Yazanlarda |
|
aslan2 Newbie
Katılma Tarihi: 10 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 24
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hac ibadeti hakkında da içeriğini zedeleyici bir durum söz konusu olduğundan ,değinmek istedik . Öncelikle böyle bir ibadetin ne gibi faydalarının olduğunu araştırmak ve neden böyle bir ibadetin yapıldığını bilmemiz gerekiyor. Hiç bir ibadet luzumsuz değildir, biz bir ibadeti niçin yaptığımızı bilmezsek ondan bir fayda göremeyiz.
Dinimizde ibadetler ikiye ayrılmaktadır, bunlardan ilki bireysel ibadetler , diğeride toplumsal ibadetlerdir. Bu ikisi bir bütünlük içersindedir. Hac ibadeti toplumsal ağırlığı olan bir ibadettir, düşünsenize neden bütün müslüman alemi aynı yöne doğru namaz kılıyor , herkes kendine bir yön bulsa doğru olurmu ? ihlaslı dahi olsa böyle bir ibadet Rabbimiz tarafından asla kabul edilmez. Farklı renklerdeki, farklı ırklardaki ve kültürlerdeki insanları aynı renk kıyafetlerle, aynı yöne doğru, sıkılmış bir yumruk gibi görmek isteyen kimdir sizce? Bütün dünya müslümanlarının tanışıp kaynaştığı ve birlikte ibadet ettiği tek yer kâbe dir. Birlik beraberliğin ve güçlü , sağlam bir dinin mensupları olduğumuzun , bariz olarak görüldüğü ve yaşandığı en büyük yerdir. İbadetlerimizi ve toplum anlayışımızı , bu kriterleri baz alarak düzenlediğimizde , bilinçli müslümanlar olduğumuz anlaşılacaktır.
Günümüzdeki bir kısım hacı adaylarının yaptığının , ne kadar da bütünlükten uzak bir hal aldığına birkaç örnek verecek olursak ; Şeytan taşlama esnasında, elindeki taşın belirlenen bölgeye ulaşmıyacağını bile bile, sırf o ibadeti yerine getirmiş olmak için attığında , kendi din kardeşinin başına geliyor ; sırf bir tane taşı atabilmek için çıkan izdihamda her sene onlarca hacı adayı ölüyor, sizce böyle bir ibadet şekli olabilirmi ? Orada bulunmak ve beraberlik duygularını yaşamak dahi yeterlidir. Namaz kılma esnasındada kiminin önünde kur’an, kimi ellerini kaldırır , kimisi hiç kaldırmaz , kimi sağa , kimide sola selam verir, birlik bunun neresinde ? hiç mi düşünmüyorsunuz. Dinimizin birlik beraberlik dini oluşu , hac gibi bir ibadetin imkânı olanın üzerine farz olmasından bellidir . Başka türlü değerlendirildiğinde , taştan bir binanın etrafında dönmek ve ona doğru namaz kılmak çok anlamsız bir ibadet olmuş olur. Hac etmenin belli bir zamanı vardır ve dünyadaki bütün müslümanlar o zaman kâbe ye giderler , herkes istediği zaman neden gidemiyor bir düşünürmüsünüz. Resulullah “ Hac Arafat tır” buyurmaktadır , bunun sebebi insanların genel olarak toplu bulunduğu en önemli an Arafat dağındaki buluşmadır. Dinimizin kardeşliğe , birlik beraberliğe ve bütünlüğe verdiği önem ,muazzam bir değere sahiptir. Kur’an daki hac ile ilgili ayetlerin tümünü incelediğimizde , demek istediğimiz kolayca anlaşılabilir.
Rabbimizin islam dinini göndermekle birlikte , uygulanmasını istemediği dinlerin mensupları bizim halimize gülmekte ve islam dininin imajını kendi kafasında kötü tasarlamaktadır. Hak ve tek gerçek din olmasına rağmen , dinin kendi mensupları tarafından pisliğin , cehaletin ve ilkelliğin adresi olarak gösterilen dinimizi , bulunduğu kötü noktadan kurtarmak yine bizim sorumluluğumuzdadır. Tahribatta sınır tanımayan zihniyetlerin tutumları yüzünden , yolunu kaybeden gerçek islam bilincini yakalamak , yine bizim elimizdedir.
Cuma namazıda bir nevi hac ibadetinin küçüğüdür , o gün o bölgede yaşayan müslümanların tümü ibadethanelere koşarak , haftada birde olsa birlik beraberlik duygularını yaşarlar. Din kardeşliği içersinde olan insanların kaynaşmaları , bu gibi ibadetlerin temel gayesidir.
Cuma suresi 9 ve 10. ayetlerde “ Ey iman edenler Cuma günü namaz için çağırıldığınız vakit, hemen Allah ın zikrine koşun . Alışverişi bırakın , eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılındığı vakit yeryüzüne dağılında ,Allah ın fazlından rızık arayın Allah ı çok zikredin ki felah bulasınız”.
Cuma vakti geldiğinde , hiçbir dünyevi mazeret gözetmeksizin , tüm müslümanlara Cuma namazı farz kılınmıştır. Bazı grupların, ülkemiz şeriatla yönetilmediğinden “ Dar’ül Harp ” ilan edip böylesine güzel bir ibadeti ortadan kaldırmaları çok yanlıştır. Avrupada da şeriat yok ama müslümanlar Cuma namazlarını kılıyorlar , şimdi bu kişiler boşunamı namaz kılıyorlar ? Bu ibadetin farz olmaktan çıkması için hayati tehlikelerin olması gerekir . Allah a şükür böyle bir durum daha dünyanın birçok yerinde yok . Bu görüşü savunan kesimler , içlerinde besledikleri devlet düşmanlığına , şeriat ı perde yapmaktadırlar . Mevcut ortam ve şartlar altında müslümanları birleştirmek yerine , tümden koparıp uzaklaştırma ile sonuçlanacak bu anlayış , kesinlikle yersiz ve anlamsızdır.
İşte Cuma namazı ,bayram namazı ,hac gibi ibadetlerle Rabbimiz bizlerin kaynaşma ve dayanışma içersinde olmamızı istediğinden , herkesin üzerine böyle bir sorumluluk yüklemiştir. Bizler Cuma namazınında niçin kılındığını ve dinimizin birlikteliğe vermiş olduğu önemi bilmediğimizden , karışıklıklar dinimizin her safhasında yerini almıştır. Cuma namazı dahi asıl amacından uzaklaştırılmış , cemeatle yapıldığı halde yanlış zihniyet ve uygulama tarzıyla Allah ın arzusunun dışına çıkılmıştır.Toplumsal olsa bile , bireysellik ön plana çıkarılmış , sadece Allah emrettiği için yapılan bireysel bir ibadet haline gelmiştir. Kaynaşma ve dayanışmanın yerini kahvehaneler ve diskotek ler almıştır. İnşallah kısa zaman içersinde aklımızı başımıza toplar ve istikametimizi düzeltiriz.
|
Yukarı dön |
|
|
şeyma Uzman Uye
Katılma Tarihi: 03 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 179
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
aslan2 Yazdı:
İşte Cuma namazı ,bayram namazı ,hac gibi ibadetlerle Rabbimiz bizlerin kaynaşma ve dayanışma içersinde olmamızı istediğinden , herkesin üzerine böyle bir sorumluluk yüklemiştir.
|
|
|
Selam;
Çok güzel bir yazı asmışsınız.Allah sizden razı olsun.Ancak gözüme takılan,görünüşte ufak olan ancak anlamada ya da uygulamada ciddi sonuçlar doğrurabilecek olan bir kelime gözüme takıldı..Bayram Namazı..Bayram namazı Allahın emri değildir.Kuran da" Bayram namazı kılın "diye bir ayet bulunmamaktadır.
Saygılar..
__________________ FATİHA: 6, 7/ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Cuma vakti geldiğinde , hiçbir dünyevi mazeret gözetmeksizin , tüm müslümanlara Cuma namazı farz kılınmıştır. Bazı grupların, ülkemiz şeriatla yönetilmediğinden “ Dar’ül Harp ” ilan edip böylesine güzel bir ibadeti ortadan kaldırmaları çok yanlıştır. Avrupada da şeriat yok ama müslümanlar Cuma namazlarını kılıyorlar , şimdi bu kişiler boşunamı namaz kılıyorlar ? Bu ibadetin farz olmaktan çıkması için hayati tehlikelerin olması gerekir . Allah a şükür böyle bir durum daha dünyanın birçok yerinde yok . Bu görüşü savunan kesimler , içlerinde besledikleri devlet düşmanlığına , şeriat ı perde yapmaktadırlar . Mevcut ortam ve şartlar altında müslümanları birleştirmek yerine , tümden koparıp uzaklaştırma ile sonuçlanacak bu anlayış , kesinlikle yersiz ve anlamsızdır.
SELAM ASLAN KARDEŞİM, BU GÜN NEDEN ZİNA EDEN ERKEK VE KADINLARA YÜZ CELDE VURMUYORSAK AYNI ŞEKİLDE CUMAMIZDA YOK,
SELAMLAR
|
Yukarı dön |
|
|
ebu muharrem Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 11 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 77
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Dinimizde ibadetler ikiye ayrılmaktadır, bunlardan ilki bireysel ibadetler , diğeride toplumsal ibadetlerdir. Bu ikisi bir bütünlük içersindedir. aslan
Selam aslan kardeş,ibadetleri hristiyanvari şekilde ayırmasak daha iyi olur kanaatindeyim.Sizinde dediğiniz gibi hac vazifesi,diğer ibadetler gibi aslından epeyce uzaklaştırılmış.Tıpkı turistik gezi halini almış.Cuma namazı da öyle.
Bunun nedeni bana göre,
1)ibadetlerin ikiye ,üçe ,dörde ayrılmasıdır.
2)Neden ibadet etme zorunluluğumuz var? Kimin ibadete ihtiyacı var?
3)Camilerin mabet haline gelmesi.
4)kul hakkı ve Allah hakkı diye hakkı ayırmalar.
5)Çarpık bir mucize anlayışı.
6)bilgiyi kaynağından almama.
Saygılarımla efendim.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam kardeşim ebu muharrem, seni görmek güzel,inşallah iysindir ibadetleri ikiye ayırmak mı dersin baka bir şeymi dersin bilmem ama, ibadetlerin , verilen emirlerin uygulanması ve gündem teşkil etmesi konusunda şunuda düşünmeliyiz, emrilerin gayesi/ uygun koşulları/ ve oğu bi süreç, bana kalırsa bu konuda müslümanların üzerinde durması gerekmektedir, öncüllerimizi belirlemeliyiz aslında yazında ki 6. madde çok önemli , bilginin kaynağından alınmaması, bu olmadan diğerlerinin olması zaten mümküm değil, ki hatta bana kalırsa bir madde daha eklemeliyiz o da fıtratta galu belayı geçekleştirmek/ benliğine şahitliği gerçekleştirmek/ kalbi vahye açmak, bu olmadığı zaman 6. madde de işe yaramayacaktır, şahitli doğruların şahitlerinin tam olması lazım, fıtartımızda gerçekliğe ulaşamamışsak,,,,,,
geçen bir abimle konuşurken, vahyin safha safha inişini anlatırken şundan bahsetmişti seninle paylaşayım, "vahyi alan insanlar, kendilerine gelecek bir sonraki vahyi bilmiyorlardı, dolayısıyla ellerinde olana sarılıp, onları uygulayıp bir sonraki gelince de diğerine geçiyordu," bunun üzerinde düşünmek de fayda görüyorum,bir sonra gelecek vahyi bilmeden elindekine sarılmak,,,,,,
Rabbimiz bize bir insan, bir topluluk, bir toplum, modeli sunuyor, önce insan, sonra topluluk, sonra toplum, malesef bu süreç hep tersten işletiliyor, bu da müslümanların toplumdan bağımsız hayattan kopuk, bir alana girmelerine sebep oluyor ondan sonra haccın da, namazında, içi boş kalıyor,çünkü, birey olamdan toplum teşkil ediyor gündemi,
bunun nedeni doğru bilgi kaynağından ziyade, bilgiyi alacak doğru adamlar olamama, düşünsenize elinizde sadece bir ayet var o da yaratan Rabbinin adı ile oku, sadece bu ayetle topluma veya kendimize ne verebiliyoruz düşünelim, yoksa benliğimize ve topluma sunduklarımız, hep Ey iman edenler diye başlayan kalabalıklara yapılan hitaplar mı, ilk önce bilinç, daha sonra bilgi, bizler bilgi zengini bilinç yoksulu fakirleriz malesef, aslında bu konuda çok dertli olduğum bir konu şimdi çenem iyice düşecek en iysimi burda bir örnekle kesmek,
üç kör ve bir fil, hepsine filin bir yerini tutturuyorlar, biri burnunu, diğeri ayağını, bir diğeri de kuyruğunu tutuyor, soruyorlar fil nedir, biri uzun yumuşak, yuvarlak nesne, diğeri uzun yuvarlak, sert nesne, diğeri uzun, ince bir nesne, hepsi doğu söylğyor ama hepsi de yanlış söylüyor, fili tanımaya nerden başlaycağımızı iyi düşünelim inşallah,
selam ve dua ile
|
Yukarı dön |
|
|
yaksoy Newbie
Katılma Tarihi: 27 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 23
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
malik bin nebi Yazdı:
selam kardeşim ebu muharrem, seni görmek güzel,inşallah iysindir ibadetleri ikiye ayırmak mı dersin baka bir şeymi dersin bilmem ama, ibadetlerin , verilen emirlerin uygulanması ve gündem teşkil etmesi konusunda şunuda düşünmeliyiz, emrilerin gayesi/ uygun koşulları/ ve oğu bi süreç, bana kalırsa bu konuda müslümanların üzerinde durması gerekmektedir, öncüllerimizi belirlemeliyiz aslında yazında ki 6. madde çok önemli , bilginin kaynağından alınmaması, bu olmadan diğerlerinin olması zaten mümküm değil, ki hatta bana kalırsa bir madde daha eklemeliyiz o da fıtratta galu belayı geçekleştirmek/ benliğine şahitliği gerçekleştirmek/ kalbi vahye açmak, bu olmadığı zaman 6. madde de işe yaramayacaktır, şahitli doğruların şahitlerinin tam olması lazım, fıtartımızda gerçekliğe ulaşamamışsak,,,,,,
geçen bir abimle konuşurken, vahyin safha safha inişini anlatırken şundan bahsetmişti seninle paylaşayım, "vahyi alan insanlar, kendilerine gelecek bir sonraki vahyi bilmiyorlardı, dolayısıyla ellerinde olana sarılıp, onları uygulayıp bir sonraki gelince de diğerine geçiyordu," bunun üzerinde düşünmek de fayda görüyorum,bir sonra gelecek vahyi bilmeden elindekine sarılmak,,,,,,
Rabbimiz bize bir insan, bir topluluk, bir toplum, modeli sunuyor, önce insan, sonra topluluk, sonra toplum, malesef bu süreç hep tersten işletiliyor, bu da müslümanların toplumdan bağımsız hayattan kopuk, bir alana girmelerine sebep oluyor ondan sonra haccın da, namazında, içi boş kalıyor,çünkü, birey olamdan toplum teşkil ediyor gündemi,
bunun nedeni doğru bilgi kaynağından ziyade, bilgiyi alacak doğru adamlar olamama, düşünsenize elinizde sadece bir ayet var o da yaratan Rabbinin adı ile oku, sadece bu ayetle topluma veya kendimize ne verebiliyoruz düşünelim, yoksa benliğimize ve topluma sunduklarımız, hep Ey iman edenler diye başlayan kalabalıklara yapılan hitaplar mı, ilk önce bilinç, daha sonra bilgi, bizler bilgi zengini bilinç yoksulu fakirleriz malesef, aslında bu konuda çok dertli olduğum bir konu şimdi çenem iyice düşecek en iysimi burda bir örnekle kesmek,
üç kör ve bir fil, hepsine filin bir yerini tutturuyorlar, biri burnunu, diğeri ayağını, bir diğeri de kuyruğunu tutuyor, soruyorlar fil nedir, biri uzun yumuşak, yuvarlak nesne, diğeri uzun yuvarlak, sert nesne, diğeri uzun, ince bir nesne, hepsi doğu söylğyor ama hepsi de yanlış söylüyor, fili tanımaya nerden başlaycağımızı iyi düşünelim inşallah,
selam ve dua ile
|
|
|
sadece sadece
allah razı olsun malik amca
__________________ onlara allahın indirdiklerine uyun denildiği zaman onlar :"hayır biz sadece atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler.peki ya ataları bir şeye akıl erdirememiş ve doğruyu bulamamış idilerse.
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İlgili Konular: Kur'an-daki Hac (KurandakiDin sitesinden alıntı) Hac izlenimleri
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
|
|