
De ki: "Hadi, nimetlenin / istediğiniz gibi yaşayın / eğlenin !
Sonunda varacağınız yer / gidişiniz ateştir."
( İnsanoğlu genellikle Allah'a varmak için eşler icad ederek açık ve gizli putperestlik yapmıştır .
Din temsilcilerini Allah'ın ortağı ve söylediklerini , yazdıklarını tartışılmaz kabul etme kolaylığına kaçmışlardır.
Dinde hüküm ve tespitleri sadece Allah yapar .
İlk sözde , son sözde sadece / yalnız Allah'a aittir.
Allah'ın dışında herşey evet herşey tartışılır.
Tartışılmaz , bağlayıcı olan Sadece Allah'tır.
Bunun dışında düşünen ve davrananların durak yerlerinin cehennem olduğu açık ve net belirtiliyor .
Ahiret / hesap / ödül ve ceza günü '' KEŞKE '' dememek için , zaman varken seçimimizi yapmalıyız ....)
Gizli / örtülü putperestliğin anlaşılması için Tevbe suresi 113/9 ayet 31 incelenmeli.
''Allah'ın yanında Hahamlarını ve ruhbanlarını Rab'ler edindiler.
Meryem oğlu İsa'yı da öyle .
Oysa kendilerine tek olan Allah'tan başkasına ibadet / kulluk etmemeleri emredilmişti .
İlah yok o tek Allah'tan başka .
Onların ortak koştuklarından arınmıştır O . ''
( Bu ayet Tüm insanlık için en büyük uyarıdır.
Kesin bir dille yaptığımız en büyük yanlış hareketimiz belirtiliyor.
Ben İslam'ım , bu beni içermiyor demeden uyarıyı almalıyız .
Allah diyor ki :
* Tek İlah Benim . * Sizlerin ve alemlerin yaratıcısı Benim . * Benden başka Rab yok . * İbadet / kulluk sadece Bana yapılacak . * Sizlerin , yaptıklarınızdan arınmışımdır . * Benim hiçbir şekilde ortağım yok . * Benden başka kutsal yok . * KAYNAK BENİM , BEN !! * Hükmü Ben veririm . Hüküm /karar yetkimi hiç bir elçime vermedim . * Elçilerimin görevleri Benim emirlerimi / uyarılarımı bildirmek / iletmektir. * Hesabı ancak / yalnız Ben sorarım . * Şefaat / destek / yardım yalnız / ancak Benden istenir. * Benden başka hiç bir şeye güvenilip dayanılmaz . * Bana hiç bir şeyi ortak koşmayın . Eğer koşarsanız İbrahim suresi ayet 28 ve 29 da sonunuzun neresi olduğunu sizlere açıkça bildirdim . * Seçme şansı elinizde . İşte böyle dostlar !
İslam'ı kabul ettiğimizi söyleyen bizler çok ama çok daha dikkatli olmalıyız . Tabiki bilim yapan insanlardan mutlaka yararlanmalıyız .Ama sadece bu kadar . Allah Kitab-ını okuyup anlayıp , bilerek sorumluluğu almalıyız . Çünkü ahiret gününde her insan kendi ürettikleri ile değerlendirilecek . Bilmiyordum , bana böyle söylenmişti demek yok . Yaşam geri gelerek yanlış söylem ve davranışlarımızı düzeltmek de yok . Ne ürettik ise elimizde onlarla huzuruna gideceğiz . Bu kadar açık ve net uyarılardan sonra bilerek veya bilmiyerek Allah'a ortak koşarsak , doğaya ve insanlara haksızlık yaparsak , incitirsek ,kullanımımıza verilen nimetleri daha gelişmiş yapmak yerine kırıp bozarsak , dünya zevklerini kontrolsuzca yaşamayı seçersek , dedikodudan , kötü yönde fısıldaşmadan ve yalan olandan kaçınmazsak , sonumuzu düşünmek bile istemiyorum .
ayet 31 :
İnanan kullarıma söyle :
Hiçbir alışverişin / faydalanmanın , dostluğun olmadığı o gün gelmeden önce ;
Salatı / yüceltme ve duayı / namazı yerine getirsinler .
Kendilerine sunduğumuz rızıklardan gizli veya açık infak etsinler / dağıtsınlar / paylaşsınlar / harcasınlar .
( Kevser suresi 15/108 de ki ve Nahl suresi 70/16 ayet 75 anlam .
Kevser suresi :
Diyanet Vakfı :
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
Elmalılı Hamdi Yazır :
Bismillahirrahmanirrahim
Yaşar Nuri Öztürk :
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
Diyanet Vakfı 1.
(Resûlum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i / bitmeyen her türlü nimetleri verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır 1-
Muhakkak Biz, sana Kevseri'i verdik.
Yaşar Nuri Öztürk 1:
Hiç kuşkusuz, Biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.
Diyanet Vakfı 2:
Şimdi sen Rabbine ibadet / kulluk et ve kurban kes. ( ibadet/ kulluk : her türlü değer üretimi ,
Elmalılı Hamdi Yazır 2:
Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
Yaşar Nuri Öztürk 2:
O halde, sen de Rabbin için namaz kıl/dua et ve göğsünü gererek dimdik dur/sağ elini sol elinin üzerine koyup kıyam et/namazı vakti girer girmez kıl/kavrayışını bilgi ile derinleştir/eti yenecek hayvan kes!
Diyanet Vakfı 3:
Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
Elmalılı Hamdi Yazır 3:
Doğrusu sana kin besleyendir soyu kesik olan!
Yaşar Nuri Öztürk 3:
Kuşkun olmasın ki, ebter/soyu kesik, seni kötüleyenin ta kendisidir!
( Burada Kevser kavramının anlamlarını öğrenmeliyiz ki ne anlatılmak istendiğini bilelim .
Kevser :
* maddi ve manevi çokluk * çokluk , bereket , bolluk * çok nimet , çok yararlı iş * hikmet / bilgi , sebep * Kur'an + ilim * kalabalık nesil * cennette ki bir havuzun adı * Sad suresi 38/38 ayet 54 deki anlamı ise '' bitmeyen her türlü nimet ''
İbadet / kulluk :
* Emirlerini yerine getirmek ( örneğin içinde yalan söylememek de olan Allah'ın her emrini tabiki salat emrinide ) * her türlü değer üretimi
Kurban :
* Allah adına ve ne verilmesi gerekiyorsa vermek
* Et de dahil her şey
Nahl suresi 70/16 ayet 75 :
Allah şöyle bir örnekleme yaptı:
Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının eşyası durumunda bir kul/köle ile
bizden bir güzel rızıkla rızıklandırdığımız ve ondan gizli-açık infak eden / dağıtan bir kişi.
Bunlar aynı olur mu?!
Bütün övgüler Allah'adır ama onların çokları bilmiyorlar.
İnfak konusu 70 küsur ayet ile Kitab-ımızda işlenmiş.
Manaca başta sevgiyi , arkadaşlığı , dostluğu , gücümüzü , malımızı , paramızı , zamanımızı , bilgimizi gereksinimi olana / ihtiyaç sahiplerine vermek /
harcamak / paylaşmaktır .
İşte sonuç:
Yaşarken paylaş ve her türlü ibadetini yap .
Anlayarak okursak Allah Kitab-ı Kur'an-ı, böylesine güzel ve bizleri doğru yola yöneltecek uyarıları öğreneceğiz .
Bakınız Rab'bimiz , sureyi nasıl bitiriyor .
ayet 51 :
Çünkü Allah, her benliği kendi kazandığıyla karşı karşıya getirecektir / herkese kazandığının karşılığını vermek için diriltecektir.
Kuşkusuz Allah, hesabı çabuk görendir.
ayet 52 :Haberiniz olsun ki ;
İşte bu / Allah Kitab-ı Kur'an ;
onunla / kendisiyle uyarılsınlar,
Allah'ın tek ilah olduğunu bilsinler,
aklı ve gönlü işleyenler de / akıl ve vicdanları temiz olanlar ibret / öğüt alsınlar diye, insanlara yöneltilmiş bir tebliğdir / bildiridir.
( Bu tanımı açıklamaya gerek var mı !?
Tabiki yok .... İfade mükemmel ....
Mutlaka anlamak , kavramak , bilmek için sürekli okumalıyız .... )
Kaldığımız yere dönelim .
Ayet 32 , 33 de hizmetimize verilenler örneklenmiş .
Gökler ve yer , su , meyveler , denizler , ırmaklar , güneş ve ay , gece ve gündüz ....
ayet 34 de :
Kendisinden istediğiniz her şeyden / hepsinden size bir parça verdi.
Allah'ın nimetini saymaya kalksanız, sayıp bitiremezsiniz.
Doğrusu şu ki insan, gerçekten çok zalim / haksızlık eden , çok nankördür.
( Her istediğini verdim ama şükredeceğimize , nankörlük ettiğimiz saptanıyor . )
Şimdi sureye isim olmuş elçi İbrahim'in duasını ( ayet 35 den 41 e ) okuyalım .
Ayet 35:
Bir zaman, İbrahim şöyle demişti:
"Rabbim, bu beldeyi güvenli kıl. Beni ve oğullarımı putlara kulluktan uzak tut!" Ayet 36:
"Rabbim, onlar insanlardan birçoğunu saptırdılar.
Artık beni izleyen bendendir.
Bana isyan edene gelince, onun hakkında sen Gafûr / sürekli biçimde günehları affedensin ve Rahîm'sin / Rahmet / doğruyu buldurucu , canlandırıcı ve
merhameti sınırsız olansın. Ayet 37:
"Ey Rabbimiz!
Ben, çocuklarımdan bir kısmını senin kutsal evinin yanındaki, ziraata elverişsiz vadiye yerleştirdim ki,
Salastı /namazı/ yüceltme ve duayı yerine getirsinler,
ey Rabbimiz!
Sen de insanlardan bazı gönülleri, onlardan hoşlanır yap.
Çeşitli meyvelerle onları rızıklandır ki, şükredebilsinler!" ( İnsanın şükretmesi bile şarta bağlı !?)
Ayet38:
"Rabbimiz, hiç kuşkusuz sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da.
Yerde de gökte de hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz." Ayet 39 :
"İhtiyar yaşımda bana, İsmail ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamt/ övgüler ve şükürler olsun!
Benim Rabbim, duayı gerçekten çok iyi duyar."
Ayet 40 :
"Rabbim!
Beni, salatı / namazı/ yüceltme ve duayı yerine getiren bir insan yap.
Soyumdan bir kısmını da.
Rabbimiz, duamı kabul et!" ( Soyumun tamamını demiyor , niçin acaba !? ) Ayet 41 :
"Rabbimiz, hesabın ortaya geleceği gün; beni, anne-babamı ve inananları affet!"
( Her okuyuşumda samimi , içten bir yürek ile bu duaya katılırım ....)
Her birimizin çok dikkat ve özenle okuması gereken 44 üncü ayete sıra geldi .
Ayet 44 :
İnsanları, azabın kendilerine ulaşacağı gün konusunda uyar.
O gün, zalimler şöyle derler:
"Ey Rabbimiz!
Bizi yakın bir süreye kadar geri bırak da / süre verde / ertele de , çağrına cevap verip resullere7elçilerine uyalım.
" Daha önce siz, kendiniz için çöküş ve bitiş yoktur diye / sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmediniz mi?
( İnsan için her şey gördüğünde / karşı karşıya kaldığında başlıyor .
Olacakları iş işten geçtikten sonra görüyor / farkediyor ve süre / bir şans daha istiyor .
Bir bakıma keşkeyi yaşıyor !
Ne zaman !?
İş bitirilince !!
Ayet 45 in sonu :
'' Size örnekler de vermiştik ! ''
Ayet 48,49,50 de Kıyamet / ahiret / ödül -ceza gününde ki durum / görünüm gözlerimizin önüne sunuluyor .
Ayet 48 :
O gün yerküre başka bir yerküreye dönüştürülür. Gökler de öyle.
Hepsi o Vâhid ve Kahhâr olan / tek , biricik ve gücüne karşı durulamayan / gerçeği örterek inkar edenleri kahrederek ezen Allah'ın huzurunda dikilir
Ayet 49 :
O gün günahkarların / suçluların, birbirine / el ve ayakları yaklaştırılarak perçinlenmiş bukağılarla / tahta boyunluklarla çengellendiklerini / zincirlendiğini
görürsün.
Ayet 50 :
Gömlekleri / giysileri katrandandır.
Yüzlerini ateş bürümüştür / kaplamıştır ....
Daha ne gibi örneklemeler gerekiyor !?
Gerekmiyor diyenlerin arasına katıldık değil mi !!
Allah Kitab-ında ki bir sureyi daha birlikte okuduk.
Önceden hazırlık yapmama rağmen 6 saattir yazıyorum ...
Başta kendimi ve sizleri kutluyorum....
__________________ Her insan bir çiçektir ve kendine has rengi ve kokusu vardır .
Yaşamda 1inci veya 2 inci olmaız gerekmez .
Kendimiz olalım yeter ...
|