Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Aysu Atanın bir çalışmasında Rylands nüshası diye tabir edilen ilk TÜRKÇE Çeviri ilgimi çekti. Sizler ile paylamak istedim.
Aşağıda bir kaç pdf formatında,konu ile ilgi...
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
Key Words: Qur’an, Old Turkish, Khwarizm Turkish, Old
Anatolian Turkish, Inter-Linear Qur’an Translations
Anahtar Kelimeler: Kur’an, Eski Türkçe, Harezm Türkçesi, Eski Anadolu Türkçesi, Satır-Arası Kur’an Tercümeleri
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
Esma-ul hüsna ile ilgili Harzemşahlar zamanında yapılmış bir çalışma:
Ar. Esmâu’l-husnâ “.. الأْسمَا 69;ُ الْحُسْن 14;ى .” = Tü. TİEM 73 ädgü atlar (İsrâ 214r/7=017/110=), körklüg atlar (228v/6=020/008, Haşr Sūresi 405v/3=059/024)), körklüg edgü atlar (A’râf 128r/9= 007/180). taŋrınıŋ turur körklüg äđgü atlar oķıŋlar anı anıŋ birlä ķođuŋlar anlarnı kim [129v/1] ķışarlar atları içindä yanut berilgäylär ol añar kim ķılur ärdilär (A’râf 128r/9=007/180) = RylandsKT körklüg atlar (53a/1=007/180) = Hekimoğlu KT’te körklüg atlar. (168a/3=007/180)= TİEM 40’ta adlar görklürekler (81a/9=007/180), Manisa KT’te yaħşı atlar vardur śıfatları vardur (121a/4= 53a/1=007/180) taŋrı (7) yoķ taŋrı mägär. ol aŋar turur körklüg atlar. (Tâhâ Suresi 228v/6=020/008)= RylandsKT körklüg atlar (38a/1= 020/008), Hekimoğlu KT’te körklügrek atlarnı (301a/6=020/008) Batı Türkçesi kur’an Tercümeleri’nde TİEM 40’ta adlar görklürekler (148a/10=020/008), Manisa KT’te yaħşı atlar (217b/10=020/008) şeklindedir. ayġıl oķıŋlar taŋrını azu oķıŋlar rūzį berigli. adını ķayusı kim oķısa silär (8) aŋar turur äđgü atlar. ün eşitür oķımaġıl namāzıŋda aķru ymä oķımaġıl anda tilägil ekki ara yol. (İsrâ Sūresi 214r/7=017/110), Hekimoğlu KT’te körklügrek atlar (281a/7= 017/110), TİEM 40’ta adlar görlürek (138b/8=017/110), Manisa KT’te yaħşı atlar (203a/10=017/110) şeklindedir. ol turur taŋrı törütgän yaratġan (4) bäzägän aŋar turur körklüg atlar, täsbįĥ ķılur aŋar nä kim köklär içindäki yer içindäki (5) ol turur küşüş bütün işlig. (Haşr Sūresi 405v/3=059/024) RylandsKT körklüg atlar (32a/3=059/024), Manisa KT’te körklügrek atlar (525b/1= 059/024), TİEM 40’ta adlar göklükrekler (261b/11= 059/024), Manisa KT’te yaħşı atlar (404b/10=059/024) şeklindedir. TİEM 73’te ädgü atlar, körklüg atlar, edgü körklüg atlar olarak çevrilen E.H. RylandsKT’de düzenli olarak körklüg atlar (A’râf 53a/1=007/180; Tâhâ 38a/1=020/008=; Haşr 32a/3=059/024) olarak karşılanmıştır. Bunlara bakarak eksik İsra suresinde de tamlamanın körklüg atlar olarak karşılanmış olabileceği düşünülebilir.
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
5.2. Eski Türkçe Kur’an Tercümelerinde Esma-i Hüsna 5.2.1. Esirgeyen, Bağışlayan (Tanrı) Ar . اَلرَّحْ 05;َنُ Er-Rahmân3 “Bağışlayan, Esirgeyen” (Cemel 15) Tü. rūzį berigli iđi ; rūzį berigli taŋrı ; rūzį berigli ; yarlıķaġlı; yarlıķaġan yarlıķaġan Kur’an: (Peygamber), “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahmân’dır” dedi. (021/112)
Allahın sıfatlarının başında gelen “esirgeyen, bağışlayan” sıfatı Kur’an’da en sık kullanılmış güzel adıdır. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın isimlerinden hiç birinin Lafza-ı Celalin yerine kullanıldığını göremiyoruz. Fakat bu isim Lafza-ı Celalin yerine kullanılmıştır (Cemel 2001: 15). Ar. rahman Allah’ın kendisiyle vasıflanan olduğu onun merhamet ve acımasına işaret eden bir isimdir. Ar. rahman, rahmet’ten türedikten sonra “sonsuz merhamet sahibi, acıyan, acımada dengi olmayan” anlamını taşır (Cemel 2001:15). Rahman kelimesinin ikilik ve çokluk yapılamaz. Sözcük Allah’ın rahim sıfatı gibi tazim kipiyle kullanılır. Ancak Rahman, Rahim’den daha kapsamlı ve tazim, ululuk bakımından daha büyüktür. Çünkü Rahman sigası Allah’ın nimet büyüklüğünü içine aldığından, daha genel bir anlam ifade eder.
Ar. “. اَلرَّحْ 05;َنُ “ Tü. ” Bağışlayan, Esirgeyen “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; rūzį berigli iđi (TİEM 73 405v/1=059/022); rūzį berigli 3 Allah, yüce Rabbin, en büyük adıdır. Allah’ın doksan dokuz adı vardır. Fakat onların hepsi, bu adın sıfatıdır. Onlar sıfat bildirir, bu ise Cenab-ı Hakk’ın bütün sıfatlarını kendinde taşır. (Ateş 1a)
taŋrı (TİEM 73 237v/5=021/036); rūzį berigli (TİEM 73 241r/4=021/)112); yarlıķaġlı (TİEM 73 405v/1=059/022); yarlıķaġan (TİEM 73 417r/7= 067/029); yarlıķaġan (Anonim KT 83a/9= 059/022) sözcükleriyle karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “. اَلرَّحْ 05;َنُ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden rūzį berigli iđi (Ar.+T.) ; rūzį berigli taŋrı (Ar.+T.) ; rūzį berigli(Ar.+T.); yarlıķaġlı (T.) ; yarlıķaġan(T.), yarlıķaġan(T.) sözcük ya da sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.2. Esirgeyen, Bağışlayan (Tanrı) اَلرّحيِ 05;ُ ”Bağışlayan, Esirgeyen” (Cemel 19) Tü. küsüş yarlıķaġlı . yarlıķaġan ; yarlıķaġlı ; Teñri raĥm ķılġan erür ; raĥmet ķılġan. raĥmet eyleyicidür rahmat kılıcı Kur’an: Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah, insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir. (022/065) “Rahim” Allah’ın isimlerinden olup rahmet kelimesinden türemiştir. Rahmetin manası, “Allah’ın kullarına acımasıyla onları her türlü zarar, ziyan ve sapıklıktan kurtarıp onları hidayete, mağfiret ve iman şerefiyle nimetlendirmesi” demektir.”Rahim, çok çok acıyan manasında mübalağa ifade eder. Rahim, acıma ve tazim ifade eden sigadan gelmiştir. Er-Rahim ismi şerifi Kur’an-Kerim’de sure sayısı kadar, yani 114 defa geçmektedir (Cemel 2001; 19). Ar. “ اَلرّحيِ 05;ُ “ Tü. ” Bağışlayan, Esirgeyen “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; küsüş yarlıķaġlı . (TİEM 73 302v/1=032/006), yarlıķaġan (TİEM 73 247v/6=022/065), yarlıķaġlı (TİEM 73 404v/1=059/010); Teñri raĥm ķılġan erür (Anonim KT 84b/9= 059/007); Rylands KT raĥmet ķılġan. (Hekimoğlu KT 396a/8= 032/006); raĥmet eyleyicidür (Manisa KT 295a/7=032/006); rahmat kılıcı (TİEM 40197a/9=032/006)
Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ اَلرّحيِ 05; “ karşılığı kullanılan sözcüklerden küsüş yarlıķaġlı (T.); yarlıķaġan(T.); yarlıķaġlı(T.); Teñri raĥm ķılġan erür (T.+.Ar.); raĥmet ķılġan. (Ar.+.T.); raĥmet eyleyicidür (Ar.+.T.); rahmat kılıcı (Ar.+.T.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.3. Görünen ve Görünmeyen âlemlerin sahibi Tanrı Ar. اَلْمَلِ 03;ُ El-Melik “Görünen ve Görünmeyen âlemlerin sahibi (Cemel 24)
Tü. yügsäk taŋrı ärklig .; erklig ; erklig ; Tangrı erklig ; Ĥaķ mülk özinüñ mutlaķ ŝābitdür ; pâdışah tanrılığa lâyık Kur’an: Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ı tespih eder.(062/001) “El-Melik”, “Mülk ve Milk” mastarlarından türemiş olup, her türlü hükümdarlığın Allah Teâlâ’ya ait olduğunu belirtmektedir. Kur’an’da bu anlamda “mülk” kelimesi kullanılarak Allah’ın dünya ve ahiretin mülküne sahip olduğunu belirtilmiştir (Cemel 2001; 24). Ar. “ اَلْمَلِ 03;ُ “ Tü. “Görünen ve Görünmeyen âlemlerin sahibi”; Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; yügsäk taŋrı ärklig. (TİEM 73 254v/6=023/116); erklig (Anonim KT 88a/4=062/001); erklig (Rylands KT 38/31b/2=059/029); Tangrı erklig (Hekimoğlu KT 335a/2=023/116); Ĥaķ mülk özinüñ mutlaķ ŝābitdür (Manisa KT 244a/9=023/116); pâdışah tanrılığa lâyık (TİEM 40165b/7= 023/116) Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ اَلْمَلِ 03;ُ ” karşılığı kullanılan sözcüklerden yügsäk taŋrı ärklig (T.); erklig(T.); erklig(T.); Tangrı erklig(T.); Ĥaķ mülk özinüñ mutlaķ ŝābitdür (Ar.+.T.); pâdışah tanrılığa lâyık (F.+T.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.4 Her Türlü Eksiklikten Münezzeh olan Tanrı اَلقُدُّ 08;سُ Ar ” kuddüs “Her eksiklikten münezzeh” (Uzunoğlu 30) Tü. arıġ turur ; Arıġlıķ eyesi Teñriġa; arıġ Tañrı ; Arıġlıķ Tangrıġa ; Ol Tañrı taǾālā münezzehdür, arıdur. ; Ol Tanrı’dur Arılığı Tanrı’nun. Kur’an: O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. (059/023) Ar. quddüs quda “...” kökünden türetilmiştir. Fu’ûl vezninde olan el-quddüs “temiz ve pak” anlamlarına gelmektedir ve Allah’ın her türlü “eksiklik ve noksanlıktan münezzeh, pak olması” demektir (Cemel 2001; 28). El-quddüs, Kur’an-ı Kerim’de iki yerde Haşr 059/024 ve CumǾa 062/001 surelerinde geçmektedir. Ar. “ اَلقُدُّ 08;سُ “ Tü. ” Her eksiklikten münezzeh “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; arıġ turur (TİEM 73 405v/1=059/023); Arıġlıķ eyesi Teñriġa (Anonim KT 83a/11=059/023); arıġ Tañrı (Rylands KT 31b/1=059/023); Arıġlıķ Tangrıġa (Hekimoğlu KT 525a/8= 059/023); Ol Tañrı taǾālā münezzehdür, arıdur (Manisa KT
404b/7=059/023); Ol Tanrı’dur Arılığı Tanrı’nun (TİEM 40 261b/9=059/023) Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ اَلقُدُّ 08;سُ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden arıġ turur (T.); Arıġlıķ eyesi Teñriġa(T.); arıġ Tañrı (T.); Arıġlıķ Tangrıġa (T.); Ol Tañrı taǾālā münezzehdür arıdur (T.+Ar.); Ol Tanrı’dur Arılığı Tanrı’nun (T.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.5 Esenlik ve Emniyet Veren Tanrı Ar. اَلسَّلا 14;مُ Es-Selām " Esenlik veren” (Cemel 30) Tü. sälāmatlıķ bergän; selāmet Teñri ālādın; esenlik bėrgen; Ol Tangrı amān baġışlaġan; Ol Tañrı taǾālā mübālaġa bile, selāmdur; îmin eyleyici Kur’an: O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.(059/023) Es-Selâm; lügatta selâmet ve emniyet manalarına gelmektedir. Selâm; “kendisi bizatihi var olan bir esenlik demek değil, Allah (c.c.)’dan sadır olan bir esenlik” demektir. Allah’ın selâmı, esenlik vermesi, hiçbir şekilde mal ve çocuğun fayda vermediği ancak kendisine kalbi selim ile gelindiğinde faydalanacağı günde dünya ve ahiret esenlik mükafatı demektir. (Cemel 2001; 30). Ar. “ اَلسَّلا 14;م “ Tü. “Esenlik veren”; Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; sälāmatlıķ bergän(TİEM 73 405v/1=059/023); selāmet Teñri ālādın (Anonim KT 83a/11=059/023); esenlik bėrgen (Rylands KT 31b/1=059/023); Ol Tangrı amān baġışlaġan (Hekimoğlu KT 525a/8=059/023); Ol Tañrı taǾālā mübālaġa bile, selāmdur (Manisa KT 404b/7=059/023); îmin eyleyici (TİEM 40 261b/9=059/023) Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar.” اَلسَّلا 14;م “ “sälāmatlıķ bergän (Ar.+T.); selāmet Teñri ālādın(Ar.+T.); esenlik bėrgen (T.); Ol Tangrı amān baġışlaġan (T.+Ar.); Ol Tañrı taǾālā mübālaġa bile, selāmdur(T.+Ar.); îmin eyleyici (Ar.+T.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.6 Güven ve Huzur Veren Tanrı Ar. اَلمُؤْم 16;نُ EL-Müǿmin “Güven veren” (Cemel 32) Tü. įmįn ķılġan; įmįn Teñri [emān] ķılġuçı dostlarını Ǿaźābdın; įmįn ķılġan; amān baġışlaġan; emįn eyleyicidür ; îmin eyleyici
Kur’an: O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.(059/023) Arapça’da “iman” tasdik etmek demektir Allah (c.c.) kendi varlığını tasdik eden müǿmindir. Söz bakımından Allah’tan başka daha doğru kimse yoktur.Müǿmin; Arapça’da korku ve endişeden emin olmak, güvenmek, doğrulamak, tasdik etmek, bir şeye inanma demektir. İman, şüphe ve tereddütleri kaldırmak isteyenlere, korku içinde olanlara emniyet veren, güven verendir (Cemel 2001; 32). Ar. “ اَلمُؤْم 16;نُ “ Tü.” Güven veren “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; įmįn ķılġan ( TİEM 73 405v/1=059/023);įmįn Teñri [emān] ķılġuçı dostlarını Ǿaźābdın (Anonim KT 83a/11=059/ 023);įmįn ķılġan (Rylands KT 31b/1=059/023); amān baġışlaġan (Hekimoğlu KT 525a/8=059/023); emįn eyleyicidür (Manisa KT 404b/7=059/023); îmin eyleyici (TİEM 40 261b/9=059/023) Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ اَلمُؤْم 16;نُ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden įmįn ķılġan (Ar.+T.) ; įmįn Teñri [emān] ķılġuçı dostlarını Ǿaźābdın(Ar.+T.+F.); įmįn ķılġan. (Ar.+T.); amān baġışlaġan(Ar.+T.); emįn eyleyicidür (Ar.+T.); îmin eyleyici (Ar.+T.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.7 Kainatın Bütün İşlerini Gözetip, Yöneten Tanrı Arُ . اَلمُهَي 18;مِن El-Müheymin “Kainatın bütün işlerini gözetip, Yöneten” (Cemel 34) Tü. įmįn ķılġan; įmįn Teñri [emān] ķılġuçı dostlarını Ǿaźābdın; įmįn ķılġan; amān baġışlaġan ; emįn eyleyicidür îmin eyleyici Kur’an: O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.(059/023) Allah, ilmiyle her şeyi düzenleyip, gözeten ve yönetendir. Kudretinin kemaliyle de her şeye gücü yetendir. Müheymin, “her şeyi gözeten ve yöneten, kainatın bütün işlerini düzenleyen, insanları murakebe eden, hükümdarlığı ile her şeyi hükmü altına alan, her şeyi koruyan, gözeten” demektir. Müheymin ismi Kur’an’da bir kere zikredilmiştir(Cemel 2001; 34). Ar. “. اَلمُهَي 18;مِن “ Tü. ” Kainatın bütün işlerini gözetip, Yöneten “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; įmįn ķılġan (TİEM 73 405v/1= 059/023);įmįn Teñri [emān] ķılġuçı dostlarını Ǿaźābdın. (Anonim KT 228 83a/11=059/023);įmįn ķılġan. (Rylands KT 31b/1=059/023); amān baġışlaġan (Hekimoğlu KT 525a/8=059/023); emįn eyleyicidür (Manisa KT 404b/7=059/023); îmin eyleyici (TİEM 40 261b/9=059/023) Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ اَلمُهَي 18;مِن “ karşılığı kullanılan sözcüklerden įmįn ķılġan (Ar.+T.); įmįn Teñri [emān] ķılġuçı dostlarını Ǿaźābdın (Ar.+T+.F.); įmįn ķılġan(Ar.+T.); amān baġışlaġan(Ar.+T.); emįn eyleyicidür (Ar.+T.); îmin eyleyici(Ar.+T.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.8 Yenilmeyen ve Tek Galip Olan Tanrı Ar. اَلْعَزِ 10;زُ EL-Azįz “Yenilmeyen, Yegane galip” (Cemel 36) Tü. küçlüg uġan tutmaķı ; Teñriniñ tutmaķı yaraġlıġ ol; uluġ arıġ Tañrı; yinggenning tutmaķını ķudretlıġ ; Ǿazįz ġālibden ; dutmağı ğâlıbun Kur’an: Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin yakalaması gibi yakaladık.(054/042) Eşi ve benzeri olmayan, değerli, güçlü, hiçbir zaman yenilmeyen yegane galib, şerefli. O’nun benzerlikte zıddı da yoktur. Bütün ihtiyaçlar ona bağlıdır, Kendine ulaşılamaz yegane varlıktır. Aziz kelimesi Kur’an-ı Kerim’de seksen sekiz defa zikredilmiştir. Ancak bu yerlerde Esmâ-i Hüsnâ’dan diğer bir isimle kullanılmış olup münferid olarak kullanılmamıştır (Cemel 2001; 36). Ar. “ اَلْعَزِ 10;زُ “ Tü. ” Yenilmeyen, Yegane galip “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; küçlüg uġan tutmaķı (TİEM 73 391v/4=054/042); Teñriniñ tutmaķı yaraġlıġ ol (Anonim KT 63b/2=054/042); uluġ Tañrı (Rylands KT 31b/1=059/023); yinggenning tutmaķını ķudretlıġ (Hekimoğlu KT 507b/2=054/042)İ; Ǿazįz ġālibden (Manisa KT 389b/10=054/042); dutmağı ğâlıbun(TİEM 40 253a/7=054/042) Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ اَلْعَزِ 10;زُ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden küçlüg uġan tutmaķı.(T.); Teñriniñ tutmaķı yaraġlıġ ol(T.); uluġ Tañrı (T.); yinggenning tutmaķını ķudretlıġ (T.); Ǿazįz ġālibden (Ar.) ; dutmağı ğâlıbun (T.+Ar.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir. 5.2.9 Mahlukatın Halini Her Durumda İyileştiren Tanrı Ar. اَلجَبَّ 75;رُ El-Cebbār “İradesini her durumda yürüten, Mahlukatın halini iyileştiren” (Uzunoğlu 39) Tü. äsir etgän ; uluġluķ eyesi; uluġ arıġ Tañrı ; cebr ķılġan; cebr eyleyicidür ; ululık issi Arılığı Tanrı’nun
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
Bu başlığı açma nedenim, daha önce Taşkent nushası ile ilgili biraz önbilgim vardı,Dialarınada göz atma fırsatım olmuştu...
Ancak Rylands nüshasını hiç duymsmıştım.
Duyan-bilen varsa bilgilendirmesini rica ederim.
Bu değerli yazmanın İngilterede olduğu bilgisine ulaştım.
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
bundan yaklaşık 1000 bin yıl önce Arabcadan,günün Türkçesine çevirilen Kuranda "Salat" yerine "Namaz" denmiş olduğunu üzülerek gördüm. Tamamı TÜRKÇE olan bir Kuranda Farsca "namaz" kelimesinin girmesine şaşırmadım dersem yalan olur.
__________________ Haşr -10
"Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi inananlara karşı kin beslemekten koru.
Rabbimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin,"
1-Kur'an yazılı olarak korunmuş olsaydı,sonradan ilaveler olan harekeleme olur muydu?topkapı müzesindeki osman mushafını ben internetten bulmuştum,okumaya çalıştım,okuyamadım bile. 2-şimdi islam tarihçileri şöyle iddia ediyorlar.işte islam çeşitli bölgelere yayıldıkça Kur'an yanlış okunmaya başlanmış,bunun üzerine haccacı zalim onu harekelettirmiş deniliyor.iyikide harekelettirmiş,yoksa yanlış okunmaya devam edilecekti.işte şimdi can verici soruyu soruyorum. Rabbim de peygamber de zamanla bunun böyle olacağını bilmiyor muydu?hadi diyelim Kur'anın vahyedildiği yıllarda arap toplumu için böyle bir problem çıkmadığı için peygamberin hatırına gelmemiş olabilir,o yüzden katiplerine harekelettirmemiş olabilir,ancak geçmişi ve geleceği en iyi bilen Rabbimin bunu bilmemesi mümkün değildir.o halde yüce Rabbim bu korumayı vahyedildiği zamana münhasır kılmıştır.vahyedildikten sonraki durum açıklanmamıştır ki zaten bu hareke değişikliği de bunu göstermektedir,yani bu korunmuşluk vahyedildikten sonraki döneme ait değildir. 3-Kur'an vahyedildikten sonra fiziksel olarakta korunmamıştır.amerika Irak'ı bombalarken onlarca cami bombalandı.içindeki Kur'anlara noldu dersiniz.herhalde tarumar olmuşlardır.sizce böyle bir korunmuşluk olur mu? 4-Kur'an tasnif olarakta korunmamıştır.yani Kur'anın nüzul sırasına göre değil tertip diye uydurulan sıraya göre tertip edildiğinden konu bütünlüğü mahvedilmiş.birbirlerini tefsir eden ayetleri oradan buradan toplamak zorunda kalıyorsunuz. 5-Kur'an mana olarakta korunmamıştır.40 yıldır bir humur kelimesinin örtü mü yoksa başörtüsü mü olduğunu tartışıyoruz.buda bunun mana olarak korunmadığını gösteriyor. selamlar,sevgiler.
Kuran doğa kanunlarından alınmıştır. Sosyolojiden tut pisikoloji ve diğer bütün bilim dalları doga kanunlarıdır. Kuranda, kuranın alındığı yeri levhi maruz olarak niteler ve levhi maruzda ne olduğunu kuranda açıklar. Buna göre levhi maruzda yazan bütün olaylar ve olayların sebepleri levhi maruzun ayetleridir. Ordan alınarak bize indirilen ayetlerde kuran ayetleridir. Kuranın tamamı yok olsa bile, bilim adamlarının bulduğu bu ayetler yani doga kanunları ihtiyacımız olan ve hayatımızı şekillendirecek olan ayetlerdir. Kuranda zaten bizim ihtiyacımızı karşılayacak kadar levhi maruzdan alınmıştır.
İkinci husus ise insandki vicdan yani iyiyi kötüden ayırma yetisi Kuranı koruyacaktır.
Üçüncüsü akıl ve düşünme sorgulama ve dogruyu bulma yetileri insana dogruyu bulduracaktır.
Kuran işte bu şekilde korunmaktadır. İstersen bir kuranı al yak, yanar demekki fiziki olarak koruma yok. Eger böyle olsa idi insanlar ellerine bir kitap alırlardı ve yakmaya çalışırlardı yanmayıncada ha bu kitabı koruyana ben tapıyorum odur benim mevlam derlerdi.
Katılma Tarihi: 05 mart 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 133
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
"Bu yazıda, Manchester (İngiltere), Rylands Kitaplığı Arapça Yazmalar 25-3821 numarada kayıtlı ve “Rylands Nüshası” olarak bilinen Türkçe
Kur’an tercümesi ve tercümedeki dinî terimler üzerinde duracağız.
Karahanlı Türkçesi dönemine ait olduğu düşünülen (Rylands Nüshası) Türkçe Kur’an tercümesi, Aysu ATA tarafından “Türkçe İlk Kur’an
Tercümesi, Karahanlı Türkçesi” adıyla 2004 yılında Türk Dil Kurumu Yayınları:854 numara sırasıyla bilim âlemine sunulmuştur."
kaynak: http://sosyalb.gop.edu.tr/dergis1/makale6.pdf
konuyla ilgili başka makale: http://www.turkishstudies.net/sayilar/sayi17/akcatasahmet.pd f
kitap: Türkçe İlk Kur'an Tercümesi (Rylands Nüshası) Karahanlı Türkçesi. yazan Aysun Ata. türk dil kurumu yayınları. Ankara, 2004, 16 x
24 cm, XXXVIII + 964 s. sayfa, Türkçe, Karton kapak.
__________________ Yarım doğru yalanın ta kendisidir.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma