Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 09 mart 2005 Yer: Antigua And Barbuda Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Ali Yucel adli bir dostun gonderdigi. Sokratesle ilgili Üçlü Filtreli Arkadaslik Testi, gercek yasamda aramizdaki arkdasliklara uygularsak aramizdaki bir cok sorun ortadan kalkar.
Üçlü Filtre
Eski Yunanda, Sokrat bilgiyi saklamasi sebebiyle saygideger bir ün yapmisti.. Bir gün bir tanidik büyük filozafa rastladi ve filozof ona dedi ki,
-En samimi arkadasinla ilgili ne duydugumu biliyor musun?
-Bir dakika bekle, diye cevap verdi Sokrat. Bana birsey söylemeden evvel senin kücük bir testten gecmeni istiyorum. Buna "Üclü Filtre Testi" deniyor.
-Üclü Filtre?
-Dogru, diye devam etti Sokrat. Benimle arkadasim hakkinda konusmaya baslamadan önce, bir süre durup ne söyleyecegini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Bu ona 3 filtre testi dememin sebebi. Birinci filtre "Gercek Filtresi". Bana birazdan söyleyecegin seyin tam anlamiyla gercek oldugundan emin misin?
-Hayir, dedi adam. Aslinda bunu sadece duydum ve....
-Tamam, dedi Sokrat. Öyleyse sen bunun gercekten dogru olup olmadigini bilmiyorsun.
Simdi ikinci filtreyi deneyelim, "Iyilik Filtresini". Arkadasim hakkinda bana söylemek üzere oldugun sey iyi birsey mi?
-Hayir, tam tersi...
-Öyleyse, diye devam etti Sokrat. Onun hakkinda bana kötü bir sey söylemek istiyorsun ve bunun dogru oldugundan emin degilsin. Fakat yine de testi gecebilirsin, cünkü geriye bir filtre daha kaldi.
-Iyi, diye tamamladi Sokrat. Eger, bana söyleyecegin sey dogru degilse, iyi degilse ve ise yarar, faydali degilse bana niye söyleyesin ki?
Bu Sokratin iyi bir filozof olmasinin ve büyük itibar, saygi görmesinin sebebiydi. Yakin ve sevgili herhangi bir arkadasiniz hakkinda basibos konusmalar duydugunuz her sefer bu 3 filtre testini kullanmaniz hararetle tavsiye edilir.
__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Çok şahane bir değerlendirme. Şahsım adına söyleyeyim çok faydalandım. Üç nüsha print ettim ve ikisini çalıştığım mekana astım.
Sokrat'ın hadisi gerçekten ibret ve ders verici nitelikte.
Fakat burada bizlere bir eleştiri getirmek istiyorum.
Bu söz bizlere Sokrat Hadisi formatında değil de Hz. Muhammed (sav) Hadisi formatında sunulsaydı tepkimiz ne olurdu? Birçoğumuz hemen işkillenirdi değil mi?
Bu bir açmaz değil de nedir?
Hz. Muhammed gibi bir insan Risaleti Müddetince hep susmuş, hiç konuşmamış olabilir mi? Onun hikmetli yorumları büsbütün dejenere edilmiş olabilir mi?
Diyorum ki; Bilgi ve görgümüzü artırmak için Sokrat'ın, Aristo'nun, Eflatun'un hikmetli sözlerinden faydalanan bizler neden Kur'anın ruhuna aykırı olmayan ve hüküm de içermeyen ayrıca bünyesinde eşsiz değerlendirmeler barındıran hadis formatlı sözlerden faydalanmayalım?
Bu sözleri Hz. Muhammed'in söylemiş olması yada olmaması ayrı bir tartışma konusu. Hikmete talip olan bir insan için örneğin "hikmet müminin yitik malıdır, onu nerede bulsa alır" hadisinin gerçekten hadis olup olmadığı neden çok önemli olsun? Bunun hadis olarak kabul edilmesi (haliyle Kur'an ışığındaki seçicilik elden bırakılmayarak) dinen ne gibi bir sakınca doğurur ki? Günaha mı gireriz yani?
Aynı mantıkla; Radyoman bizlere Sokrat'tan değil de Alim Patentli Sünni bir insandan alıntı yapsaydı tepkimiz ne olurdu? Yada örneğin Mevlana Celaleddin Rumi'den... Celaleddin Rumi dört dörtlük bir insan değil de Sokrat çok mu kamil bir insan?
Kantarın topuzunu kaçırdığımızın farkında mıyız? Özdeğerlerimizdeki bir takım yanlışlıkları bahane ederek onları büsbütün tü-kaka ilan ettiğimizin farkında mıyız?
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Katılma Tarihi: 09 mart 2005 Yer: Antigua And Barbuda Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Alperen Yazdı:
...Kantarın topuzunu kaçırdığımızın farkında mıyız? Özdeğerlerimizdeki bir takım yanlışlıkları bahane ederek onları büsbütün tü-kaka ilan ettiğimizin farkında mıyız?
Saygılar
Kurandaki din sitesinde olan su sozler hep kafamda bir imaj olusturmustur.
"Hz. Ali’nin Emeviler için söylediği şu güzel vecizesi Emeviler’i çok güzel tarif etmektedir: “Bunlar da din elbisesi giyiyorlar, ama ters çevirerek giyiyorlar.” İşin en aldatıcı yanı işte buradadır. Din adına ortaya çıkan mezheplerin sistemi, kendilerini gerçek din diye yutturmuştur. Ve ne yazık ki o zamandan dine ilave edilenler bugün de din zannediliyor. Bir deli kuyuya taş atmıştır, kırk akıllı onu çıkartmakta zorlanmaktadır. Sorun İslam’ın kendisinde değil, İslam’ı ters giyenlerdedir. En şık elbise bile ters giyilince nasıl sahibini maskara yapıyorsa, İslam’ı ters giyenler de aynı şekilde kendilerini maskara yapmışlardır. Ne yazık ki bazı saf bilgisizler ile ard niyetlilerse İslam maskara oldu sanmakta veya öyle göstermeye ça-lışmaktadırlar. Oysa kabahat elbisede değil, onu ters giyendedir."
Allah'in resulu elbet konustu elbet de yasadi ve elbetde bir seyler soyledi. Sokratesin hadisi il Hz Muhammed(sav) hadisi arasinda anlayis acisindan farklidir. Birisi uzerine atalarin dini kurulmadi mi ?
Hadislerin elbetde tarihi degeri ogut veren ogut almamiz gereken Kurana aykiri olmayanlari elbetde var. O hadisler ile bir sorunuzmuz yok. Ama yuzyilardir yok hadisin senedi yok cesidi diye bir bilim dali olusturup onun uzerine din olusturmuslar.
Madem ayetde Kuran ogutdur ve biz ondan sorumluyuz. Oncelikle sorumlu oldugumzu kitaba bakmaliyiz. Hadislerin detaylari ile ugrasmakdan Allah'in kitabi bir tarafa birakilmis. Birinci imtihan kitabi Kuran ise sorunlulugumuz ondan olmalidir. Ha onun yanida tarihi degeri olan bazi Kurana ters dusmeyen Peygamberimize atfedilen guzel sozler guzel soz olarak kabulumuzdur.
Peki Kurana uygun olan bir suru atasozu yok mu Elbetde var. Ama Kurana uygun atasozudur oyle degerlendiririz. O zaman Kurana ters dusmeyen hadislerde Peygamberimize atfedilen guzel ve ogut veren sozler olarak kabul edebiliriz. Resullah atfedilen guzel sozleride din kaynagi olarak degil guzel ve ogut veren soz olarak alabilirsek sorun zaten kalmaz.
Aslinda bu forumda yayinlanan Bulent Sahinin su sozleri benim sahsi bakis acimi guzel ozetlemis.
"Öncelikle hadis olgusunu toptan reddetme fikrinin sağlıklı ve adaletli bir zemine oturmadığını belirtmeliyiz. Hadisi tümden yok saymak toplumsal hafızamızı tahrip etmek olacaktır. Ancak hadisin layık olduğu konumdan çok çok yukarılarda değerlendirilmesi ve kutsanması da yine aynı sonucu doğurmaktadır. Hadisi yok sayan bir insanın ahireti Kur’an’a sarıldığı oranda tehlikeye girmez iken hadisi Kur’an’ın bilgi konumuna eş koşan bir insanın hatta daha da ileri giderek Kur’an’ın hadise ihtiyacı vardır ama Hadisin Kur’an’a ihtiyacı yoktur! Diyebilecek kadar Hadis Kur’an’ın hükümlerini iptal edebilir diyebilecek kadar işi fanatizme götüren bir insanın Allah, Resul ve Vahiy konularında ciddi problemleri olduğu söylenebilir. Hadis rivayetinin tarih içindeki bilgi konumu onu tarihi bir bilgi olarak değerlendirebileceğimizi göstermektedir."
Selam ve dua ile
__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Katılma Tarihi: 25 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
radyoman Yazdı:
Peki Kurana uygun olan bir suru atasozu yok mu Elbetde var. Ama Kurana uygun atasozudur oyle degerlendiririz. O zaman Kurana ters dusmeyen hadislerde Peygamberimize atfedilen guzel ve ogut veren sozler olarak kabul edebiliriz. Resullah atfedilen guzel sozleride din kaynagi olarak degil guzel ve ogut veren soz olarak alabilirsek sorun zaten kalmaz.
Slm
En basit işlerde dahi usul ve kaide, bir düzen intizam vardır. Dini Allah'a has kılma adı altında dolu dizgin gidişat var. İşte bu pervasız/ölçüsüz gidişatın sonu MATERYALIST HANIFLIK tir. Elbette din Allah'a Has kılınmalıdır. Çünkü bunun zıddı müşrikliktir! Fakat sap ile saman birbirine karışmıştır. Sanırım Alperenin de olduğu bir messenger sohpetinde bu konuya değinmiştik. Orada verdiğim ölçü ve örneği burada da vereyim:
Tüm düğüm şurda: Allah'ın emir yasaklarına (Çizdiği kesin sınırlara/Hükümranlığına) bulaştırmamak kaydı ile, geçmişten gelen bilgiler, hadis, tarih, tıp, ....vs tüm bilgiler Kur'ana-Akla-Bilime ters düşmüyorsa neden faydalanılmasın. Bu gün jet motorları, 16 silindirli güçlü v motorlu yarış arabaları varsa, bu tekerin ve ardından buhar kazanının icat edilme bilgisi üzerinden geliştirilerek olmuştur. Yoksa, bir anda jet motoru yapılmadı.
Bakın bırakın ataların tecrübe ile oluşmuş doğru sözlerini, günlük hayatta iken dahi, normal sohpetlerimiz arasında Kur'anın bir ayetini neredeyse birebir şekilde kullanır ve farkına bile varmayabiliriz. Çoğu kez bir ateistle bile "Dünyanın gidişatı ve insanlığın hali" üzerine sohpet ederken, o ateist dahi öyle bir cümle kullanır ki; adeta Kur'andan bir ayet okur. Lakin bunun farkında değildir. Onun Kur'anla arasında şablon vardır! Bu ateist, ön yargılı (Euzusuz...) Kur'ana yaklaştığından onu kabul etmeyebiliyor ne yazıkki.
Bakın doğru söz kimden gelirse gelsin doğrudur. Hz. Muhammed (AS) 15 dakikaya bir konuşmadığı gibi, 23 yıl boyunca da (haşa) ağzını bağlamadı herhalde. Güzel bir sözü, einstein, mozart, gothe, Atatürk, stalin, Budha, Pitagor, franklin, sokrates, oliver cromwell, earle wilson, conficius, abraham lincoln, Shakspeare, M. Akif, G. herbert........vs. söylemiştir der ve bunu yazdığımız makalelerde, yaptığımız konuşmalarda, daha iyi anlatım olsun diye kullanırız. Deriz ki mesela "Bak dostum bu konuda Brigitte ne demiş -Bilgi büyük adamı alçak gönüllü yapar, normal adamı şaşırtır, küçük adamı ise kibirlendirir. BRIGITTE"Şimdi böyle güzel bir söze kim yalandır diyebilir?
Bir hanif olarak, brigitte bu sözü sözlemiştir derken şimdiye kadar ne biri beni yanlış anladı, ne de ben kendimi sorgulama gereği duydum. Ama bu sözün altındaki imza Brigitte değil de Hz. Muhammed (AS)'a ait olsaydı, bir "hanif" olarak kaçmam mı gerekiyordu. Ya da imani mevzu olmadığı ve akla da ters düşmediği halde, kaçınmam mı gerekiyor. Şayet kaçınılması gerekiyor ise, başta namaz ve ibrahim (AS) kalma/miras dediklerimizi de yeniden gözden geçirmemi gerekir.
İşte yanlışlık burda. SORGULAMA ile TÜMDEN HERŞEYİN REDDİ aynı şeyler değildir. Hanifliğin de sorgulaması yapılmalı. Nasıl mı?
Bir X kişi A kaynağından hanifliği sorgusuz öğrenirse XA tarzında hanif olur. Bir Y kişi hanifliği B kaynağından sorgusuz öğrenirse YB tarzında (eğiliminde/gidişatında) bir hanif olur. Sonunda ne olur biliyor musunuz? Alay edi,len mezhepçi denelerden çok daha fazla mezhebe/gruba/görüşe bölünülür, ve bölüm/grup kendini en hakiki hanif gurubunda ZAN eder. Bu mantık size hiç yabancı geldi mi? bana gelmedi. Bir avuç hanif 1,5 milyarlık islam aleminden daha fazla mezhep/ayrım içinde ve bunun idrakinde dahi değil. O halde 4 mezhep ayrım diye kimleri suçlaRIZ ! 4 ana mezhebe karşın bakalım haniflerin durumu nasıl. En temel, namaz konusundaki ayrıma bakalım.
1- Namaz 3 vakittir diyen hanifler
2- Namaz 2 vakittir diyen hanifler
3- Namaz 3+1 diyen hanifler
4- Namaz 4+1 diyen hanifler
5- Şekilsel namaz yoktur diyen hanifler
6- Salatı Vusta Orta/öğle namazıdır diyen hanifler
7- Salatı Vusta sabah namazıdır diyen hanifler.
Bakınız bir avuç olmamıza rağmen namaz gibi EN TEMEL KONUda 4 mezhepbi de aşıp 7 mezhep olduk. Peki sayımız 1,5 milyar olsa idi.......? MaazAllah... Başkalarını (mezhepleri) eleştirmek ne kolay değil mi? Alın bu da BİZE öz eleştiri olsun. Öz eleştirinin yapılmadığı, söz hakkının olmadığı yerde lider sultası vardır. Liderlerin olduğu yerde de bol şeytan ve geleceğin mehtileri, mesihleri, dabbeti uçanları, kaçanları vardır. Bol öz eleştiri yapmaktan çekinmeyelim dostlar.
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Katılma Tarihi: 18 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 214
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Akik Yazdı:
Bir X kişi A kaynağından hanifliği sorgusuz öğrenirse XA tarzında hanif olur. Bir Y kişi hanifliği B kaynağından sorgusuz öğrenirse YB tarzında (eğiliminde/gidişatında) bir hanif olur. Sonunda ne olur biliyor musunuz? Alay edi,len mezhepçi denelerden çok daha fazla mezhebe/gruba/görüşe bölünülür, ve bölüm/grup kendini en hakiki hanif gurubunda ZAN eder. Bu mantık size hiç yabancı geldi mi? bana gelmedi. Bir avuç hanif 1,5 milyarlık islam aleminden daha fazla mezhep/ayrım içinde ve bunun idrakinde dahi değil. O halde 4 mezhep ayrım diye kimleri suçlaRIZ ! 4 ana mezhebe karşın bakalım haniflerin durumu nasıl. En temel, namz konusundaki ayrıma bakalım.
1- Namaz 3 vakittir diyen hanifler
2- Namaz 2 vakittir diyen hanifler
3- Namaz 3+1 diyen hanifler
4- Namaz 4+1 diyen hanifler
5- Şekilsel namaz yoktur diyen hanifler
6- Salatı Vusta Orta/öğle namazıdır diyen hanifler
7- Salatı Vusta sabah namazıdır diyen hanifler.
Bakınız bir avuç olmamıza rağmen namaz gibi EN TEMEL KONUda 4 mezhepbi de aşıp 7 mezhep olduk. Peki sayımız 1,5 milyar olsa idi.......? MaazAllah. Başkalarını (mezhepleri) eleştirmek ne kolay değil mi? Alın bu da BİZE öz eleştiri olsun. Öz eleştirinin yapılmadığı, söz hakkının olmadığı yerde lider sultası vardır. Lİderlerin olduğu yerde de bol şeytan ve geleceğin mehtileri, mesihleri, dabbeti uçanları, kaçanları vardır. Bol öz eleştiri yapmaktan çekinmeyelim dostlar.
Böyle bir tespite göre kimse hanif değil ve/veya olamaz (mı) !!! ??? öyleyse gerçek "hanif" in tarifini kim yapacak???
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
Katılma Tarihi: 25 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Slm
İlahi bilgi kardeşim: Kişi tüm iman esaslarını, emir yasakların koyucusunu SADECE Allah, değişmez,korunmuş kaynak olarak da Kur'anı baz alır ve "Ben Allah'ın Hükümranlığına (çizdiği KESIN SINIRLARA) hiç bir şeyi ortak/eş koşmam" diye niyetlenirse o kişi zaten haniftir. Ve hiç bir ölümlü, onun hanifliğine dil uzatamaz! Yargılayamaz!
Fakat, hatırlayalım şu ayeti:
49/14 Araplar iman ettik dediler, de ki: siz henüz iman etmediniz ve lâkin iman henüz kalblerinizin içine girmemiş olduğu halde islâma girdik deyin ve eğer Allaha ve Resulüne itâat ederseniz O, amellerinizden hiç bir şeyi eksiltmez, çünkü Allah gafur, rahîmdir
Ben de diyorum ki Hanifliğe niyetlendik. Fakat haniflik, gerçekten içimizde olgunluğa erdi mi? Ben açımdan söylüyorum: HAYIR! Henüz olgunlaşmadı. Çünkü ben bunun bir süreç olduğunu düşünüyorum. 1400 yıllık karmaşayı üç yılda sekiz yılda kolay atamayız.
Ama süreç oluşu hanif olmadığımız anlamına gelmez! Hanif olmamanız için müşrik olmanız gerekir ki; Burdaki hiç bir dostumuz müşrik değildir elhamdulillah. Bu olgunluk sürecinin hızlı tamamlanması için yapmamız gerekenler var. Ama insani münasebetler tecrübemden biliyorum ki; bu yapmamız gerekenler dediğim husus kolay olmasına rağmen, insani faktörlerden dolayı, neredeyse imkansız kadar zor olabiliyor.
Mesela demiştik ki; Kur'anla haşır neşip olup bildiklerini bilmeyene duyurma çabası kadar üstün bir Amel-i Salih yok gidir. Bu Kur'an paylşımının verimli yapılabilmesi için, forumun en verimli aktif hanifleri, hiç olmasa 10 sağlam katılımcı dostumuz hafta sonu messengere derslerine/sohpetine gelebilseydi.............
Evet gelebilseydi..........ne olurdu?
1- İşlenmemiş henüz dünya kadar konu var.
2- Kur'andaki hangi konularda TAM mutabığız.
3- Hep birlikte hanif olduğumuz halde hangi konularda zıd fikirdeyiz ve bunun nedenleri.........?
4- Ve en önemlisi şu: Kişilerin ilk Kur'ani izlenimleri, bazı konularda hatalı yada olgun olmayabiliyor. Biz haniflerde bir tez kanlılık var ki; henüz olgunluğa erdirilmemiş, enine boyuna ve başka açılardan, başka tenkit filtrelerinden geçip doğruluğu Tam ıspatlanmamış, Kabullerimiz "Kur'anda bu ayetin anlamı KESIN şudur" deyip kestirip atıyoruz. BU şekilde çok aceleyle karar verip, sonraki yıllarda bu görüşünde hata yapan dostlarımı gözlemledim. Az bir kısmı "yanılmışım" diyebildi ama çoğunluğa nefs/lain geri adım attırmadı.
Çünkü geri adım atarsa, inandırıcılığına, kendisine verilen etiket ve sagıya zeval gelme korkusu vardı! Fakat erdem olanı doğruyu itiraftı. Umarım anlatmak isteklerim doğru yansımıştır.
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Katılma Tarihi: 18 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 214
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Akik Yazdı:
Mesela demiştik ki; Kur'anla haşır neşip olup bildiklerini bilmeyene duyurma çabası kadar üstün bir Amel-i Salih yok gidir. Bu Kur'an paylşımının verimli yapılabilmesi için, forumun en verimli aktif hanifleri, hiç olmasa 10 sağlam katılımcı dostumuz hafta sonu messengere derslerine/sohpetine gelebilseydi.............
Selam!
Madem konu özeleştiriye kadar geldi! Ben de o zaman birşeyler söyleyim! Fakat kızmaca darılmaca yok!!!
Sohbet edilebilecek 10 kişiyi bulmak kolay. Ben ve bir arkadaşım 5'er nick belirledik mi al sana 10 sağlam katılımcı!
Geçenlerde hansçıların kanalına bir gireyim dedim adamlar 10dk. sonra beni baladılar! Adım Ahmet dedim, İzmir'den katılıyorum dedim! Başladılar ahiret sorusu sormaya! Dedim ki neden "GİZLENİYORSUNUZ". Geçerli bir nedenimiz var dediler! Aiberg'le görüşmek istiyorum dedim, "ne yapacaksın aibergi ..." gibisinden laflar ettiler! Sonra dedim gerçek adımı ve mekanımı onlara söyledim! Nedense yalan söylemeyi beceremiyorum! Adamlar da haliyle beni dışarı attılar!
Ne demek istiyorum! Sağlam 10 kişi ile birşeyler paylaşılabilmesi için katılımcıların birbirilerini iyi tanımaları lazım değil mi?
Sevgili Akik, hatırlarsan dakka bir gol bir, ilk sohbetimizde kopmuştuk birbirimizden! Sen nefisten filan bahsediyorsun, işte o nefis dediğin herkeste var! Sende de var ki daha konuyu netliğe kavuşturmadan bir çıktın odadan bir daha da görüşemedik seninle! 2-3 dk'lığına girip çıkıyordun! Ve tekrar irtibata geçip "en azından başlatılmış bir konunun sonunu getirelim" diyerekten bile olsa, beni çağırma gereği bile görmedin! Ben de sildim adını!
Sorum şu "neden değişik kimlikler kullanıyoruz?". Açık konuşayım, ben, değişik ortamlarda değişik nickler kullanan ve bunu "dostum" dediği kişilere bildirmeyen insanlara güvenemiyorum! Sen de güvenemezsin açık konuşalım!
Ve şimdi bana daha çok kızanlar olacaktır ama, hala Hans'tan kopamayanlar var! en azından onun taktiklerinden kopamamışlar! Her gizli - sinsi nickle, yalan kimliklerle girenleri gördüğümde aklıma ilk hans yandaşlarından olduğu geliyor!
Başka bir örnek, kendisini Fransa'dan katıldığını söyleyen bir hansçı (olsa gerek), benden aldıklarını (bilgi vs.) arkadaşlarına iletmiş (alaycı uslupla). O zamanlar msn'de yeniydim! Katakulleye geldik yani senin anlıycan! Hansizmin nasıl büyüdüğünü de artık daha iyi anlayabiliyorum! Biraz uyanık isen seni hemen banlıyorlar! Biraz saf isen "gel seni hanif yapalım" deyip ağ...na sı...yorlar!
GÜVEN YOK! ANLIYOR MUSUN GÜVEN YOK! Madem Allah'a hizmet edilecek, Allah yolunda herkes birbirini tanıyabilmeli ve ona güvenebilmeli değil mi? Sen ne dersin ???
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
Katılma Tarihi: 25 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
67-Bir vakit de Musa, kavmine demisti ki: Allah size bir sigir bogazlamanizi emrediyor. Onlar da: Ay! Bizimle eglenip alay mi ediyorsun? dediler. O da: O gibi cahillerden olmaktan Allah'a siginirim. dedi.
68-Onlar: Bizim için Rabbine dua et onun ne oldugunu bize açiklasin. dediler. O da: Rabbim söyle buyuruyor: Bir sigir ki ne yasli, ne de genç, ikisi ortasi bir dinç. Haydi emrolundugunuz isi yapin! dedi.
69-Onlar: Bizim için Rabbine dua et rengini bize açiklasin dediler. O da: Rabbim söyle buyuruyor: Rengi bakanlara sürur veren sapsari bir sigir. dedi.
70-Onlar: Bizim için Rabbine dua et, onu bize iyice açiklasin; çünkü o sigir bize karisik geldi. Bununla beraber Allah dilerse elbette onu buluruz. dediler.
71-O da: Rabbim söyle buyuruyor: O, ne kosulup topragi süren, ne de ekin sulayan, salma gezen ve hiç alacasi olmayan bir sigirdir. dedi. Onlar da: Iste tam simdi gerçegi ortaya koydun. dediler. Bunun üzerine o sigiri (bulup) bogazladilar. Neredeyse yapmayacaklardi.
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma