Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Şekilsel "salat" varmıdır, yokmudur tartışmalarını hanifdostlar sitesini aylarca didik didik okuduğunu söyleyen bir arkadaşımla tartıştık.
Bana ilginç/tuhaf/iğrenç/komik (ne derseniz deyin) bir yorum zincirinde bulundu. Özelden bana yolladığı,Kendine göre kanıtları ;
Kur'an'da şekilsel zina varmıdır ? ;
Kur'an'da şekilsel bir zinadan bahsetmeyebilir. Bunu bir iki maddeye de ayırabiliriz.
* "ZİNA" Kur'an'da başlıca Nisa 24/25, Maide 5, İsra 32, Nur 2/3/4/6/23, Furkan 68, Mumtehine 12. ayetlerde geçmektedir.
NİSA 24= ...
gayre musâfihîne |
: zina yapmamak " غَيْرَ مُسَافِح 16;ينَ " |
NİSA 25= ...
musâfihâtin |
: zina etmek "مُسَا& #1601;ِحَاتٍ" |
ayetin devamında "zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları nikahlayıp alın..." bahsedilen "GÖNÜL BAĞI KURULMAMASIDIR." Kaldı ki bu kelime görüldüğü gibi "zina" kökünü barındırmaz.
İSRA 32 = ...
ez zinâ |
: zina &n bsp; " الزِّن¡ 4;ى " |
Burada da bahsedilen "GÖNÜL BAĞINA" yaklaşılmamasıdır.
FURKAN 68 = ...
ve lâ yeznûne |
: ve zina yapmazlar " وَلَا يَزْنُون 14; " |
Burada da ye-onlar znune- zina (Gönül bağı) kurmazlar...
"Z-N" kelimeleri zamanla anlam kaymasına sebep olmuştur.
ENAM 116= ...
illâ ez zanne |
: ancak zan " إِلاَّ الظَّنَّ&nbs p;"
|
ENAM 148=...
illâ ez zanne |
: ancak zanna " إِلاَّ الظَّنَّ&nbs p;" |
Enam Suresinde geçen iki ayetteki "Z-N" kökü "zina" kökeniyle aynı kökten gelir. Burada "ZAN" tahmin edilen, deneysel ve gözlemsel olmayan şey anlamındadır.
Diğer ayetlerde geçen "Z-İ-N-A" ise "ZAN"da olduğu gibi şekilsel olmayıp, "GAYR-İ MEŞRU GÖNÜL BAĞI" nı anlatmaktadır. "Zan" kelimesi maddesel bir kavram olmadığından yani soyut olduğundan, aynı kökten gelen "zina"da soyut bir şeyi ifade etmesi gerekir.
Kaldı ki, Kur'an'dan zinanın nasıl yapıldığını şekilsel olarak çıkaramazsınız. Allah hiçbirşeyi unutmayacağı veya ay hali ayetinde söylediği gibi, bir şeyi anlatmaktan çekinmeyeceği gibi burada zinanın şeklinden bahsetmemiştir.
Çünkü ortada "şekilsel bir ilişki yoktur", "GAYR-İ MEŞRU GÖNÜL BAĞI" vardır. İstenmeyen de budur. Buna şekilsellik yüklemek, ataların örfünden başka birşey değildir.
Kocasını çok seven bir kadın (kısmi olarak) kocasının kendisini aldattığını duyduğunda haliyle çok üzülür. Lakin kocası bunun gelip geçici bir durum olduğundan bahseder. Toplumda aile düzeninin bozulmaması için, kadına "affet aile birliğini bozma" telkininde bulunur.
Bu durumda kadınlar için (genel kanı) önemli olan kocasının gönlünün başkasına kaymamasıdır. Şekilsel yapılan ilişki, gönül ilişkisine nazaran çok hafif kalabilmektedir. Yeter ki, gönlünü şekilsel ilişkiye girdiği kişiye kaydırmasın. Çünkü kadını asıl ilgilendiren (kısmi olarak), gönül bağıdır.
Bu durumda, Kur'an'da yasaklanan "ZİNA" şekilsel olan ilişki değildir. Bedenen yapılan ilişki sonradan İslam dinine mecusiler vb. gibiler tarafından girmiştir. Kişinin Şekilsel ilişkiye girip girmemesi önemli değildir, yeter ki gönülden bir ilişkiye girmesin !!!
Kur'an'da yasaklanan "ZİNA" gönlün meşru eşin haricinde başka birine kaymış olmasıdır. "Yaklaşmayın" denilen merfuda budur. Burada bahsedilen şekilsel değildir. Araplar veya o günkü toplumlar bu kavramı kendi somut anlayışlarıyla yanlış yorumlamıştır.
Çünkü Kur'an'da zinanın, şekilsel olarak nasıl yapıldığı yazılmamaktadır???
Bu konuda tarihsel rivayetleri önüme koymaya çalışmayın, bana Kur'an'dan delil getirin ve bana şekilsel olduğunu ıspatlayın ???
Şekilsel abdestin, şekilsiz salat için gerekli olduğu gibi, şekilsel gusül şekilsel olmayan zina için geçerlidir !!!
* "Zina" kelimesi Kur'an'ın indiği toplumda, "şekilsel değil" gayr-ı meşru gönül ilişkisini kapsıyordu. Resulullah'ın ölümünden sonra anlam kaymasına uğradı.
4 şahit uygulaması da "gönül ilişkisinin" yakalanmasıyla alakalıdır. Birbirlerine "seni seviyorum, sana aşık oldum" vb. sözler söylerken 4 yada daha fazla kişinin duyması, bu konuşmaları yaparken görünmeleri. Bu perspektifte olay yorumlanmalıdır.
Şekilsel salat nasıl yoksa, önemli ve gerçek olan şekilsiz salattır. Zina olayı da bu şekilde anlaşılmalıdır. Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarına bakılmamalıdır.
Allah şeklimize değil, gönlümüzde taşıdıklarımıza bakacaktır.
Kalbinin temiz olduğunu düşünen biri, şekilsel zevk unsurlarına takılmamalıdır. Gönlünü kaptırmadığı sürece sıkıntı yoktur...
BÖYLE UZAR GİDER......
NOT= Bu paylaşım Provakasyon amacı kesinlikle gütmemektedir. Bende paylaşmadan önce böyle düşünülebileceğini hesaba katıyorum. Katılmasamda paylaşmak istedim. Anlaşılan anlatılanlar,yazılıp çizilenler birilerinin aklında çok büyük mutasyonlara uğrayabiliyor ve şekilsel tüm anlayışlar toptan (kıtal,cihat,infak,sadaka,hukuksal yaptırımlar vb.) yeniden yorumlanabiliyor. Şekilsel salat varmıdır (kabullenip kabullenmeyenlere bir atıf yapmadan) derken, iş nerelere varabilmektedir ?
MESAE-L HAYRİ !
|