Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Alperen, ilgin için teşekkürler. Odak noktam açık kapı bulmak değil, daha çok, insanın hayatını ibadetler ile bir bütün olarak düzenlemesi, zaten zorluk çekildiğinde yoksulun doyurulması gibi daha büyük bir açık kapı var.
Selam Savana, bahsettiğin linki atlamışım kusura bakma.
Kendime şunu soruyorum, güneş ve ay, insanın yaşantısı içinde Allah’a yönelmesi, ibadetini belli bir düzen içinde yapabilmesi / ibadetlerini düzenleyebilmesi için birer araç mıdır, vazgeçilmez kural belirleyicileri midir?
Sen şöyle demişsin.
“Ben kutupta yaşayan müslüman biri olsam kurandaki namaz vakitleriyle farz kılındı anlatımından ve vakit tanımlamalarından güneşin durumunun farziyetinden ziyade, kuranın bana anlattığı gün tanımına bakardım. Benim kuranda gördüğüm "gün"tanımında; günün başlangıcı günün sonu”
Ben her insanın kendi bulunduğu ortam uygun değil ise, güneşin gün içindeki hareketleri konusunda “ideal örneğe” bakarak kendi hayatı için çıkarım yapabilmesi üzerinden gidiyorum.
Helsinki örneğinden gidersem,
* Günlerin yaz ve kış nispeten yakın olduğu (örneğin) Arabistan uygulamasına göre vakitleri ayarlayarak orucunu tutmak ya da beş saat içinde iftar (+ teravih) + sahur.
* Namaz vakitleri olarak, ideal uygulama örneğine bakarak kendi günlük hayatının başlangıcı, ortası, sonu gibi ayrımlar ile güne yayarak uygulama ya da beş saat içinde üç/beş vakit namaz.
Gündüz boyu uyuyup gece boyu çalışan (hayatı normal insanın simetriğinde yaşayan) bir kişi, diyelim gece bekçisi için benzer bir çıkarım olabilir mi mesela
* Orucunu uykuda tutmak ya da normal insanın simetriğinde kendi yaşam dilimi içinde tutmak
* Eve dönünce sabah, işe gitmeden de akşam namazını kılarak iki vakit ile devam etmek ya da ideal uygulamayı gösterge olarak alıp, kendi hayatı için çıkarım yaparak kendi günlük yaşamını üçe/beşe ayırıp, bu şekilde kılmak.
Dolayısı ile "araç" oldukları görüşüne biraz daha yakınım.
|