Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
'Eğer suyunuz tükenirse, size temiz suyu kim
getirecek?'
Yazının başlığı, Mülk suresinin son ayetinden. Ayetin
tamamı şöyle: “Sor onlara: Hiç düşündünüz mü; eğer suyunuz tükenirse, size temiz
suyu kim getirecek?” (67:30)
Mülk suresinin önemine ve sık okunmasına dikkat çeken rivayetlerin tümü,
“surenin anlamına” dönük olarak anlaşılmalıdır. Surenin önemi muhtevasından
kaynaklanmaktadır. Ve bu muhteva içinde, böylesine mucizevi bir ihbar da yer
alır. Öyle bir ihbar ki, 1400 yıl öncesinden muhtemel bir felaketi önceden ima
ve ihsas ediyor:
“Eğer suyunuz tükenirse, size temiz suyu kim getirecek?”
Sahi, kim getirecek?
Soruyu soran vahiy, cevabı “Rahman olan Allah” biçiminde vermemizi istiyor.
Neden Rahman? Zira su, onun sonsuz rahmetinin bir tecellisi. Onun sınırsız
merhamet ve şefkatini temsil ediyor.
Daha düne kadar yağmurun adı işte bunun için “rahmet” idi. Sanki bizler
yağmura rahmet dedikçe, yağmur da bizim için hep rahmet oldu. Yağmura rahmet
demek, zımni bir duaydı sanki. Ne zaman ki yağmura “rahmet” diyen tasavvur
gitti, yağmur yağdıysa zahmet oldu, yağmadıysa felaket oldu.
O soru orada duruyor: “Eğer suyunuz tükenirse, size temiz suyu kim
getirecek?” Cevabımızın “O sonsuz merhamet sahibi” olmasını istiyor sorunun
sahibi?
Su, işte bunun için azizdir. Zira “el-Aziz” olanın bir ikramıdır. Hayatı
suya, suyu hayata o bağladı. İşte bunun için su verene “su gibi aziz ol” derler.
Su, aziz diye sıfatlandırılır; zira her yerde bulunduğu halde değerinden hiçbir
şey kaybetmez. Bu bağlamda Allah'ın El-Aziz olmasının manasını da varın siz
düşünün.
“Nezzelna”nın anlamı “biz indirdik” demektir. Bu ibare, aynen hem vahyin
indirilişi hem de suyun indirilişi için kullanılır. Vahiy mucizedir, su da öyle.
Vahiy hayattır, su da öyle. Vahiy canlıdır, su da öyle. Şu var ki, vahiy
çölleşmiş yüreklere hayat verirken su ölü toprağa hayat verir.
Suyun mucize, suyun hayat, suyun canlı olduğuna inanmayanlar için su
molekülü, iki hidrojen bir oksijen atomundan oluşmuş bir kimyasal bileşiktir.
Onlar için su H2O'dur. Sadece kimyasal bir formül.
“Hidrojen orda istemediğiniz kadar, oksijen de? Hadi ne duruyorsunuz,
müminlerin gözüne soktuğunuz ne idüğü malum gelişmişliğinizle siz de yapıverin”
deseniz, gözünüze bön bön bakmaktan başka yapacakları bir şey yoktur.
Suyun ilahi bir ikram olduğuna inanmazlar ki, suyun mucize olduğunu
bilsinler. Suyun tıpkı ayet gibi “inzal edilmiş” olduğuna inanmazlar ki, onu
okumayı kabul etsinler.
Bunu anlamayan, “Irmağın kenarında abdest alıyor olsan da suyu israf etme”
diyen İslam'ın asil çocuklarını da anlamazlar. “Su ortaktır” diyen Peygamber'i
de anlamazlar. Sahipsiz bir deveyi önce susuz bırakan, Allah'ın elçisi o devenin
su içme hakkını savunduğu için ona hakaret eden ve deveyi de işkenceyle öldüren
Semud uygarlığının, bu yüzden helak edildiğini de anlamazlar.
Bu yüzden onlara duayı anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zordur.
İlginç bir benzerlik; Mekke müşriklerinin de hayatlarında dua yoktu. Bir
farkla ki onlar yağmuru Allah'ın yağdırdığına inanıyorlar, fakat onu uzak ve
dünyaya karışmaz tanrı olarak tasavvur ediyorlardı.
Bunların hayatında da dua yok. Dua yok ama envai çeşit icad edilmiş seküler
kutsallık var. Burç var, uğur var, uğursuzluk var, 13 rakamı var, yoğa var,
transandantal meditasyon var, papaza okunma var, dilek var, Bayan Mataji'nin
ayaklarını yıkama var, Anıtkabir'den istek isteme var, ölülerden medet umma var…
Bunlar hurafe olmuyor, yağmur duası hurafe oluyor.
Size bir şey diyeyim mi: 'Yüreksel' kuraklık, küresel kuraklıktan bin kat
daha beter. Topraklarımızdaki çölleşme ne ki? Asıl çölleşme bazılarının
yüreklerinde. İnkâr her çağda ve her zamanda oldu, olacak. Ancak inkâr, adı
üstünde inkâr olduğu için inkâra davet edilmez. Çünkü inkar “yok” ile özdeştir
ve yoka davet olmaz. Fakat bizdeki inkârcı güruh yoka davetle de yetinmeyip,
varı yok etmeye çalışıyor. Galiba başımıza gelen en büyük felaket de bu.
İlahi kelam öyle diyor: “De ki: Duanız olmasaydı, Rabbim size ne diye değer
verecekti ki?”
Neymiş? Dua bir değer meselesiymiş? Değer düşmanlarından, duanın değerini
anlamalarını nasıl bekleyelim? ( Sami Hocaoğlu-Yeni Şafak )
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
|